aslında değişen pek bir şey yok.
6 ay önce nasılsam
1 sene sonra nasıl olacaksam,
öyleyim işte.
güneş aynı yerden doğuyor,
aynı yerden batıyor.
ben hala sabah kahvaltı yapmayı sevmiyorum.
sensizliğin garip bir acısı var aslında.
beni bir deniz olarak düşünürsek,
sen benim içimde batmış bir plastiksin,
yıllar yılı kaybolmayacak (çürümeyecek) olan.
evet; böyle tanımlıyorum seni artık.
biraz zor temizlenir denizler bilirsin buralarda...
bir bakıma kirlilik olarak gözükse de öyle değil...

sensiz de aynıyım ben,
sadece yazı yazıyorum artık.
bu beni rahatlatıyor, bu yönümü keşfettim sen yokken.
okuduğun gibi değişen bir şey yok.
sadece yaralarım var artık,
yara bandıyla kapanmayan.
sensiz de güzel hayat,
alışıyorum yavaş yavaş buna.
yabani ot olup beynimin ortasında
çoğalıyorsun ara sıra,
bundan muzdarip olsam da arada,
değişen bir şey yok.
kimi zaman limandaki kaya oluyorum dalgaların dövdüğü.
değişen pek bir şey yok aslında,
üçgenin dışta kalan açısının çektiği acıdan başka...