Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Sosyal fobi yüzünden dersaneyi bıraktım. Soruyorum size: Bu benim suçum mu?

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • Sosyal fobi yüzünden dersaneyi bıraktım. Soruyorum size: Bu benim suçum mu?

    Arkadaşlar ben de 18 yaşında bir sosyal fobi hastasıyım. bu hastalığın belirtileri çok küçük yaşlarımdan beri vardı bende zaten. ama son 2 3 senedir bu belirtiler daha da ilerlemiş durumda. önceden çekinirdim, utanırdım ama ne olacak benim sonum, ölsem de kurtulsam, bu nasıl hayat falan diye düşünmezdim ama artık bir sosyal fobi hastası olduğumu ve bunun ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum. bu nedenle 1 hafta önce dersaneyi bıraktım. aslında bırakmadan önceki son hafta planım kendimi zorlamaktı. sonuna kadar her ne olursa olsun dersaneye gidip iyi bi bölüm kazanınca param olunca düzeleceğim diye düşünüyordum. ama o perşembe günü 4. ders bunun hiç bir zaman böyle olmayacağını hatırlattı bana. ders mantıktı, hoca test dağıttı herkes çözdü ve cevapları sınıfla beraber çözelim dedi hoca. bir öğrenci kalkıyor cevabı veriyor bi numara söylüyor listede o numaradaki öğrenci kalkıyor diğer soru için. o ders neler çektiğimi bir ben bilirim bir Allah. ne olur diyorum 3 numara demesinler. yalvarıyorum Allah'a. 3 numarada ben varım çünkü. o numara eşittir benim rezil olmam yani. herneyse kızardım kızardım, hoca benim arkamdaki arkadaşı kaldırdı sınıfın hepsi dönüp bizim tarafa baktı ben yere bakıyorum deftere sözde bişeyler yazıyorum neredeyse düşüp bayılacaktım oraya. neyse ders bitti ve ben artık olmayacağını gayet iyi anlamıştım. Hiçbir iş güvencem bi mesleğim falan yoktur ne de babam zengin birisi ama artık dayanamadım. hiçbiri umrumda değildi bu saatten sonra. ve artık dersaneye gitmiyorum. hiç bir işte de çalışmıyorum. internet kafede flash diskime film atıyorum götürüp evde bilgisayarda izliyorum. evden bıkmış durumdayım. evdekilerle (annem, babam, ablalarım) artık hiç konuşmuyorum. bişeyler anlatıyorlar ben hıı, yaa gibi kısa kelimelerle cevaplayıp tv izlemeye devam ediyorum. onlara karşı duygularım karma karışık onlara acıyorum çok. benim gibi sorunlu bi çokcukları olduğu için. ama 'sevgi' derseniz ondan emin değilim işte.çünkü benim böyle olmama biraz da onlar neden oldu. küçüklüğümden beri 'dur sen yapamazsın ben yapayım', 'dur o ağır kaldırma belin ağrır', 'sen kıyafet almayı bilmezsin dur ben çarşıya çıkınca alırım sana' vb. gibi her biri benim kendime güven duyguma resmen bir hançer gibi saplanıp, onu günden güne yok eden cümlelerle; benim kendine güvenmeyen, artık her işe ben yapamam ön yargısıyla yaklaşan biri olmama neden oldular. istemeden, bilmeden de olsa bu böyle oldu. ben şimdi girdiğim her ortamda işkence çekiyorum resmen. sohbete ancak o sohbetin içinde bulunan kişilerin beni dahil ettikleri kadar girebiliyorum. ör: eee ahmet(gerçek ismim değil) baban ne yapıyor? gibi. onun dışında başımı önüme eğerim şimdi bunlar benim hakkımda ne tuhaf biri diye düşünüyorlar gibi düşüncelere dalarım. yüzümde ben istemediğim halde gerilmeler oluyor. birisiyle gözgöze konuşmak benim için imkansız birşey en fazla 3 saniye bakabilirim gözünün içine sonra hemen önüme bakmam lazımdır. şimdi düşünüyorum: benim burdan gitmem lazım kurtulmam lazım diye. hiç kimsenin beni tanımadığı sıfırdandan bi hayata başlayacağım bi yere, antalyaya muğlaya insanların rahat, serbest oldukları yerlere. bu yüzden bir iş bulmam gerekiyor. otobüs muavinliği diyorum sosyallik gerekli, daha önce yapmıştım bir aralar garsonluk diyorum onda da sosyallik gerekli kısacası en az konuşacağın inşaat işinde bile sosyallik gerekli brileriyle konuşmak gerekiyor. o yüzden cesaret edemiyorum çalışmaya. Ne zaman öleceğimi bekliyorum artık. çünkü hal böyleyken benden bi halt olmaz. Daha önce intihar etmeyi denedim. 100 e yakın ilaç aldım. ama sonra korktum ahiret hayatımın hepsinin cehennemde geçme ihtimali buna engel oldu. evdekiler hastaneye yetiştirdi midemi falan yıkadılar. Şimdi ise Allah'a yalvarıyorum canımı alsın diye. öleceğim günü bekliyorum sabırsızlıkla. Unutmadan bu hastalıktan kurtulmak için elimden gelen bütün gayreti de gösterdim. 4 5 tane psikiyatriste gittim. muska yazan hoca vardı ona gittim. hiç bir halta yaramıyor. adama diyorsun konuşamıyorum insanlarla ne yapmalıyım? o sana diyor konuşmalısın insanlarla. bunu yapabilsem buırda işim ne değil mi? bunun dışında internette gördüm bir çocuk arı poleni yiyerek yendim bu hastalığı falan yazmış. hemen gittim arı poleni aldım yiyorum her sabah ama yine de aynıyım. herneyse son cümlemi de yazıp yapay dertleşmemi veya e-dertleşmemi bitireyim. Ben böyle sosyalfobi hastası olmaktansa kanser verem vb. hastalıkları olmayı tercih ederdim. en azından bir gün oleceğim ve bitecek diye bekliyorsun
    Çaresizliğin bıyıkları vardı... Yalnızlığın sakalları... Ne farkeder şimdi? İster aşağı tükür, ister yukarı...

  • #2
    Hastalığın üzerine gitmen gerek.Örneğin gerekirse rezil olmayı yani mükemmel olmadığını kabullenmelisin.O yüzden dershaneye git derim. İlk kabülün tıpkı benim gibi senin de kusursuz olmadığın.Bundan sonra işin biraz daha kolay.Verilen ilaçların etkisini göstermesi için senin de çaba göstermen lazım.1 tökezliyeceksin 2 tökezleyeceksin belki 20 tökezleyeceksin ama sonunda olması gereken olacak.Hiç bir şey senin suçun değil.Seni anlayan bizler seviyoruz ve arkandayız.Dostça kal.

    Yorum


    • #3
      Ne olursa olsun yüzleşmeliyiz korkularımızla yoksa erteleyip erteleyip zaman kaybederiz. Yukardaki arkadaşın dediği gibi hep arkandayız ümidini hiç yitirme
      Her şey değişecektir, doğaları budur. Bir gün başarılı, bir gün başarısız olacaksın; bir gün zirvede, bir gün dipte olacaksın. Ama içinde bir şey hep aynı kalacak ve o bir şey senin gerçekliğindir! (Osho)

      Yorum


      • #4
        niye rezil olasınki

        namusuzluk, dolandırıcılıkm ı yaptın
        sorunlarırnı üstüne gitmelisisnnn

        Yorum


        • #5
          dogrusunu soylemek gerekirse acidim sana. sana kendi dersanem durumunu anlatayim. orta sira en onde oturuyordum tek basima. her gun gidiyordum son saniyede giriyordum sinifa. ders aralarinda bi yol vardi gidip orayi dolaniyordum tam ders arasi bitecekken sinifa yetisiyordum. (salise hesabi yapiyordum. zaman uzmani olmustum) siniftaki hickimseyle konustugum olmadi diyebilirim. kimseye bakmiyordum bile zaten. disarda gorseydim siniftakilerini hangisi benim sinifta cikaramayabilirdim bile. beynim catlayip olecegim diye tahmin ediyordum. dersaneyi birakmadim. su an iyi olmasa da kotu durumda degilim diyebilirim. ancak dersaneyi birakmana bir sey diyemem. cunku seni anliyorum. yazik. ne diyeyim ki.

          Yorum


          • #6
            yaşadıklarını anlayabiliyorum. ben başladığım üniversiteyi ilk dönemden sonra bırakmıştım. 1,5 yıl eve kapanıp hiçbirşey yapmadım. 1,5 yıl sonra başka bir bölüm kazanıp oraya başladım. şu an 2. sınıftayım eski halime göre daha iyi olduğumu düşünsem de hala hiç yakın arkadaşım, sorup soranım yok hayatım dört duvar arasında geçiyor mutsuzum. sormak istediğin bir şey varsa mesaj atabilirsin

            Yorum


            • #7
              Orjinal yazı sahibi: schrödingerinkedisi View Post
              dogrusunu soylemek gerekirse acidim sana. sana kendi dersanem durumunu anlatayim. orta sira en onde oturuyordum tek basima. her gun gidiyordum son saniyede giriyordum sinifa. ders aralarinda bi yol vardi gidip orayi dolaniyordum tam ders arasi bitecekken sinifa yetisiyordum. (salise hesabi yapiyordum. zaman uzmani olmustum) siniftaki hickimseyle konustugum olmadi diyebilirim. kimseye bakmiyordum bile zaten. disarda gorseydim siniftakilerini hangisi benim sinifta cikaramayabilirdim bile. beynim catlayip olecegim diye tahmin ediyordum. dersaneyi birakmadim. su an iyi olmasa da kotu durumda degilim diyebilirim. ancak dersaneyi birakmana bir sey diyemem. cunku seni anliyorum. yazik. ne diyeyim ki.
              İyi niyetin için teşekkür ederim yalnız ben bu yazıyı bana acınması için yazmadım. anlattıklarına göre sende de var bu sosyal fobi denen hastalık. bu yüzden bunu sen de çok iyi bilirsin ki bu hastalıkla uğrasan insanların genellikle içini dökebilecek, derdini paylaşabilecek kimsesi olmaz. bu yüzden derdimin paylaşılmadığı taktirde bana kafayı yedirtebilecek seviyeye geldiği bi günde biraz rahatlamak için yazdım bunları. şu an ihtiyacım olan son şey acınmak
              Çaresizliğin bıyıkları vardı... Yalnızlığın sakalları... Ne farkeder şimdi? İster aşağı tükür, ister yukarı...

              Yorum


              • #8
                Üzerine gitmeni tavsiye ederim geç değil dershaneye dön bence. Bende sırf bu yüzden üniversiteyi bırakmıştım çok pişmanım.

                Yorum


                • #9
                  etrafta suçlu sorumlu aramak bir şeyi değiştirirmi Allah aşkına , kişi kendini değiştirmek çabasında olmadıktan sonra her şey neden yaratmaktır.

                  KuzuZade
                  Derdest etti gönlümü serabınla gelen nazarın, n'ola ki aslına rücu etse suret-i nigarın..BeyZade
                  BEYNİNİZİ değiştirin , HAYATINIZ değişsin... ( Dr. Daniel G. Amen )
                  Psikiyatrik rahatsızlığı olan bu kitabı okusun etkili çözüm bulacaksınız. !

                  Yorum


                  • #10
                    Çok kolay değil mi kaçmak korkmak?Tek sen yaşıyosun bunları değil mi?tek sen varsın dertli hayatta.sana çok kızdım.bendede anksiyete bozukluğu var dersanedede okuldada hep insanlar küstü selamı sabahı kestikleri oldu çoğu zaman , ben hep karamsar huzursuzdum ve içim hep acırdı buna rağmen inat ettim istediğim bölümü kazandım.bende bırakırdım.yok öyle kenara çekilmek okuluna geri dön hazırlan sınavına.

                    Yorum


                    • #11
                      herşey bu kadar basit değil mi? haklısın aslında ben hayatta bahane bulmaktan başka hiçbir halta yaramayan gerizekalının tekiyim. dersaneyi bıraktım 1.5 aydır ortalıkta dolaşıyorum mal gibi daha doğrusu evde dolaşıyorum. iyice mal gibi oldum kafam durdu kendimden nefret ediyorum. yukarıda yazmışım ya ölmeyi bekliyorum şimdi sabırsızlıkla diye 1.5 ay geçti ve ben hala canlıyım. zavallı ruhum zavallı bedenimin içinde hala. bilmiyorum ya hiçbirşey bilmiyorum
                      Çaresizliğin bıyıkları vardı... Yalnızlığın sakalları... Ne farkeder şimdi? İster aşağı tükür, ister yukarı...

                      Yorum


                      • #12
                        Orjinal yazı sahibi: basbasbağırmak View Post
                        Çok kolay değil mi kaçmak korkmak?Tek sen yaşıyosun bunları değil mi?tek sen varsın dertli hayatta.sana çok kızdım.bendede anksiyete bozukluğu var dersanedede okuldada hep insanlar küstü selamı sabahı kestikleri oldu çoğu zaman , ben hep karamsar huzursuzdum ve içim hep acırdı buna rağmen inat ettim istediğim bölümü kazandım.bende bırakırdım.yok öyle kenara çekilmek okuluna geri dön hazırlan sınavına.
                        haklısın ben işe yaramaz malın tekiyim senin gibi olamıyorum. zavallı biriyim ben anca bahane buluyorum biri beni öldürsün
                        Çaresizliğin bıyıkları vardı... Yalnızlığın sakalları... Ne farkeder şimdi? İster aşağı tükür, ister yukarı...

                        Yorum

                        İşleniyor...
                        X