Riya, yani "başkalarına karşı iyi görünme arzusu ve çabası" sosyal fobik sorunların temelini oluşturur.
"Başkalarının gözündeki ben" kaygısı ile kendisine yabancılaşan sosyal fobik kendi aklını ve kendi kalbini kullanamaz bir konuma gelir. Çünkü kendisine yönelttiği "kendi duygu ve düşünceleri" sosyal fobik için önemsizdir... Başkası her daim kendisinden daha akıllı ve daha bilir kişidir. Başkasının gözünde işe yaramaz beceriksiz bir insansa kesin o başkası her şeyi en doğru bir şekilde görmüş doğrusunu düşünmüştür. Kendisi fazla bişey bilmediği için kendisi hakkında, inanır onlara hemen. İnanır ve kendisini yoğun bir şekilde beceriksiz algılar. Sonra kendinden vazgeçer, onların kalıplarında bir insan olmaya çalışır ama malesef başaramaz. Bu başarısızlık rezil olmasının bir nedeni oluverir gözünde. Kendisini değersiz hissetmek için ciddi bir nedendir bu güya ve sonuç olarak yoğun duygularla kaybeden insan, dünyanın en beceriksizi, en değersizidir. Hüküm verilir ve karara bağlanır. İnsan içine çıkmamalı ve insanlara yaklaşmamalıdır. Çünkü kendi sosyal becerileri yerlerde sürünmektedir.
Ey sosyal fobik aklını başına al ve kendine gel...
Bir insanı en iyi kendisi tanır. Başkaları tanımaz belki tanımlar. Bu tanımlamalar onların kendi öğrenmelerine paralel yanlı bir tanımlamadır. Her insan subjektif yani öznel bir yargı ile yaklaşır insanlara ve kendine göre kanaat oluşturur. Sen o kişilerin tanımladığı gibi değilsin. Hem neden onların sözlerini ciddiye alıyorsun ki? Kendi kalbin ve kendi aklın var ve onlar daha değerli ve senin iç dünyana senin kalbinden ve senin aklından başka hiç bir kalbin ve hiç bir aklın eli ulaşıyor değil. Senin gözünden başka hiç bir göz senin iç dünyanı görüyor değil. Sana bir sır vereyim fobik, sosyal fobik olmayan kişilerin sırrını öğrenmek istersin. Onlar başkalarından ziyade kendisi tanır ve kendisini sever. Ben buyum dediğinde başkaları ne derse desin etkilemez onu.
Öyleyse sosyal fobik, ne olacağına, nasıl bir insan olacağına sen karar ver. Başkasının kalbini ve aklını kimliğinin ve kişiliğinin üzerinden çek...
Tüm sosyal fobiklere ii geceler.
"Başkalarının gözündeki ben" kaygısı ile kendisine yabancılaşan sosyal fobik kendi aklını ve kendi kalbini kullanamaz bir konuma gelir. Çünkü kendisine yönelttiği "kendi duygu ve düşünceleri" sosyal fobik için önemsizdir... Başkası her daim kendisinden daha akıllı ve daha bilir kişidir. Başkasının gözünde işe yaramaz beceriksiz bir insansa kesin o başkası her şeyi en doğru bir şekilde görmüş doğrusunu düşünmüştür. Kendisi fazla bişey bilmediği için kendisi hakkında, inanır onlara hemen. İnanır ve kendisini yoğun bir şekilde beceriksiz algılar. Sonra kendinden vazgeçer, onların kalıplarında bir insan olmaya çalışır ama malesef başaramaz. Bu başarısızlık rezil olmasının bir nedeni oluverir gözünde. Kendisini değersiz hissetmek için ciddi bir nedendir bu güya ve sonuç olarak yoğun duygularla kaybeden insan, dünyanın en beceriksizi, en değersizidir. Hüküm verilir ve karara bağlanır. İnsan içine çıkmamalı ve insanlara yaklaşmamalıdır. Çünkü kendi sosyal becerileri yerlerde sürünmektedir.
Ey sosyal fobik aklını başına al ve kendine gel...
Bir insanı en iyi kendisi tanır. Başkaları tanımaz belki tanımlar. Bu tanımlamalar onların kendi öğrenmelerine paralel yanlı bir tanımlamadır. Her insan subjektif yani öznel bir yargı ile yaklaşır insanlara ve kendine göre kanaat oluşturur. Sen o kişilerin tanımladığı gibi değilsin. Hem neden onların sözlerini ciddiye alıyorsun ki? Kendi kalbin ve kendi aklın var ve onlar daha değerli ve senin iç dünyana senin kalbinden ve senin aklından başka hiç bir kalbin ve hiç bir aklın eli ulaşıyor değil. Senin gözünden başka hiç bir göz senin iç dünyanı görüyor değil. Sana bir sır vereyim fobik, sosyal fobik olmayan kişilerin sırrını öğrenmek istersin. Onlar başkalarından ziyade kendisi tanır ve kendisini sever. Ben buyum dediğinde başkaları ne derse desin etkilemez onu.
Öyleyse sosyal fobik, ne olacağına, nasıl bir insan olacağına sen karar ver. Başkasının kalbini ve aklını kimliğinin ve kişiliğinin üzerinden çek...
Tüm sosyal fobiklere ii geceler.
Yorum