Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Neden sessizlerin dışlandığı bir dünyadayız?

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • Neden sessizlerin dışlandığı bir dünyadayız?

    Neden illa çevre yapmak için, arkadaşlarınızın olması için, sevgilinizin olması için, mutlu olabilmeniz için illa konuşkan olmanız gerekiyor bu s*******min dünyasında. Neden sessizler hep dışlanıyor, sevilmiyor, sessizlerin arkadaşları olmuyor, anormal ve tuhafça bakıyorlar bizlere.

    Sessiz olmayı biz mi seçiyoruz, sanki biz seçiyormuşuz gibi davranıyor herkes.

    En sonunda sıkacam kafama gidecek.

    Bence KONUŞMAK insanlığın en ama en berbat icadıdır, ama ne yazık ki insanlığın en önemli aracıdır, keşke herkes yazı diliyle anlaşsaydı veya el hareketleriyle veya mesajlarla veya herneyse işte yeterki şu lanet dili ve sesimizi kullanmak zorunda kalmasaydık işte o zaman biz sosyal fobililerinde sevgilisi olurdu arkadaşları olurdu belki biz de kişiliğimizi az çok belli edebilirdik sevilebilirdik vs vs vs. Sırf sosyal fobim yüzünden konuşamadığım için kendimi insanlığını tamamlayamamış tam insanlığa geçememiş bir yaratık gibi hissediyorum, çünkü hayatta hiç bir yer bize göre değil belki şu sahte sanal dünya internet haricinde. Bak ne güzel dertlerimizi anlatabiliyoruz internette sosyal fobili de olsak.

    En sonunda sıkacam kafama gidecek.

    Bıktım artık bıktım. Ümidimi git gide kaybediyorum, bugün evden çıktım ve baktım ki ne gidecek bir yerim var ne telefonumda arayacak bir tane arkadaşım var çocuk gibi ağlamalı gözlerle eve geldim geri evden daha doğru düzgün uzaklaşamadım bile. Hele insanların bolca olduğu yere gidersem direk bunalıma girerim milletin muhabbetlerini kahkalarını kızlarla olan iletişimlerini sevgililerin sevişmesini vs görürsem. O yüzden evden çıkmak bile istemiyorum bu da git gide beni daha asosyal yapıyor.

    Çarem kalmadı artık bu hayatta. Mücadele vermedim mi verdim, ilaç kullanmayı denemedim mi denedim, doktora gitmedim mi gittim, korkularımla yüzleşmedim mi yüzleştim, günde onlarca saatimi dışarda harcadığım olmadı mı oldu.. Ama ne düzeldi, ne sonuç aldım = BABAYI ALDIM, KOCA BİR SIFIR ALDIM.

    Yalnız geldim, yalnız büyüdüm, yalnız geberip gideceğim.

    Üniversitenin ve askerliğin her bokun bittiği yaştayım. Hayattaki tek artım biraz param var. Kaldı ki o da boş boş bir köşede bekliyor ancak içki içip bir yerlerde sızmak için kullanabiliyorum. Hayat mı bu beee hayat mı lan. Tek yapabildiğim nette derdimi anlatabilmek, bu da çözüm olmuyor niye gelip yazıyorum onu da bilmiyorum şöyle bi bakıyorum 5 10 yıl önce aynı dertlerden dolayı ağlarmışım, ne düzelmiş ki.

    En sonunda sıkacam kafama gidecek.

    İnanın böyle olmayı biz seçmedik, biz sadece toplumun ailemizin ve öğretmenlerimizin bir ürünüyüz.. Biz annemizin babamızın genlerinin ürünüyüz, onların yetiştirme tarzının ürünüyüz, psikolojimiz kişiliğimiz ruh halimiz davranışlarımız herşeyimiz annemizin babamızın öğretmenlerimizin çocukluk arkadaşlarımızın bize davranışları sonucunda oluşuyor ve şekilleniyor. Sosyal fobiyi biz seçmedik. Bizi böyle ürettiler. Hiç birşey elimizde değil, başkalarını suçlamak için demiyorum ama elimizde olmadan böyle olduk biz o yüzden düzelmemiz de imkansız. İkinci bir şans olsa, reenkarnasyon doğru olsa, bir diğer hayatımızda şu anki eksikliklerimizin hepsini tamamlayacağımızı bilsem, hemen intihar ederim.

    Evet en sonunda sıkacam.

    İnanın benim en sevdiğim insanlar sessiz ve sosyal fobili olan insanlardır, aslında nerde sessiz insan var hepsini toplayacam birgün büyük bir ekip olacağız biz bize yeter hale geleceğiz, karşımızda duramayacak bu ****** dünyası.

    En nefret ettiğimse burnu havada olan kibirli özgüvenlilerdir.
    --------------------------------------------------------------SFyiYENCEZ-----------------------------------------------------------

    Bütün Sosyal Fobililer Psikoloji.gen.tr'de Arkadaş Olarak Beni Eklesin

    --------------------------------------------------------------SFyiYENCEZ-----------------------------------------------------------

  • #2
    Insan soyleyemediklerinde, sustuklarinda saklidir. Bunu gercekten anlayan ve goren insanlar var onlari bulup onlarla konusmalisin. En gorunmez en sessiz insanlar vardir. Sesi cikan insanlar yuzunden onlari cok az goruruz hatta bazen yok sayariz. Cunku gozumuz sesi cikana carpar.
    halbuki sessiz insanlarla daha iyi bir bag kurulur ve daha guzel dostluklar olusur.
    insanlarin bize yaptiklari yani sira bizimde bir takim kararlarimiz bizi bu hale getirdi.
    Yapmamiz gereken bazi seylerden siyrilmak belkide..
    intihar cozum olsaydi dunyada insan kalmazdi cunku bu dunyada mutlu gorunselerde her insanin derdi var.

    yapmamiz gereken herseye raen inatla umut edip inatla hayatta birseylere odaklanmak.
    kendimize uygun ve yakisan bir sekilde yasamak.
    Bizi biraz olsun sorunlarimizdan uzaklastiran ugrasilar bulmak..
    herseye ragmen inadina gulumsyebilmek.

    Evet hayat zor, evet belki bir cok kisiden daha agir yasadiklarimiz ( ki bizden daha zor durumda olanlar da var)
    Evet insanlar bizi gormek istemeyebilir. Gecinmesi zor insanlar olabiliriz.
    ama herkes gibi olmakta istememeliyiz.. onlardan daha farkli ve daha ozeliz bu yuzden ancak gercekten bakmayi bilen gorur bizi.

    sevgili dost vs bunlar hepsi gecici. Insan evvela kendi ile yetinmeyi ogrenmeli.. bunu daha bende basaramadim burda sana yazarken kendimede yaziyorum belkide..

    Bizim herseyimizi paylasabilecegimiz ortamlar malessef sadece sanal ortamlar.
    cunku gercekte insanlar kendilerini sanal alemde gosterdikleri gibi degiller.
    daha duyarsiz ola biliyorlar yada gormezden gelebiliyorlar. Bazilari bizi anlamaya bile calismayacaktir.
    dedigim gibi kendimizle yetinmeliyiz.
    ne icki nede uyusturan baska bir madde sana bir cikis yolu gostermeyecektir..
    gittikce seni dahada batakliga ceker.

    eger bu batakliktan cikmak istiyorsan ellinden geleni hatta fazlasini yapip savasmaliyiz.
    ancak bir savas vererek bu durumdan kurtulabilirsin
    10 yil evvel ayni syler yuzunden aglamisim diyorsun.
    peki 10 yil evvelki senle suan ki sen arasinda pozitief degisimler neler?
    bu durumdan kurtlmak icin kendin adina neler yaptin ve degistirdin?

    Yorum


    • #3
      Çünkü insanlar kötü

      Yorum


      • #4
        sonuna kadar katılıyorum harika bir yazı olmuş. bende sessiz, sakin biriyim. insanlara beni sorsanız iyi biri,seviyorum derler ama umurlarında bile olmam.
        ego sum qui sum ...

        Yorum


        • #5
          Birde şu açıdan düşünebiliriz: biz kaç sessizle oturup derdini dinledik.Hep sessizleremi özendik yoksa fırlamalara mı?

          Eğer biraz daha dikkatli düşünürsen yanlış bir kanıdasın.Evet sessiz kalırsan sana olan talep azalır.O kısım doğru.Ağlamayana meme yok misali.
          Sen insanları buyur edersen (tanıdığın- tanımadığın) selam verirsen hal hatır sorarsan onlarda sana selam vermeye çalışır hatrını sormaya çalışır.Ne ekersen onu biçersin.Sen dışarıya kapılarını açarsan gelenler olur.Bu gelenler iyide kötüde olur o başka bir konu.Kendi cehennemini kendin yaratırsın.Ayrıca bilinçaltına bakacaksın.Gerçek istiyormusun insanlar beraber olmak? aradığını bileceksin.Yoksa bu isteklerin geçici bir heves mi.Olsada olur olmasada olur dersen bu iş olmaz.

          Hayat bir aynadır.Aynadaki kişinin gülmesini istiyorsan önce sen gülmelisin.

          Bende senin gibi düşünmüştüm bir zamanlar.Daha sonra bildiklerimi uyguladım.Gördüm ki isteklerim iyi kötü gerçekleşiyor.Daha sonra Çıtayı yükselttim daha uçuk, derin frekanslara girdim.Gine hayat bana istediğim yansıttı.
          Sonra anladım ki marifet insanlarla birliktelik yaşamakta değilmiş.Marifet Allah'ın sevdiğin kulları arasına girmek onu istediği bir ölçüde yaşamak imiş.

          Yorum


          • #6
            ben sessiz değilim. tersine çok konuşkanım ama benim de hiç arkadaşım yok!
            yani bülbülün çektiği dili belasıdır ve söz gümüşse sükut altındır

            Yorum


            • #7
              @ptaah çok doğru şeyler yazmışsın. sana katılıyorum fakat aslında durum biraz daha farklı bence. bizim gibilerin içinden çıkamadığımız durum şu; geveze olmadığımız için kabul görmüyoruz, istenmiyoruz. bu dışlanmışlık hissi bizi daha çok aşağı çekiyor. hiçbir ortamda sessiz insanlar tercih edilmiyor, bu değiştirmeye gücümüzün yetmediği bir gerçek malesef.
              tamam bunun sorumluluğu biraz da bizde fakat, toplum mükemmel mi ki? onlara da biraz sorumluluk düşmüyor mu? sessizse eziktir, zekası kıttır, eğlenceli değildir, işe yaramaz..vs vs. birsürü önyargılı etiketi bir kenara atıp, insan olarak bakmaya çalışıp olduğumuz gibi kabul edemezler mi bizi? yanlış düşünüyorsam düzeltin lütfen. ezmeye çalışmak mı doğru olan yoksa herkesi karakteriyle, kişiliğiyle kabullenebilmek mi?

              evet, benim de tercih edilmediğim doğrudur. hep kenarda köşede unutulduğum, kimsenin beni umursamadığı doğru. sanki bizim gibilerin hisleri, fikirleri yokmuş gibi muamele görmek inanın çok zor. öyle bir boyuta geliyor ki bazen bu durum, var mıyım, yok muyum ondan bile şüphe etmeye başlıyorum. bu durumumu aşma gayretine girdiğimde ise hep duvara tosluyorum, olmuyor işte. böyle olmayı gerçekten biz seçmedik, benim böyle olmamda yılların birikimi var. bizi böyle olmaya iten her ne kadar yaşadıklarımızdan kaynaklansa da, bu şekilde kalmamıza sebep olan da toplumun değer yargılarıdır.

              Yorum


              • #8
                Hmmm.Herkesin bir değil tabi bakış açısı.Bakış açılarını eğitim, yaş gibi faktörler etkiliyor.Ama şunu biliyorum ki kendine değer vereceksin.(ağırlığını koyacaksın,bende insanım benimde baş köşe oturmaya hakkım var diyeceksin)Ben mütevazi bir insanım.Baktım mütevazi kaldıkça insanlar seni kullanıyor eziyor.

                Allah sizi anlayışlı insanlara denk getirsin.

                Yorum


                • #9
                  amin ptaah, hepimizi... evet benim çevrem cahil cühela, özgüven tavan yapmış, baştan aşağı kibire batmış, bırbırbır hiç susmayan, sürekli tenkit eden eleştiren insanlarla dolu.
                  bu devirde mütevazi olmak en büyük gaflet. çoğumuz da bu gafletin içindeyiz malesef. eskiden tevazu erdem sayılırmış oysa. şimdi ezilmesi gereken böcek gibi muamele ediyorlar.


                  SFyiYENCEM; bende aynı durumdayım. ve o son yazdığın, sessizleri biraraya toplama planını tuttum vallaha. geçenlerde ben de buna benzer bir plan yapmıştım. sevilmeyen, dışlanan, ezilen herkesi biraraya getirsem dedim

                  Yorum


                  • #10
                    Çünkü güce tapan bi toplumuz. bu yüzden kendimizden güçlüye saygı duyuyoruz kendimizden zayıfı eziyoruz

                    Yorum


                    • #11
                      SFyiYENCEM, ne yazık ki çok haklısın. Ben daha doktora gitmedim yani bana teşhis konulmadı ama sanırım bende de sosyal fobi var. Ben bu sene son sınıfa geçtim ve neredeyse yıllardır işkence çekiyorum.

                      İlkokuldayken farkına varmazdım ama çok yalnızdım. Sadece 1-2 arkadaşım vardı. Diğer sınıf arkadaşlarım tuhaf olduğumu düşünürlerdi. Fark ettiğim an yıkıldım zaten. Daha çok küçüktüm belki ilerde düzelirim dedim. Ortaokula başladım aynı şeyler devam etti. En son liseye başladım. Liseyle beraber zorbalıklar, aşağılamalar da başladı. O kadar kötüydü ki, 15 yaşında intiharı bile düşündüm. Anadolu lisesi kazanamadığım için koleje yazılmak zorunda kalmıştım. Ailemin durumu kötü değil, normal bir geçimimiz var ama oradaki zengin züppelerinden fakir muamelesi gördüm. 3 senelik bir ayakkabı giyiyordum o zaman. Bu sene fark etmişlerdi, "Sen niye aynı ayakkabıyı 3 senedir giyiyorsun" diye tüm sınıfın ortasında sormuştu biri. Sonra da tüm sınıf gülüşmeye başlamıştı. Tabi utancımdan yerin dibine girmiştim. Normalde ayakkabı alabilecek durumdayım, almıyordum çünkü dışarı çıkmaya korkuyordum. Hala da korkuyorum. Markete bile gitmekten acizim, inanabiliyor musunuz? 20 adımlık yere gitmek için saatlerce kendimi alıştırmam gerekiyor. Tam 3 sene zorbalık gördüm lisede. Neyse ki bu sene yaşadığım şehri de değiştirdim. Yeni bir okula da başlayacağım. Ama hala çok korkuyorum.

                      Genelde okulda hep kitap okurum ya da uyurum. 1 tane arkadaşım vardı o da dışlanmıştı. Sessiz değildi ama nasıl desem -zekası biraz kıttı- Ben de ne yapayım sessiz kala kala delireceğim diye korkmaya başlamıştım. O yüzden arkadaşlık yapmaya başladım. Bu ikimizin de daha kötü dışlanmasına sebep oldu. 10. sınıftayken sınıfımda hoşlandığım bir oğlan vardı, onunda benimle dalga geçmesiyle iyice mahvoldum. Kendimi kaybettim de denilebilir. Evdeyken anneme işkence etmeye başladım. Tam 2 sene boyunca. Sürekli beni okuldan al, yardım et vb. şeyler söylüyordum. Öylece geçirdim 3 seneyi.

                      Aile tarafından da çok şanssızım. Ailem bana inanmıyor. İnsanların arasında konuşamama mı sınıf ortamına bağlıyorlardı. Yani zorbalık gördüğüm için böyle olduğumu düşünüyorlardı. Yeni sınıfımda düzeleceğimi düşünüyorlar. Babam sürekli dışarı çıkmamı söyleyip duruyor, ama ben evden 10 adım uzaklaşınca hemen panik atak moduna geçiyorum. Yıllardır ne alışverişe gittim, ne de dışarıda yemek yemeye ne de başka bir şey için.

                      Ve en sinir bozucu olan şey ise bazı insanların "Sizden daha kötü durumda olanlar var, dertlerinize takılmayın" demeleri. Yahu bu nasıl bir mantıktır? Tamam dünyada açlıktan susuzluktan ölen çocuklar ve insanlar, savaşlarda masum yere ölen çocuklar ve insanlar var ama benim yapabileceğim bir şey yok. Ben süper kahraman değilim onları kurtaramam. Ne yani, birisi gelip benimle dalga geçtiğinde suratına mı sırıtayım? Herkesin derdi kendine. Hem böyle bir derdi nasıl boş verebilirim? Bunu diyen insanlar rahatça yaşadıkları için başkalarını anlayamıyorlar. Yaşadıkları en fazla 4-5 günlük bir aşk acısı. 2 günlük sevgilisinden ayrıldı diye "depresyona giren" tiplere zaten lafım yok. Ben zaten sahip olduklarım için şükrediyorum, ama benim durumumda biri için de kafaya takmamak çok zor. Merak ediyorum da sosyal fobisi olup da kafasına takmayan insan var mıdır? Asıl komik olansa, başkaları daha kötü durumda diyenlerin en fazla saçma bir aşk acısı çekmiş olup bunu da abartmaları. Başkalarını eleştireceklerine önce kendilerine baksalar ne güzel olur aslında.

                      Yorum


                      • #12
                        Mercedes varken şahine, güzel varken çirkine, tatlı varken acıya, doktor varken sucuya kim bakar. Çevreye neşe, muhabbet, enerji, Güleryüz veremiyorsun diye çevre de senden uzak duruyor. Maalesef adaleti yok dünyanın. Sen seçmedin sessiz olmayı ama insanlar nerede daha keyiflilerse orada olacak kadar çıkarcılar.

                        Yorum


                        • #13
                          bence sessizler dışlanmaz aksine sevilir uzaktn.. sessiz insanlar gizemli gelir ve ulasılmaz olur bence..

                          bi problem olmadıktan sonra sessizlik neden olur onuda bilmiyorum empati kuramıorm

                          Yorum


                          • #14
                            çünkü onların arasına girebilmenz için onlar gibi giyinip onlar gibi konuşmak gerek.saçının tek teli bile onlar gibi olmalı.aksi takdirde aralarına seni asla almazlar.

                            Yorum


                            • #15
                              Biz sessiz insanlar sahneye çıkıp oynamayı değil birer seyirci olarak koltuklarda oturup çoğu zaman alkışlayan ya da susan, nadiren de yuhalayan kalabalığın bir parçası olmaya kendimizi mahkum ettiğimiz için önemsenmeyiz. Sahneye çıkanların çoğu başrolde olmasa da oyunun içindeler bizlerse sadece seyirciyiz. Şebnem Ferah'ın bir şarkısından esinlendim ve şarkıda geçenlerin doğru olduğuna kanaat getirdiğim için bunları söyledim.

                              Yorum

                              İşleniyor...
                              X