Duyuru

Collapse
No announcement yet.

reddedilme algısının yol açtığı nevroz ve psikolojik anlizi

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • reddedilme algısının yol açtığı nevroz ve psikolojik anlizi

    "herkes bana ilgi göstermeli, bana yakın davranmalı, beni eleştirmemeli, beni kabul etmeli " gerçek dışı inanışını taşıyan bireyler deperyon ve anksiyeteye daha yatkındırlar..... çünkü onlar kaçınılmaz şekilde bu standartlarda yaşam sürmek konusunda başarısız olacaklardır.... çünkü hiç bir insan dünya da yok ki herkes onu kabul etsin, herkes ona iyi davransın....

    bahsi geçen standarlarda bir yaşam bekleyen insanların bu beklentilerini cevap alamadıkları durumlarda aşırı reddedilme duygusu yaşarlar..... kendini kabul edilmeyen değersiz bir insan olarak algılarlar.... bu tarz kabul edilmeme durumlarında anksiyete ve depresyon yaşarlar....

    "herkes beni onaylamalı ve bana iyi davranmalı, beni kabul etmeli " inanışı gerçek dışı, zarar veren ve anksiyete ve depresyon gibi nevrotik duyguların yaşanmasına neden olan bir inanıştır....


    bunun yerine bu birey "herkes beni kabul etmeyebilir, bu benim kabul edilmez bir insan olduğumu göstermez. beni kabul eden kişilerle sağlam ilişkiler kurabilirim" tarzı esnek ve zarar vermeyen inanışlar geliştirse depresyon ve anksiyete gibi nevrotik duyguları yaşamanın önüne de geçer

  • #2
    evet dediklerini ben yaşıyorum ama dediğin gibi beni herkes kabul etmiyebilir diyecek seviyeye tam olarak erişemedim buda güvensizlikten oluyor sanırım.ayaklarımızın üstüne tam basabilsek ya kabul etmesele nolur banane ben bana beni anlayan insanlar yeterde diyebiliriz

    Yorum


    • #3
      Orjinal yazı sahibi: bydead
      evet dediklerini ben yaşıyorum ama dediğin gibi beni herkes kabul etmiyebilir diyecek seviyeye tam olarak erişemedim buda güvensizlikten oluyor sanırım.
      hayır zarar veren özümsediğin inanışları hala içinde hüküm sürüyor.... onları yendiğin an bu sorunları da yenersin.... reddedilme durumu seni rahatsız etmez....

      Yorum


      • #4
        Orjinal yazı sahibi: therapy25
        Orjinal yazı sahibi: bydead
        evet dediklerini ben yaşıyorum ama dediğin gibi beni herkes kabul etmiyebilir diyecek seviyeye tam olarak erişemedim buda güvensizlikten oluyor sanırım.
        hayır zarar veren özümsediğin inanışları hala içinde hüküm sürüyor.... onları yendiğin an bu sorunları da yenersin.... reddedilme durumu seni rahatsız etmez....

        peki depresif olmayan sağlıklı insnaların kendini beğenmiş havalı tutumları nolucak onuda hiç hazmedemıyrm herkes paraya mala bakıyor denizkum para eğlence makara sohbet hep bunları istiyor kızlar.

        Yorum


        • #5
          Orjinal yazı sahibi: bydead
          peki depresif olmayan sağlıklı insnaların kendini beğenmiş havalı tutumları nolucak onuda hiç hazmedemıyrm herkes paraya mala bakıyor denizkum para eğlence makara sohbet hep bunları istiyor kızlar.
          mesela "kızlar tarafından beyenilmeliyim,... benimde bir eşim olmalı,... mutlu bir yuvaya sahip olmalıyım,... tam bi erkek olmak için bir kız arkadaşım olmalı,... kızlar hiç bir zaman benden hoşlanmıyacak" gibi inanışlarda sorunlu bir inanıştır bydead....

          bunun yerine... "benden hoşlanmayan kızlar olabilir, benimle konuşmak istemeyen kızlar çıkabilir... bu benim kızlar tarafından kabul edilmeyeceğim anlamına gelmez... ve hayatım boyunca evlenemeyeceğim anlamına da gelmez... eğer sosyal ortamlara girmeyi başarabilirsem kendime eşte bulabilirim"... inanışı sağlıklı bir inanıştır bydead...

          Yorum


          • #6
            Orjinal yazı sahibi: therapy25
            Orjinal yazı sahibi: bydead
            peki depresif olmayan sağlıklı insnaların kendini beğenmiş havalı tutumları nolucak onuda hiç hazmedemıyrm herkes paraya mala bakıyor denizkum para eğlence makara sohbet hep bunları istiyor kızlar.
            mesela "kızlar tarafından beyenilmeliyim,... benimde bir eşim olmalı,... mutlu bir yuvaya sahip olmalıyım,... tam bi erkek olmak için bir kız arkadaşım olmalı,... kızlar hiç bir zaman benden hoşlanmıyacak" gibi inanışlarda sorunlu bir inanıştır bydead....

            bunun yerine... "benden hoşlanmayan kızlar olabilir, benimle konuşmak istemeyen kızlar çıkabilir... bu benim kızlar tarafından kabul edilmeyeceğim anlamına gelmez... ve hayatım boyunca evlenemeyeceğim anlamına da gelmez... eğer sosyal ortamlara girmeyi başarabilirsem kendime eşte bulabilirim"... inanışı sağlıklı bir inanıştır bydead...

            şıpcevapsın kanka doğru diyorsun..

            Yorum


            • #7
              Evet bu düşüncelerinize katılıyorum,bazı insanlar sizi sevmeyebilir ,düşüncelerinizi kabul etmeyebilir,bunlar gayet doğaldır çünki asla bir insan diğeriyle aynı değildir bütün insanlar ayrı ayrı ruhlar taşırlar,ama asıl önemli olan saygıdır düşüncelerini kabul etmiyorum demek saygısızlık seni beğenmedim demek saygısızlık anlamına gelmez,bence insanlar olumsuz duygularınıda saygı çerçevesinde birbirlerine açıklamalıdırlar

              Yorum


              • #8
                therapy25 çok güzel bir konu açmışsın. Reddedilme anksiyetisini yaşayanlar için bu duygu dayanılmazdır, onlar bu durumdan gerçekten çok acı çekerler, ve bir türlü bu duygulardan kurtulamazlar. Bu kişiler çocukluklarında ebeveynleri tarafından özellikle de annleri tarafından ilgi görmemiş ve bu ilgi eksikliğinin acısını malesef yaşamlarının büyük kısmında yaşayan insanlardır. Daha sonraki ilgiler onları doyurmaz aslına bakarsanız karşılarındaki insanların onlara ilgisine inanmazlar da. Çünkü yaşamlarındaki ilk ilişki kurdukları kişiler olan ebeveynleri tarafından ilgisizliğin ortasına bırakılmışlar ve temel güven duygusunu kazanamamışlardır, oysaki ilk ilişkilerimiz olan anne baba ilişkilerimiz benliğimizin oluşumunda çok önemli bir roldedir, o ilk ilişkilerin sıcaklığı ya da soğukluğu bizim daha sonraki ilişkilerimizin kaynağını oluşturur çünkü. Sıcak ilgili bir ailede yetişen çocuklar ihtiyaç duydukları ilgiyi ilk ilişkilerinde aldıkları için o doyumu ömür boyu içlerinde taşıyabilirler, oysaki ilgisiz bir ailede yetişen bir çocuğun içindeki o ilgi eksikliğini hiç bir şey doldurmaz ve bu çocuklar büyüdüklerinde o içlerindeki boşluğu doyurmak için hep onaylanma ararlar, reddedildiklerinde ise hep o ilk ilişkilerindeki yani annlerinin ilgisizliği karşısındaki acıyı tekrar tekrar yaşarlar

                Yorum


                • #9
                  Orjinal yazı sahibi: yagmurr25
                  therapy25 çok güzel bir konu açmışsın. Reddedilme anksiyetisini yaşayanlar için bu duygu dayanılmazdır, onlar bu durumdan gerçekten çok acı çekerler, ve bir türlü bu duygulardan kurtulamazlar. Bu kişiler çocukluklarında ebeveynleri tarafından özellikle de annleri tarafından ilgi görmemiş ve bu ilgi eksikliğinin acısını malesef yaşamlarının büyük kısmında yaşayan insanlardır. Daha sonraki ilgiler onları doyurmaz aslına bakarsanız karşılarındaki insanların onlara ilgisine inanmazlar da. Çünkü yaşamlarındaki ilk ilişki kurdukları kişiler olan ebeveynleri tarafından ilgisizliğin ortasına bırakılmışlar ve temel güven duygusunu kazanamamışlardır, oysaki ilk ilişkilerimiz olan anne baba ilişkilerimiz benliğimizin oluşumunda çok önemli bir roldedir, o ilk ilişkilerin sıcaklığı ya da soğukluğu bizim daha sonraki ilişkilerimizin kaynağını oluşturur çünkü. Sıcak ilgili bir ailede yetişen çocuklar ihtiyaç duydukları ilgiyi ilk ilişkilerinde aldıkları için o doyumu ömür boyu içlerinde taşıyabilirler, oysaki ilgisiz bir ailede yetişen bir çocuğun içindeki o ilgi eksikliğini hiç bir şey doldurmaz ve bu çocuklar büyüdüklerinde o içlerindeki boşluğu doyurmak için hep onaylanma ararlar, reddedildiklerinde ise hep o ilk ilişkilerindeki yani annlerinin ilgisizliği karşısındaki acıyı tekrar tekrar yaşarlar
                  bu kadar görüşün arasında en gerçekçi olarak yağmur25 inkinin sorunun temeline indiğini söyleyebilirim. diğerleri de doğru; ama sorunun kaynağı değiller. önemli olan sorunun temelini bulmaktır. gerisi kendiliğinden düzelir.

                  Yorum


                  • #10
                    [color=brown]reddedilmek insanın tamamen öz kişiliğine bir hakarettir ..Elbette karşıki bunu umursamaz ve de bilmeye bilir. :roll:
                    eğer biliyorsa daha da kötü bir yaklaşım. :!: :!: :!:
                    Psikoloji forumunda ele alınması gereken asli konular :!: :!: :!:
                    Asıl kişilikler Üzerine olmalı....
                    Bu Gün Otelde Stajyer çalışan öğrencileri gördüm :!: ilişkileri resmen küfür üzerine kurulmuş...
                    kimsenin kimseye syagısı yok... :!: :!: :!: color][/b][color=brown][/
                    Doğum yapan herşey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatin dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere degişmeye baslamış olacaktır.

                    Yorum


                    • #11
                      sorunun kaynağını bilmek aynaya bakmak gibidir daha net görürsün ve görmek sana düzeltme fırsatını verir, tabiki kendiliğinden düzelmez, bunun için savaşmak gerekir...
                      ilgi eksikliği gibi ilgi fazlalığı da aynı etkiyi yaratır...çocuk ailede aşırı ilgiye boğulmuşsa bu kez o ilgiyi her yerde herkesten görmek ister, bu yüzden ebeveynlerin çocuk yetiştirirken çok dikkatli olmaları gerekiyor, ne yoksun bırakmak gerek ne de bişeyleri fazlaca boca etmek...en basitindden bir çiçeği düşünün ona su vermezseniz kurur, gelişemez, solar, fazla su verirseniz bu kez çürür yine gelişip büyüyemez, o yüzden herşey kararınca ve dengeli olmalı...anne baba olmak sadece dünyaya getirrmek değil ki, anne baba olmak bir sanat, emek gerekiyor

                      Yorum


                      • #12
                        Orjinal yazı sahibi: yagmurr25
                        sorunun kaynağını bilmek aynaya bakmak gibidir daha net görürsün ve görmek sana düzeltme fırsatını verir, tabiki kendiliğinden düzelmez, bunun için savaşmak gerekir...
                        ilgi eksikliği gibi ilgi fazlalığı da aynı etkiyi yaratır...çocuk ailede aşırı ilgiye boğulmuşsa bu kez o ilgiyi her yerde herkesten görmek ister, bu yüzden ebeveynlerin çocuk yetiştirirken çok dikkatli olmaları gerekiyor, ne yoksun bırakmak gerek ne de bişeyleri fazlaca boca etmek...en basitindden bir çiçeği düşünün ona su vermezseniz kurur, gelişemez, solar, fazla su verirseniz bu kez çürür yine gelişip büyüyemez, o yüzden herşey kararınca ve dengeli olmalı...anne baba olmak sadece dünyaya getirrmek değil ki, anne baba olmak bir sanat, emek gerekiyor
                        Offff OOOfff Yğmur Bunları defalarca ben Yazdım .. :!: :!: :!: Kim bilir yenisi eskisi herkez bilir sanırım. :!:
                        Çocuk deyince En hassas olanlardan biriyim ben..
                        Doğum yapan herşey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatin dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere degişmeye baslamış olacaktır.

                        Yorum


                        • #13
                          Orjinal yazı sahibi: delimavi_38
                          Evet bu düşüncelerinize katılıyorum,bazı insanlar sizi sevmeyebilir ,düşüncelerinizi kabul etmeyebilir,bunlar gayet doğaldır çünki asla bir insan diğeriyle aynı değildir bütün insanlar ayrı ayrı ruhlar taşırlar,ama asıl önemli olan saygıdır düşüncelerini kabul etmiyorum demek saygısızlık seni beğenmedim demek saygısızlık anlamına gelmez,bence insanlar olumsuz duygularınıda saygı çerçevesinde birbirlerine açıklamalıdırlar
                          her insandan saygı beklemekte gerçek dışı bir beklentidir... saygı kavramından bi haber olan insanlarda vardır.... saygısızlığı alışkanlık haline getirmiş insanlarda vardır.... saygı göstermeyen insanların varlığı ve saygı gösterkesi zıttı tutumlara maruz kalıyor olmamız bizim saygın bir insan olmadığımız anlamına gelmez....

                          saygı beklentisi de her zaman beklenilmesi gereken bir beklenti değildir.... saygı göstermeyen insanlara karşı iletişimi kesmemiz bizim en doğal hakkımızdır.... diye düşünüyorum

                          Yorum


                          • #14
                            Orjinal yazı sahibi: yagmurr25
                            therapy25 çok güzel bir konu açmışsın.

                            Reddedilme anksiyetisini yaşayanlar için bu duygu dayanılmazdır, onlar bu durumdan gerçekten çok acı çekerler, ve bir türlü bu duygulardan kurtulamazlar.


                            bu konuda sana katılıyorum....

                            Bu kişiler çocukluklarında ebeveynleri tarafından özellikle de annleri tarafından ilgi görmemiş ve bu ilgi eksikliğinin acısını malesef yaşamlarının büyük kısmında yaşayan insanlardır.

                            bu şekilde olanlar vardır... ama her reddedilme duygusunun altında anne baba olumsuz tutumları yatmaz... aile içinde sorun yaşamayıp arkadaş ortamında dışlanma yaşayanlarda da reddedilme duygusu oluşabilir.... veya reddedilmeye karşı aşırı duyarlı mekanizmalara sahip olabilir bireyler... ya da kendini değersiz bulan, kendi sosyal yeteneklerini eksik bulan bireylerde reddedilme duygusu yaşayabilirler...

                            Daha sonraki ilgiler onları doyurmaz aslına bakarsanız karşılarındaki insanların onlara ilgisine inanmazlar da.

                            yine özel bir durumdur bu yağmur... bazen dediğin gibi ilgilenilmek doyurucu olmaz.... ya da birey ilgiye dönüt verme yeteneğine sahip olmadığı için ilgilenilmek işkence gibi gelebilir.... ya da gösterilen ilgiyi inandırıcı bulmayabilir.... yada o ilgi gösterilerine layık olmadığını düşünebilir....

                            Çünkü yaşamlarındaki ilk ilişki kurdukları kişiler olan ebeveynleri tarafından ilgisizliğin ortasına bırakılmışlar ve temel güven duygusunu kazanamamışlardır,

                            çocukluk yaşlarında öz güven kazanan bireylerde ilerleyen yaşlarında yaşadıkları travmatik yaşanyılar sonucu öz güvenlerini kaybedebiliyorlar.... yine tek bir etken değildir bu yağmur... ama dediğinde yanlış değil

                            oysaki ilk ilişkilerimiz olan anne baba ilişkilerimiz benliğimizin oluşumunda çok önemli bir roldedir, o ilk ilişkilerin sıcaklığı ya da soğukluğu bizim daha sonraki ilişkilerimizin kaynağını oluşturur çünkü.

                            evet bu konuda çok isabet bir yazı yaşmışsın.... doğruluğu şüphe götürmez bir betimleme bu...


                            Sıcak ilgili bir ailede yetişen çocuklar ihtiyaç duydukları ilgiyi ilk ilişkilerinde aldıkları için o doyumu ömür boyu içlerinde taşıyabilirler,

                            dediğim gibi travmatik yaşantılar ile kazandığı özgüveni kaybedebilirler...

                            oysaki ilgisiz bir ailede yetişen bir çocuğun içindeki o ilgi eksikliğini hiç bir şey doldurmaz ve bu çocuklar büyüdüklerinde o içlerindeki boşluğu doyurmak için hep onaylanma ararlar, reddedildiklerinde ise hep o ilk ilişkilerindeki yani annlerinin ilgisizliği karşısındaki acıyı tekrar tekrar yaşarlar...

                            anne baba tutumları gerçekten vurguladığın gibi çok önemli bir konudur yağmur.... paylaşımların için tşk ederim....

                            Yorum


                            • #15
                              Orjinal yazı sahibi: bonnie
                              atipik depresyon hastası olarak başlığı tam kendime göre buldum.

                              evet atipik depresyon yaşayanlarda reddedilme duygusunu yoğun bir şekilde yaşar...

                              hatta yakın zamanda böyle bir deneyim de yaşadım. reddedildiğimi düşündüğüm anda hayat boyu reddedileceğim genellemesini hemen yapıveriyorum ve yıkıcı olan bu senaryo oluyor sanırım.

                              evet o deneğimi bizimle de paylaşmıştın... çok güzel bir betimleme yapmışsın.... rahatsızlığının temel nedeni çarpıytılmış yorumlama alışkanlığından kaynaklı olduğunu gördüğün an bu hatayı düzeltmeye bir adım yaklaşmışsın demektir.... bundan kaynaklanan depresyonunu da kolaylıkla yenebilirsin....

                              bir de karşımızdaki insanların bazı davranışları aslında tam anlamıyla reddetme olmuyor. biz öyle algılıyoruz. bunu yeni farkettim. bir erkekle sevgili olamadım diye üzülüyordum. tam anlamıyla reddedilme istenmeme krizi yaşıyordum. ama aslında adam benden hoşlandığını beğendiğini açıkça ifade etmişti ancak ikimizin arzu ettiği ilişki şekli birbirimizinkine uymuyordu bu yüzden kendi yolumuza gittik. yani aslında burada reddedilmiş olmuyorum sadece bir uyum sorunu var.

                              bu şekilde yorumlamandan anladığım üzüldüğün bu konuda üzülmemen gerektiğini ve bir durumu olduğu gibi gerçekçi bakabildiğin an yaşadığın duygular yıkıcı duygular olmayacağını farkettirdi bana....

                              eminim bu şekilde düşünmeye başladığın zaman depresyunu yenmişsindir....

                              ve bir sürü ilişkimiz için geçerli aslında bu. bu mantığı geliştirebildim ama tamamen uygulayamıyorum. negatif ve pozitif senaryolar arasında gidip geliyorum sürekli.

                              hep bu temaları işleyen kompozisyonlar yazmayı dene.... o zaman zihnine daha bi güzel siner bu tema.... ben hep öyle yapıyorum... bende işe yarıyor...

                              Yorum

                              İşleniyor...
                              X