Öncelikle bütün site sakinlere merhaba demek istiyorum. Umarım beni de aranıza kabul edersiniz*** çünkü inanın sığınacak yerim kalmadı, bir süredir burayı takip ediyorum ve artık içimdekileri dökmenin zamanı geldi diye düşündüm gerçek hayatta bulamadığım manevi desteğin burada da olmayacağı endişesi beni ürkütüyor,başka sığınacak limanım YOK!!!! tutunacak bir dalım kalmadı,herkes sırtını döndüğü bir dünyam var,bir dalıma konan birgün ansızın çekip gidiyor çöpe atar gibi bıktım bıktım bıktım bu hayattan.Yıllardır doktorumdan başka kimse beni ne dinliyor ne anlıyor !!!!
Sosyal fobiyi yendimmi yenemedimmi bilemiyorum sürekli ortaya çıkıp kasırga gibi arkada ağır tahribatlar bırakıyor bazen de üstesinden geldiğimi düşünüyorum çünkü gerçekten ortadan kayboluyor yada sinsi bir yılan gibi pusuda bekliyor...ama nereden başlayacağımı bilmiyorum belki kendi hikayemden başlasam iyi olabilir evet yendim ya sonrası sonrasında ileriye baktığımda hayatımın hiçte parlak en azından normal insanlar gibi geçeceğine inancım kalmadı bir hastalık bir insanın bütün hayatını altüst ettikten sonra yense bile bıraktığı tahribat ve yıkıntılar yüzünden var olan umutlarım giderek tükeniyor. Tam 10 küsür yılımı harcadı hem de bir insanın yaşayabileceği en güzel çağında. Sinsi bir yılan gibi ortaya çıktı ve lise yıllarında önce içe kapanma,eski konuşkanlığımın giderek azalması,aşırı alınganlık belki uç paranoyalar,sınıfta tek başıma kalmalar(beni çağırdıklarında hiç yanlarına gitmezdim) ama bunların hiçte anormal olmadığını düşündüm ta ki üniversiteye adım atarak çünkü o zamana kadar hiiiiiiiç fiziksel belirtiler yoktu 0’dı.Sonrası mâlum her SF’li kalabalık bir ortamda çekilen ızdırapları, TİTREMELER(sanki ayaklarınızı boşluğa basarcasına sallanıp düşme korkusu gibi), heyecan,ter basması,kızarma,utangaçlık,hızla artan kalp atışları,şiddetle sosyal ortamlara girememe ve giderek giderek çürüyüp yok olmaya yüz tutan bir çınar gibi ortada kalmak.Benim en büyük dezavantajım beni çooooooooooook seven bir ailemin olmasına rağmen benim neler çektiğimi asla anlayamamaları ve neticesinde sürekli çatışmalar,kavgalar,intihar girişimleri,…. Anlatmak istesem de asla kabullenemediler YADA sonuçta hiçbiri bir doktor değil o yüzden onlara da bu yüzden bir kızgınlığım olmadı ama çaresizlik,yalnızlığa itilme,kendimi beynime hapsetme sanki bir hükümlüyü 1 ay süreyle tek bir ışık huzmesinin bile girmediği daracık bir oda da hücre cezası çekmesi gibi doldukça doldum doldukça doldum……… çok kötü asla istemediğim şeylere bile yapmama itti.SF tek kelimeyle -hayattan kopardı- insan sosyal bir varlık konuşmaya,iletişim kurmaya,dışarı çıkmaya,sıkıntısını mutluluğu iletebileceği insanları görmek ister etrafında vs. vs….. ama bir nebzeye kadar katlanılır bunların yokluğuna peki ya sokağa bile çıkamamak,gönlünün istediği yere gidememek,markete,alışverişe,cafelere ne bilim aklınıza ne gelirse hatta eve giderken bile sırf daha az sakin ve tenha bir yol olduğu için yolu olabildiğince uzatmak en kötüsü de ne biliyor musunuz arkadaşlar! Bunların farkına varmak, çektiğin sıkıntıyı yenmek için üzerine gitmek mücadele vermek! inatla inadına inadına kalabalığa girip bunun yenmek için çabalamak arkadaş dost çevre edinmek okulu devam ettirebilmek en basitinden bir akraba ziyaretleri,bir markete girip gönlünce istediğini alıp ürün sorabilmek vs…. bunları yapma gayretinde olmak sanki körü körüne ayağının altında bir çiviyle yürümeye benziyor ve başka bir deyişle yangına körükle gidiyormuş gibi oluyorsunuz eminim az öncekileri hep birlikte saysak sabaha kadar devam eder çünkü hepsi normal bir hayatın gündelik süreçlerinde olan şeyler ama neticesinde çooooook daha büyük felaketler ardı ardına geldi…. Önce geçmişle bağım koptu sonra okul sonra ailemin bana olan güveni sonra görünüşte insan olup ama aslında olmayan başka çeşit canlılara güvenip onlar tarafından yüzüstü bırakılmak arkadan hançerlenmek tek kalemde seni çöpe atışları ve sonra ruhsal değil tam zıttı fiziksel çöküntüler….. bir çoğunu aştım ve zamanla alıştım ama fiziksel sorunlar tabir yerindeyse doğduğuma pişman ettirdi ve tırnak içinde ‘’SF’yi yensem de’’ bu fiziksel sıkıntılar ettirmeye devam ediyor sanıyorum yılların birikimi diye düşünüyorum uyku bozukluğu, güçsüzlük, kronik yorgunluk, enerji tükenişi halsizlik iştahsızlık hiçbir şeyden keyif alamama belki 1 kilo doping ilacı alsam kaybolan yılların verdiği tahribatı geçiremez biranda diye düşünüyorum ama pek çoğunuzun anlayabileceği gibi belki de bana en çok koyan şu buz gibi havada bile olan terlemeler.
Bütün bu yıllar içinde doktor doktor hastane hastane kullanmadığınız ilaç kalınca insan biraz kendi kendinin doktoru oluyor bununda çok payı oldu düzelmemde(ama şuan ki doktorumun söylediği gibi ara sıra inişler ve çıkışlar olmuyor değil. Her yara arkasında bir iz bırakır dimi arkadaşlar? Hele pek çoğumuzu ‘’çaresizlikten’’ intihara bile sürükleyebilecek kadar ciddi sıkıntılarımız varsa) en çok ilaçların gücünü yabana atarak zaman kaybettim ve şanssızlık olsa gerek düzgün bir doktor ya da başka bir deyişle karşısındakini kobay olarak görmeyen ve tabirimi mazur görün kaşarlanmış olmayan bir doktor karşıma çıkmadı. ama asla pes etmeyişimin karşılığını sonunda ‘’genç’’,dinamik, yaklaşımı son derece sıcak ve arkadaşça olan sana ilaçları şeker gibi kullandırmayan bir doktor sahibi olarak gördüm. Onunda desteğiyle ve çabamla son 1 yılda büyük aşama kaydettim. ve bu 4 milyarlık gezegende tek başıma da kalsam yapmam gereken egzersizleri kesinlikle yapıyorum. beni en çok umutlandıran kullandığım bazı ilaçların dozajlarını zaman içinde kademe kademe azaltıyoruz oluşu başlarda doktorum bunu uygulamaya sokunca tereddütlerim oldu gene bazı sıkıntılar HORTLARMI diye ama –düzeni- bozmayınca onun haklı çıktığına şahit oldum.
Artık sıklıkla bu siteyi takip edeceğim çoğu zaman sizlerle paylaşımlarım olmayabilir cevap vermem gerektiği zamanlarda yazamayabilirim ama kendim gibi insanların olduğunu yalnız olmadığımı görmek İSTİYORUM bu insana biraz daha ilerisi için ümit veriyor. bu siteyi görene kadar başka bir SF’li nin neler düşündüğünü ne duygularla buraya yazılar yazabileceğini ve diğer sıkıntıları yaşayan insanların birbirleriyle nasıl uyumlu olabildiklerini bilmiyordum görmemiştim. Ama bundan sonra mümkün olduğunca okumaya yazmaya çalışacağım çünkü gerçekten şuan bile kendimi biraz iyi hissediyorum doktorumdan başka kimse yoktu duygu ve düşüncelerimi iletebileceğim. herkese saygılarımı sunuyorum. UMARIM BİRİLERİ SESİMİ DUYAR................... :cry: :cry:
Sosyal fobiyi yendimmi yenemedimmi bilemiyorum sürekli ortaya çıkıp kasırga gibi arkada ağır tahribatlar bırakıyor bazen de üstesinden geldiğimi düşünüyorum çünkü gerçekten ortadan kayboluyor yada sinsi bir yılan gibi pusuda bekliyor...ama nereden başlayacağımı bilmiyorum belki kendi hikayemden başlasam iyi olabilir evet yendim ya sonrası sonrasında ileriye baktığımda hayatımın hiçte parlak en azından normal insanlar gibi geçeceğine inancım kalmadı bir hastalık bir insanın bütün hayatını altüst ettikten sonra yense bile bıraktığı tahribat ve yıkıntılar yüzünden var olan umutlarım giderek tükeniyor. Tam 10 küsür yılımı harcadı hem de bir insanın yaşayabileceği en güzel çağında. Sinsi bir yılan gibi ortaya çıktı ve lise yıllarında önce içe kapanma,eski konuşkanlığımın giderek azalması,aşırı alınganlık belki uç paranoyalar,sınıfta tek başıma kalmalar(beni çağırdıklarında hiç yanlarına gitmezdim) ama bunların hiçte anormal olmadığını düşündüm ta ki üniversiteye adım atarak çünkü o zamana kadar hiiiiiiiç fiziksel belirtiler yoktu 0’dı.Sonrası mâlum her SF’li kalabalık bir ortamda çekilen ızdırapları, TİTREMELER(sanki ayaklarınızı boşluğa basarcasına sallanıp düşme korkusu gibi), heyecan,ter basması,kızarma,utangaçlık,hızla artan kalp atışları,şiddetle sosyal ortamlara girememe ve giderek giderek çürüyüp yok olmaya yüz tutan bir çınar gibi ortada kalmak.Benim en büyük dezavantajım beni çooooooooooook seven bir ailemin olmasına rağmen benim neler çektiğimi asla anlayamamaları ve neticesinde sürekli çatışmalar,kavgalar,intihar girişimleri,…. Anlatmak istesem de asla kabullenemediler YADA sonuçta hiçbiri bir doktor değil o yüzden onlara da bu yüzden bir kızgınlığım olmadı ama çaresizlik,yalnızlığa itilme,kendimi beynime hapsetme sanki bir hükümlüyü 1 ay süreyle tek bir ışık huzmesinin bile girmediği daracık bir oda da hücre cezası çekmesi gibi doldukça doldum doldukça doldum……… çok kötü asla istemediğim şeylere bile yapmama itti.SF tek kelimeyle -hayattan kopardı- insan sosyal bir varlık konuşmaya,iletişim kurmaya,dışarı çıkmaya,sıkıntısını mutluluğu iletebileceği insanları görmek ister etrafında vs. vs….. ama bir nebzeye kadar katlanılır bunların yokluğuna peki ya sokağa bile çıkamamak,gönlünün istediği yere gidememek,markete,alışverişe,cafelere ne bilim aklınıza ne gelirse hatta eve giderken bile sırf daha az sakin ve tenha bir yol olduğu için yolu olabildiğince uzatmak en kötüsü de ne biliyor musunuz arkadaşlar! Bunların farkına varmak, çektiğin sıkıntıyı yenmek için üzerine gitmek mücadele vermek! inatla inadına inadına kalabalığa girip bunun yenmek için çabalamak arkadaş dost çevre edinmek okulu devam ettirebilmek en basitinden bir akraba ziyaretleri,bir markete girip gönlünce istediğini alıp ürün sorabilmek vs…. bunları yapma gayretinde olmak sanki körü körüne ayağının altında bir çiviyle yürümeye benziyor ve başka bir deyişle yangına körükle gidiyormuş gibi oluyorsunuz eminim az öncekileri hep birlikte saysak sabaha kadar devam eder çünkü hepsi normal bir hayatın gündelik süreçlerinde olan şeyler ama neticesinde çooooook daha büyük felaketler ardı ardına geldi…. Önce geçmişle bağım koptu sonra okul sonra ailemin bana olan güveni sonra görünüşte insan olup ama aslında olmayan başka çeşit canlılara güvenip onlar tarafından yüzüstü bırakılmak arkadan hançerlenmek tek kalemde seni çöpe atışları ve sonra ruhsal değil tam zıttı fiziksel çöküntüler….. bir çoğunu aştım ve zamanla alıştım ama fiziksel sorunlar tabir yerindeyse doğduğuma pişman ettirdi ve tırnak içinde ‘’SF’yi yensem de’’ bu fiziksel sıkıntılar ettirmeye devam ediyor sanıyorum yılların birikimi diye düşünüyorum uyku bozukluğu, güçsüzlük, kronik yorgunluk, enerji tükenişi halsizlik iştahsızlık hiçbir şeyden keyif alamama belki 1 kilo doping ilacı alsam kaybolan yılların verdiği tahribatı geçiremez biranda diye düşünüyorum ama pek çoğunuzun anlayabileceği gibi belki de bana en çok koyan şu buz gibi havada bile olan terlemeler.
Bütün bu yıllar içinde doktor doktor hastane hastane kullanmadığınız ilaç kalınca insan biraz kendi kendinin doktoru oluyor bununda çok payı oldu düzelmemde(ama şuan ki doktorumun söylediği gibi ara sıra inişler ve çıkışlar olmuyor değil. Her yara arkasında bir iz bırakır dimi arkadaşlar? Hele pek çoğumuzu ‘’çaresizlikten’’ intihara bile sürükleyebilecek kadar ciddi sıkıntılarımız varsa) en çok ilaçların gücünü yabana atarak zaman kaybettim ve şanssızlık olsa gerek düzgün bir doktor ya da başka bir deyişle karşısındakini kobay olarak görmeyen ve tabirimi mazur görün kaşarlanmış olmayan bir doktor karşıma çıkmadı. ama asla pes etmeyişimin karşılığını sonunda ‘’genç’’,dinamik, yaklaşımı son derece sıcak ve arkadaşça olan sana ilaçları şeker gibi kullandırmayan bir doktor sahibi olarak gördüm. Onunda desteğiyle ve çabamla son 1 yılda büyük aşama kaydettim. ve bu 4 milyarlık gezegende tek başıma da kalsam yapmam gereken egzersizleri kesinlikle yapıyorum. beni en çok umutlandıran kullandığım bazı ilaçların dozajlarını zaman içinde kademe kademe azaltıyoruz oluşu başlarda doktorum bunu uygulamaya sokunca tereddütlerim oldu gene bazı sıkıntılar HORTLARMI diye ama –düzeni- bozmayınca onun haklı çıktığına şahit oldum.
Artık sıklıkla bu siteyi takip edeceğim çoğu zaman sizlerle paylaşımlarım olmayabilir cevap vermem gerektiği zamanlarda yazamayabilirim ama kendim gibi insanların olduğunu yalnız olmadığımı görmek İSTİYORUM bu insana biraz daha ilerisi için ümit veriyor. bu siteyi görene kadar başka bir SF’li nin neler düşündüğünü ne duygularla buraya yazılar yazabileceğini ve diğer sıkıntıları yaşayan insanların birbirleriyle nasıl uyumlu olabildiklerini bilmiyordum görmemiştim. Ama bundan sonra mümkün olduğunca okumaya yazmaya çalışacağım çünkü gerçekten şuan bile kendimi biraz iyi hissediyorum doktorumdan başka kimse yoktu duygu ve düşüncelerimi iletebileceğim. herkese saygılarımı sunuyorum. UMARIM BİRİLERİ SESİMİ DUYAR................... :cry: :cry:
Yorum