Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Anksiyeteye karşı işe yarayan şeyler- sizce neler?

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • #16
    kabul olmuyormuş gibi hıss şeytanın verdiği vesvesedir bende senn gibi ilk başlarda öyleydim ama rabbim kulunun kendisne dua etmesinden çokk hoşlanırr yok mu elini açıp da dua eden duasını kabul edeyim diye diyen rabbim unutma duanın meyvesini az sabırlı olduktan sonra yiyeceksin kendmden örnek vercek olursam s,n,r stres depresyon kavga gürültü daha nıce tanımlayamdığm hislern hepsi vardı bende ama işte hayatın en güzel anı secde anıdır ordayken edilen duaa okadar etkili geldiki bana şimdi hayattan zevk almaya başladım az sabret bana meyvesini yemeye başladım diyeceğin günler çok yakınnn

    Yorum


    • #17
      Aslında en ürkütücü noktalardan biri de, bir dertten muzdarip olan insanın acilen ondan kurtulmak adına bulduğu her dala tutunmaya çalışması, aşırı bir hassasiyet ve tedirginlikle geçer mi, biter mi diye evhamlanması.Hayat bu kadar hassasiyeti kabul etmez.Bu konumda olan birisi yeterince sıkıntı çekmiş ve özgüvenini baya hırpalamıştır.Ben yine de denek gibi her önümüze gelene teslim olmaktansa işin içine biraz daha hırs ve cesaretin girmesi taraftarıyım.

      Yorum


      • #18
        ama sabırla devam et hırs fazla yapma herşeyin hayrlısı olur inşallah duanda beni de unutma sakın

        Yorum


        • #19
          hepinize cevaplarınız için teşekkür ederim, Allah hakkımızda hayırlısını versin inşallah.

          zestat konusunda, doktorum zestatı bırakmamı istedi (psikoloğum benim iyileştiğime karar vermişti de, ilacı veren psikiyatr ise izinde olduğu için onu görememiştim) Bu arada zestat bende çok huzursuz, kabuslu ve rahatsız uykular ve anksiyete ataklarım olduğunda da beynimde karıncalanma yapıyordu. İştahımı normal zamanda çok artırmıştı ama anksiyetemi engellemiyordu ve anksiyete atakları yine mide bulantısıyla devam ediyordu, zestat kullandığım halde.

          Denek olma konusunda verecek bir cevabım yok malesef, evet insan önüne gelen her çözüme atlamak istiyor ama durum böyle işte. Yine de kendimi bırakmıyorum, elimden geldiğince üzerine gidiyorum sorunlarımın. Sadece o ya da bu tedavi yöntemiyle tek başına geçecek birşey olduğunu sanmıyorum, insanın kendisinin de çabalaması lazım ve ben elimden gelen çabayı gösterdiğime inanıyorum. Ve iyi niyetli olduğunuzu biliyorum ancak şu anki ruh halim her türlü cevaptan fazlasıyla etkilenip yeni yeni kaygılar yaşamama neden oluyor. Teyzemin bile ilacı neden bıraktın öyle iyileşilmez yorumunun etkisini daha atamadım üzerimden.

          Hepinize cevaplar için teşekkür ederim, umarım hepimiz aradığımız huzur ve şifayı buluruz. Ben bu konuyu takip etmeyeceğim artık çünkü birilerinin beni kötü etkileyecek bir cevap verebileceğinden endişeleniyorum. Tedavime odaklanacağım ve eğer EFT işe yararsa ve psikoloğum adını vermemi onaylarsa gelip ismini dileyen arkadaşa mesaj atacağım. başka bir şeyle de iyileşirsem bunu da sizlerle paylaşmaya geleceğim. Şu an sürekli bir psikoloji forumunda olmanın bana çok iyi gelmeyebileceğini düşünüyorum. Beni yanlış anlamadığınızı umuyorum hepinize tek tek tekrar teşekkür etmek istiyorum.

          İnşallah iyi haberlerle dönebilirim. Sizleri de dualarıma dahil edeceğim.

          Yorum


          • #20
            Anlatmaya çalıştığınız o kaygı anını o kadar iyi biliyorumki gerçekten o anlarda bişeleri okuyup duymak hatta çevrenizden birinin bir söylemi bile sizin piskolojinizi aslında ne kadar derinden sarsabileceğinin farkında olmamak... cidden bu hastalığı yaşayan bilir. bende ilk bu hastalığı yaşadığım günü çok net hatırlıyorum ve teyzemlerin ilaç reçetesini açıp yan etkilerini görüp şaşırması o anda benim ne hisler içine girmeme sebep olmuştu. doktorumda başlarda küçük sıkıntılar verebilir panikleme dediğinde kalp atışlarım dahamı hızlanacak darlanmam artacakmı diye korkuyla sorduğumu net hatırlıyorum saolsun doktorum gayet güzel açıklamıştı ama yinede o süreçte ilacı ilk içtiğim an sanki bir bomba yutmuş gibi panik hali ve ne zaman patlayacak nasıl etki yapacak gibi saçma sapan hislere büründürmüştü çünkü annem yıllarca bipolar rahatsızlığıyla uğraştığı için ilaçları aldığında halisinasyonlar gördüğü için piskoloji denince aklıma ilk gelen annem gibi olma korkusuydu ama piskolojinin dalları o kadar farklıki ve ne yaşadığınızıda artık az çok biliyorsanız birazda kendi kendinizin doktoru olacaksınız düşüncelerinizi çok derinden hissedebiliyorum o anlarda hiç bir sözün hiç birşeyin tefsiri yok gibi geliyor. ama bencede aldığınız bu son karar çok yerinde birşeyleri heleki o anlarda kurcalamamak gerekli heleki kaygılı bir yapıdaysanız bunu tetikleyecek herşeyden uzak durmalısınız benim en sonki doktorum ilacı yazdığında asla reçeteyi okumamamı tavsiye etmişti okursan a bak buda bende olmuştu yada evet bu sorunda bende var diye kurmaya başlarsın o nedenle hiç gerek yok ilaçlarını iç inan iyi olacaksın demişti öylede oldu. umarım en kısa zamanda güzel haberlerinizi alcaz buraya mutluluğunuzu paylaşmak için geleceksiniz
            Denizdeki damlaları sayın desem sayar mısınız? Canlar damladır, sonunda aynı denize damlayacağız.

            Yorum


            • #21
              Orjinal yazı sahibi: iyileşirmiyim View Post
              bu sefer ekstradan bir de uyku problemim var. ( belki de zestatı bırakmış olmaktandır bilemiyorum. Aniden bırakmadım ama bilmiyorum...) Genel olarak anksiyeteyi benim ilk hissettiğim yer midem. Sürekli bir bulantı ve yemeklerden tiksinme yaşıyorum. Beni en çok da sanırım bu rahatsız ediyor. Ateş basıyor, ardından da üşüyorum. Bir de tabi ki psikoljik kısmı var, içim daralıyor, bir anda kendimi çok kötü hissediyorum, çığlık atmak istiyorum, herşey çok korkunç ve çözümsüz ve umutsuz geliyor. Sürekli şüphelerim var, ya hiç iyileşemezsem, ya (herhangi bir konuda) yanlış karar vermişsem gibi. Bir de tabi ki kendime çok kızıyorum, neden bunu kendime ve aileme yapıyorum diye...

              bir de ben bu anksiyeteyi 13 yaşımdan beri yaşıyormuşum ama o zamanlar sadece belirli bir konuda bir müddet devam eden bir mide bulantısı şeklinde yaşadığım için ciddiye almamıştım. 2000 senesinde ilk endoskopimi oldum ve reflü var dedikleri için 2000-2010 arasını ben mide hastasıyım sanarak tüm dahiliyecileri gezip, mide ilaçlarının hemen hepsini kullanıp 3 kez de endoskopi yaptırdım. Yani bilmeden neredeyse 20 sene anksiyete çekmişim. Tabi zaman ilerledikçe ben bu mide bulantısından kaçmak için, bir sürü önlem geliştirmiştim, dışarı ( sinema, kafe gibi) mümkün olduğunca çıkmamak, ilaçlarım çantamda olmadan kapıdan dışarı adım atmamak, evime kimseyi çağırmamak, dışarıda tosttan başka şey yememek gibi. Şubat ayından Eylüle kadar devam ettiğim psikolg ve psikiyatrdan sonra bu kısımlarını aşabildim. Mümkün olduğu kadar kaçınmıyorum bu tür şeylerden, bir de eskiden kendimi yerlere atardım, ağlardım, ölmek istiyorum diye ağlardım. Şimdi de aynı duyguları hissediyorum ama bir şekilde ayakta duruyorum.


              yabancılaşma var mı ? bedenine herşeye hayatla algı kopması gibi bi durum yaşıyormusun ?

              Yorum


              • #22
                Merhaba arkadaşlar;

                Baş titremesi,ellerde ve bacaklarda titreme heyecandan kaynaklanmaktadır. Bende de bu durum var ama şimdilerde daha iyiyim. Bu durumun üstesinden gelebilmek için uzun bir zamandır araştırma yapıyorum. Elde ettiğim bazı deneyimler var. Bunları sizle paylaşmak istiyorum. Bahsettiğimiz bu durumlar tamamen psikolojik. Vücudumda hangi hastalık var diye düşünmeyin. Fizyolojik birşey bulamazsınız. Psikolojik rahatsızlıklar fizyolojiyi bozuyor. Duygu ve düşünce sistemimiz bedenimize yansıyor ve tepki veriyor. Örneğin bir topluluk önüne çıkacaksınız. O an kalbiniz küt küt atıyor. Heyecan tavan yapmış durumda. Olumsuz düşünceler beyninizi kemiriyor. Bu esnada titrememeniz imkansız gibi birşey. Bu olumsuz düşünceler de bedeni ele geçiriyor ve siz istem dışı davranıyorsunuz.

                Yaptığım birçok araştırma sonucu ve görüştüğüm uzmanların da bilgisini alarak bazı şeyler yazabilirim.

                1- Olumsuz düşüncelerden kurtulun. Daima olumlu düşünün. Kendinize telkin verin. ( Telkin müzikler var. Onlardan yararlanın)

                2- Kötü görüntülerden uzak durun. Bunlar duygu ve düşünceleri kirletiyor ve boşluk oluşturuyor. Düşünce sistemini bozuyor.

                3- Sentetik gıdalardan uzak durun. Doğal beslenmeye gayret edin.

                4- Nefes egzersizlerini öğrenin. Diyafram nefesi alın. ( Videolardan öğrenebilirsiniz)

                5- Kitap okuyun. Hafızanızı geliştirin. Böylece düşünce sisteminizi de iyileştireceksiniz.

                6- Rahatlatıcı çay tüketin. Mesela papatya çayı... Rezene çayı... Sarı kantoron otu...

                7- Rahatlatıcı müzik, fobi telkini, psikoloji eğitimi videoları edinin ve istifade edin. Arşivimde çok var benim. (İsteyen olursa ufak bir ücret karşılığı gönderebilirim.)

                8- Namaza yönelin. İbadet sağlığınız için büyük fayda sağlayacaktır. Bunu yaşayarak göreceksiniz. Dua edin. Allah'a yaklaşmaya çalışın.

                9- Bir ara kullanmıştım. Rlxon adında sakinleştirici bitkisel bir ürün var. Onu kullanabilirsiniz. Fakat tek başına değil. Bahsettiğim telkinler ile 21 gün boyunca devam etmelisiniz. Kur'an dan bazı şifa ayetleri var. Müziklerin altına yerleştirilmiş. Bunlar sizin bilinçaltınıza akacak ve inşallah derdinize derman olacak.

                Şu an aklıma gelmiyor ama bu konularda daha çok bilgi ve tecrübe sahibiyim. İsterseniz mesaj gönderebilirsiniz. Bu konudan ben de muzdariptim. Yardımcı olmaya çalışırım. Hala kendi kendime telkin ve tedaviye devam ediyorum. Selametle...

                Yaşadıklarımız birer imtihandır. Ya Sabır demeli. Musibet değil belki hayırdır.

                Hak şerleri hayreyler. Zannetme ki gayreyler. Arif anı seyreyler. Mevla görelim neyler. Neylerse güzel eyler (Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri)

                Yorum


                • #23
                  Orjinal yazı sahibi: iyileşirmiyim View Post
                  teşekkürler, elimden geleni yapıyorum namaza devam etmek için ama sanki dualarım kabul olmuyormuş gibi geliyor ( bunda anksiyeteye bağlı şüpheci ve umutsuz ruh halim etkisi büyük) ama bırakmayacağım, nasıl ki meditasyon işe yarıyor diyorlar duaların da hiç olmasa aynı şekilde işe yaraması lazım.
                  emin olun ki, islamdakı ibadet meditasyondan daha cok işe yarıyor.
                  (RABBİM! Huzurundan başka yerde, Huzur aratmasin...)

                  dualarınızın kabul olmasını istiyorsanızsa, onların kabul olmadığını düşünmeden devam edin.
                  özellıkle başkalarında dua isteyin.
                  Hakkınızda hayırlıysa kabul olacak. sabrla şikayet etmeden yapın ibadetınızı.
                  hiç acılmayan kapı bile cok israrla çalındığında mutlaka acılıyor.
                  Dualarınızda samimi olun ve devamlı edin. Ama mutlaka inanarak edin...
                  kuran dinleğin, namazdan sonra iki salavat arası dua edin...iki Salevat arası edilen dualar muhakkak kabul olur

                  Ben ankisiyetemden dualarla ve dini sohbetlere giderek kurtuldum. İnşAllah sizde kurtulursunuz kardeşim
                  Last edited by elifnurr; 04-12-2011, 11:14 AM.
                  Vefa, vefa…Ey vefalıların en vefalısı!
                  Vefayı veren Sen’sin.Vefalı da Sen…
                  Ya bizde vefa…

                  Ne gelen vardı, ne giden. Rıhtımlar tenhaydı. Hiç mi kalmadık anlaşılamamanın yalnızlığında? Ah, sabırla bekleyebilseydik gönül! Her zaman hazır bulacaktık kıyıdaki yelkenliyi. Görememişsek körlüğümüzdendir...

                  Yorum


                  • #24
                    Orjinal yazı sahibi: iyileşirmiyim View Post
                    bu sefer ekstradan bir de uyku problemim var. ( belki de zestatı bırakmış olmaktandır bilemiyorum. Aniden bırakmadım ama bilmiyorum...) Genel olarak anksiyeteyi benim ilk hissettiğim yer midem. Sürekli bir bulantı ve yemeklerden tiksinme yaşıyorum. Beni en çok da sanırım bu rahatsız ediyor. Ateş basıyor, ardından da üşüyorum. Bir de tabi ki psikoljik kısmı var, içim daralıyor, bir anda kendimi çok kötü hissediyorum, çığlık atmak istiyorum, herşey çok korkunç ve çözümsüz ve umutsuz geliyor. Sürekli şüphelerim var, ya hiç iyileşemezsem, ya (herhangi bir konuda) yanlış karar vermişsem gibi. Bir de tabi ki kendime çok kızıyorum, neden bunu kendime ve aileme yapıyorum diye...

                    bir de ben bu anksiyeteyi 13 yaşımdan beri yaşıyormuşum ama o zamanlar sadece belirli bir konuda bir müddet devam eden bir mide bulantısı şeklinde yaşadığım için ciddiye almamıştım. 2000 senesinde ilk endoskopimi oldum ve reflü var dedikleri için 2000-2010 arasını ben mide hastasıyım sanarak tüm dahiliyecileri gezip, mide ilaçlarının hemen hepsini kullanıp 3 kez de endoskopi yaptırdım. Yani bilmeden neredeyse 20 sene anksiyete çekmişim. Tabi zaman ilerledikçe ben bu mide bulantısından kaçmak için, bir sürü önlem geliştirmiştim, dışarı ( sinema, kafe gibi) mümkün olduğunca çıkmamak, ilaçlarım çantamda olmadan kapıdan dışarı adım atmamak, evime kimseyi çağırmamak, dışarıda tosttan başka şey yememek gibi. Şubat ayından Eylüle kadar devam ettiğim psikolg ve psikiyatrdan sonra bu kısımlarını aşabildim. Mümkün olduğu kadar kaçınmıyorum bu tür şeylerden, bir de eskiden kendimi yerlere atardım, ağlardım, ölmek istiyorum diye ağlardım. Şimdi de aynı duyguları hissediyorum ama bir şekilde ayakta duruyorum.
                    ben de aynı bunları yaşıyorum..hem de yıllardır...yıllardır dönem dönem ilaç kullanmak zorunda kalıyorum,ilaç kullanırken herşey çok güzel,hayat güzel anlamlı,keyifli ama ilaçları bırakınca bir süre sonra yine aynı kendimi yerlere atıp ölmek istiyorum diye ben de çok ağladım( hem de evde yalnızken...tek başıma....

                    Orjinal yazı sahibi: dıskokralı View Post
                    yabancılaşma var mı ? bedenine herşeye hayatla algı kopması gibi bi durum yaşıyormusun ?
                    bu ben de var....eskiden de olurdu,son zamanlrda yine var...sanki herşeye dışardan bakar gibiyim,herşey sanal gibi..

                    Yorum


                    • #25
                      Arkadaşlar belki faydalı olur diye yazayım istedim.bana birileri yıllar önce bu tavsiyelerde bulunsaydı BELKİ onca yılımı ilaçlarla geçirmek zorunda kalmazdım.(belki diyorum çünkü herkeste bendeki kadar olumlu etki eder mi yada erken yaşlarımda bende bu kadar etkili olur muydu bilmiyorum).

                      Gelelim benim yaklaşık 10 yıllık tecrübelerimle bulduğum yöntemlere:

                      1.Kesinlikle her gün yada en az iki günde bir, 1 saatlik spor(30 dk koşu 30 dakika bisiklet ve gerçekten ter atmanız gerekiyor)
                      2.Balık yağı(günde en az iki kapsül)
                      Not pahalı markaları almanıza gerek yok eczaneden en ucuzunu alın hepsi aynı islevi görür.
                      3.Ginko biloba ve sarı kantaron tabletlerinden sabahları günde bir tane.(Bu ürünleri spor ve balık yağı kadar emin bir şekilde tavsiye edemeyeceğim.Çünkü bu ürünleri bir kaç aydır kullanıyorum plasebo etkisi olup olmadığından henüz tam emin olamadım.Bende işe yaradığını düşünüyorum)
                      4.Mutlaka ama mutlaka olumlu düşünün,elinizdeki güzel şeyleri ,sağlığınızı
                      yada hayatta ve size destek olan kimseleri sürekli ama sürekli zihninizden tekrar edin dilinizle söyleyin ve moraliniz bozuk olduğunda oturup güzel bir kağıda tekrar tekrar yazın(güzel bir müzik eşliğinde olabilir), mutlaka şükür edin.emin olun bir sürü şey var şükür etmek için arayın bulun(ben bazen bulmakta zorlandığım halde arıyordum ısrarla ve sonunda buluyordum. eminim kimse benim kadar zorlanmaz) zamanla bu düşünce yöntemi karakteriniz haline geliyor,ve kesinlikle mükemmel oluyor her şey.
                      5.Birde lütfen bu hastalığımızı fazla düşünmeyiniz, çünkü önemsedikçe daha fazla basımıza çullanıyor onu önemsemediğimiz de bakın çekip gidiyor.
                      6.Kendimize makul ulaşılabilir hedefler koymak, ağır hedefler ve yoğun çalışma programları daha çok hasta(anksiyete, depresyon) edebiliyor.

                      bundan sonrasında biraz iyileştikten sonra zaten herkes kendine göre yöntemlere ilaveler yapıp daha da geliştirebilir ve renklendirebilir.

                      Denize atılan bir bardak tuz zarar vermez ama kovadaki bir bardak tuz suyu kullanılmaz hale getirebilir.diyeceğim o ki şu hayatta hepimizin üzerine serpilen tuz miktarı aynı enginleştiğimiz ölçüde hayat daha huzurlu hale geliyor.

                      Herkese mutlu,huzurlu,sağlıklı günler dilerim.

                      Yorum


                      • #26
                        herkeses tekrar merhaba;

                        bugün psikologla ikinci randevum vardı ve hepinizden yanlış bilgi verdiğim için özür diliyorum, psikoloğum EFT uygulamıyor, değişik birşey uyguluyor. EFT konusunda yardımcı olamıyorum ama youtube'da anksiyete için EFT ile ilgili pek çok vidyo var. Bu konuyla ilgili D&R'da kitap da gördüm.
                        Benim psikoloğum şu an uyguladığı yöntemde başka bir yöntem uygulamamı istemediğini söylediği için bu EFT konusunu biraz erteleyeceğim. Bu tedavim işe yaramazsa sırada EFT var.

                        Bu arada internette konuyla ilgili araştırma yaparken TEA form adı verilen bir alıştırma yöntemi buldum. ( aslında eski psikoloğum bana bu tür bir çalışma önermişti ama kendisi pek tecrübeli olmadığından sanırım bu konunun üzerinde durmamış, alıştırmaları yapıp yapmamamı pek umursamamıştı). Belki siz de biliyorsunuzdur. Ben işe yarayan bir çalışma olduğunu düşünüyorum 3 gün yaptım ve sanki biraz fark oldu. Ama psikoloğum şu an uyguladığı tedaviyle beraber bu tür çalışmalar yapmamı, psikolojiyle ilgili şeyler okumamı istediğinden bu TEA form işini de erteliyorum. Ama denemek isteyenler için olayın özeti şu: 3 sütun yapıyorsunuz bir kağıda. 1. sütuna aklınıza gelen her türlü kötü düşünceyi tek tek yazıyorsunuz. 2. sütuna yaptığınız düşünce hatasını yazıyorsunuz ( felaketleştirme, genelleme, iyiyi inkar, abartma gibi) 3. sütuna da ilk düşüncenin yerine gelmesi gereken mantıklı düşünceyi yazıyorsunuz. Aslında özünde çok basit ama her gün 15 dk ayırıp bu formu yaparsanız ( defterinizde hepsi kayıtlı olarak kalacak) fark görebilirsiniz belki. İnternette bu formla iyileştiğini yazanlar var, bilemiyorum ne kadar doğru ama denemeye değer değil mi? bende şöyle işe yaradı, gün içinde aklıma negatif düşünce tekrar geldiği zaman, " ben bunu TEA formuma yazmıştım" deyip başka bir düşünceye geçmem daha kolay oldu gibi geldi...
                        Bir de google'dan anksiyeteyle ilgili yazı ararken bu sefer "iyileştim" türü yazıları aradım ve iyileşenler varmış! Ben artık bunun sonsuza dek kaderim olmadığını düşünmeye başladım, tabi ki umutsuzluk çok fazla ama yine de umut ışığı var galiba!

                        Hepimize Allah yardımcı olsun, iyileşelim ve buraya nasıl iyileştiğimizi yazalım. İyileşmekle ilgili yorumlarını yazanlara çok teşekkür ediyorum. Belki bir gün yeni bir anksiyete hastası bu yazılanları okur ve neler yapacağını daha iyi bilir ve hemen iyileşir.

                        bu arada son birşey daha, dua etmeye ve Allah'a inananlar için aşağıdaki duayı tavsiye ederim, bunu Nihat Hatipoğlu'nun kitabından aldım:
                        Allah'ım! ben senin kulunum, kulunun oğluyum, senin kudretin altındayım, varlığım senin elindedir. Hakkımdaki kükmün geçerlidir. Hakkımda verdiğin hüküm adaletlidir. Kendine verdiğin veya kitabında indirdiğin ya da senin katında bulunan gayb hazinesinden seçtiğin isminle Senden Kur'an'ı kalbimin baharı yapmanı, sıkıntı ve kederlerimin giderilmesini dilerim.

                        Yeni birşeyler öğrenirsem yine gelip bildireceğim. Hepimize Allah yardım etsin.

                        Yorum


                        • #27
                          sanırım benim kadar dibe vurup çıkanınız yoktur.. çıldırıyorum aklımı kaybediyorum, ölüyorum gibi her gün tekrarlayan korkular.. hele ki bir baş dönmesi problemim vardı aman Allahım aklıma geldikçe kalbim yerinden fırlayacak gibi oluyor. belki 10 seneden fazla bu hastalıkla savaştım. yeter artık dayanacak gücüm kalmadı dediğim zamanlar da oldu ama inanın ki Allah her zaman bizi en çıkmaz anda koruyor. bazen internette gördüğüm bir panik atak hastasının yazdığı cümle umut oluyor, bazen bir kitap, bazen bir müzik ve aslında insanın düşünmesi gereken en önemli umut kaynağı sahip olduklarıdır.. ben 16 yaşında annemi kaybettim, sonrasında bu sıkıntıyla uğraştım işte senelerce.. her gece anneme ağladım, gündüz okula ruh gibi gittim, kendime yabancılaşmış şekilde hayatta yaşamak için neden aramakla geçti 10 senem. sonra bir arkadaşım psikoloğa gidiyorum çok iyi geldi dedi, bir de kitap ismi verdi.. kitabı okurken rakibe karşı hırslanan sporcu gibi hayata karşı hırslandım. ben güçlüyüm ben bunu yeneceğim, benim yaşadığım sıkıntıları yaşayan binlerce milyonlarca insan var, benden kötü durumda çok daha fazla insan var. Allah kimseye kaldıramayacağı yükü vermez... bir çocuk düşünün, depremde bir dakika içinde tüm ailesini kaybediyor.. bir çocuk düşünün trafik kazasında anne babasını aynı anda kaybediyor.. ve bir çocuk düşünün daha doğduğunda yuvaya bırakılıyor.. çoğumuz bu tabloya göre daha şanslıyız. benim annem yok evet, çok özlüyorum onu, hala içim acıyor "anne" lafını duyunca.. ama şükürler olsun beni seven çoook insan var hayatımda. konudan konuya atlıyorum ama neyse devam edeyim, psikoloğa gittim derdimi anlatmak başlı başına rahatlamama neden oldu zaten tabi bu rahatlama kısa süreli birşey. o gün herşey bitecek gibi geliyor ama bitmiyor.. ben akşam karanlıkta kesinlikle dışarı çıkamayan biriydim. o günkü konuşmadan sonra karar verdim üstüne gidecektim bu korkumun. ilk olarak bunu yenmeye çalıştım. doktorum bana şunu demişti, korktuğun anda eve geri dönme. 1 adım daha at.. geri dönme hiçbirşey olmayacağını gör ve sonraki gün daha cesaretli ol.. gerçekten de birşey olmadığını görmek korkuya yenilmemek büyük bir başarı almış gibi sevindirmişti beni ve ondan sonra her dışarı çıkmamda şöyle dedim, dün korkumu yendim hiçbir şey olmadı bugün de ben galip geleceğim.. bir süre sonra Allahıma şükürler olsun bu korkumdan kurtuldum. 3-4 sene atak geçirmeden geçti.. sonra sıkıntıların üstüste geldiği bir dönemde yeniden anksiyete başladı. ilaç kullandım vs ama ilaç kullanmak hep yenilgi gibi düşünüyorum ben. ve her ilaç içişimde ben hastayım düşüncesi beynime kazınıyordu sanki. bu tekrarlamasında tabiki eskisi gibi ağır geçmedi. ilaç kullanmayı bıraktım. yaklaşık 2 yıldır yine sıkıntılarım var ama yeniden yeneceğimi biliyorum. yazmak ve bizle aynı sıkıntıyı paylaşan dostları dinlemek, yazdıklarını okumak iyi geliyor, tavsiye ediyorum.. uzun süre bilgisayar başında kalmayın ama arkadaşlar, gerçekten insanın beyni bulanıyor. uykumuza yansıyor uyku düzeni bozulunca zaten sonrası zincirleme geliyor ve bir kısır döngüye giriyoruz. çok uzattım farkındayım ama okumak ya da okumamak sizin elinizde olan birşey olduğu için çok da takmıyorum en azından yazarken ben rahatladım herkese acil şifa, güç ve sabır diliyorum..

                          Yorum


                          • #28
                            Öncelikle geçmiş olsun. Anksiyete bozukluğu tanısı konulmuş biri olarak ilaçların yetmediği yerde

                            Kendi kendime hep şunu tekrarlıyorum. Sen bunu daha önce de yaşadın, sırada ne olduğunu biliyorsun. Programlanmış gibi hep aynı sırayla ilerliyor belirtiler çünkü Bunun geçtiğini biliyorsun, yüzlerce kez yaşamış olmana rağmen başına bir şey gelmeyeceğini biliyorsun. Şimdi zihnini boşalt, sakin ol. su iç, nefes al, evet şu an dışarı çıkmaktan bile korkuyorsun ama hayır at kendini dışarı. 15dakka bir yürü gel. bak emin ol daha iyi gelicek..

                            Böyle böyle geçiyor işte

                            Yorum


                            • #29
                              SPOR. en etkili ve kısa zamanda cevap veren tedavi. keşke her gün yapabilsem

                              Yorum


                              • #30
                                Görüşlerinize tamamen katılıyorum. Bunu daha önce de yaşadım ve geçecek demek, dışarı çıkıp biraz yürümek ve spor yapmak kesinlikle çok etkili.

                                Şimdi ben yeni uygulamakta olduğum bir taktiği paylaşacağım. Psikoloğumun olaya bakış açısı bu. Tam olarak her zaman işe yaramamakla birlikte bir kaç anksiyete atağını böyle düşünerek önlemeyi başardım. Özetle şöyle düşünüyorsunuz:

                                Biz vicdan, akıl ve bilinçaltından oluşuyoruz. Ve bilinçaltımızın ana görevi ( aslında tek görevi) bizi tehlike anında korumak. Biri size saldırırsa ne yapacağınızı aklınız değil, çok daha hızlı olan bilinçaltınız söylüyor. Ancak benim gibi anksiyete hastası olan kişilerde bilinçaltı yoldan sapmış, her konuda sürekli konuşan ve yalan yanlış şeyler söyleyen bir şekle gelmiş. Şimdi aklınıza herhangi bir olumsuz düşünce geldiğinde bunu size bilinçaltınız mı, aklınız mı, vicdanınız mı söylüyor diye bakıyorsunuz ve genelde bende bilinçaltımın saçmalamaları oluyor cevap. O zaman bilinçaltıma diyorum ki: "Çok teşekkür ederim beni korumaya çalışıyorsun ama şu an korumaya ihtiyacım yok, senin bana söylediğin bu şeyler sadece beni daha çok korkutmaya yarıyor ve aslında hiç bir mantıklı dayanağı yok. Sen şimdi biraz dinlen, acil birşey olursa müdahale edersin." Özetle: "it ürür kervan yürür" demek gerekiyor bilinçaltımızın saçmalıkları beynimize doldukça.

                                Saçma geliyor belki ama, deneyin bence. Ben son birkaç haftadır birkaç atağı böyle önledim galiba. Ama dün akşam yaşadığım saçma ve anlamsız stresin etkisiyle yine bu sabah kötüyüm. Yine de şu an bilinçaltımın: "Sen iyileşemeyeceksin, bak şimdi miden bulanıyor, sen çok kötüsün, daha önce de böyle olmuştun hep olacaksın" gibi konuşmalarına kulağımı olabildiğince tıkıyorum.

                                Hepinize sağlıklı ve huzurlu günler

                                Yorum

                                İşleniyor...
                                X