Self servis yokuş

[titrerimmüc.rimgibibak]

Bol anksiyeteli bir sosyal fobik olarak başlıkta kastırdım biraz. Gözleriniz rahatsız olmadı umarım.

Yine diye başlayan olumsuz cümlerle buradayım.

Yine oluyor. Kendiğimi bir kıyıya itip her şeyin ortasına koymalarım, kendime yokuş olmalarım hız kesmeden devam ediyor.
Dıştan sessiz sedasız görünen bir müzmin geveze olarak, düşünüşümü ayarlayamıyorum. Hayatla paralel gidemiyorum. ''kalabalık'' sıfatlı cümlelerle ilişik kuramıyorum.
Sürekli kendimi dinliyorum, kafa dinleyemiyorum. İşten kaçmak üzereyim, kaçmasam da yalnızım zaten. Nasıl olacak bilmiyorum.

Sessiz tavrım ve rtük denetimindeymiş gibi konuşma şeklim çok sorun oluyor ya da olmuyor da ben öyle sanıyorum.

Şu an kalbim normal seyrinde ancak, şartlar oluşunca her şey yine pofff.... Of.

[macabre]

bence başarılı imgelem gücüne sahipsin, kitap yaz. yazarlar zaten normal değildir. yazarlık çok kazandırmaz sen de bohemyalı olursun. işten kaç, çalışıp napcaksın kine

[titrerimmüc.rimgibibak]

Deli kaçarım. Bu konuda bmw tanımaz bir yapım var.
Yazarların çoğu anormal olabilir ama ''yaşayan'' tiplermiş onlar.

[macabre]

okuyorsun sen zaten. daha çok okumak istiyorsun belki. dikkatimi toparlayamadığım ve anlayamadığım için basit kolay anlaşılır kısa öyküler okuyorum. unutuyorum diye bıraktım okumayı ve konuşmam da yazımda berbatlaşmaya başladı. senin yazdıklarını 2 kez okuyunca anlar gibi oluyorum. bmw ne filan oldum ilk okuduğum da

[macabre]

gel seninle aynı kitabı okuyalım bir hafta içinde. sen öner 3 kitap ben de önereyim. bi tanesini seçelim okuyalım ne dersin.

[sallagitsin]

Dıştan sessiz sedasız görünen bir müzmin geveze olarak, düşünüşümü ayarlayamıyorum. Hayatla paralel gidemiyorum. ''kalabalık'' sıfatlı cümlelerle ilişik kuramıyorum.
Sürekli kendimi dinliyorum, kafa dinleyemiyorum.
offf.... Of.

"Sessiz sedasız müzmin bir geveze"ye dair: Kalabalık ortamlarda ya da sevmediğim biriyle oturmak zorunda kaldığımda "sessiz gevezelik" ben de yapıyorum. Yani insanların konuşurken ne demek istediğini ya da gizlediklerini anlamam sebebiyle (bu benim vehmim değil.Gerçekten anlıyorum. İkinci boyutla bağlantım Allah vergisi. Napim kine.) konuşmaları dinlerken ister istemez içimden cevap veriyorum. Ya da şifahi olarak cevap verdiğimde de , cümlenin bir kısmını söyleyip asıl vurucu yerde susup içimden devam ediyorum. Siteye ilk geldiğimde yazmıştım. Sevdiğim kişilerle bile yarım saat yetiyor görüşmek için diye. Sebebi işte sessiz gevezeliğim. Dilim konuşmasa da beynim o kadar konuşuyor ki , yoruluyorum. Ancak yazmak dinlendiriyor beni.
"Hayata paralel gitmek"e dair: Aslında hayat dediğimiz şey şu andan ibaret. Ömür dediğimiz şey ise bir an. Şu an. Paralel olmamız gereken bir hayat yok bence. "An" paralel yaşanmaz diye düşünüyorum. Başkalarının hayatıyla kendi hayatımızı paralel kılmak ise bana çok uzak bir fikir. Üstelik itici bir fikir. An... An üzerine kitap yazılabilir.
"Sürekli kendimi dinliyorum , kafa dinleyemiyorum"a dair: Sanırım Dostoyevski'nin sözüydü: "İnsanlar güzel konuşma üzerine ders alırlar. Aslında güzel susmak üzerine ders alınmalı." Huzur dediğimiz şey , ruhumuzun ve dahi gönlümüzün sessizliğidir. Sessizliğin sesini dinlerken (ki sanırım uzayda da böyle bir sessizlik sesi vardır) hissettiklerimize huzur diyoruz. Hâsılı ; Çok konuşan beynimiz de olsa ona "sus" demeyi öğrenmeli ve susturmayı başarmalıyız bence. Nasıl mı? Bu konuda bol bol antrenman yaparak. Bir şeyi düşünmemeyi , düşüncelerimizin kafamızın içinde at koşturmasına engel olmayı zaman zaman , önemsiz olaylar için denemeli , nihayetinde düşünce kontrolünü sağlamalıyız.
"offf.. Of."a dair : "afff... Af."
Hamiş: Ukalalık yaptıysam özür dilerim. Kendime nasihat ediyordum aslında. Sizinle paylaştım.

[macabre]

ben de tam tersine insanların ne demek istediklerini anlamıyorum, gizlediklerini ise hiç anlayamıyorum, sallagitsin

[sallagitsin]

ben de tam tersine insanların ne demek istediklerini anlamıyorum, gizlediklerini ise hiç anlayamıyorum, sallagitsin

İnan bana seninki daha iyi. Anladığın zaman tiksiniyorsun. Boş yere mi ha bire insan silip duruyoruz

[titrerimmüc.rimgibibak]

Salla gitsin'i okuyalım, macabre. Kitabı olduğunu söylemişti yanlış hatırlamıyorsam; özelden birimize adını yazsın kitabın -lütfen- onu okuyalım.

Yanıtınız için çok teşekkür ederim salla gitsin.

[titrerimmüc.rimgibibak]

İnsanlar hakikaten tiksinç mi?

[macabre]

İnan bana seninki daha iyi. Anladığın zaman tiksiniyorsun. Boş yere mi ha bire insan silip duruyoruz

ben anlamasam da tiksiniyorum, hissediyorum ve uzaklaşıyorum, gördüğüm su bulanıveriyor birden.

[macabre]

Salla gitsin'i okuyalım, macabre. Kitabı olduğunu söylemişti yanlış hatırlamıyorsam; özelden birimize adını yazsın kitabın -lütfen- onu okuyalım.

Yanıtınız için çok teşekkür ederim salla gitsin.

paylaştı sallagitsin kitabını. ben okudum. dikkatim de dağılmadı. anladım ya da anladığımı sandım. etkisinde kalıp depresyona girdim. aslında çok terapatik ve iyileştirici bir kitap.

[sallagitsin]

İnsanlar hakikaten tiksinç mi?

Aslında hiç bir insan ne tam anlamıyla tiksinç ne tam anlamıyla mükemmeldir. Hiç bir insan atık değildir. Benim sorunum bunu bildiğim halde , çok sevdiğim özellikleri olan insanları , gördüğüm (bence çok önemli bir konuda ) olumsuzlukları sebebiyle silmem. Bence çok önemli konular cömertlik - cimrilik , doğru olmak - yalan... İkisi çok önemli bence. Sıfırın yutan eleman olması gibi , diğer özellikleri yutuyor.

[sallagitsin]

Salla gitsin'i okuyalım, macabre. Kitabı olduğunu söylemişti yanlış hatırlamıyorsam; özelden birimize adını yazsın kitabın -lütfen- onu okuyalım.

Yanıtınız için çok teşekkür ederim salla gitsin.

[titrerimmüc.rimgibibak]

Eminim güzel bir kitaptır. İyi sen okuduysan o da yeter. Ha kitabı okumak, ha okuyanı okumak... Aynı...