Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Sürekli Düşünmek, Kendimi Ayrıntılara İnmekten Alıkoyamamak

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • Sürekli Düşünmek, Kendimi Ayrıntılara İnmekten Alıkoyamamak

    Sürekli birşeyler düşünüyorum, sanki bir yerlerde birşeyler çok yanlış gidiyor gibi hissediyorum.
    Yani sürekli psikolojik bir rahatsızlığım olduğu kaygısı çekiyorum ve sürekli kendimi izliyorum. İnsanların bana
    nasıl davrandıklarını inceliyorum, benim çevreye nasıl tepkiler verdiğimi inceliyorum. Çok sosyal olmak istiyorum ama
    insanlara hiç güvenmiyorum, yani dışarıda kendimi güvende hissetmiyorum. Aşk meşk işlerine cesaret edemiyorum. Sorumluluk
    almayı hiç sevmiyorum. Eskiden bu kadar derin düşünmez, gelişigüzel yaşardım ve çok mutluydum. Şimdiki gibi mutlu olmak
    için sebep aramıyordum, an'ı yaşıyordum yani o an'dan mutluydum.

    Bazen 2-3 gün geçiyor bu rahatsızlığım ama sonradan birşeyler ters gidiyor sanki kafama birşeyi takıyorum böyle göğsüme
    oturuyor sanki yakamı bırakmıyor bana kötü zamanlarımı hatırlatıyor ve yine başlıyor.

    Bu nasıl birşey biliyor musunuz? Yapmak istediğim her şeye kaygıyla bakıyorum ya yanlış düşünüyorsam? Ya sandığım gibi
    değilse? diye hep kaygı duyuyorum.

    Kafamdan saniyede 500 düşünce geçiyor sanki. Olaylar gerçekleşmeden, ortada birşey yokken kuruyorum da kuruyorum. Sonra
    kendimi kötü, kimsenin umursamadığı biri, yeryüzünde yanlızmısım gibi hissediyorum ve depresyona giriyorum. Sonra tekrar
    kendimi telkin, motive edip durumdan çıkıyorum ama kısır döngü gibi kendimi kötü hissedince aha kara bulutum geldi ayvayı
    yedik diyorum ve böyle devam ediyor.

    Sanki böyle standart bir fikrim yok, bir gün bazı şeyleri doğru olarak nitelendiriyorum ertesi gün bir bakıyorum fikrim
    değişmiş. Mesela kendi doğrularımı uygulamıyorum da o anki düşünceme göre doğrularım değişiyor. Bu sebepten tüm şartlarda,
    ne olursa olsun kendimin arkasında duramıyorum. Çünkü fikirlerim sabit değil, sürekli bir önceki gün yaptıklarımdan
    pişman olabiliyorum gibi hissediyorum.

    Bir gün bakıyorum canımın en sıkıldığı zamanda can sıkıntımdan bile zevk alıyorum. Ertesi gün içime kötü bir his geliyor
    birşeyler yapmalıyım diyorum can sıkıntımı geçirmeye çalıştıkça, çareler aradıkça daha beter ediyor beni. Oh anlatınca
    rahatlıyorum biraz sanki...

    Yani bazı günler hayatımın kendi kontrolüm altında olduğunu hissediyorum, attığım adımları hep doğru nitelendiriyorum.
    Kendime çok güveniyorum, diğer insanlarla çok iyi anlaşıyorum. Kafamdaki tüm ampüller yanıyor yani o günler. Ama işte
    hep öyle kalamıyorum, o kara bulut zaman kaybetmeden buluyor yine beni.

    Bu bir rahatsızlık mıdır? Yani kendimle neden bu kadar ilgileniyorum? Dış dünyayı neden kontrolüm altında tutmak istiyor,
    kimseye neden güvenmiyorum ve kendimi yanlızlaştırıyorum?

  • #2
    Güven bunalımı yaşıyorsun. Erken dönem ilişkilerinde istikrarsız durumlar mevcut gözüküyor. Annenin bebeğe muamelelerinde çelişkili durumlar söz konusu olduğunda güven duygusu zedelenir. Dış dünyayı kontrol etmek isteme nedenin hemen dışında bir istikrar sağlamak olsa gerek. Böylece güven duygusunu onarman mümkün olabilecek.

    Düşüncelerinle çelişiyor olman erken dönemde gördüğün çelişkili muamelelerin zihninde inşa ettiği çelişkili düşüncelerin etkileşiminden kaynaklanıyor. Bu onarım sürecinin bir tezahürü: çelişkileri ortadan kaldırmak.


    Yorum


    • #3
      Orjinal yazı sahibi: ercio View Post
      Güven bunalımı yaşıyorsun. Erken dönem ilişkilerinde istikrarsız durumlar mevcut gözüküyor. Annenin bebeğe muamelelerinde çelişkili durumlar söz konusu olduğunda güven duygusu zedelenir. Dış dünyayı kontrol etmek isteme nedenin hemen dışında bir istikrar sağlamak olsa gerek. Böylece güven duygusunu onarman mümkün olabilecek.

      Düşüncelerinle çelişiyor olman erken dönemde gördüğün çelişkili muamelelerin zihninde inşa ettiği çelişkili düşüncelerin etkileşiminden kaynaklanıyor. Bu onarım sürecinin bir tezahürü: çelişkileri ortadan kaldırmak.


      Biraz daha açar mısınız?

      Yorum


      • #4
        Orjinal yazı sahibi: Chaoss.. View Post


        Biraz daha açar mısınız?

        Güven duygusu bebeklik döneminde inşaa edilir. Anne bebek ilişkisi güven yada güvensizlik duygularının oluşmasını sağlar. Annenin bakımında süreklilik varsa güven duygusu gelişir. Süreklilik yoksa, mesela anne dönem dönem depresyona girip, o dönemde bebeğine karşı kayıtsız kalıyorsa, yani bakımını aksatıyorsa güven duygusu zedelenir. Böyle durumlarda genelde çocuk annenin eksikliğini tamamlamaya çalışır. yani hem çocuk hem anne olur. Bu, ilerleyen yaşlarda zihnin düşünme bağlamında çok aktif olması gibi bir sonuç doğurur genelde. Özellikle düşünceler kendi ihtiyaçlarını anlama ve onları karşılama(anne rolü) üzerine odaklanır. kendinle çok meşgul olma buradan gelir. Dış dünyayı düzenleme onu kontrol etme de buradan kaynaklanır, tıpkı annenin bebeğin içinde bulunduğu çevreyi ona uygun bir şekilde düzenlemesi gibi.

        Yorum


        • #5
          Orjinal yazı sahibi: ercio View Post


          Güven duygusu bebeklik döneminde inşaa edilir. Anne bebek ilişkisi güven yada güvensizlik duygularının oluşmasını sağlar. Annenin bakımında süreklilik varsa güven duygusu gelişir. Süreklilik yoksa, mesela anne dönem dönem depresyona girip, o dönemde bebeğine karşı kayıtsız kalıyorsa, yani bakımını aksatıyorsa güven duygusu zedelenir. Böyle durumlarda genelde çocuk annenin eksikliğini tamamlamaya çalışır. yani hem çocuk hem anne olur. Bu, ilerleyen yaşlarda zihnin düşünme bağlamında çok aktif olması gibi bir sonuç doğurur genelde. Özellikle düşünceler kendi ihtiyaçlarını anlama ve onları karşılama(anne rolü) üzerine odaklanır. kendinle çok meşgul olma buradan gelir. Dış dünyayı düzenleme onu kontrol etme de buradan kaynaklanır, tıpkı annenin bebeğin içinde bulunduğu çevreyi ona uygun bir şekilde düzenlemesi gibi.
          Ne yapmalıyım peki ben bu durumda?

          Yorum


          • #6
            İki yol oldukça elverişli gözüküyor. Birincisi güven duygusunu geliştirebileciğin bir ortam bulman. Mesela kendini dine adamak ve/veya dini gruplara girmek; sakin bir sahil kasabasında yaşamak; bir dağ evinde yaşamak vs. İkincisi ise terapi desteği almak.

            En çok başvurulan ama riskli seçenek ise kendine bir eş bulmak. Ama böyle bir ilişki ters tepebilir. Yani güven duygusunu daha da zedeleyebilir.

            Bunların dışında ufak tefek bir çok alternatif var insanların denediği. Mesela bazı kişiler arasında alkol arkadaşlığı olur gibi...

            Yorum


            • #7
              ''İkinci ustam bir köpekti. Susamıştım ve ırmağa su içmeye gidiyordum. Bir köpek gördüm. O da susamıştı. Suya baktı ve orada bir köpek (kendi yansımasını) gördü. Korktu. Havladı ve diğer köpeğin de havladığını gördü. Ama susuzluğu o kadar fazlaydı ki geri çekilmedi. Bir anda suya atladı ve o atlamayla sudaki görüntü kayboldu. Suyunu içti ve yüzdü. O zaman anladım ki insan her türlü korkuya rağmen o atlayışı yapmak zorundadır. En uç noktaya gelip korku başladığında bile o köpeği hatırlayıp atlamalıydım. Ve bir gün bu olduğunda bilinmeyenin içine atladım ve kendim kayboldum, geriye sadece bilinmeyen kaldı. O köpek benim ikinci ustamdı.''

              Bu pasajda OKB'linin alacağı dersler var.

              Yorum


              • #8
                Orjinal yazı sahibi: ercio View Post
                İki yol oldukça elverişli gözüküyor. Birincisi güven duygusunu geliştirebileciğin bir ortam bulman. Mesela kendini dine adamak ve/veya dini gruplara girmek; sakin bir sahil kasabasında yaşamak; bir dağ evinde yaşamak vs. İkincisi ise terapi desteği almak.

                En çok başvurulan ama riskli seçenek ise kendine bir eş bulmak. Ama böyle bir ilişki ters tepebilir. Yani güven duygusunu daha da zedeleyebilir.

                Bunların dışında ufak tefek bir çok alternatif var insanların denediği. Mesela bazı kişiler arasında alkol arkadaşlığı olur gibi...

                çıkarımlar benim hikayeme uyuyor .... henüz güven ortamı inşa edemedim.terapi gördüm. dağ evine taşındım dine adamaya başladım. eş tamamen ters tepti. doğaya ve hayvanlara yöneldim. en son. çok güven duygusunu inşa edebilmek. insan bir taraftan da fazla kırılgansa...

                Yorum


                • #9
                  Orjinal yazı sahibi: ggüneş View Post


                  çıkarımlar benim hikayeme uyuyor .... henüz güven ortamı inşa edemedim.terapi gördüm. dağ evine taşındım dine adamaya başladım. eş tamamen ters tepti. doğaya ve hayvanlara yöneldim. en son. çok güven duygusunu inşa edebilmek. insan bir taraftan da fazla kırılgansa...

                  Evet çok zordur. Ama sizinde bilebileceğiniz gibi esas olan güven duygusunun olup olmaması meselesinden ziyade derece meselesi: her gün biraz daha, biraz daha...

                  Yorum


                  • #10
                    belki de elimden tutan birinin olmaması benim en büyük şansımdır.

                    Yorum


                    • #11
                      Ben bebekken ciddi aile problemleri olmuş fakat ben annemin beni ihmal ettiğini düşünmüyorum. Tam aksine benim üzerime o kadar titriyor ki artık bıkıyorum 2 saat aramasam merak eder kendisi arar. Her dakika aç mısın çay demleyeyim mi vesaire hep beni düşünür yani. Annemden kaynaklanan bir sıkıntı var mı ondan emin değilim.

                      Bir de Psk.İzzet Güllü' nün videolarını izledim bana nasıl iyi geldi anlatamam. Her şeye algımı değiştirdim, hastalık aramaktan vazgeçtim. Her şeye neden diye sormayı bıraktım ve biraz rahatladım. Dışarıya olan algılarımda uzun süredir iyileşmeler olduğunu söyleyebilirim ama bu sürekli düşünme olayında azalma olduğunu söyleyemem.

                      Ha bu düşünce olayında da şöyle bir şey deniyorum bir süredir. Kafamdan geçen düşünceleri kovmuyorum, gelin diyorum hepinizi düşüncem diyorum hiç birinden korkmuyorum kafamda dönüp duruyorlar sonradan bakıyorum ki aaa boşu boşuna düşünüyormuşum çünkü 5dk önce neye kafa patlattığımı bile unuttum. Demek ki ben kendi kendime felaket senaryoları kuruyor, meğer kendi içime kurt düşürüyormuşum.

                      Bu algı olayı gerçekten psikolojinin yüzde doksanıymış. Ama hala bir yerlerde beynimi kemiren şeyler var, bulacağım inşallah.

                      Yorum


                      • #12
                        bende boyleydi!. cep telefonum sesimi kaydetti! dinledi! yuzlerce kez. hep farkli duygularda nasil konusurum diye baktim. videoya cektim defalarca izledim ve boylece icte nasil hissediyorum dista nasil gorunuyorum diye baktim. hicte sandigim gibi biri degilmisim. hatta hala yapiyorum bunu. bi hobi gibi oldu. yaptikca kendimi daha cok sever oldum ozguven geldi daha bi sosyal oldum

                        Yorum


                        • #13
                          Orjinal yazı sahibi: fefe8 View Post
                          bende boyleydi!. cep telefonum sesimi kaydetti! dinledi! yuzlerce kez. hep farkli duygularda nasil konusurum diye baktim. videoya cektim defalarca izledim ve boylece icte nasil hissediyorum dista nasil gorunuyorum diye baktim. hicte sandigim gibi biri degilmisim. hatta hala yapiyorum bunu. bi hobi gibi oldu. yaptikca kendimi daha cok sever oldum ozguven geldi daha bi sosyal oldum
                          Biraz daha açıkça anlatabilir misin yani neler yaşıyordun bu şekilde neleri çözdün? Benim yaşadıklarımdan hangileri ortak seninkilere

                          Yorum

                          İşleniyor...
                          X