Bu ilaçları kullanan yada çevresinde kullanan yakınları olan üyelerimizin aşağıdaki yazıya bir göz atmalarını kesinlikle öneririm. İyi forumlar
“amerika da her yıl bir milyonun üzerinde artan sayıda çocuk, ritalin almaya başlıyor. okullarda sabahın 10'unda çoğu erkek olan çocuklar sıraya dizilerek kuşlar gibi ağızlarını açıyor ve her birinin ağzına bir ritalin veriliyor; uslu, itaatkar, zombi gibi çocuklar olsunlar diye, okulun ve öğretmenlerin işi zorlaşmasın diye. Bu manzara amerikanın hemen her ilkokulunda her gün yaşanıyor. kuyruktaki çocukların ortak özelliği hade “hiperaktivite/dikkat eksikliği sendromu” hastalığından muzdarip olmaları.”
iki yıl önce yazdığım bir yazıda bu manzaranın bir gün ülkemizde de yaşanmasından korktuğumu dile getirmiştim. sandığımdan da çabuk gerçekleşiyor türkiye'de. hem de devlet eliyle. geçen yıl ilk taramada istanbul'da 490 kurbanlık hade'li çocuk tespit edildi. bu sayının bu sene ve her sene hızla artacağından hiç şüpheniz olmasın. tabii ki ilk etapta ilaçla “tedavi”nin sözü edilmiyor. ama çok kısa zamanda ritalin'le tedavinin(!) tek tedavi yöntemi olarak bu çocuklara sunulacağına bahse girerim.
“ilaç en son başvurulması gereken yoldur” diyen psikiyatristler ve okul yönetimi nedense ilaca ilk sarılanlar oluyor. yani lafta terapi,
uygulamada ilaç... ve gerçekte var olmayan bir “hastalık” için.
uyuşturucu probleminin böylesine arttığı zamanda devlet eliyle
çocukları uyuşturmanın arkasında hiç de masumane niyet olduğuna inanmıyorum. unvaninin sayginliğini maddi çıkarlar için kullanan, onların unvanını kullanan firmaların nalıncı keseri görüşlerini bilimsel doğru olarak topluma sunan psikiyatristler, doktorlar ne yazık ki her toplumda vardır.
ritalin sentetik kokaindir ve uyuşturucu piyasasinda tanesi beş
dolardan satiliyor
ritalin nedir? ritalin, çocuklarda sakinleştirici etkisi yapan
amfetamin ailesinden bir dragdır. afyon, kokain ve morfin ile birlikte skala ii kategorisinde yer alan, güçlü bağımlılık yaratan, yoksunluğu psikoza ve intihara kadar sürükleyebilen bir yasal drag. yani kokainin sentetik hali. iştah kaybı, kilo kaybı, uykusuzluk, kalp çarpıntıları, baş dönmesi, eklem ağrıları, mide bulantısı, göğüs ağrısı, karın ağrısı gibi sıkça görülen yan etkileri var. halusinasyonlara, gittikçe artan anormal ve
garip davranışlara neden olabiliyor. çocuğun bedeni yasal olanla olmayan arasındaki farkı bilmiyor ki. aynı derecede bağımlı oluyor. ritalin hapı, amerika ve hollanda başta olmak üzere uyuşturucu piyasasında sokakta tanesi 5 dolara satılan, ezilerek burundan çekilerek ya da enjekte edilerek alınan bir drag. yani hiperaktif teşhisi konmamış gençler arasında da kullanılan popüler bir drag ve kokainden çok daha ucuz. bir zamanlar kokain eroin ve amfetamin de yasaldi ve mucize ilaç olarak tedavi amaciyla kullaniliyordu
bir zamanlar kokain, eroin ve amfetamin de yasaldı ve bağımlılık
yapmadığı savunuluyordu.
kokain, 1800'lü yılların mucize ilacıydı. soğuk algınlığı, ağrı
dindirici, anti depresan olarak hatta bebeklere kolik tedavisi olarak
veriliyordu.
eroin, morfin bağımlılığının tedavisi için üretilmiş bir ilaçtı. morfin
de daha önce afyon bağımlılığının tedavi ilacıydı. tıpkı bugün eroin
bağımlılığından kurtulmak için eroinden daha güçlü bağımlılık yaratan methadon'un kullanılması gibi. bakalım yarın methadon bağımlılığından kurtulmak için ne tür ilacı piyasaya sürecekler. bu bira bağımlılığından kurtulmak için doktorun votkaya başlamasını önermesi gibi bir şey.
amfetamin ikinci dünya savaşında tüm ülkelerin askeri pilotlarına ve daha sonra askerlere veriliyordu.
abd'de 1940'lı yıllarda depresyon ve uykusuzluk tedavisi için amfetamin kullanılıyordu.
Bu da, zamanla dünya çapında bir amfetamin salgınına yol açtı ve bu salgın ancak çok büyük harcamalar sonucunda yavaşlatılabildi. bu durum abd, kanada, ingiltere ve avusturalya hariç bir çok ülkenin ritalin'e karşı büyük bir tepki geliştirmesine yol açtı. fransa'da bugün ritalin yerine psikoterapi uygulanıyor.
abd'de ise, psikoterapi pahalı bir yöntem olduğu için kurumların onayı ile hiçbir psikoterapi uygulanılmadan ritalin veriliyor.
journal of the american medical association'a göre 6 yaş altı gruptaki çocuklarda da –hatta 1 yaşın altındakilerde bile- ritalin kullanımı gün geçtikçe artıyor. hem de ilaç firması novartis ritalin'in 6 yaş altı çocuklarda kullanılmaması gerektiğini belirttiği halde.
bir hastalik nasil yaratilir
başlangıçta psikiyatri, hiperaktivitenin “beyin hastalığı” olduğunu
ileri sürdü. beyin hastalığı olduğunu gösteren hiçbir kanıt
bulunamadığında bu kez “minimal beyin hastalığı” olduğu iddia edildi. minimal beyin hastalığı tezi de kanıtlanamayınca bu kez “minimal beyin bozukluğu” olarak tanımlandı. bu da kanıtlanamayınca ismi yeniden değişerek “dikkat
eksikliği bozukluğu” oldu. bu çocuklar video oyunları oynarken, kendi hoşlarına giden şeylerle ilgilenirken hiç de dikkat eksikliği çekmedikleri halde, biyopsikiyatri savunucularının ve ilaç firmalarının ısrarlı propagandaları sonucunda gerçek bir hastalık olarak toplumda hızla kabul görüyor.
hiperaktivite denilen bir hastalığın olmadığına dair yapılan ciddi
araştırmalar hasır altı ediliyor. psikiyatrist diane guinness,
hiperaktivite hastalığını(!) “imparatorun yeni giysisi “ olarak tanımlıyor. “hastalığı biz yarattık, ona tıbbi kutsallık kazandırdık. şimdi yüzümüzü kızartmadan, yarattığımız canavardan nasıl kurtulacağımızı bilemiyoruz”
diyor. ilaç firmalarının sponsorluğunda yapılan araştırmalar için büyük miktarlarda paralar almış, unvanlarını ortaya koymuş psikiyatristlerin gerçeği itiraf etmesinin gerçekten zor iş olduğunu söylüyor.
Devamı aşağıda>
“amerika da her yıl bir milyonun üzerinde artan sayıda çocuk, ritalin almaya başlıyor. okullarda sabahın 10'unda çoğu erkek olan çocuklar sıraya dizilerek kuşlar gibi ağızlarını açıyor ve her birinin ağzına bir ritalin veriliyor; uslu, itaatkar, zombi gibi çocuklar olsunlar diye, okulun ve öğretmenlerin işi zorlaşmasın diye. Bu manzara amerikanın hemen her ilkokulunda her gün yaşanıyor. kuyruktaki çocukların ortak özelliği hade “hiperaktivite/dikkat eksikliği sendromu” hastalığından muzdarip olmaları.”
iki yıl önce yazdığım bir yazıda bu manzaranın bir gün ülkemizde de yaşanmasından korktuğumu dile getirmiştim. sandığımdan da çabuk gerçekleşiyor türkiye'de. hem de devlet eliyle. geçen yıl ilk taramada istanbul'da 490 kurbanlık hade'li çocuk tespit edildi. bu sayının bu sene ve her sene hızla artacağından hiç şüpheniz olmasın. tabii ki ilk etapta ilaçla “tedavi”nin sözü edilmiyor. ama çok kısa zamanda ritalin'le tedavinin(!) tek tedavi yöntemi olarak bu çocuklara sunulacağına bahse girerim.
“ilaç en son başvurulması gereken yoldur” diyen psikiyatristler ve okul yönetimi nedense ilaca ilk sarılanlar oluyor. yani lafta terapi,
uygulamada ilaç... ve gerçekte var olmayan bir “hastalık” için.
uyuşturucu probleminin böylesine arttığı zamanda devlet eliyle
çocukları uyuşturmanın arkasında hiç de masumane niyet olduğuna inanmıyorum. unvaninin sayginliğini maddi çıkarlar için kullanan, onların unvanını kullanan firmaların nalıncı keseri görüşlerini bilimsel doğru olarak topluma sunan psikiyatristler, doktorlar ne yazık ki her toplumda vardır.
ritalin sentetik kokaindir ve uyuşturucu piyasasinda tanesi beş
dolardan satiliyor
ritalin nedir? ritalin, çocuklarda sakinleştirici etkisi yapan
amfetamin ailesinden bir dragdır. afyon, kokain ve morfin ile birlikte skala ii kategorisinde yer alan, güçlü bağımlılık yaratan, yoksunluğu psikoza ve intihara kadar sürükleyebilen bir yasal drag. yani kokainin sentetik hali. iştah kaybı, kilo kaybı, uykusuzluk, kalp çarpıntıları, baş dönmesi, eklem ağrıları, mide bulantısı, göğüs ağrısı, karın ağrısı gibi sıkça görülen yan etkileri var. halusinasyonlara, gittikçe artan anormal ve
garip davranışlara neden olabiliyor. çocuğun bedeni yasal olanla olmayan arasındaki farkı bilmiyor ki. aynı derecede bağımlı oluyor. ritalin hapı, amerika ve hollanda başta olmak üzere uyuşturucu piyasasında sokakta tanesi 5 dolara satılan, ezilerek burundan çekilerek ya da enjekte edilerek alınan bir drag. yani hiperaktif teşhisi konmamış gençler arasında da kullanılan popüler bir drag ve kokainden çok daha ucuz. bir zamanlar kokain eroin ve amfetamin de yasaldi ve mucize ilaç olarak tedavi amaciyla kullaniliyordu
bir zamanlar kokain, eroin ve amfetamin de yasaldı ve bağımlılık
yapmadığı savunuluyordu.
kokain, 1800'lü yılların mucize ilacıydı. soğuk algınlığı, ağrı
dindirici, anti depresan olarak hatta bebeklere kolik tedavisi olarak
veriliyordu.
eroin, morfin bağımlılığının tedavisi için üretilmiş bir ilaçtı. morfin
de daha önce afyon bağımlılığının tedavi ilacıydı. tıpkı bugün eroin
bağımlılığından kurtulmak için eroinden daha güçlü bağımlılık yaratan methadon'un kullanılması gibi. bakalım yarın methadon bağımlılığından kurtulmak için ne tür ilacı piyasaya sürecekler. bu bira bağımlılığından kurtulmak için doktorun votkaya başlamasını önermesi gibi bir şey.
amfetamin ikinci dünya savaşında tüm ülkelerin askeri pilotlarına ve daha sonra askerlere veriliyordu.
abd'de 1940'lı yıllarda depresyon ve uykusuzluk tedavisi için amfetamin kullanılıyordu.
Bu da, zamanla dünya çapında bir amfetamin salgınına yol açtı ve bu salgın ancak çok büyük harcamalar sonucunda yavaşlatılabildi. bu durum abd, kanada, ingiltere ve avusturalya hariç bir çok ülkenin ritalin'e karşı büyük bir tepki geliştirmesine yol açtı. fransa'da bugün ritalin yerine psikoterapi uygulanıyor.
abd'de ise, psikoterapi pahalı bir yöntem olduğu için kurumların onayı ile hiçbir psikoterapi uygulanılmadan ritalin veriliyor.
journal of the american medical association'a göre 6 yaş altı gruptaki çocuklarda da –hatta 1 yaşın altındakilerde bile- ritalin kullanımı gün geçtikçe artıyor. hem de ilaç firması novartis ritalin'in 6 yaş altı çocuklarda kullanılmaması gerektiğini belirttiği halde.
bir hastalik nasil yaratilir
başlangıçta psikiyatri, hiperaktivitenin “beyin hastalığı” olduğunu
ileri sürdü. beyin hastalığı olduğunu gösteren hiçbir kanıt
bulunamadığında bu kez “minimal beyin hastalığı” olduğu iddia edildi. minimal beyin hastalığı tezi de kanıtlanamayınca bu kez “minimal beyin bozukluğu” olarak tanımlandı. bu da kanıtlanamayınca ismi yeniden değişerek “dikkat
eksikliği bozukluğu” oldu. bu çocuklar video oyunları oynarken, kendi hoşlarına giden şeylerle ilgilenirken hiç de dikkat eksikliği çekmedikleri halde, biyopsikiyatri savunucularının ve ilaç firmalarının ısrarlı propagandaları sonucunda gerçek bir hastalık olarak toplumda hızla kabul görüyor.
hiperaktivite denilen bir hastalığın olmadığına dair yapılan ciddi
araştırmalar hasır altı ediliyor. psikiyatrist diane guinness,
hiperaktivite hastalığını(!) “imparatorun yeni giysisi “ olarak tanımlıyor. “hastalığı biz yarattık, ona tıbbi kutsallık kazandırdık. şimdi yüzümüzü kızartmadan, yarattığımız canavardan nasıl kurtulacağımızı bilemiyoruz”
diyor. ilaç firmalarının sponsorluğunda yapılan araştırmalar için büyük miktarlarda paralar almış, unvanlarını ortaya koymuş psikiyatristlerin gerçeği itiraf etmesinin gerçekten zor iş olduğunu söylüyor.
Devamı aşağıda>
Yorum