Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Tehlikeli Ritalin & Concerta Kuşağı!

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • #16
    Nerden çıkarıyorsunuz concerta ve ritalinin zararlı olduğunu yahu? Kullananda DEHB yoksa veya bağımlı bir bünyesi varsa, kendini kontrol edemiyorsa ilacı suçlamak biraz haksızlık olur. Sonra bu saçmalıklar yüzünden gerçekten DEHB sahibi insanlar ilaç alabilmek için maymun oluyorlar. Biraz araştırın bunları, dozunda kullanırsanız uzun süreli kullanımda bile yan etkileri haricinde zararı yok bünyeye. Türkiye'de satışı olmayan Adderall ise tamamen ayrı bir ilaç, ritalinin aksine sadece dopamin reseptorlerini tıkamakla kalmayıp, dopamin salgısını artırdığı için tam anlamıyla "speed" etkisi yaratıyo, bu yüzden bağımlılık riski çok daha fazla.

    Uzun lafın kısası, sırf moleküler yapısı kokaine benziyor diye öcü gözüyle bakmayın bu ilaca, ayrıca bu yazıları yazanların DEHB sahibi olduklarını da sanmıyorum, azıcık empati yapma yetenekleri olsa zaten farklı olurdu yazı. Ha bir de, şeker gibi SSRI dağıtılıyor bu ülkede, reçetesiz herkesin gidip 5 liraya alabileceği bu antidepresanlar bana göre ritalinden daha tehlikeli.

    Yorum


    • #17
      İlaçlar hakkında tıp camiası dışından sürekli böyle ağır ve çoğu zaman da mesnetsiz eleştirilerde bulunulur. Hoş, tıp camiası bu konuda üzerine düşeni yerine getirmekte midir, o da ayrı bir tartışma konusu. Bunun en basit örneği bu ilaçları yazmak için kullanılan reçetenin başlığının "UYUŞTURUCU MADDE VE MÜSTAHZARLARIN" gibi acayip bir ifade olması. Halbuki Ritalin ve Concerta'nın uyuşturucu maddelerle ne alakası var???? Bunlar tam tersine uyuşturucu değil, uyarıcı nitelikteki ilaçlardır ve beynin herhangi bir olgu veya konuya odaklanmakta çektiği güçlüğü yenmeye yararlar. Alın size çok bilmiş cahilinin bir lafı. Kaynak İTÜSÖZLÜK: "eczaneden morfin, morfon, kokain türevi uyuşturucular alabileceğiniz reçete. çok az doktora verilir, onlar da sorumluluk almaya cesaret edemediklerinden yazmazlar. pek ender görülür bu reçete." Evet herkes tıbbi farmakoloji bilmek zorunda değildir ve evet ifade özgürlüğü herkesin kutsal bir hakkıdır. Ancak böylesine cahilce ifadeleri tangın tungur serd etmeden önce insanlar okuyacak olanların olumsuz etkilenebileceğeni biraz olsun düşünmek zorunda değiller midir?

      Konumuza dönelim. Her ilacın bir yarar-zarar dengesi vardır ve bu en basit bir ağrı kesici için bile söz konusudur. Ağrı kesici olarak parasetamol alırsınız veya almazsınız. Almazsanız çıkar biraz temiz hava alırsınız, stresli ortamdan uzaklaşır gündelik dertleri unutmaya çalışırsınız ve baş ağrınız böylece de geçer. Peki ya başka türlü tedavi olanağı bulunmayan DEHB gibi bozukluklar için ne yapacaksınız? Bu insanlar (örneğin ben) ömürleri boyunca hiçbir dalda tutunamayıp hep mağlup olmaya mahkum sorumsuzlar olarak mı yaşayacaklar?

      Bu tip ilaçları kullanan çocuklarla ilgili en fazla duyulan şikayet çocuğun birden bire bir hayalete, adeta bir heykele dönüştüğü şeklindedir. Peki bu durumun, aşırı derecede hareketli ve yıkıcı önceki haline kıyasla son derece güzel bir iyileşmenin getirdiği iyilik hali olduğu ve iki hal arasındaki şaşırtıcı farkın insanları bu ilaçlar hakkında şüpheye düşürdüğü fikri neden akla gelmemektedir? Evet, gerçekten de bu ilacı almaya başlayan rahatsız çocuklar birden bire akıllı, söz dinleyen ve görevlerini yerine getirebilen bireyler haline gelmektedir. Yani o zaman yapılması gereken yalnızca ilacın etkinliğini ve başarısını takdir etmek ise?

      Kimyasal madde istismarı hep olacaktır. Çünkü maddelere düşkünlüğün de beyinle gilili bazı dengesizliklere bağlı kökenleri vardır. Kimse hayatım kaysın, ailem sersefil olsun, çoluk çocuğun bile maskarası olayım, sokaklar çürüyeyim diye alkolik olmaz. İnsanı alkolik yapan, beynindeki yenemediği ve aşamadığı çok güçlü bir arazdır (örneğin alkoliklerin çok önemli bir yüzdesi aslında hipoglisemiktirler ve alkol tedavisi gördoükten sonra içine en çabuk düştükleri bağımlılık da şeker bağımlılığıdır). O halde yapılması gereken öncelikli iş insanların bu biyokimyasal arazdan kurtarılmasıdır, alkolü ve alkolikliği öcüleştirmek değil.

      Beyninde dopaminerjik zincirle ilgili bir araz taşıyan bir kimse de hem DEHB gibi bir takım rahatsızlıklardan mustarip olacak hem de bilinçsizce ve ister istemez kendi kendine tedavi mahiyetinde olmak üzere bir takım maddeleri istisma yoluna kolayca başvurabilecektir. O halde bırakın da insanlan hiç olmazsa uzman gözetiminde ve kontrol altında tedavilerini alabilsinler de dah abeter sosyal faciaların yolları açılmasın.

      Yorum


      • #18
        DEHB'nin de nasıl basbayağı bir beyin rahatsızlığı olduğu, beyinde bazı şeylerin yolunda gitmemesi sonucu oluştuğuna dair ayrıntılı bir çalışma için de bkz: http://www.cappsy.org/archives/vol2/no1/cap_02_06.pdf

        Yorum


        • #19
          Orjinal yazı sahibi: anka_ View Post
          Paylaşım için teşekkür ederiz revolutionist...

          Yazıda da açık bir şekilde yazıldığı gibi her geçen gün ''metilfenidat'' içeren ritalin ve concerta gibi ilaçların satışı artıyor. Sağlık çalışanı olarak bende elimden geldiği kadar ebeveynleri yan etkileri konusunda uyarıp ilaç yerine alternatif uygulamalara teşvik etmeye çalışıyorum ama işte...ne kadarını kurtarabiliriz bilmiyorum. Eskiye oranla bu tür ilaçlara olan talep belirgin şekilde daha fazla.

          Ayrıca prozac gibi ilaçları da doktorlar çok rahat bir şekilde 12 yaş üstü çocuklara yazıyor. Yine dikkat eksikliği için ''risperidon'' içeren bir antipsikotik olan risperdal solüsyon tarzı ilaçları da yazıyorlar. Bu konuda çok endişe verici...

          Biz olabildiğince bilinçlenip çevremizi uyaralım. Verilen her bir kimyasalın yarar-zarar ilişkisini doktora körü körüne güvenmek yerine kendimiz araştırıp çevremize de soralım. Çünkü bu tür ilaçları verirken yan etkileri anlattığımda mesela hastalar kullanma konusunda tereddüt yaşıyorlar. Doktorlar anlatmadığı için inanıyorlar onlara ama bunları öğrenince de vazgeçebiliyorlar.

          ve zaman geçtikçe kapitalist sistemin bu tür oyunları ile baş etmek daha da zorlaşıyor. Allah sonumuzu hayır etsin...
          benimde 10 yaşında kendimce hiç bi problemim olmamasına rağmen prozac yazdılar bi işe yaramadı 2 sene kullandım.
          cipralex yazdılar.sadece uyuşturuyor evet. sonra acaba ben hastamıyım diye 15 yaşında düşünmeye başladım kendimce ilaçlar aldım hastalandım en sonunda uyuşturucuya başladım bende(bali kokain esrar). kurtulmayı başardım ama fayda etmedi.
          şuan efexor kullanıyorum yine uyuşturuyor arada yeşil reçeteli ilaçları bulup kullanıorum. Kişi ben hasta deilim diyorsa küçük yaştaysa özellikle bırakın ilaç falan kullanmasın hasta deilim diyorsa hasta deildir zaten zamanla düzelebilir.
          bende düzelebilirdim zorla hasta ettiler beni şuan idareten yaşıyorum sanki
          bence kişi kendisi

          Var Tabi benimde yaslı sözlerim
          Akar Kanı cennetin bekledikleri
          Atar Gibi kalbime girmek İstedi
          Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

          Yorum


          • #20
            eğer ciddi problemleriniz yoksa ilaca hayır!

            Var Tabi benimde yaslı sözlerim
            Akar Kanı cennetin bekledikleri
            Atar Gibi kalbime girmek İstedi
            Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

            Yorum


            • #21
              Her uyuşturucu maddeyi kötü olarak gören zihniyeti kınıyorum !
              Ritalinin uyuşturucu olduğu doğru ama dehb hastalığında çok işe yarıyor !
              Nikotinden yüzbinlerce kişi ölürken tartıştığınız şeye bak.

              Yorum


              • #22
                Orjinal yazı sahibi: sorun
                hiperaktivite bozukluğu diye birşey yoktur. yeni çağ çocuklarının kafa yapısına uymayan demode ezberci eğitim sistemi vardır. eğitim sisteminideki yanlışları görmeyip çocuklara bok atıyorlar. bu çocuklar doğdukları gibi elektronik aletleri çok iyi kullanıyorlar, algılama şekilleri daha gelişmiş ve farklı. tabi ki klasik okul sisteminde dikkat bozukluğu, unutkanlık vs. yaşayacaklar.
                Aynen öyle ama hepsinde görülmüyor ki !

                Yorum


                • #23
                  siz neyi biliyorsunuz da böyle yorumlar yapabiliyorsunuz.
                  yıllardır arkadaşlarımla sinemaya gidemiyorum, film izleyemiyorum, garip, tuhaf biri olarak adlandırılıyorum. üniv. sınavında derece yaptım gsü ye geldim ama hala fransızca öğrenemedim üç yıldır kendimi öyle zorluyorum ki, olmuyor bir gazete okuyamaz duruma geldim, kapıyı açık unutup ya da üzerinde anahtarı unutup uyudum defalarca sürekli kendimi yaralıyorum sakarlığımdan ne kadar dikkat etmeye çalıştıysam da olmadı.
                  arada hani çok sinirlenirsiniz de içiniz de birşey patlar boğazınızdan çıkar nefes alamazsınız ya işte bir dehp hastaları bunu dakika da defalarca yaşıyoruz nefes alamıyoruz biri birşey anlatırken on saniyeden daha fazla konsantre olamıyoruz sürekli sarhoş gibiyiz, rüya da gibiyiz ve ilacı kullanıp o sis perdesi kalkınca ne yaşadığımızı daha ii anlıyoruz
                  o yüzden bilip bilmeden konuşmayın aksine madde kullanımını engelliyor ve bizi normal insan seviyesine çıkartıyor
                  bu üye olduğum ilk forum çok hoşlanmam ama yazılanlar deli etti beni ve oggy arkadaşım teşekkür ederim bunu bu şekilde açıkladığın için çok geçmiş olsun

                  Yorum


                  • #24
                    Orjinal yazı sahibi: oggy_g View Post
                    İlaçlar hakkında tıp camiası dışından sürekli böyle ağır ve çoğu zaman da mesnetsiz eleştirilerde bulunulur. Hoş, tıp camiası bu konuda üzerine düşeni yerine getirmekte midir, o da ayrı bir tartışma konusu. Bunun en basit örneği bu ilaçları yazmak için kullanılan reçetenin başlığının "UYUŞTURUCU MADDE VE MÜSTAHZARLARIN" gibi acayip bir ifade olması. Halbuki Ritalin ve Concerta'nın uyuşturucu maddelerle ne alakası var???? Bunlar tam tersine uyuşturucu değil, uyarıcı nitelikteki ilaçlardır ve beynin herhangi bir olgu veya konuya odaklanmakta çektiği güçlüğü yenmeye yararlar. Alın size çok bilmiş cahilinin bir lafı. Kaynak İTÜSÖZLÜK: "eczaneden morfin, morfon, kokain türevi uyuşturucular alabileceğiniz reçete. çok az doktora verilir, onlar da sorumluluk almaya cesaret edemediklerinden yazmazlar. pek ender görülür bu reçete." Evet herkes tıbbi farmakoloji bilmek zorunda değildir ve evet ifade özgürlüğü herkesin kutsal bir hakkıdır. Ancak böylesine cahilce ifadeleri tangın tungur serd etmeden önce insanlar okuyacak olanların olumsuz etkilenebileceğeni biraz olsun düşünmek zorunda değiller midir?

                    Konumuza dönelim. Her ilacın bir yarar-zarar dengesi vardır ve bu en basit bir ağrı kesici için bile söz konusudur. Ağrı kesici olarak parasetamol alırsınız veya almazsınız. Almazsanız çıkar biraz temiz hava alırsınız, stresli ortamdan uzaklaşır gündelik dertleri unutmaya çalışırsınız ve baş ağrınız böylece de geçer. Peki ya başka türlü tedavi olanağı bulunmayan DEHB gibi bozukluklar için ne yapacaksınız? Bu insanlar (örneğin ben) ömürleri boyunca hiçbir dalda tutunamayıp hep mağlup olmaya mahkum sorumsuzlar olarak mı yaşayacaklar?

                    Bu tip ilaçları kullanan çocuklarla ilgili en fazla duyulan şikayet çocuğun birden bire bir hayalete, adeta bir heykele dönüştüğü şeklindedir. Peki bu durumun, aşırı derecede hareketli ve yıkıcı önceki haline kıyasla son derece güzel bir iyileşmenin getirdiği iyilik hali olduğu ve iki hal arasındaki şaşırtıcı farkın insanları bu ilaçlar hakkında şüpheye düşürdüğü fikri neden akla gelmemektedir? Evet, gerçekten de bu ilacı almaya başlayan rahatsız çocuklar birden bire akıllı, söz dinleyen ve görevlerini yerine getirebilen bireyler haline gelmektedir. Yani o zaman yapılması gereken yalnızca ilacın etkinliğini ve başarısını takdir etmek ise?

                    Kimyasal madde istismarı hep olacaktır. Çünkü maddelere düşkünlüğün de beyinle gilili bazı dengesizliklere bağlı kökenleri vardır. Kimse hayatım kaysın, ailem sersefil olsun, çoluk çocuğun bile maskarası olayım, sokaklar çürüyeyim diye alkolik olmaz. İnsanı alkolik yapan, beynindeki yenemediği ve aşamadığı çok güçlü bir arazdır (örneğin alkoliklerin çok önemli bir yüzdesi aslında hipoglisemiktirler ve alkol tedavisi gördoükten sonra içine en çabuk düştükleri bağımlılık da şeker bağımlılığıdır). O halde yapılması gereken öncelikli iş insanların bu biyokimyasal arazdan kurtarılmasıdır, alkolü ve alkolikliği öcüleştirmek değil.

                    Beyninde dopaminerjik zincirle ilgili bir araz taşıyan bir kimse de hem DEHB gibi bir takım rahatsızlıklardan mustarip olacak hem de bilinçsizce ve ister istemez kendi kendine tedavi mahiyetinde olmak üzere bir takım maddeleri istisma yoluna kolayca başvurabilecektir. O halde bırakın da insanlan hiç olmazsa uzman gözetiminde ve kontrol altında tedavilerini alabilsinler de dah abeter sosyal faciaların yolları açılmasın.

                    siz neyi biliyorsunuz da böyle yorumlar yapabiliyorsunuz.
                    yıllardır arkadaşlarımla sinemaya gidemiyorum, film izleyemiyorum, garip, tuhaf biri olarak adlandırılıyorum. üniv. sınavında derece yaptım gsü ye geldim ama hala fransızca öğrenemedim üç yıldır kendimi öyle zorluyorum ki, olmuyor bir gazete okuyamaz duruma geldim, kapıyı açık unutup ya da üzerinde anahtarı unutup uyudum defalarca sürekli kendimi yaralıyorum sakarlığımdan ne kadar dikkat etmeye çalıştıysam da olmadı.
                    arada hani çok sinirlenirsiniz de içiniz de birşey patlar boğazınızdan çıkar nefes alamazsınız ya işte biz dehp hastaları bunu dakika da defalarca yaşıyoruz nefes alamıyoruz biri birşey anlatırken on saniyeden daha fazla konsantre olamıyoruz sürekli sarhoş gibiyiz, rüya da gibiyiz ve ilacı kullanıp o sis perdesi kalkınca ne yaşadığımızı daha ii anlıyoruz
                    o yüzden bilip bilmeden konuşmayın aksine madde kullanımını engelliyor ve bizi normal insan seviyesine çıkartıyor
                    bu üye olduğum ilk forum çok hoşlanmam ama yazılanlar deli etti beni ve oggy arkadaşım teşekkür ederim bunu bu şekilde açıkladığın için çok geçmiş olsun

                    Yorum


                    • #25
                      Orjinal yazı sahibi: duygu99999 View Post
                      siz neyi biliyorsunuz da böyle yorumlar yapabiliyorsunuz.
                      yıllardır arkadaşlarımla sinemaya gidemiyorum, film izleyemiyorum, garip, tuhaf biri olarak adlandırılıyorum. üniv. sınavında derece yaptım gsü ye geldim ama hala fransızca öğrenemedim üç yıldır kendimi öyle zorluyorum ki, olmuyor bir gazete okuyamaz duruma geldim, kapıyı açık unutup ya da üzerinde anahtarı unutup uyudum defalarca sürekli kendimi yaralıyorum sakarlığımdan ne kadar dikkat etmeye çalıştıysam da olmadı.
                      arada hani çok sinirlenirsiniz de içiniz de birşey patlar boğazınızdan çıkar nefes alamazsınız ya işte bir dehp hastaları bunu dakika da defalarca yaşıyoruz nefes alamıyoruz biri birşey anlatırken on saniyeden daha fazla konsantre olamıyoruz sürekli sarhoş gibiyiz, rüya da gibiyiz ve ilacı kullanıp o sis perdesi kalkınca ne yaşadığımızı daha ii anlıyoruz
                      o yüzden bilip bilmeden konuşmayın aksine madde kullanımını engelliyor ve bizi normal insan seviyesine çıkartıyor
                      bu üye olduğum ilk forum çok hoşlanmam ama yazılanlar deli etti beni ve oggy arkadaşım teşekkür ederim bunu bu şekilde açıkladığın için çok geçmiş olsun
                      Ben kendimi 1-2 yıl boyunca dehbli sanmıştım doktora gidince dalgınlığımın, dikkatsizliğimin, bir işe odaklanamayışımın, film izleyememe vs. gibi nedenlerin okbden kaynaklandığını öğrendim uzun süreli bir anafranil tedavisiyle düzelme sağladım tv izleyebiliyordum, konuşana odaklanabiliyordum. Seninki de böyle bir şey olmasın dehb teşhisini doktor koydu değil mi?
                      Ayrıca yarın doktora gideceğim bana 1,5 aylığına ritalin yazmasını isteyeceğim. Doktora anlatacaklarımı bir kağıda yazdım inşallah ikna edebilirim. Okbden dolayı sınavlara odaklanamıyorum, zamanı yetiştiremiyorum.
                      Her şey güzel olacak...

                      Yorum


                      • #26
                        Orjinal yazı sahibi: fomento
                        Ritalinin yan etkileri olmasa Tanrıya milyonlarca kez daha şükrederdim doğrusu.. :/
                        Merhaba fomento ritalinin ne gibi yan etkileri var kısaca yazar mısın, yarın doktordan ritalin yazmasını isteyeceğim?
                        Her şey güzel olacak...

                        Yorum


                        • #27
                          Orjinal yazı sahibi: fomento
                          20 mg dozdan sonra çarpıntı.. ilacın etkisi geçerken özellikle ben büuyük yoksunluk hissediyorum.
                          Tabletin biri 10mg 3-4 saatte bir 10luk alınmıyor mu 20mg aynı anda almıyorsun herhalde? İlacı bıraktıktan sonra mı tekrar ilaca istek duyuyorsun herhalde yanlış anlamadım değil mi?
                          Her şey güzel olacak...

                          Yorum


                          • #28
                            Orjinal yazı sahibi: enerji528 View Post
                            Tabletin biri 10mg 3-4 saatte bir 10luk alınmıyor mu 20mg aynı anda almıyorsun herhalde? İlacı bıraktıktan sonra mı tekrar ilaca istek duyuyorsun herhalde yanlış anlamadım değil mi?
                            Ben aynı anda 50mg de aldım 24 saat içinde 20 tablette aldım. Mideyi çok çalıştırıyor sindiriyorsun fakat açlık hissetmeyince bomboş bir mide oluyor boğazın kuruyor eğer haraket edeceksen kalp atım hızın 15-20 daha fazla oluyor. Bende otururken 100'e çıktı. Etkisi geçerken depresyon,mutsuzluk sinirlilik yapıyor.
                            Last edited by arcatera; 16-05-2012, 09:06 AM.

                            Yorum


                            • #29
                              Ritalinin yanetkilerinin olumsuz olması kötü, sadee dehb için bir ilaç olsa daha iyi olur..
                              3 kuruşluk insana 5 kuruşluk değer verirsen 2 kuruşa seni satar.

                              When you lose small mind, you free your life..

                              Yorum


                              • #30
                                Yok ritalin kuşağı,yok bilmemne....Oglum su an 16 yasinda doğdu doğalı da bu sorunu mevcut.Ha bire bu yazı dönüp dolaşıyor nette.Kimse de demiyor ki bu sorunu bizim ülkemizde yaşayanlar var mı,varsa neler yaşıyor,neler hissediyorlar.Birakin bir makaleyi kitap yazardim simdiye kadar.Bir de buna ,toplumun bakış acısını,dışlanmalarınızı,sokaktan gecen adamın bile Hiperaktivite ve ilaçların zararlari(!) hakkında atıp tutmasını, nette dolaşan yazıları,bu konulardan para kazanmaya çalışan sarlatan psikologları da eklesem hatta bir ansiklopedi olurdu.Okula başladığı ilk gun bütün okulun çocuğunuzdan bahsetmesi ile iyi bir sok yasıyorsunuz ,belki bu yazılardan da bir donem etkilendiğiniz oluyor ama ben kendi adıma ne zaman bunlara kulaklarımı kapattım ve bilime yani Dr a güvendim,herseyi arkada bıraktım.Bu konuda soru soran herkesle tecrubelerimi paylasabilirim....

                                Yorum

                                İşleniyor...
                                X