Duyuru

Collapse
No announcement yet.

(DENEYİM)bilişsel bozukluklar=deliryum=dissosiyatif=bilinç bulanıklığı=algı bozukluğu

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • #16
    BÜtün bilgileri verdim ben sana umarım anlamışsındır

    Var Tabi benimde yaslı sözlerim
    Akar Kanı cennetin bekledikleri
    Atar Gibi kalbime girmek İstedi
    Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

    Yorum


    • #17
      ben hastalıı yaşıorum belki çok yakında iyileşicem doktora gidip. Ama okuyan değil hastalığı yaşayan daha iyi bilir ne yaşadığını doktor ise şu konuda profesyoneldir tedavi etme.Yaşamayan bilemez

      Var Tabi benimde yaslı sözlerim
      Akar Kanı cennetin bekledikleri
      Atar Gibi kalbime girmek İstedi
      Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

      Yorum


      • #18
        http://photos-f.ak.fbcdn.net/photos-..._885725_97.jpg aşk yoğun bir derealizasyon halidir bu resim çok abartılı lan

        Var Tabi benimde yaslı sözlerim
        Akar Kanı cennetin bekledikleri
        Atar Gibi kalbime girmek İstedi
        Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

        Yorum


        • #19
          Halüsinasyon http://www.youtube.com/watch?v=qxmqx...eature=related

          Var Tabi benimde yaslı sözlerim
          Akar Kanı cennetin bekledikleri
          Atar Gibi kalbime girmek İstedi
          Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

          Yorum


          • #20
            hakkınızı helal edin hiç bir çözümü yokmuş hastalıımın

            Var Tabi benimde yaslı sözlerim
            Akar Kanı cennetin bekledikleri
            Atar Gibi kalbime girmek İstedi
            Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

            Yorum


            • #21
              anladım teşekkür ederim çok haklısınız gerçekten bi insanın ne çektiğini doktor değil sadece yaşayan anlıyabiliyo.

              Hiç bi çözümü yokmuymuş :s senin hastalığın tam olarak başlıkta yazanlar mı ?
              Herşeyin bi çözümü vardır sakın üzülme. Bak sana bi söz söylüycem;

              Büyük bir derdin olduğunda ALLAH'a dönüp 'Benim büyük bi derdim var' deme. Derdine dönüp, 'Benim senden büyük ALLAH'ım var' de..
              bu sözü çıkarma aklından

              Yorum


              • #22
                teşekkür ederim canım arkadaşım denerim dediğini

                Var Tabi benimde yaslı sözlerim
                Akar Kanı cennetin bekledikleri
                Atar Gibi kalbime girmek İstedi
                Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

                Yorum


                • #23
                  DEPERSONALİZASYON son noktayı koymak istiyorum...

                  --------------------------------------------------------------------------------

                  Son zamanlar bu baslık altında bir sürü konu açıldı ve her defasında ben sizin yasadıklarınızın DEPERSONALİZASYON değilde derealizasyon oldugunu defalarca tekrarladım çünkü yine diyorum DEPERSONALİZASYON yaşamanız için ya şizofreni olmanız lazım ya affektik bozukluk tanısı almanız lazım ya halisinasyon intoksikasyonları geçirmeniz lazım ya cok cok cok ileri derece depresyonda olmannız lazım ya beyinen temporal lob epilepsinizin cıkması lazım ya da ciddi bir şekilde bir beyin hastalıgı geciriyor olmanız lazım....SİZİN YAŞADIKLARINIZ SADECE DEREALİZASYON dur arkadaslar... size şimdi yazılı bir acıklama da buraya koyduktan sonra artık inş. bu konu bu forumda noktalanmış olur...bakın ben bunu hiç bir zaman çekinmeden utanmadan söylerim çünkü ben hastalıgımın ve bana yaşattıklarının farkındayım evet ben bir ŞİZOFRENİ hastasıyım...lütfen arkadaslar sizden ricam bırakın DEPERSONALİZASYON biz şizofreni hastalarının olsun derealizasyon sizin olsun ve kendinizi daha fazla yıpratmadan bu (artık saçmalık diyorum) olaylara son verin... ve size verdigim affektif bozukluk da şizofreniyle gelişen bir ruh durumudur.



                  Olgularda ani ve geçici bir biçimde bireysel gerçeklik duygusunda değişiklikler olur. Kendi bedeninden veya ruhsal süreçlerden ayrılma ve bu olayları dışarıdan üçüncü bir kişi gibi gözleme belirtileri olur. Zihinsel süreç ve duygularında mekanikleşme duygusu yaşanır. Rüyadaymış gibi bir durum olur. Gerçeği değerlendirme sağlam kalır. Değişik şik yabancılaşma duyguları ve bedenin fiziksel niteliklerinin değiştiği duyguları olasıdır. İfade edilmesi güç duygular olabilir. Kendi varlıklarını veya çevreyi inkar edebilirler. Değişik otomatizmalar veya anesteziler izlenebilir. Bu tanı bu belirtinin diğer bir ruhsal bozukluğa bağlı olması durumunda konmaz. Normal kişilerde stres, yorgunluk ve uyku deprivasyonu gibi durumlarda da izlenebilir. Sık olarak derealizasyonla birliktedir. (((BAKIN BURDA ALTINI ÇİZDİĞİM NOKTA VAR DEREALİZASYONLA BİRLİKTEDİR.yani baslı basına olmaz.ama derealizasyon yasıyosan DEPERSONALİZASYON yasıyosun anlamınada gelmez....))))))

                  Şizofreni, affektif bozukluk, organik ruhsal bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, halusinojen intoksikasyonları, depresyon, temporal lob epilepsisi ve diğer beyin hastalıkları gibi durumlarda depersonalizasyon olabilir. Bu bozuklukların olması durumunda depersonalizasyon tanısı konmaz. Bir belirti olarak değerlendirilir.


                  Bu bozukluğun nörofizyolojik bir temeli olduğu düşünülmektedir. Beyin tümörleri veya epilepsi olgularında bu hastalıklara bağlı olarak depersonalizasyon olabilir. Temporal lob korteksinin elektriksel olarak uyarılması depersonalizasyona neden olabilmektedir. LSD gibi psikotomimetik maddeler gerçeklik algısında önemli değişikliklere neden olur...((((burada da altını çizdiğim nokta LSD evet lsd uyuşturucusunu kullanan adamlarda da olur ki sanmıyorum bu forumda lsd kullanan olsun )))))) yada herhangi uyuşturucu tada sakinleştirici ilaç kötüye kullanımı



                  Dinamik açıdan benliğin gerçek dışı gibi algılanmasının anksiyeteden benliği koruyan bir yanı olduğu düşünülebilir..hele hele ki anksiyete bunun tam dışındadır.ki pa tanısı alan adam önceden anksiyete tanısı alır...


                  veeeeeeeeeeee en önemlisi............. kullandığınız ilaçlar zaman zaman sizin yasadıgınız derealizasyonu hafifletir ama bakın bu acıklamada ne diyor.....

                  Tedavisi ile ilgili bilgiler yetersizdir. Destekleyici ve içgörü yönelimli psikoterapi önerilir. Eşlik eden belirtilere yönelik ilaç verilir. Antipsikotik ilaçlar yararsızdır


                  anlayacagınız tipik bir şizofren hastalıgında nasıl tedavisi yoksa bunun da yoktur. bu demek oluyoki genelde şizofreni ile eşlik ettiği için bununda ona baglı olarak şu an bir tedavisi yok....





                  herkese sağlıklı günler dilerim...

                  Var Tabi benimde yaslı sözlerim
                  Akar Kanı cennetin bekledikleri
                  Atar Gibi kalbime girmek İstedi
                  Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

                  Yorum


                  • #24
                    edronax risperdal tegretol anafranil ile ilgili çalışmalarım sürüyor

                    Var Tabi benimde yaslı sözlerim
                    Akar Kanı cennetin bekledikleri
                    Atar Gibi kalbime girmek İstedi
                    Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

                    Yorum


                    • #25
                      Yirmi iki yaşındaki Bayan E. kliniğe çeşitli obsesif düşüncelerden ve fobilerden yakınarak başvurmuştu. Annesiyle birlikte gittiği bir Avrupa kentinde geçirdiği olağandışı bir yaşantıdan sonra bir hekimden yardım istemeye karar vermişti. Genç kızın sürekli olarak “kaybolduğum gün” diye nitelendirdiği bu yaşantısını kendi dilinden aktaralım:

                      “O gün annemi otelde yalnız bırakıp çok iyi tanıdığım bu kentte bir başıma dolaşmaya çıkmıştım. Birden kendimi o ana kadar hiç bilmediğim bir duygu içinde buldum; ben kendim değildim, çevremde sanki kimse yoktu ya da benim onlara ulaşabilmem imkânsızdı. Yoğun bir sisle örtülmüş gibi çevremdeki sokağı, binaları görebiliyordum, ama hepsi donakalmış bir dünya gibiydi, sanki bu dünyadan başka bir yere gitmiştim. Bir yandan bir düş görüyor gibiydim, öte yandan bu çok tuhaf duygu beraberinde korku ve panik de yaşatıyordu. Bunları sözle anlatmam o kadar güç ki…”

                      Bayan E. bu duygunun süresini saptayamamıştı. Hatırladığı tek şey, bu garip duygularla bir süre sokaklarda dolaşmış olduğu idi. Sonra birden kişiliğinin denetimini kazanmış ve oteline dönmüştü.”

                      Ackner, depersonalize olan kişilerde dört ayrı olgunun varlığını saptamıştır (1954):

                      1) Bu kişiler kendilerini ya da dış dünyayı gerçekdışı bir biçimde algılamaktan yakınırlar. Gerçekdışı terimi her zaman bu kişilerin kendileri tarafından kullanılan bir sözcük değildir, aktarılanların sözlü dilde anlatılabileceği en uygun terim olduğu için kullanılır. Bu kişilerin yaşadığı duygular öylesine gariptir ki çoğu kez geçirmiş oldukları durumu dile getirmede büyük güçlük çekerler. En çok kullanılan tanımlama, “kendimi parçalara bölünüyormuş gibi hissettim” biçimindedir.

                      2) Gerçekdışı olma duyguları kişi için son derecede can sıkıcıdır. Özellikle, “çıldırma” ya da “ölüm” korkuları olan kişilere bu duygular daha da ürkütücü gelir, diğer kişilerde ise yadırgama duygusu yaşanır.

                      3) Bu duygular hezeyan niteliğinde olmayıp, obsesyon ve fobilerde olduğu gibi benliğe yabancıdır. Kişi bu değişik, tuhaf ve gerçekdışı duygularını “bana öyle geliyor” düşüncesiyle karşılar ve algılanan durumların gerçekle ilgisi olmadığının kesinlikle farkındadır. Depersonalizasyonda gerçeklik algılamasının bozulmasına karşın gerçeklik sınaması değişikliğe uğramaz.

                      4) Depersonalize olan kişide duygusal tepkiler yitirilir. Kişi hiçbir şey hissedemez, hiçbir şeyden zevk alamaz ve o dönemde, sevdiği kişilere karşı da duygusuzdur. Sevdiği kişileri, aile üyelerini ya da geçmişteki hoş anılarını gözünde canlandıramaz. Buna karşılık, hiçbir şey hissetmeme ve hiçbir şeyle ilgilenmeme durumundan ötürü anksiyete yaşanır.

                      Depersonalizasyon olgusunun her tür insanda ortaya çıkabilmesi, anlaşılabilmesini daha da güçleştirmektedir. Bu durum normal sayılabilecek kişilerde ve ortada belirli bir neden olmaksızın görülebildiği gibi, çeşitli duygusal ve bedensel zorlanmalar sonucu da ortaya çıkabilmektedir. Çağımızdaki jet hızı, insanları alışık oldukları durumlara yabancılaştırabilmektedir. Kıtalararası uçak yolculukları bazı kişilerde hafif derecede depersonalizasyon yaratmaktadır. Saatlerin değişmesiyle birlikte, yemek ve uyku düzeni, gece gündüz döngüleri de bozulur ve kişi kendine ve çevreye yabancılaşma duygularıyla birlikte, içine girdiği bu yeni duruma uyum güçlüğü gösterir (Cattell, 1967).

                      Depersonalizasyon olgusu, algılama ve biliş değişiklikleri yaratan durumlarda da görülmektedir: Algı yoksunluğu deneyleri, çölde ya da kutuplarda yolculuk, okyanus ortasında bir sandalda tek başına kalma gibi soyutlanma durumları ve “beyaz gürültü”ye (şelale) uzun süre bakmak bunlar arasında sayılabilir (Cap-pon, 1961). Uyku yoksunluğu da, algılama ve biliş bozuklukları yarattığı için, gerçekdışı yaşantılara yol açabilir (Bliss, Clarck ve West, 1959). Fizyolojik dengenin bozulduğu ateşli hastalıklar, kan şekerinin ya da kan basıncının düşmesi, iç salgısal düzenin değiştiği erinlik, âdet görme öncesi, lohusalık vb. durumlarında da bu olgunun ortaya çıkabildiği gözlemlenmiştir (Cattell, 1966). Birçok ilaç yan etki olarak depersonalizasyon yaratabilir. Bazı ilaçlar ise bu amaçla kullanılırlar; hallusinojen ilaçlardan mescaline ve lysergic acid diethylamid (LSD) bunlar arasında sayılabilir.

                      Gerçekdışı olma duyguları ile ego durumları arasındaki ilişki öteden beri inceleme konusu olmuştur. Freud rüya gören kişinin, rüyasının gerçekdışı olduğunu bildiğinden ve çoğu kez “bu yalnızca bir rüya” diyerek kendisini rahatlattığından söz etmiştir (1900). Bir kişinin bazen içinde bulunduğu bir durumu, sanki daha önce yaşamış gibi algılamasını tanımlayan deja vu olgusu da

                      bir depersonalizasyon türü olarak yorumlanmaktadır (Arlow, 1959). Bir savunma mekanizması olarak “deja vu” kişiyi, tehlike olmadığına, daha önce bu tehdit edici durumlarla karşılaşmış ve bunları atlatmış olduğuna inandırır. Ne var ki, Spiegel’in açıkladığı gibi (1959), depersonalizasyon türündeki savunma mekanizmalarının başarısı tam değildir ve anksiyete bir oranda doğrudan yaşanır. Freud 1938′de Obendorf’a yazdığı bir mektupta, bu olguyu egonun ikiye ayrılması olarak açıklamıştır (Obendorf, 1939). Depersonalize olan kişide ruhsal yapının bölünmesi (intrapsyhic splitting), egonun duruma katılımda bulunan parçası ve gözlemci parça olarak ikiye bölünmesi biçiminde açıklanmıştır (Arlow, 1959). Tehlikeyle karşılaşıldığında, bu durumla baş etmeye çalışan ego parçası, egonun geri kalanından kopar ve içinde bulunulan duruma bir yabancılaşma hissedilir: “Bu gerçek olamaz! Başıma gelenler gerçekten var olamaz!” biçimindeki imgesel düşünce gerçekmişçesine yaşanır.

                      Var Tabi benimde yaslı sözlerim
                      Akar Kanı cennetin bekledikleri
                      Atar Gibi kalbime girmek İstedi
                      Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

                      Yorum


                      • #26
                        aşağıdaki hastalıklar hakkında=Size tavsiyem çocuklara baskı uygulamayın istedikleri gibi yaşasınlar uyuşturucu kullanmayın sıkıntı stres gerekmedilçe yaşamayın hayatta ne isterseniz onu yapın özgür olun özgür bırakın yakınınızı dinleyin hastalığım var diyorsa vardır çözüm arayın. Hayat aslında güzel ben biraz yaşadım hatırlıyorum
                        aile baskası düzensiz yaşam sürekli yolculuk fobiler uyuşturucu ilaç kötüye kullanım yada hiç bir neden olmasa bile şu durumlar meydana gelebilir =bilişsel bozukluklar travma dissosiyasyon affektif bozukluk temporal lop epilepsisi derealizasyon depersonalizasyon algı bozukluğu deliryum mental bozukluk histerik psikoz uyuşturucu psikozu vs...
                        bu hastalıklardan kurtuluş yoktur yada küçük ihtimaldir.

                        Var Tabi benimde yaslı sözlerim
                        Akar Kanı cennetin bekledikleri
                        Atar Gibi kalbime girmek İstedi
                        Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

                        Yorum


                        • #27
                          Mert nerden biliyorsun bu bilgileri helal olsun valla doğruysa.

                          Yorum


                          • #28
                            e bende hastayım dereliazisyon dissosiyasyon var bendede 1 yıldır yenmeye çalışmak için araştırma yaptım hepsi bu işte

                            Var Tabi benimde yaslı sözlerim
                            Akar Kanı cennetin bekledikleri
                            Atar Gibi kalbime girmek İstedi
                            Kendimi Kabrime Gömmek İstedim...

                            Yorum


                            • #29
                              Orjinal yazı sahibi: mert77 View Post
                              e bende hastayım dereliazisyon dissosiyasyon var bendede 1 yıldır yenmeye çalışmak için araştırma yaptım hepsi bu işte
                              banada bir doktorum disosiyatif bozukluk demişti,sonra başka doktorlara gittim panik atak dedi.şu anda anksiyete tedavisi görüyorum.bu unutkanlık hali belli mekanları hatırlıyamama durumu bende halan var.istanbulda dolaşıyorum arabayla devamlı gittiğim yerleri unutyrm bunla ilgisi varmı sence?

                              Yorum


                              • #30
                                mert arkadaşım benim bir sorunum 5 6 aydır bilincimde anormallik var sanki rüyadaymışım gibi yürüyorum konuşuyorum ama sanki rüyada gibiyim şizofrenim ilaçda kullanıyorum doktoruma sordum hastalığından dolayı olabilir dedi ama kötüye gitmeye başladım bende biraz araştırdım deliryum olabilirmiş

                                Yorum

                                İşleniyor...
                                X