Duyuru

Collapse
No announcement yet.

...............................

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • ...............................

    hayata ve insanlara karşı tüm iyi rollerin tükenmesiyle karşına dikiliveren dingildir bu.

    iki evresinin oldugunu sonra öğrenirsin. mani(taşkınlık), anormal derecede neşeli, abartılı yaşadıgın, fikirlerinin uçuşmasına neden olan, şarkılar şiirler söyleyerek geçirdigin bir dönemdir. uyku gibi bir derdin yoktur. uykusuzluk bir sorun teşkil etmez senin için, bir tercih oldugunu düşünürsün çünkü. birkaç saat uyku yeter de artar hatta. imkansız olan hiçbir şey yoktur bu dönemde. her şeyi oldurabilme gücüne sahipsindir. akım derken, bokum diyebildigin zamanlar da bu zamana tekamül eder ki, zihninin hiperaktifliğinin bir oyunudur bu sana.
    hayat, sonuça yönelik degil, sürece yönelik bir eglence yeridir senin için. boşalan kadehlerin, harcanan paraların, bitmeyen cinsel açlıgının ve süpriz kararlarının haddi hesabı yoktur.
    belki hiç giymeyecegin ama sırf rengi güzel diye aldıgın kıyafetler, dolap beklerler.
    ekmek istemez, su istemezler beklesinler. yanlarına yenilerini eklersin. paylaşımın artar bu dönemde. çocuklugunun, sobanın ateşinin geçme ve geçmeme kararsızlıgının yaşandıgı o kış gecelerinde babanın dımdızlak eve gelişlerini daha iyi anlarsın.
    ağlanacak halllere güldügün zamanlardır işte.

    sonra..

    düşersin.. tutunamadan düşersin hem de. tutunacak bir dal göremeden. dipsiz, kapkara kuyuların en dibine düşersin.. düşersin.. içinin yanmasını, çektigin vicdan azaplarını cehennemin sayarsın. bundan onküsür yıl önce, şimdi adını bile hatırlamadıgın birine selam vermedin diye kahrolursun. düşersin.. elinden tutup çıkaran yoktur. olsa bile, o kadar kirlisindir ki, kimsenin sana dokunup kirlenmesini istemezsin. kapını açtıgın anahtarlık bile kirlenmiştir senin yüzünden. çevrendekilerin hayatını mahvetmiştindir varlıgınla..
    hani o gazetelerde okudugun, önce aile bireylerini sonra kendini öldürdüğünün yazılı oldugu cinnet haberleri var ya, hah, o bu dönemleri tanımlar aslında.
    intiharın genetik oldugu savı da bu hastalıgın genetik oldugunun kanıtıdır işte.
    uykulara sarılırsın, hani bir zamanlar hiç ihtiyacın olmayan uykulara..uyanırsın; uayndıgına aglarsın önce, sonra gözüne takılan her şeye.. kornişlere, kapı kollarına, nevresim takımına, uçan sinege, ters dönmüş terlige, kıvrılan paspasa, esmer bi çocuk sesine, ellerine ve hatta küçük parmagına aglar durursun.. yoruldun mu? yeniden uykuların kucagına bırakırsın kendini. yapacak bir şeyin yoktur çünkü. sevdigin şeyler sana zevk vermez. yemek yemek gibi bir dert mi? kokusuna ömrünü adayacagını düşündüğün kahve ve yanında tellendirilen sigara mı? ne manasız kavramlardır bunlar. aynalardan nefret ettigin dönemlerindir ayrıca, giyinmek, saç taramak, yıkanmak.. gereginden fazla lüzumsuz şeylerdir. sen bu acılardanve vicdan azaplarından kurtulmayı, bir şekilde buralardan gitmeyi düşünürken "umut" denen şey hiç ugramaz muhitine.

    sonra yaralar... içinde yanan ateşlerin yüzüne yansıyan kırmızılıkları.. cildiye poliklinikleri, ordan pskiyatriye sevkler..

    dogru yerdesindir artık. korkma! düştügün kuyulardan çıkman için elinden tutacak insanlar.
    haftaya gidilecek piknik için, pasta tarifi bile araştıracaksın internetten. siyah rengini de seveceksin fosforlu pembe kadar.
    yagmurlu, gri renkli havalarda bunalmacak ruhun. o anın da tadını çıkaracaksın elinde bir fincan kahveyle pencereden bakarken.
    yüzündeki yaraların, günahlarının oldugunu düşünmeyeceksin artık.
    çevrende uçuşan sinegin sesine de aglamayacaksın.

    aslında karakterin sandıgın bir çok şeyin hastalıgın oldugunu anlayacaksın
    dahası,
    ernest hemingway ı, vincent van gogh u, kurt cobain i ve babanı daha iyi anlayacaksın.
    aynalardan kaçarken özlenmeyi beklemek
    ne kadar acı
    ne kadar komik
    ve ne kadar bana ait

  • #2
    çok içten ve güzel bi üslubun var..

    bu saatte bu kadar uzun bi yazıyı okumazdım ama okuttun işte.

    Yorum


    • #3
      gercekten cok güzel ya gercek hayatin cilesi iste

      Yorum


      • #4
        çok güzel anlatmışsın
        Ah hayat ne çok aldın Yetmedi daha
        Hergünüm mahşer, her gece yara Yaşadım bir ömür uçurumda
        Vurgun, vurgun üstüne Hep düşe, kalka Şimdi nerde aşk, nerde sevda? Saramaz bu yarayı, kanamakta.
        Ne yarın var bana nede rüya Içim kırgın, içim isyanlarda
        Soldu bahar bak döndü kışa Bi masal var yaşar uzaklarda
        bi ömür yetmez ona kavuşmaya Ölmek için artık çok geç Belki başka hayatta,başka hayatta

        Yorum

        İşleniyor...
        X