Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Depresyondan kurtulmak isteyen okusun

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • Depresyondan kurtulmak isteyen okusun

    Yazıya başlamadan önce sizden bir ricam var:Lütfen ön yargılarınızı bir kenara bırakın ve yazıyı sonuna kadar okuyun.İnsan hayatı değerlidir,insan değerlidir.
    Siz dünyadakileri köleleştirmeye çalışan domuzların ve salakların lafına bakmayın siz değerlisiniz!
    Bir 15 dakikayı bize ve kendinize çok görmeyin.Yazının sizi sinirlendiren ilk kısmında çekip gitmeyin.
    Bir yazı bir insanı hayatını kurtarabilir inanın,bir saniyenin hayatı kurtardığı şu dünyada 5 dakika niye hayat kurtarmasın!
    Okuyun lütfen kaybedeceğiniz en fazla 10-15 dakika...


    Kim olursanız olun,dünyanın en kötü en yanlış adamı bile olsanız hepinizi çok çok çok seviyorum hepiniz benim kardeşimsiniz!


    Öncelikle başlığa dikkatinizi çekmek istiyorum.Okuyun depresyondan kurtulun yazdım,sizi depresyondan kesinlikle kurtarıcam yazmadım.
    Kesinlikle kurtaracım demememin iki sebebi var:
    1-Kibir.Ben bu kadar iddalı konuşunca sırf kibirinizden depresyondan çıkmazdınız zaten.Kurtulacağınız varsa da bir işe yaramaz
    2-Gerçek bu olduğu için.Ben sizi kurtaramam.Depresyondaki birine sen kurtarıcam dersen hadi lan ordan der.Çünkü depresyondaki insanı sadece kendisi kurtarabilir.
    Depresyonda olan kişi bunu çok iyi bilir.Nerden mi biliyorm?Çünkü ben de depresyona girdim!Depresyondaki insanı sadece kendisi kurtarabildiğinden
    bu iş keşliğe,uyuşturucaya kadar gider.Çünkü depresyon derinleştikçe derinleşen bir hastalıktır!

    O yüzden ben de size sadece nasıl kurtulacağınızın yolunu göstericem.Hapishaneden kaçmak size kalmış.Hadi başlıyoruz prison break!
    ---------------------------------------------------------------
    Tanı

    Bir problemi çözmek için önce problemi iyi anlamak gerekir.Sorunu bilmeden sorunu çözemezsin.Hastalığa tanı koyamadan tedavi edemezsin.

    Depresyonun en çok korkulan psikolojik sorun olmasının sebeplerinden birisi de budur.Çözüm yolunun bulunamamsı.Çünkü hastalığın net bir tanısı yok.
    Peki o zaman nedir bu depresyon?

    Depresyon nedir?epresyon da aslında bir tür takıntı hastalığı obsesifliktir.İnsanın kendine aşırı acımasıdır veya boş heveslerine
    ulaşamadığı için bu boş dünyaya nefret duymasıdır!Öyle çok acır ki insan kendine kendi dertlerinden
    başka hiç bir şeyi umursamaz olur.Şiddetli depresyonda insan çoğunlukla hayatının sonu geldi sanır.Gerçekte depresyon kendini düşünmekten kaynaklanır.Kendini ne kadar
    önemsiyorsan o kadar derin depresyondasın demektir.Ne kadar umutsuzsan,hayalperestsen,zayıfsan veya kibirliysen o kadar depresyondasın!


    İlaç:Yanlışlara duyulan öfke insanı diri tutar.Buna insanın kendi yanlışları da dahildir ve listenin başında yer almalıdır.
    Haksız öfke ise insanı yer bitirir,depresyona sokar!Umud ettikçe mutsuz olursunuz!Yaratılış amacımız kibirimizi yenip gerçeği idrak edene kadar acı çekmektir!
    Ta ki arınana kadar acı çekerek ve okuyarak öğreniriz!

    Depresyon Aşamaları

    1-Gelip geçici heveslere kendini kaptırmak.Bunun ilk sebebi dünyaynın giderek maddiyat dünyasına dönüşmesi.İkincisi bize küçükken çok masal anlatmaları.


    Toz pembe olmasaydı keşke tüm rüyalarım
    Hep sorular sordum ama cevaplarını alamadım!

    2-Dünya nimetlerinin boş olduğunu idrak edip boşluğa düşmek.Hayatımın bir anlamı,amacı kalmadı demek.

    Ey kör anla bu yer bu gök boş!
    Bırak onu bunu gönlünü hoş tut hoş!
    Şu durmadan dağılan alemde hepsi bir nefestir
    Oda boştur,boş!

    İlk Aşama



    İşin temeli sabrı öğrenmektir.Sabır nedir?Sabır sanılanın aksine öylece durup beklemek değildir!Sabır ileri görüşlü olmaktır.Gerçeği idrak etmiş olmaktır.

    Sabır ilmi:Ne kadar isyan edersen et hiç bir şey değişmeyecek!İsyan etmek kendinizi harap etmekten başka bir şeye yaramayacak.


    İnsan bunu bilmesine rağmen kabul edemez.Depresyonun temel kaynağı kendini motive etmeyi bilmemektir.BU gerçeğe tek yönden bakmaktır.
    Bu gerçeği kabul etmeyen adam depresyondan çıkamaz.Korkmayın bu gerçeği nasıl kabul ediceğimizi anlatıyorum aşağıda.

    Şunu unutmayın en büyük acılarıda yaşasak malasef yaşamaya devam ediyoruz!Bu her ne kadar en zayıf yanımız gibi gözükse de aslında en
    güçlü yanımız!Bir insana hayatının sonuna kadar acı çektir eğer bir işi gerçekten kafaya koyduysa ondan vazgeçmez.Çünkü bilir ki
    istemese de her acıya dayanma yeteneği onda var.Bir insan en fazla yaralanır ya da ölür.Cehenneme bile dayanır insan elinde olmadan.



    1-Bu dünyanın tepesine de çıksanız altına gireceksiniz.Mal,mülk,para bunlar gerçek değil.Gelip geçici anlayın artık.
    Bütün mesel bu zaten mutluluğunuzu dış etkenlere bağlamış olmanız.Kendinize karşı dürüst olmamanız.Neyi kastettiğimi çok iyi biliyorsunuz.

    Bir müziği dinler mutlu olursunuz.Aynı müziği depresyonda ya üzgünken dinlediğinizde size hiç bir şey ifade etmez.Neden mi?
    Çünkü gerçekte sizi mutlu eden o müzik değil.Mutlu olmak istiyorsunuz oluyorsunuz hepsi bu!Evet gerçek bu!
    İnsanlar dürüst değil,dürüst değilsiniz.Gerçekte mutlu olmak istediğiniz için mutlu oluyorsunuz.Ama işi müziği atıyorsunuz beni müzik mutlu etti diye!
    Halbuki aynı müziği tekrar dinlediğinizde mutlu etmeyebilir.Şimdi diyeceksiniz ki ne alakası var bu rutinlikle alakalı.Hayır efendim hiç alakası yok!
    Anlayın artık : ZENGİN DOĞSANIZ,HAYATINIZ BOYUNCA EN GÜZEL YEMEKLERİ YESENİZ,EN GÜZEL İÇKİLERİ İÇSENİZ,EN GÜZEL KADINLARLA VEYA YAKIŞIKLI ERKEKLERLE BİRLİKTE
    OLSANIZ DA MUTSUZ OLACAKSINIZ.çÜNKÜ BUNUN BİR SONU YOK!!!!!

    Çalışmayan zenginlerin hepsi yaşlandıklarında depresyona girerler.Neden mi?Çünkü bu yazdığım gerçeğin farkına varırlar da ondan.Sorgulamaya başlarlar:
    Bu kadar şey yaptım ne değişti?!Şimdi ölümü bekliyorum...

    İşte böyle mutluluğunuzu dış etkenlere bağladığınız sürece anlık mutluluk yaşarsınız.Sahte mutluluk!
    Peki işin doğrusu nedir?:

    Hiçbir şey umud etmemek.Umud ettikçe ya mutsuz olacaksınız ya da amacınıza ulaşıp gelip geçici bir mutluluğa ulaşacaksınız.
    Ne bu dünyadan bir şey umud edin ne öteki dünyadan.Bulunduğunuz anın kıymetini bilin.Yalnızlığı sevin.Yaşayın mutlu olmak isteyin ve olun!

    Artık yanlışları dışarıda aramayı bırakıp biraz da kendiniz de arayın.Kibirden kasıtm buydu.
    Tamam dünya berbat bir yer,günlük gülistanlık değil.Ben de sevmiyorum bu dünyayı.
    İşte sizin çelişkiniz bu zaten.Hem dünya berbat diyorsunuz hem de ona bağlanmaya çalışıyorsunuz??? Fatal erol


    YALNIZLIK

    Bu dünya da her insan yalnız.Bazıları kalabalıklar içinde yalnız,bazıları
    tek başına.İnsan her zaman yalnızdır.Çünkü insanı kendisinden iyi kimse iyi anlayamaz.
    Yalnızlık güzeldir.İnsan ne zaman ki yalnızlığı sever o zaman mutlu olur.Ne zaman ki mutluluğunu eşine,dostuna yani
    dış etkenlere bağlamaz o zaman hep mutlu olur!!!Bir an için değil.

    İnsan yaşlandığında çocuklarına sığınmaya çalışır.İnsan yaşlanınca mutsuzdur.Çünkü yalnızdır ve o güne kadar
    kendini hazırlamamış,alıştırmamıştır!


    Sevgili,dost girdabı: Moda olmuş sevgilim yok,dostum yok.Ben 3 ay boyunca evde tek başıma yattığımı bilirim yapacak hiç bir şeyim ailemden başka kimsem yoktu.
    Bana ailen varmış işte demeyin.Ailemin hepsi sinir haftası ve şizofren!Olmamaları daha iyi emin olun!SÜrekli kavga etmekten başka bir şey yapmıyoruz!
    Kaldığım yurtta tek başımayım 3 yıldır.Açık cezaevi hep yalnızım.TÜm bunlara rağmen ölmedim hayattayım.


    Artık bu sığınmacı politikayı bırakın.Yalnızlığa alışamadığınız sürece
    mutsuzsunuz unutmayın!Yine görnüşte kötü gözüken şeyi iyiye çevirelim:

    Aksine yalnızlık rahatlıktır.Rahatça istediğini yaparsın yalnızken;tadını çıkart.



    Umud etmeme taktiğini bu konuda da uygulayın.Sevgili mi istiyorsunu o zaman git beğendiğin kişilere arkadaşlık teklif et.
    Sen hiç tavadaki yumurtanın ateş olmadan kendi kendine piştiğini gördün mü!
    Çabaladamadan sevgilim yok diye ağlayanlara sözüm bu kadar!

    Konuşacak cesaretim yok diyorsanız ben size cesaret vereyim: Karşınızdakini güzelliğiyle putlaştırmayın.Unutmayın oda insan yiyiyor,içiyor,tuvalete gidiyor,
    gözünde çapak,burnunda sümük,doğduğunda acizdi.İnsan oda sizin gibi!Lütfen putperestliği bir kenara bırakalım!

    Bir insana sırf dış görünüşü yüzünden vurulmak ahmaklıktır.Ahlakı da güzel olucak.İkise de var ama sizi mi istemiyor.O zaman ağlayacağınıza sinirlenin.
    Öfke insanı diri tutar!Sen kimsin ki diyin.Allah aşkına aslan gibi adamsınız veya ne güzel kadnısınız
    (aslan gibi adamdan kastım boyunuzun posunuz yerinde olması değil insan olmanız) utanmıyormusunuz onun için kendinizi küçülttüğünüze!Hiç mi utanmanız gururunuz yok!
    Bu kadar mı zayıfsınız yani!Bir kadın veya bir erkek sizi maymun ediyor.Bunun adını da aşk koyup herkesi kandırmışlar.Hayır kardeşim onun adı aşk değil dangalaklık!
    Aşk körü körüne sevmek değildir!Dış güzellik için körü körüne sevgi putperestliktir!
    PEKİ NEDİR AŞK?AŞK KARŞILIKLI PAYLAŞIMDIR.AŞK KARŞILIKLI SAYGIDIR.Karşındakini düşünmektir kendini değil!

    ÜZGÜNÜM EĞER SİZ MUTLULUĞUNUZU SEVGİLİNİZE BAĞLADIYSANIZ BU AŞK DEĞİL.SİZ ONU DEĞİL KENDİNİZİ SEVİYORSUNUZ.KENDİNİZİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ!
    SİZİN DERDİNİZ YALNIZ KALMAMAK,MUTSUZ OLMAMAK!


    Kendinize güvenin boş verin onun bunun lafını!Dış görünüş gelir geçer.Bu dünya daki en güzel dış görünüşe sahip insanın bile yaşlandığında suratı buruş burş olacak,
    kel kalacak...Mesele dış görünüşünüz değil kendinize güvenmeniz ve insan olmanız.


    Bizim toplumumuzun genel sorunu bu işte.O ne dedi?Bu ne dedi?Acaba benim hakkımda ne düşünüyorlar?BIRAKIN DIŞ ETKENLERİ KARDEŞİM!!!
    NE DÜŞÜNÜRLERSE DÜŞÜNSÜNLER!!!SİZ KENDİNİZE GÜVENİYORMUSUNUZ,İNSAN OLDUĞUNUZA ADAM OLDUĞUNUZA İNANIYORMUSUNUZ ATIN GİTSİN GERİSİNİ!
    BIRAKIN NE DÜŞÜNÜRLERSE DÜŞÜNSÜLER!BAŞKALARININ DEDİKODUSUNU YAPAN SALAKLARLA İŞİNİZ OLMASIN.ONLARI SEVİN AMA UZAKTAN!




    YALNIZKEN MUTLU OLABİLENE NE MUTLU!

    Bırakın atrtık ağlamayı zırlamayı,şu iki günlük salak dünya için bunalıma girmeyi,kendinize acımayı.Ayağa kalkın!
    Unutmayın umud ettikçe mutsuz olmaya devam edersiniz!

  • #2
    İkinci Aşama:İlk aşamayı geçtiyseniz daha çok boşluğa düştünüz.

    İlk aşamayı geçen eğer kör cahilse adam intihar girişiminde bulunabilir.Çünkü hiçbir umudu kalmamıştır.Şimdi bir şeyi açıklığa kavuşturalım:

    1-Evet hiçbir şeyi umud etmeyin.Mutluluğunuzu dış etkenlere bağlamayın.
    2-Hiç bir şeyi kendinize put yapmayın.Hiç bir şey vazgeçilmeziniz olmasın.Körü körüne sevmeyin.
    Allah'a doğru olduğu için inanın ve sevin.Sizi ezmek için yaratmış bir yaratıcıdan zaten size hayır gelmez.
    Eğer yaratıcı böyle egoist ve merhametsiz biriyse bırakın sizi cehennemin dibine atsın yine de ona tapmayın!
    Allah'a ibadet edilir.Allah'tan korkulup ona tapılmaz!Eğer sen onu zalim ve kötü olarak görüyorsan
    sen de bu vasıflardan bolca mevcut demektir!
    Eğer Allah'ın doğru olmadığını düşünüyorsanız şöyle yapın:
    O bile yanlışsa ben yine de doğru olayım.Çünkü insan gibi yaşamak için doğru olmaya ihtiyacım var!
    Ben doğru olayım ve ön yargıları bırakıp Allah'ı ve onun adaletini anlamaya çalışayım!
    Eğer bu dediğimi yapamadıysanız sakın ben doğruyum iyi insanım demeyin!Çünkü bir yaratıcı var
    ve siz ne kadar inanmasanız da adaleti tıkır tıkır işliyor!
    Gelelim yalnızlığa.Dediğim gibi kimse vazgeçilmeziniz olmasın.Birini seviyorsanız doğru ve iyi bir olduğu için sevin.
    Sadece dış görünüşü güzel diye kimseye bağlanmayın.KARŞINIZDAKİNİN DIŞ GÖRÜNÜŞE DUYDUĞUNUZ SEVGİ
    HİÇBİR ZAMAN ONU YANLIŞLARINA DUYDUĞUNUZ,KİBİRİNE UYDUĞUNUZ ÖFKEYİ GEÇMESİN.KÖR OLMAYIN!
    3-Eee tamam buraları geçtiniz hepsi tamam?Hayata geri döndünüz yine aynı sıkıcı.Şimdi gelelim son noktaya:

    Bir adam hayatı boyunca köpek gibi aralıksız çalışırsa mutsuz olur.Karpuz gibi yattığı yerde büyümeye çalışırsa da mutsuz olur.
    İnanın bana 4 ay boyunca hiçbir şey yampadan sadece yattım.Hayatım boyunc ders çalışmaktan kaçtım.
    Sonuç ne mi oldu?Çok sağlam bunalıma girdim.Eğer yavaştan çalışmaya başlamasaydım kafayı çoktan oynatmıştım sıkıntıdan.

    E peki ne yapmak lazım?Dengeyi kurmak orta yolu bulmak lazım.İki sınıf zengin vardır:


    1-Bir çalışmanın önemini bilen zenginler vardır.Bunlar mal,mülk için değil insanın sağlıklı yaşaması için
    çalışması gerektiğini keşfetmiş bu bilinçle çalışan insanlardır.Gerçek zengin bunlardır.Çünkü bu sınıf
    malı mülkü dağ gibi bile olsa çalışmayı bırakmaz.
    2-Bir de yanat zenginler vardır.Bunları dünya malı için çalıştıklarından amaçlarına ulaşınca yatmaya başlarlar.
    Ya da gözlerini daha çok hırs bürür daha fazlasını isterler.Her ikiside insanı depresyona götürür:Aşırı tembellikte,hırsla aşırı çalışmakta.



    Gerçek zenginlerin taktiğini uygulamak lazım.Dünya için değil mutlu olmak için çalışmak lazım.İnsanın mutlu olmak çalışmaya ihtiyacı olduğuna inanmak lazım.
    Eğer saçma geldiyse 3 ay çalışmadan bir şey yapmadn yiyip için yatın bakalım göreyim sizi!Bunalıma giriyormusunuz girmiyormusunuz!
    Derseniz ki gezip tozarsan canın sıkılmaz.İnanın onlar da bir yere kadar.Onlar sadece süreci uzatır.3 ay yerine 60 yıl sonra acı gerçekle yüzleşirsin!


    Hayat uzun,hayata küserek yaşanmaz.Yaşamayı sevin.Ama ot gibi yaşamayı ve canavar gibi hırsla yaşamayı değil.

    İşin aslı dengeli olmaktır:

    Rutinlikten kurtul!Sürekli farklı şeyler yap gücün yettiğince.
    Hayvan besle sat,dil kurslarına yazıl,müzikle uğra enstrüman çal,farklı sporlarla uğraş mesela dağcılık,seyahatlerini farklı yerlere yap,dünya klasiklerini oku,film izle,dizi izle,gez ,dolaş.
    Dengeyi kuracaksın.
    İnsan okuldayken tatil ister.Çünkü okul haddinden fazla uzundur,tatilse kısa.Eğer 6 ay okul 6 ay tatil olsaydı öğrenciler mutsuz olmazdı ve okuluda severlerdi.


    İşte böyle.Yukarıdaki aktiviteler yetmediyse başka bir başlık açar orada daha fazlasını buluruz ve çeşitlendiririz.Fazla dallanıp budaklandırmadım.


    İş İmkanı ve Para

    İşim gücüm yok ben depresyonda değilim ama durumum zor diyorsanız.Ben size bir örnek vereyim:
    Babam hayatı boyunca yaptığı maddi yardımları başıma kaktı ve hala bazen yapar.Artık ona muhtaçolaktan bıktım ama okulumu okudupum yerde
    iş imkanı yok.Annem sürekli arayıp felaket tellalığı yapar.Eğer okulda kalırsan yurtta kalma sınırın 4 sene diye.Zaten hyatım boyunca
    felaket tellalığı yaptı ama ben onu hiç dinlemedim.Çünkü kendime güveniyordum.Yok çalışıp üniversiteyi kazanamazsan baban işçi yapıp süründürecek
    yok şöyle yok böyle...O kadar çok çalışmam için peşimden koşardı ki 40 yılda bir 10 saniyeliğine ders masasına otururdum orda bile rahat
    bırakmazdı bende çalışamazdım.Üniversite sınavına neredeyse hiç çalışmadan girdim ve kazandım.Şimdi yine aynı şeyleri yapıyor ama umursamıyorum.
    Çünkü en kötü ihtimalle gider birliğe teslim olur askerlik yaparım.Çıkınca da iş bulur çalışırım.Ya da okulu bırakır gelir memleketimde çalışır tekrar sınava hazırlanıp
    daha güzel bir yeri kazanırm.Ümitsiz olmayın yani.İnsan ya para beğenememekten işsiz kalır ya da adam gibi işi aramadığından!Bunlar da bahane değil


    Her zaman bir çözüm yolu vardır.Unutmayın tüm cevaplar kafanızın içinde inanın.



    SON SÖZ

    İlaçlar sizi tamamen tedavi etmez,ya da başkalarının sözleri.
    Çünkü siz dış dünyayla aranıza kalkan koymuşsunuz arada bariyer var.
    Benim bu yazdıklarım okumanız değil mesele sizin bu yazılara inanıp uygulamanız.
    Aradaki bariyeri kaldırmanız!Ben kimseyi tedavi edeceğimi iddaa etmiyorum.Ama size güveniyorum kurtulacaksınız.

    Depresyon=çaresizliğe kızmak,kendine acımak,rahat olamamak

    Yorum


    • #3
      Benden bu kadar.Küfür etmek isteyenler özelden küfür edebilirler.

      Yorum


      • #4
        Yazı çok uzun, okuyamadım.Ayrıca neden küfretsinler sana, merak da etmedim değil.
        Last edited by dreamer8; 17-01-2013, 10:14 AM.

        Yorum


        • #5
          çalışmaya,sabıra,yalnızlıkla başetmeye ve kibire vurgu yapmışsınız tamamen katılıyorum..ayrıca diğer bir çok tespitinizde benim yaşam tecrübelerimle uyumlu..
          güzel samimi bir yazı,teşekkürler

          Yorum


          • #6
            güzel bir yazı ama depresyon sadece düşüncede bitmiyor bu işin kökeni genetiğe dayanıyor başına gelecekse geliyor zaten kaçarı yok

            Yorum


            • #7
              Uzun bir yazı ancak akıp gitti, keyifle okudum çünkü benimde depresyonla ilgili tespitlerim ve kurtulma yolunda kendime bulduğum tedaviler de vardı için de..
              senin yazdıklarına ek olarak, depresyon halini kendiyle özdeşleştirmiş ve ben başka türlü olamam diye düşünen kişilerde çok fazla mevcut. bende depresif bir insandım hayatımın çoğunluğunda ama bunu kendi özelliğimmiş gibi görmekten vazgeçip çözüm yolları aramaya başladığım anda değişimde başladı. hayatı daha doğrusu düzeni hala sevmiyorum ama kendime zehir de etmiyorum. kendi kafamın içinde kurduğum hayat beni yaşatıyor.
              bir travma yaşamıştım depresyondan önce , eğer böyle bir durum varsa tabiki belirli bir süre o acı yaşanıyor ama dediğin gibi bir yerden sonra yaşamak istemesenizde yaşamaya mecbur ediyor hayat. o yüzden kimsenin kendisine yardım etmekten başka çaresi yok.
              yalnızlık konusunda tespitlerin kesinlikle doğru bencede.. çünkü ben insanlardan çok beklentileri olan ve sürekli beklediğimi bulamadığım için üzülen bir insandım. Sonra kendi kendime kalmaktan zevk almaya, kendi kendime aktivitelere katılmaya başladım. İnsanın kendi başına bir yerde var olabildiğini, kimseye muhtaç olmadığnı görmesi kendine güvenini de yerine getiriyor. Yalnızlık bana çok iyi geldi, depresyonla gelen sosyalfobik belirtilerimide sildi attı.
              Daha yazdıklarına örnek verebileceğim bir sürü nokta var ama çok uzun olur .. sen zaten yeterince açıklamışsın.

              Yorum


              • #8
                bu ne be daha yok muydu ? bı kadar yazıyı kim okuyacak yav ?




                Yorum


                • #9
                  Depresyona yatkınlık genetiktir ama depresyona girip girmemek en çok bakış açısıyla ilgili bir durum. Kaçış yok çok kesin bir cümle olmuş . Bir olaya bu olursa ben biterim diye bakarsanız zaten bitersiniz. Aksine ben yola bu başıma gelse bile toparlanıp devam edebilirim derseniz genetik olarak bir yatkınlığınız olsa bile çok daha kolay üstesinden gelebilirsiniz.

                  Yorum


                  • #10
                    depresyonda olan biri uzun yazıları okuyamaz.......bu yuzden bu konunuz depresyonda olanlara hitap etmeyecektir......depresyonda olanlara yardım etmek için birkaç satırlık yazılarla konuya başlanmalı.....boylelikle yavas yavas ilgilerini cekerek konu daha da detaylandırılmalıdır ama az az sindire sindire........bu yontem kullanılmadıgı surece depresyon hastalarına ulasılamayacaktır.........

                    Yorum


                    • #11
                      Arkadaş depresyondan gerçekten kurtulmaya niyetli olan adam oturur kitabını bile okur.Kısa özet istiyorsanız illa ki:

                      Ne zaman ki dış etkenleri sallayıp sorunu kendinizde ararsınız.Ne zaman ki dışarıyı değiştiremeyeciğinizi kabul edip kendinizi değiştirmeye karar verirsiniz işte o zaman olay biter!

                      Özetle bu kadar.

                      Yorum


                      • #12
                        Yazının tamamını okudum bence çok okunası .Önerilerin için ve tecrübelerini paylaştığın için teşekkürler

                        Yorum


                        • #13
                          Yazını beğendim. Herkes bir şeyler yaşıyor ve bunların tecrübeleri kendilerine kalıyor. Ama ben ortak süreçler olduğuna inanıyorum. Bizim en büyük sorunumuz hangi evrede olduğumuzu ve nasıl çıkacağımızı bilmiyor olmamızdır. Tad alamıyorum ben mesela. En değer verdiğim mevzu hakkında evrenin sırrı verilse bile aa diye bakıyorum ve hiç halim yok okumaya diye bir ruh halindeyim. Kimseyle konuşasım yok, ama yalnızlıktan şikayet edebiliyorum. Yapmıyor, yapmayı "istemiyor" fakat bekliyorum. Söyleyin bana.. Hayata ve olaylara karşı hevesini yitirmiş bir adam nasıl o motivasyonu içinde bulacak? Nerden başlayacak? Dibe vurmadan yükselemezsiniz diyorlar katılıyorum. Ama tepeye de çıkınca düşüyorsun. Ben hayatımın önemli noktalarında büyük buhranlar yaşadım. Yalnız kaldım.. Öfkelendim.. Kin tuttum.. Erişemedim kimseye.. Ama en alt noktada kendimle işbirliğine açık olabildim.. İyi bir ekip olursak kendimizle ruhumuzla burnumuzla kulağımızla biz zevk almaya başlarız. Sonra hayata yine tutunuruz.. İnsanlar sende farklı bir şeyler olduğunu sezerler.. Yaklaşırlar, hoşuna gider cool kalmaya devam edersin.. Sen de artık karşılık vermek istersin ve sonra.. Boom! Düzenin içine düştün.. Sıkılacaksın sonra.. Ya da sıradanlaşacak 2 ay sonra ya da 5 ay kimbilir sonra yine sıradan ve zevksiz gelmeye başlayacak her şey.. Sonra yine bekleyeceksin ki o bıkkınlık ve bunalmışlık geçsin ki kendine kalasın.. Yine dibe vurmayı bekleyeceksin eğer depresyonun işleyişini anladığını sanıyorsan.. Sonra yine aynı süreç...

                          Yani demem o ki insanlar aşağıya düşmeden yükselemiyor, tepeye değmeden de düşemiyor. Ortada yüzmek çok mu zor? Nasıl yapılır? Nasıl format atılmadan yıllarca aynı tempoda yaşanır? Yeni uğraşlarla mı? Düzenli mi olmalı? Kafana göre mi yaşamalı? Nasıl?

                          İşte bu da öyle bi depresyon ve bıkkınlık hali.. Çıkamıyorum.. Kafamdaki hapishanenin planlarını göremiyorum.. Bu yüzden Prison Break yapamıyorum.. Pek çoğumuz gibi...

                          Yorum


                          • #14
                            Bak bu güzeldi...
                            Orjinal yazı sahibi: AND View Post
                            bu ne be daha yok muydu ? bı kadar yazıyı kim okuyacak yav ?

                            Yorum


                            • #15
                              güzel yazmışın ben beğendim

                              Yorum

                              İşleniyor...
                              X