Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Çok zorlanıyorum

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • Çok zorlanıyorum

    LYS'ye 28 gün kaldı hiç hazır değilim. Dershaneden ödevler veriliyor. İstemiyorum, yapmıyorum. Ödev yapmadan da dershaneye gitmek istemiyorum. Eve geliyorum, bilgisayarda vakit geçiriyorum. Gün boyu üzgünüm. Ne yaparsam yapayım hep mutsuzum. Her gün sabah kalkıyorum bir baş ağrısıyla. Sürekli bir şeyleri unutuyorum son zamanlarda. Hafıza yok. Hep kafam başka yerlerde. Arada bir yersiz yersiz mutlu oluyorum. Her sabah annemin, babamın yüzünü görmeye tahammül edemiyorum. Bazen evdekileri boğasım geliyor. 3 senedir namaz kılıyordum. Bir vakit namaz dahi benim için çok önemliydi. Namazı da bıraktım. Hiç ağlamayan bir insandım. Şarkı dinleyip ağlıyorum, filmdeki ufacık acıklı bir sahneye ağlar oldum. Her gün şınavdı mekikti vs. spor yapardım. O da yok artık. Okulla ev arası mesafe 3 km. O yolu yürümek ve koşmak benim için o kadar zevkli bir şeydi ki anlatamam Okula geç kalsam dahi dolmuşa binmezdim koşmak yürümek için artık her zaman dolmuşa biniyorum. Bilgisayarda oyunlar oynardım, bu hoşuma giderdi. Artık hiç zevk vermiyor. Zevk almaya almaya oynuyorum oynadığım oyunları. Bir yere yatıp ölene kadar sessiz ve yalnız uyumak istiyorum. Öz güvensiz asosyal bir insandım. İki senedir bu durumu oldukça değiştirdim ama tekrar çöktüm. İnsanlarla konuşurken zorla gülüyorum. Arkadaşlar yanıma doğru geldiğinde "İnşallah benimle konuşmaz." diye dua ediyorum. Namazı bırakınca da mastürbasyona sardım. İnanın zevk almıyorum ama sürekli yapıyorum. Hatta kendimi zorluyorum bile. Keşke hadımlı olsaydım diye geçiriyorum içimden sık sık. Hiç küfreden bir insan değildim. Küfre de başladım. Televizyonda bir şey izliyorum. Tüm izlediğim süre boyunca offf! keşke hiç bitmese ama bitecek diyerek dert yanıyor, izlediğim şeyden de zevk almıyorum. Mastürbasyonu, televizyonu, bilgisayarı dertlerimi unutmak için kullanıyordum. Artık onlarda etki etmiyor. Her daim üzgünüm. Allah'a kızgınım bu kadar mutsuz olduğum için. Bazen üzüntüden ciddi ciddi ölebilir miyim diye düşünüyorum.

  • #2
    bir sebep olmalı bütün bunların altında yatan..ben kendiminkinin farkına vardım ama çözemiyorum o ayrı konu..biraz geç oldu galiba..

    Yorum


    • #3
      Acilen bir psikiyatriste görün derim. Bu dünyada daha fazla cehennemi yaşamadan önce. Git psikiyatriste sonra buraya gel sonuçları inceleyelim.

      Yorum


      • #4
        LYS bitsin bi. Hala böyle olursam giderim psikoloğa. Cidden cehennemi yaşıyorum. Sebep ne bilmiyiyom çok kötüyüm. ooofff

        Yorum


        • #5
          Bir ay sonra dershane belasından, Lys'den kurtulacağım. Dershaneye yazılmak hayatımın hatasıydı. Ayrılacak cesaretim olmadı hiç. Babama dediydim, bana kızdı. Dershaneye git diye. Babamın ders çalış demek ten başka bir şey yaptığı yok. Nefret ediyorum babamdan. Bana "Seni dershaneye yolluyom, üniversiteyi kazanırsan benim sayemde" demişti. Açıkçası benim LYS'den bir umudum yok. Babam da bütün verdiği nimetleri başıma kakmaya hazır.

          Yorum


          • #6
            @Honor Bulldog

            Dikkat et ben psikiyatrist dedim , psikolog demedim. Bir yanlışlık olmasın sonra. Önce psikiyatriste git sende bir sorun yok derse odan sonra piskoloğa gidersin. Psikiyatrist sana bir teşhis koyarsa destek ve yönlendirme için psikoloğa gidebilirsin. Psikiyatristler uzman doktordur ve ilaç yazarlar. Psikologlar pisikoloji bölümünü bitirmiş kişilerdir ve ilaç yazmaya yetkileri yoktur. Birde anladığım kadarıyla, kendi paranı kendin kazanamıyorsun galiba. Psikolog bende olduğu gibi sende de lükse kaçar. Ama yok para sorun değil diyorsan onada git mutlaka.

            Psikiyatrsit ve ilaç meselesi insana çok saçama gelibilir ilk etepta yani ben bu ilaçla mi iyi olacam diyebilirsin. Ama doğru teşhis ve doğru ilaçla her şey eskisi gibi rayına oturur inan bana.

            Son olarak hangi alandan mezun olacaksın ? Hangi bölümleri düşünüyorsun ve Hangi ilde ikamet ediyorsun ?

            Yorum


            • #7
              Onur seninki kadar olmasa da bende de var benzer durumlar. Hiç bir şeyden tat almama, bazen ben burda yatayım yada oturayım cevremde akip giden hayat devam etsin düşüncesi. Beynimiz değişiklikten mutlu olan bir mekanizmadır. Çoğu insan monoton yaşamlarıyla mutlu olmayı bilir. Yaşama sımsıkı tutunur. Ama senin benim gibi insanlar bu konuda daha hassastır. Yaşadıkları her gün bambaşka birşey katmak isterler hayata. Sana acilen değişiklik tavsiye ediyorum. Mutluluk hapı gibidir değişiklik.

              Yorum


              • #8
                Anadolu lisesi sayısalcıyım, Ankara'nın keçiören ilçesinde yaşıyorum. Herhangi bir hedefim yok ne yazık ki. Oturup bakmıştım tek tek mesleklere ama kendime hitap eden bir meslek bulamadım ne yazık ki. Uzay ilgimi çekiyor aslında. Kara delik evren bu tarz şeyler ilgimi çeker. Uzay Mühendisliği tarzı bölümlerin puanlarına falan bakmıştım

                Yorum


                • #9
                  En başta şunu söylemek gerek senin bir hedef koymanı bir şeyler yapabilmeni ya doğrudan varsa hastalığın engelliyor yada hastalık yoksa içinde bulunduğun psikolojik durum. Eğer gerekli tedaviyi veya psikoljik desteği alırsan birşeyler yapabileceğine inanıyorum.

                  İkinci olarak bende lise yıllarımda hep büyük hedefler koyardım. Aslında ne istediğimi bende bilmezdim. Sevebileceğim bir mesleği yapmak isterdim. Bende sayısalı bitirdim. İlk yıl bir yere yerleşmedim. ikinci yıl tıbbi görüntüleme teknikerliği kazandım oraya gittim. Bu sırada piskozum nüks etti. Üniverisiteyi bıraktım. Açık öğretim işletme yazdım. Bu sıralar bilgisayarla tanıştım. Çok sevdim bilgisayarla uğraşmasını. Dedim ben ya bilgisayar programcılığı yada bilgisayar mühendisliği okumak istiyorum. Bir daha sınava girdim. Gidiğim sene bütün iki yıllıkları meslek liselerine vermişlerdi. Bende mecburen puanımın yettiği dört yıllıklara bakmak zorunda kaldım. Bir yabancı ülkede çok düşük puanlı bir bilgisayar bölümünü tercih ettim. Gittim okudum geldim. Ama mesleğimde başarılı olamadım. Hastalığım öğrenme kabiliyetimi azaltıyordu. Zaten zor öğreniyordum birde öğrendiklerimi hemen unutuyorum. Anlayacağın istediğim ve beğendiğim bir meslek dalında başarısız oldum. Şimdi ise Açık öğretim işletmeyi bıraktığım için çok pişmanım. İş ilanlarına bakıyorum her yer muhasebe elemanı arıyor. En azından muhasebeci olabilirdim. Veya işletmeci olarak vasfım olabilirdi. O vasfı taşıyabiliridim. Ama sadece bilgisayarlara format atmasını bilen bir bilgisayar mühendisi olarak bir işe yaramıyorum. O vasfı taşıyamıyorum.

                  Neyse demem o ki hepimizin beğendiği istediği ilgi duyduğu bölüm olabilir. Ama gerçekte o bölümün bize uygun olup olmadığını bilemeyiz bazen. Şimdi içinde bulunduğum durumu söyleyeyim. 35 yaşındayım. Adam akıllı para kazanamıyorum. Ve evli değilim. Demem o ki hem sevdiğimiz mesleği yapacağımız hemde para kazanabileceğimiz bir meslek zor olabilir. Senin motivasyonun para kazanabileceğin bir meslek olsun. Yani hekes eline karısını takmış dolanıyorken. Evi arabası varken. Son model cep telefonu veya bilgisayarı kullanıyorken. Bize para kazandırmayan bir meslek veya üniversiteyi bitirdiğimizde işsiz işsiz dolandırakcak bir mesleği sırf ilgi duyuyoruz diye okumak bitirmek bir işe yaramıyor bence ...... Tabi bunlar tamamen kendi kişisel görüşüm. Siz farklı düşünüyorsanız saygı duyarım.

                  Neyse bir sürü şey daha yazılır ama bir psikiyatristte gitmeden hepsi kör atış olur. Ama daha işin başındasın bir şeyler ters gidiyorsa şimdi düzeltmesi daha kolay olur.

                  Yorum


                  • #10
                    Ev belki ama, araba kullanmayı düşünmüyorum. Onun dışında evlenmeyi de düşünmüyorum. Aslında duuur! Bugün arkadaşlarla muhabbet ettikten sonra, bu konuyu bir daha düşündüm. Evlenmeme konusunda pek kararlı değilim.

                    Yorum


                    • #11
                      Son olarak maneviyatı bırakmamaya çalış. """"****İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır.****""""

                      Yorum


                      • #12
                        Orjinal yazı sahibi: raindrop View Post
                        Son olarak maneviyatı bırakmamaya çalış. """"****İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır.****""""

                        en önemlisi de bu ztn..onun dışında insan yiyen içen yatan üreyen bir varlık olmaktan öteye geçemiyor..

                        Yorum


                        • #13
                          Allah yardımcımız olsun, kalbim ağrıyo şu an ah!!

                          Yorum


                          • #14
                            Geçmiş olsun.

                            Yorum


                            • #15
                              Teşekkür ederim.

                              Yorum

                              İşleniyor...
                              X