Duyuru

Collapse
No announcement yet.

!!! özellikle erkekler cevaplasin lütfen!!!

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • #61
    benim eşim sizin eşiniz gibi.
    en azından sizin söyleminizi psikolog alıp yorulayıp ona başka belki onun anlayacağı dilde anlatacaktır.
    şu an çok müsait değilim. akşam falan daha detaylı bilgiler veririm.
    saygılar

    Yorum


    • #62
      Eşiniz sizi çok sevmiş, bir ömür boyu yan yana olmak için imza atmışsınız. Evlilik sorumluluk gerektirir; sorumluluk ise belirli kısıtlamalar koyar. Bu erkeklerin doğasına ilk başta biraz ağır geliyor. Sürekli birliktelik, aşırı sorumluluk yoruyor. Pek çok evlilik bu yüzden bitiyor. Eşiniz hep sizi istemiş ama siz onu kırmak istemeseniz de kendi özgürlüğünüzü seçmişsiniz. Bence sizin özgürlük anlayışınızı değiştirmeniz gerekiyor. Özgürlük insanın istediklerini yapabilmesi demek değildir. Böyle bir özgürlük anlayışı insanın iç dünyasını darma duman eder. İstemenin sonu yok ki... En kötü şey özgürlüğün kölesi olmaktır. Gerçek özgürlük kişinin isteklerinin kontrolünü eline alabilmesidir. Sevdiğinizin aklında başka birinin olmasına neden olabilecek kadar üzücü bir noktaya gelmişsiniz. Bundan sonra yola devam etmek istiyorsanız sevdiğinizi kendinize yeniden aşık etmeniz gerekiyor. O sizi gerçekten sevmiş ve belki de dağıldığınız bir dönemden sonra yeniden ayağa kalkmak istediğinizde büyük bir ihtimalle elinizden tutacaktır. Hele ki bir de dünyanın en mucizevi şeyi olan bebek doğmuş, bir çocuğunuz var. Eşinizle birbirinize kendinize ayırmak istediğiniz zamanları söyleyip, aynı zamanlarda istediğiniz şeyleri yapsaydınız keşke. Böylece sorunlarınız bu noktaya gelmezdi.

      Yorum


      • #63
        hafta sonu yine büyük bi tartışmamız oldu. öyle öfkeli ve lafını bilmezdi ki boşanınca çocuğu göstermem falan gibi laflar etti ben de dayanamadım sen kafaya koydun boşanmayı da vırtı zırtı bahane mi etmeye çalışıyosun bu kadar ciddisin demekki dedim. ben de fıttırdım iyice ve deidm ki zamanından beri suçlu olsam da olmasam da hep yanına sokulan ortamı yumuşatan bendim. ne zaman seni kendi haline bıraktım pohpohlamaktan vazgeçtim, o zaman kötü oldum dedim. benim hatam bu oldu dedim. şimdi beni suçlayamazsın dedim. bikaç bişey daha dedim içimdekileri az da olsa döktüm ortaya. sonra frenlemeye başladı. sakinleşmeye başladı. nasıl böyle konuşursun ne yapmak istiyosun dediğimde de ya sinirden dedim herşey ağzımda benim yoksa yapar mıyım dedi. yine kızdım. konuş konuş sonra ağzımda de yok öyle yağma dedim çıkıştım. neyse benim bu çıkışım fayda etti. pamuk oldu yarım saatte. bence sorun ne biliyo musun dedi. neymiş dedim. biz birbirimizi dinlemiyoruz dedi. bundan sonra herşeyi konuşalım kavga etmeden ama dinleyerek dedi. bağırıp çağırmadan... hadi canım dedim. yeni mi anladın? güler misin ağlar mısın durumu arkadaşlar. insan oğluna ne kadar kıymet, taviz verirsen o kadar sürünüyosun. yıllarca haykırdığım gerçeği üste çıkmamla anlayabilen bir erkek var karşımda. sakin sakin tatlı dille anlatırken duymayan adam, sesimi yükseltip adeta yansn gemiler dediğim herşeyi göze alarak konuştuğum anda beni duymaya başladı. yazık ya bu yüzden bitti benim sevgim. değer miydi???

        Yorum


        • #64
          bütün yazılanları okudum. bi yerden sonrada kafam karıştı. Şöyle bir gerçek var kalite su ve kaliteli yoğurttan iyi bir ayran çıkacak diye bişey yok. Bazen insanlar birbirine uygun olmayabiliyor. Ama bu evlenmeden öncesi için tespit edilmeli. Evlendikte sonrada artık herkes için fedakarlık başlamalı. Ben evliliğin çizgiisnden dönmüş biriyim çokta fazla bi şey diyemem ama siz kiltlenmişsiniz. Benim şahsi fikrim şu işin içine ihanet sadakatsizlik girmediği sürece aşılamayacak problem yok. daha doğrusu artık çocuk varsa aşılmak zorunda bu problemler.

          Yorum


          • #65
            bekarlar ve evlilere ornek olabilecek bir durum

            size tavsiyem, belli zaman araliklarinda, mesela bir hafta gibi bir sure ayri kalin, farkli yerlerde yasayin... Durum neticesinde tutumlariniz dogrultsunda hereket edin...

            aslinda ciftler flort yada tanisma evresinde azda olsa karakterlerini belli ederler, iste o donemlerde kisi kararini ve tutumunu net belli etmeli, yani olmayacak intibasi varsa o donem duygularin esiri olmadan bitirmeli...

            Yorum


            • #66
              Başlık çekici ama daha eğlenceli ve daha kısa bir konu beklerdim.Okuyamadım.

              Yorum


              • #67
                Bence kadin esinden resmi olarak ayrilmali ve yeni bir hayata yelken acmali tabi yeni hayati onu nekadar mutlu edecek acaba bu günlerini özletecek bir yasanti icinede girebilir, fakat kesin olan ayrilmasi, denemeden yasanmadan gelecegi asla bilemeyiz. bunu yazan kisi sayet kendisini tarif ediyorsaki sanirim öyle bir an önce bosan derim ve kalbinin götürdügü yere git derim,senin icin hayirlisi olur.
                Last edited by sir_7; 18-12-2012, 06:09 PM.
                Wenn der Gedanke arm ist,ist Intellekt Klugscheißer
                Klugscheißer Menschen glauben,Ich weiß alles;Wenn man die Wahrheit sagen sollte, wiest du gar nichts.:32:
                *Fjodor Michailowitsch Dostojewsky*-1845

                Yorum


                • #68
                  düzelmeye çalışır haldeki çabaları beni engelliyor. ona şans vermek zorundayım... kalbimin sesini dinlesem dediğini yaparım ama şuan mümkün değil. anlatamam ki tamam artık diyebileceğim bi durum yok şuan. aşkımı kalbime gömmekten başka çarem yok...

                  Yorum


                  • #69
                    bunca yil evlisin ve bircok sorundan bahsediyorsun kimse bu dünyaya mutsuz olmak yada edilmek icin gelmez,son sans veya bir son sans daha ben bosanmis biri olarak söylüyorum kendisinin bana en ufak saygisi yoktu,ama benim onu sevdigimden cok daha fazla onun beni sevdigini biliyordum ama bu yetmiyor sevmek yetmiyor hemde ikitafin sevmeside, ama bunun yaninda en büyük kusuru agzina geleni bana cekinmeden söyleyen disarda ise hanim hanim cik biri idi herkes sen ne yapiyorsun sen böyle bir esle gecinemezssen kimseyle gecinemezsin dediler tabi ki onlar hanim efendinin gösterdigi yüzüne biliyorlar kapali kapilar ardindan benim isittigin onca hakaret icerikli sözleri duymuyorlardi kendisine depresyon tanisi koydum ve bir doktor arkadasa gidelim dedim ama kabul etmedi tam 5 yil sabrettim evet 5 yil niye bukadar sürdürdüm tamam degisecemm tamam bir daha yapmayacagimla oyalandim durdum ve kendisine son bir kez ama hakkaten artik son bir kez sans verdim kendisinede söyledim kabul etti ama herzaman ki gibi sözünü tutmadi emin ol o an o evi terk ettim o evde neyim var neyim yok hepsini biraktim beni cok arastirmis ama ikinci evliligimi yaptigimi duyunca artik pesimi birakti simdi allaha cok sükür cok mutluyum bu sene evliligimiz besinci yilini kutladik simdiki esimle hic sorunum olmuyor mu tabide oluyor benim veya onun hatasi ne ise bunu bagirim cagirmadan konusuyor icimizde hic bir seyi biriktirmiyoruz sen bunu bana yaptin görürsün bende sana bunu yaparim gibi olaylar yok sorun uygun zamanda konusuluyor en uygun dille mümkün oldugunca iki tarafinda kabullenilmesiyle ortak bir cözüm bulunuyor ben hayatim 5 yilini ilk evliligimde bosuna tüketmisim olmayinca olmuyor zorlamak insana hüzün sikinti ve gündelik islerini bile verimli yapmaya engel oluyor insani cok ama cok yipratiyor bence buna gerek yok.
                    Last edited by sir_7; 21-12-2012, 01:22 AM.
                    Wenn der Gedanke arm ist,ist Intellekt Klugscheißer
                    Klugscheißer Menschen glauben,Ich weiß alles;Wenn man die Wahrheit sagen sollte, wiest du gar nichts.:32:
                    *Fjodor Michailowitsch Dostojewsky*-1845

                    Yorum


                    • #70
                      öncelikle sizin için sevindim, ne kadar sevse de sevdiğinin değerini bilmeyenler kaybetmeye mahkumdur. gönül ister ki herkes mutlu etsin ve mutlu olsun.biz son şans verme tarzında konuşmadık ama ben yine ona inandım o da bunu biliyor inancımı boşa çıkarmamaya çalışıyor. biraz düzeldi ama eskisi gibi fevri davranmamaya ve hatalarını çabuk görüp toparlamaya çalışıyor bunu görmezden gelemem. ama yüzde yüz inanmak zor. çok fazla başa döndük hep inancım zedelendi. umutlu olmaya çalışıyorum inanmak istiyorum bu yüzden sanırım sizinki gibi şans verme aşamanızdayız biz. eğer böyle giderse bahtımız döner. fakat eşinizin yaptığı gibi yine bildiğini okumaya başlarsa benim için de sizin yaptığınızı yapmaktan başka çare kalmaz. kimse öyle bitmesini istemez ama gereken neyse o yapılmalı ve şu an gereken hayatı seyrine bırakmak. bakalım rüzgar beni-bizi nereye götürecek???

                      Yorum


                      • #71
                        bu evlilik aşk sevgi evliliği dışında görev evliliği zaruriyet halleri , vicdan azabı kaygı dolu olmuş. Hata kafada çoktan bitmiş gibi geldi şartlar hazır olunduğu an birisi kapıyı çarpıp gidecek. Çiftlerden biri bencil ve sorumluluk sahibi değilse gemiyi yürütebilmek çok zor ama herşeye rağmen hatalardan ders çıkartılıp mücadele verilirse çıkmayan canda umut vardır diyerek devam edilebilir. Sanırım başka kadın şüpheleri de var ben şunu söyleyebilirim ki bir erkek olarak bir adamın karısını ve çocuğunu terk etmesi çok zordur , fason fison birliktelikler bunalmış her erkeğin hayatında olabilir ama karısı kendini toparlar ve ona sevgisini kanıtlarsa ya da onun için adanırsa dönüp arkasına bile bakmaz.. Biraz karşık yazmışsın ve yazının sürecini takip etmediğim için yorumlarımda hata olabilir af oluna... umarım düzeltirsin
                        ........

                        Yorum


                        • #72
                          2 ay olmuş sular durulmuştu ve yazmamıştım hiçbir şey. ama devam eden sorunlarım var. sevgisiz aşksız sadece minnetle ve karşıdakinin büyük artıları olması gibi nedenlerle evlilik yürütmek bir hayli zormuş. konunun gidişatını bilenler bilir beni kaybedebilme ihtimalinin gerçek olmasıyla kendine çeki düzen veren bana daha candan davranan çabalayan bir eşim var. aileme lkarşı da hayırlı bir damat olması büyük bir nimet bence. bunun dışında aramızdaki uyum yüzde 10 gibi bir oranda. o kadar çok fedakarlık ettim ki neredeyse benliğimi kaybettim diyebilirim. psikolog maceram başlamadan bitti ama bugün ilaç kullanmaya başladım nöroloji uzmanıyla görüştüm biraz rahatlatır dedi. şimdi de dertleşmek için yazıyorum. tensel temas bir işkence. istekli gibi davranıyorum sever gibi yapıyorum, neden diyeceksiniz çünkü bunu hakedecek şeyler yaptı. tek sorun şu ki düzeldi ama geç oldu. var mı bunun bi çaresi bilmek isterim. acaba birkaç yıl daha sıksam kendimi bir anda sevmeye mi başlarım yoksa boşuna mı zaman kaybı olur o benden sonunda bıkar mı ne olur ki bir sürü soru var kafamda. ben olsam bıkarım soğurum gibi geliyo. çünkü ben onu deli gibi sevdiğim halde 3-4 yılda hakaretleri gururu yüzünden ondan soğudum. o benim sıcak olmayışımdan bıkarsa birgün diye düşünüyorum. sizce ne olur? mantıklı olan ne? bu arada dün akşam ona kendimdeki soğukluk yüzünden kendimi zorladığımı başaramadığım için ona karşı suçlu hissettiğimi söyledim. üzerinde durmadı suçlamadı tatlı tatlı geçiştirdi ama aklına takılan bişey oldu mu bilemem. sadece bana psikolojim kötü olduğu düzelmediği için kızdı ve benim de bi çekerim var dedi. bu içime kurt düşürdü açıkçası. çekemediği zaman ne yapacak acaba?

                          Yorum


                          • #73
                            Siz çekemediğiniz zaman ne yapıyosanuz o da onu yapıcak...eşinizde insan nihayetinde..

                            Ya açıkcası ben burda sizin asıl sorununuz ne anlamadım...forumu okudum baştan sona..sürekli eşinize olan sevginizin bittiğinden vs bahsetmişsiniz..ama ne oldu..bu kavgaların çıkış sebepleri nedir tam yazılmamış...kaba ve hakaret eden bir adamsa kocanız ,3 yıl birlikte zaman geçirmişsiniz ..o gunlerde farketmediniz mi .?yada bu karakterine rağmen onu kabul ettiniz evlendiniz..3 yıldır da evlisiniz..bir çocuğunuz var..ama 2 yıldır eşinizden soğudunuz hatta başka birine bile kalbinizde yer verdiniz ki bu daha da ikileme sokar kişiyi..yani sonuçta 1 yıl severek evli kaldınız ..Duygularınız çok karışmış..kafanızda oyle..biraz toparlayın ....kendinize meşgele bulun..biraz kafanızı evliliğinizdeki sorunlardan uzaklaştırın derim..hiçbişi yokmuş gibi davranın bir süre..oyle görün..

                            Kimsenin kimseyi mutsuz etmeye hakkı yok..
                            ne eşinizin sizi ..ne de sizin onu...
                            ama açıkcası , yazınızı okudğumda sevginizin ne kadar kısa ömürlü olduğunu düşündüm..sevgi fedakarlık ister..özveri ister..
                            Somut olarak ne yaşanılmış bilmiyoruz bunları anlatmamışsınız..eşiniz sizi döver mi..? yada ne biliim nedir bu kadar soğumanıza sebep bilemedim..
                            en azından daha somut anlatsanız yaşadıklarınızı..
                            sadece duygusal karmaşalardan bahsediyosunuz..depresyon yada geçici bir durumda olabilir bu..30lar daha çok hayatın sorgulandığı dönemlerdir..belki sizde boyle geçiriyorsunuzdur..

                            ne düşünsem bilemedim..ama hislerim ,haksızlığa uğrayan tarafın eşiniz olduğu yonunde..

                            allah herkesin yuvasına muhabbet versin..gönüllerine sevgi..

                            bekar olmak daha iyi galiba..şükretmeli belkide..

                            Yorum


                            • #74
                              3 yıl değil evliliğimin 3. yılında durumum kötüye gitmeye başladı. 3 yıl arkadaşlık ve 6 yıllık evliliğim var. bekarken de çok kavga ederdik. çok sabit fikirli ve asla tartışmaya karşı tarafı sonuna kadar dinlemeye müsait biri değil. en son söylenecek sözü en başta söyler. elinden kaşık düşse sövmeye başlar ve ben eğer ya olsun boşver temizleriz sinirlenme falan desem oklar bana yönelir. bakışı ses tonu öyle değişir ki sanki kaşığı ben düşürttüm ona. ne kadar uğraşsam da ben sana kötü bişey demedim ki bana kızma hallolur neden bu kadar sinirleniyosun desem de fayda etmez. dakikalar sonra ben de zıvanadan çıkar yeter artık anlamıyosun beni boşuna kırıyosun diye haykırdığımda da sen bana nasıl sesini yükseltirsindiye tekrar çıkışır. beni iter kakar ağlarken de aşağılayıp odasına gider müzik dinler ölsem dönüp bakmaz kendine yemek hazırlar yer içer. bense açlıktan ölürüm moralim sıfırdır halsiz kalırım yine de ya gel tamam unut gitsin demez. özür zaten dilemez. delikanlılığı bozarmış. bir ara yanıma gelir ayağıyla itekler sus artık ancak bunu yaparsın sen der ve kapıyı çarparak çıkar. sonra günlerce konuşmaz hiç geri adım atmaz gururunu hiçe saymaz aynı sofraya bile oturmaz. bu da bana ters. haklı da olsam dayanamam. sevdiğim biriyse ayağına giderim çözüm için uğraşırım. bu yüzden gözümü siler yanına giderim. yalvarırım ne olur uzatma küsme bağır çağır ama küsme diye yalvarırım. o yine sinir krizleri geçirir "ver gazı ver gazı sonra gel unutalım de, bundan sonra böyle bana bağırmamayı öğreneceksin falan der. yani herşey biter benim bağırmış olmam mesele haline gelir. yine ben özrümü diler yalvarır sonra bitap düşer midem bulanana kadar ağlayınca sakinleşir bana sarılır öper tamam geçti ağlama tamam bi daha olmaz falan deyip beni kandırır böylece o gün bitmiş olur. yani psikolojik olarak rahatsız resmen. sabah geç kalktığımız hafta sonları kahvaltıda kesinlikle sohbet edilmez. tv kanalı değiştirilmez. o gün yapılacak işler hakkında konuşulmaz. bugün hava güzel biraz hava almaya çıkalım mı dersem o gün kıyametim olur. ilk sözü bak karı uykudan kalktım bana bişey deme çok fena kalbini kırarım.... bunu bildiğimden beklerim. önce çayını bitirsin karnı doysun arkasına yaslansın öyle söylerim. olmaz evden çıkmak istemiyorum der ve asla ısrar edilmez. benim teklifim kabul edilmez ama bir yakın arkadaşı yarım saat sonra arar ve evden derhal çıkılır saatlerce onlarla takılır. ben asla benle çıkmıyosun arkadaşınla çıkıyosun diyemem dersem ecelime susamış olurum. duymadığım hakaret aşağılanmadığım konu kalmaz. sabah uyandırdığıma bile pişman olurum. bu sadece bir hafta sonu örneği...benim 3 senem dolu dolu böyle geçti. şuan 6. yılımızın içindeyiz ve eşim benim ondan uzaklaştığımı öğrendiğinde anladı hatalı olduğunu. şimdi nadiren yapıyo böyle şeyleri ama ben son 2 yıldır sevmeye çalışıyorum ama sevemiyorum. eski aşkımdan eser yok. başka birini sevmesem bile değişmez. en ufak kaş çatması beni alt üst ediyor. her an canımı yakmaya müsait ve sinirliyken bi canavara dönüşen bir kocam var. daha öğrenmek istediğiniz bişey var mı herşeyi anlatabilirm. sizce haksızlığa uğrayan kim?
                              Last edited by green_eyes; 28-02-2013, 10:20 AM.

                              Yorum

                              İşleniyor...
                              X