Beyin Yıkama ile ilgili iddiaların yer aldığı videolar
http://www.youtube.com/watch?v=hQ5V4FE15x4
http://www.youtube.com/watch?v=JEW-D...eature=related
Zihin okuma ve kontrolleri ile ilgili iddiaların yer aldığı videolar
http://www.youtube.com/watch?v=TaGQRLvjSoU
http://www.youtube.com/watch?v=az2Kz...eature=related
http://www.youtube.com/watch?v=9DTFH...eature=related
İNSANLIĞI ESİR EDECEK GÖRÜNMEZ SİLAH: BEYİN KONTROLÜ
Dr. Cahit Karakuş
Amaç, bireyi ya da kitleyi istekleri dışında, belirlenen davranışlara
yönlendirmek için sahip olduğu inanç ve düşünce yapısını sarsıp,
psikolojik savunma mekanizmalarından mahrum bırakarak, telkine açık
hale getirip beynin normal dengesini yıkmak ve yepyeni bir yapı
kurmaktır.
Neden beyin kontrolü?
• Korkutmak ve Sindirmek.
• Dürtüleri harekete geçirmek.
• Demoralizasyon ve Psikolojik baskı oluşturmak.
• İnsan Robotlar oluşturmak.
• İdeoloji değiştirmek.
• Egoyu zayıflatmak.
• Bilinci Etkilemek, Değiştirmek ve Yönlendirmek.
• Manipüle etmek.
• Özgüven eksikliği ve Saplantı bozukluğu oluşturmak.
Kullanıldığı alanlar; Eğitim, Ürüne yönlendirmek, Alışkanlık
kazandırmak, Reklam, Propaganda, Kışkırtma ve Sürü psikolojisi
oluşturmak.
TEPKİLERİN YÖNETİLMESİ
Tepkilerin yönetilmesi, birey ya da kitlenin davranışlarının ikna ve
telkin yöntemleri kullanarak değiştirmek, kontrol etmek ve
yönlendirmektir.
Belirlenen görevi yerine getirmek için yönlendirilecek birey ya da
kitlenin (meyilli, yatkın) bulunması hedeflenir. Birey ya da kitlenin
savunma boşlukları nelerdir? Bireyler, bilinçsiz hareket eden bir
yığının davranış kalıbını görerek, sürü psikolojisi ile davranışlarını
kontrol edemez hale nasıl gelirler? Zihinsel yetiyi ele geçirmeyi
zorlayan faktörler ve bu faktörlerin etkisini ortadan kaldıracak ortam
ve yöntemler nelerdir? Sorularına yanıt aranır.
İkna ve Telkin mesajlarını alıp denileni hemen yapacak zihinsel
haritaya sahip balık ya da balık sürüsü her zaman bir yerlerde
vardır. Hangi mesajlar kontrolsüz tepkisel davranışlara dönüşür
gözlem yapılarak bulunur. Zaaflar, kompleksler, alışkanlıklar, örfler,
adetler, inançlar, radikal ve keskin düşünceler hangi durumlarda nasıl
tepkisel davranışa dönüştüğü araştırılır. İstenilen tepkisel davranışı
veren kitle ya da bireyin neye, ne zaman, nasıl tepki verdiği iletişim
kanalı olarak adlandırılmaktadır. İkna ve Telkin mesajlarını alıp
denileni yapacak kobay birey ya da kitlenin iletişim kanalları sürekli
açık tutularak, test edilir, kontrollü eyleme geçirilip durdurularak
mesajlarının beyinde unutulmaması sağlanır. Mesajlar sürekli
tekrarlanarak iz bırakılması sağlanır. Aktif hale ya da eyleme
geçirmek için komut mesaj verildiğinde birey ya da kitle kontrolsüz
hareket etmeye başlar. Daima odaklı bir pencereden bakan ve daima
karşı tarafı suçlayan birey ya da kitle oluşturmada, beyindeki
zihinsel yetilere ait belleği ele geçirme yöntemleri üzerinde
çalışmalar yapılmaktadır. Bilgiye erişimin yaygınlaştığı günümüzde
bireylerin davranışları bir yazı, bir resim, bir film içindeki mesaj
ile çok rahat kontrol edilebilmektedir.
Günümüzde uzaktan ikna ve telkin ile suça yönlendiren insanların
sayısında artış gözükmektedir. (İnternet üzerinden intihara
yönlendirme, cinayet işletme, çocuk istismarları, medya yayınları
üzerinden cinayet işletme, ürün karalama suçları gibi). Duyu
organlarının eşik aralığı dışındaki uyarıcı etkiler kullanılarak
bilinç etkilemekte, değiştirilmekte ve yönlendirmektir. Beyin kontrol
edilmeye açık ve kolay erişilen organ olduğundan insan zihninin
uzaktan kontrol edilebilmesinin gelecekte sosyal ve politik etkileri
çok fazla olacaktır.
DUYGULARIN YÖNETİMİ
İnsanların hangi türden duygularla yönlendirileceğini anlamak bu gücü
kullanmayı arzulayanlar kadar bu güçten kaçınmak isteyenlere de büyük
yarar sağlamaktır. “Savaşa yalnız güvendiğim adamlarla girerim” diyen,
Sun Tzu’nun şu sözü özet gibi; “Askerlerinizi çocuklarınız gibi
görürseniz sizi en derin vadilerde bile takip edeceklerdir. Onları
biricik evlatlarınız gibi seyrederseniz de ölüme giderken bile
yanınızda olacaklardır.”
Duygu yönetimi; kimin hangi noktasına vurursan daha fazla verim
alabileceğini çok iyi bilmektir. Akıllı bir düşman tarafından
kullanılacak zaaflar; ölüm için aşırı istekli olmak, yaşamak için
aşırı istekli olmak, aşırı öfke ve aşırı duygusallıktır. Öfkeli, aç
gözlü, kızgın ve öç alma peşinde olanlar kaybetmeye mahkumdurlar.
Kendilerine güvenleri olmayıp etik değerleri önemsemeyenler
yetersizdirler ve sürekli saldırıya uğrama tehdidi altında
yaşadıklarını düşünürler. Nasıl olsa saldıracaklar, önce ben
saldırayım duygusu ile doğrudan saldırıya geçerek önleyici
saldırganlık davranışı sergilerler. Eziklik, yalnızlık ve dışlanmışlık
duygusu ile beslenip geliştiklerinden yapıcı ve naif görünseler de her
eleştiriyi kişisel saldırı olarak algılar ve eleştirenleri hain ilan
ederek saldırıya geçerler. Birey ya da kitle önleyici saldırgan
davranış sergiliyor ise sinirlendiğinde her şeyi ve herkesi yok sayar.
“İnsanlar eninde sonunda sanıldıkları kişiliğe dönüşür” der Sezar.
Şiddete yönelik saldırgan yapıdaki insanların acımasız görünmekle
birlikte esas anlamıyla aşırı duygusal yapıdadırlar. Saldırganlık
güdüsünü besleyen açgözlülük ve sahiplenme duygularıdır. İhanet ve
yabancılaşma duygularının saldırıya dönüşmesi değerlerin
önemsenmemesinden kaynaklanır.
Duygu yönetiminde beş hata felaket getirir; Dikkatsiz cesaret, yok
olmaya götürür. Korkaklık, düşmana esir düşmeye götürür. Acelecilik,
hakaretlerle kışkırtılabilir. Şeref düşkünlüğü, utanmaya götürür.
Aşırı düşkünlük, endişe ve tereddüde götürür. Düşmanı bildiğiniz kadar
kendinizi de biliyorsanız, zafer konusunda şüpheniz olmasın der Sun
Tzu.
http://www.youtube.com/watch?v=hQ5V4FE15x4
http://www.youtube.com/watch?v=JEW-D...eature=related
Zihin okuma ve kontrolleri ile ilgili iddiaların yer aldığı videolar
http://www.youtube.com/watch?v=TaGQRLvjSoU
http://www.youtube.com/watch?v=az2Kz...eature=related
http://www.youtube.com/watch?v=9DTFH...eature=related
İNSANLIĞI ESİR EDECEK GÖRÜNMEZ SİLAH: BEYİN KONTROLÜ
Dr. Cahit Karakuş
Amaç, bireyi ya da kitleyi istekleri dışında, belirlenen davranışlara
yönlendirmek için sahip olduğu inanç ve düşünce yapısını sarsıp,
psikolojik savunma mekanizmalarından mahrum bırakarak, telkine açık
hale getirip beynin normal dengesini yıkmak ve yepyeni bir yapı
kurmaktır.
Neden beyin kontrolü?
• Korkutmak ve Sindirmek.
• Dürtüleri harekete geçirmek.
• Demoralizasyon ve Psikolojik baskı oluşturmak.
• İnsan Robotlar oluşturmak.
• İdeoloji değiştirmek.
• Egoyu zayıflatmak.
• Bilinci Etkilemek, Değiştirmek ve Yönlendirmek.
• Manipüle etmek.
• Özgüven eksikliği ve Saplantı bozukluğu oluşturmak.
Kullanıldığı alanlar; Eğitim, Ürüne yönlendirmek, Alışkanlık
kazandırmak, Reklam, Propaganda, Kışkırtma ve Sürü psikolojisi
oluşturmak.
TEPKİLERİN YÖNETİLMESİ
Tepkilerin yönetilmesi, birey ya da kitlenin davranışlarının ikna ve
telkin yöntemleri kullanarak değiştirmek, kontrol etmek ve
yönlendirmektir.
Belirlenen görevi yerine getirmek için yönlendirilecek birey ya da
kitlenin (meyilli, yatkın) bulunması hedeflenir. Birey ya da kitlenin
savunma boşlukları nelerdir? Bireyler, bilinçsiz hareket eden bir
yığının davranış kalıbını görerek, sürü psikolojisi ile davranışlarını
kontrol edemez hale nasıl gelirler? Zihinsel yetiyi ele geçirmeyi
zorlayan faktörler ve bu faktörlerin etkisini ortadan kaldıracak ortam
ve yöntemler nelerdir? Sorularına yanıt aranır.
İkna ve Telkin mesajlarını alıp denileni hemen yapacak zihinsel
haritaya sahip balık ya da balık sürüsü her zaman bir yerlerde
vardır. Hangi mesajlar kontrolsüz tepkisel davranışlara dönüşür
gözlem yapılarak bulunur. Zaaflar, kompleksler, alışkanlıklar, örfler,
adetler, inançlar, radikal ve keskin düşünceler hangi durumlarda nasıl
tepkisel davranışa dönüştüğü araştırılır. İstenilen tepkisel davranışı
veren kitle ya da bireyin neye, ne zaman, nasıl tepki verdiği iletişim
kanalı olarak adlandırılmaktadır. İkna ve Telkin mesajlarını alıp
denileni yapacak kobay birey ya da kitlenin iletişim kanalları sürekli
açık tutularak, test edilir, kontrollü eyleme geçirilip durdurularak
mesajlarının beyinde unutulmaması sağlanır. Mesajlar sürekli
tekrarlanarak iz bırakılması sağlanır. Aktif hale ya da eyleme
geçirmek için komut mesaj verildiğinde birey ya da kitle kontrolsüz
hareket etmeye başlar. Daima odaklı bir pencereden bakan ve daima
karşı tarafı suçlayan birey ya da kitle oluşturmada, beyindeki
zihinsel yetilere ait belleği ele geçirme yöntemleri üzerinde
çalışmalar yapılmaktadır. Bilgiye erişimin yaygınlaştığı günümüzde
bireylerin davranışları bir yazı, bir resim, bir film içindeki mesaj
ile çok rahat kontrol edilebilmektedir.
Günümüzde uzaktan ikna ve telkin ile suça yönlendiren insanların
sayısında artış gözükmektedir. (İnternet üzerinden intihara
yönlendirme, cinayet işletme, çocuk istismarları, medya yayınları
üzerinden cinayet işletme, ürün karalama suçları gibi). Duyu
organlarının eşik aralığı dışındaki uyarıcı etkiler kullanılarak
bilinç etkilemekte, değiştirilmekte ve yönlendirmektir. Beyin kontrol
edilmeye açık ve kolay erişilen organ olduğundan insan zihninin
uzaktan kontrol edilebilmesinin gelecekte sosyal ve politik etkileri
çok fazla olacaktır.
DUYGULARIN YÖNETİMİ
İnsanların hangi türden duygularla yönlendirileceğini anlamak bu gücü
kullanmayı arzulayanlar kadar bu güçten kaçınmak isteyenlere de büyük
yarar sağlamaktır. “Savaşa yalnız güvendiğim adamlarla girerim” diyen,
Sun Tzu’nun şu sözü özet gibi; “Askerlerinizi çocuklarınız gibi
görürseniz sizi en derin vadilerde bile takip edeceklerdir. Onları
biricik evlatlarınız gibi seyrederseniz de ölüme giderken bile
yanınızda olacaklardır.”
Duygu yönetimi; kimin hangi noktasına vurursan daha fazla verim
alabileceğini çok iyi bilmektir. Akıllı bir düşman tarafından
kullanılacak zaaflar; ölüm için aşırı istekli olmak, yaşamak için
aşırı istekli olmak, aşırı öfke ve aşırı duygusallıktır. Öfkeli, aç
gözlü, kızgın ve öç alma peşinde olanlar kaybetmeye mahkumdurlar.
Kendilerine güvenleri olmayıp etik değerleri önemsemeyenler
yetersizdirler ve sürekli saldırıya uğrama tehdidi altında
yaşadıklarını düşünürler. Nasıl olsa saldıracaklar, önce ben
saldırayım duygusu ile doğrudan saldırıya geçerek önleyici
saldırganlık davranışı sergilerler. Eziklik, yalnızlık ve dışlanmışlık
duygusu ile beslenip geliştiklerinden yapıcı ve naif görünseler de her
eleştiriyi kişisel saldırı olarak algılar ve eleştirenleri hain ilan
ederek saldırıya geçerler. Birey ya da kitle önleyici saldırgan
davranış sergiliyor ise sinirlendiğinde her şeyi ve herkesi yok sayar.
“İnsanlar eninde sonunda sanıldıkları kişiliğe dönüşür” der Sezar.
Şiddete yönelik saldırgan yapıdaki insanların acımasız görünmekle
birlikte esas anlamıyla aşırı duygusal yapıdadırlar. Saldırganlık
güdüsünü besleyen açgözlülük ve sahiplenme duygularıdır. İhanet ve
yabancılaşma duygularının saldırıya dönüşmesi değerlerin
önemsenmemesinden kaynaklanır.
Duygu yönetiminde beş hata felaket getirir; Dikkatsiz cesaret, yok
olmaya götürür. Korkaklık, düşmana esir düşmeye götürür. Acelecilik,
hakaretlerle kışkırtılabilir. Şeref düşkünlüğü, utanmaya götürür.
Aşırı düşkünlük, endişe ve tereddüde götürür. Düşmanı bildiğiniz kadar
kendinizi de biliyorsanız, zafer konusunda şüpheniz olmasın der Sun
Tzu.
Yorum