Değerli ziyaretçimiz forumu tüm özellikleriyle kullanmak için lütfen kayıt olun. Forumla ilgili detaylı bilgi sahibi olmak için SSS bölümümüzü ziyaret edin.
hayat bana ne kadar mukemmel biri oldugumu hergun hergun daha da mukemmelestigimi bıkmadan usanmadan soyluyor, e tabi biliyom hayatcım demesen de olur ama yok boyle bi mukemmellik karsısında susamam diyo haklı tabi.
hayat bana tek olduğumu sadece ama sadece kendime sığnabileceğimi hep güçlü görünmek zorunda olduğumu yalnızca kendimleyken ağlayabileceğimi yorulsam bile yorulduğumu belli etmemeyi öğretti
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi
Ağladım.
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
Aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.
Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...
insanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanin içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
Sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.
insan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.
Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.
Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.. .
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin,
Bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.
Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra...
Ve bir sure sonra yazı, kendimi öğretti bana...
Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yasta...
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asil yürüyüşün kalabalıklara karsı olması gerektiğine aydım.
Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.
Namusun önemini öğrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu;
gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.
Gerçeği öğrendim bir gün...
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının,
Yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.
Her canlının ölümü tadacağını,
ama sadece bazılarının hayati tadacağını öğrendim.
siir tam olarak kimin bilmiyorum, mevlana galiba,
hepsini degil ama bunlarin birazini ben de ogrendim
"Dün sabaha karşı kendimle konuştum
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum.
Yokuşun başında bir düşman vardı,
Onu vurmaya gittim, kendimle vuruştum" O.A.
yaşadığı şeylerin kolay şeyler olmadığını hiç kimseye en zayıf halimi göstermemem gerektiğini içime sinmeyen insanların yanında olmamayı selam verip cevap almayınca kendi insanlığımdan değil onun insanlığından şüphe etmeyi ve yaşadığım her kötü olgunun sadece kötü bi hayal olduğunu ve rahatlamayı öğrendim ohh bee hayat bekle beni insanlığa yardım için çok iyi yerlerde olacağım
ahh hayat ahhhh... hayat bana sabırlı olmayı , güçlü olmayı , seni senden başka kimsenin düşünmediğini, dünyanın en güzel duygusunun annelik olduğunu en tatlı en güzel şeyin evlat olduğunu öğretti.. iyisiyle kötüsüylee teşekkürler hayattt :115:
Her günümüz 'insanlık' adına utanç duymadan yaşansın....
Yorum