Modernizm-Postmodernizm Kıskacındaki İnsanlığın Durumu

[Ritanil]

Arkadaşlar bu yazı Sözlü İletişim dersimizde 15 dakika içinde spontane bir şekilde yazılmıştır.

Retorik (Belagat) açısından inceleyecek olursak metin Pathos (Duygulara Yönelik) sistemine dayandırılarak yazılmıştır.

Sınıfta okuduğumda sınıfın büyük bir kesimi eleştrilerini olumlu yönde kullanmışlardı. Sizlerle de paylaşmak istedim..

Modernizm!

İnsanlığın bilimde büyük yol kat ettiği, en az bilimde ilerlediği kadar maneviyattan o derece uzaklaştığı MODERN! dönem.

O küçücük aklımızla kainatın bütün sırrını çözebileceğimizi zannettiğimiz dönem

Şimdiler de bakıyorum da aklını kendine komutan yapan, ama kalbine basit bir askerliği bile çok gören modernizm insanı büyük bir şaşkınlık içerisinde.

Bilim ile tüm sırrını çözebileceğini sandığı kainat kitabına daldıkça onun derin sayfalarında boğulan rastyonalist insanlar...

Sonunda pes ettiler ve modernizmin küllerinden postmodernizm doğdu bugünlerde

Aklı ile hiçbir sonuca ulaşamayacağını anlayan adem oğlu artık anlam aramayı bıraktı ve kendini anlamsızlık denizine bırakıverdi.

Materyalizmin dar sokaklarında, şimdi nihilist gençler buhranlar içerisinde kafalarını kaldırım taşlarına vurmakta..

Yoo...Bu cinnet ya bizi anlamsızlık içinde boğacak, ya da insanlık kendini Tanrı'nın kucağında bulacak :roll:

[Derhan]

Re: Modernizm-Postmodernizm Kıskacındaki İnsanlığın Durumu

icerik olarak dogrulari guzel bir sekilde ifade eden su asagidaki metin ile ilgili once bir tesekkur babinda ardindan da bende biraktigi fikir teatisinde ortaya cikardigi manalar uzerinde sozlerinizin arasina girip sesli dusunmek istiyorum:

Arkadaşlar bu yazı Sözlü İletişim dersimizde 15 dakika içinde spontane bir şekilde yazılmıştır.

kim tarafından? ve bu notu dusmenin hikmeti ne ?

Retorik (Belagat) açısından inceleyecek olursak metin Pathos (Duygulara Yönelik) sistemine dayandırılarak yazılmıştır.

inceleme yapildigina gore gercekten uzerinde cok soz soylenmeyi gerektirecek bir metin olmali :roll:

Sınıfta okuduğumda sınıfın büyük bir kesimi eleştrilerini olumlu yönde kullanmışlardı. Sizlerle de paylaşmak istedim..

sinifta okunan bir metin olduguna gore ya bir eserden alinti olmali ve siniftakilerle paylasip goruslerini almak gerekti; veya size tulu eden bilgilerin guzelligini kagida dokup arkadaslarinizla paylastiniz.. Bu kismi netlestirebilir misiniz ?

Modernizm!

İnsanlığın bilimde büyük yol kat ettiği, en az bilimde ilerlediği kadar maneviyattan o derece uzaklaştığı MODERN! dönem.

O küçücük aklımızla kainatın bütün sırrını çözebileceğimizi zannettiğimiz dönem

Modernizmin sastigi yoldan, insanlari dogru hedefine goturmek icin ilim ile bilimi telif eden ve modernizm nimetinden istifade eden inancli insanlarin eserleri oldugunu da goz ardi etmemek lazim..

Şimdiler de bakıyorum da aklını kendine komutan yapan, ama kalbine basit bir askerliği bile çok gören modernizm insanı büyük bir şaşkınlık içerisinde.

evet burada haklisiniz. akil ile kalp her zaman birlikte haraket etmeli ama kalp bir kumandan gibi diger azalar ise bir nefer vazifesinde olmali..

Bilim ile tüm sırrını çözebileceğini sandığı kainat kitabına daldıkça onun derin sayfalarında boğulan rastyonalist insanlar...

bilim ile tum kainat sirrini cozmek icin kainat kitabinin mutalasina giren insanlar eger gercek niyetleri de kainatin sirrini kesfetmek olsaydi hic suphesiz o sirri kesfederlerdi. ama modern bilim icerisindeki hakdan sasan insanlar kainatin sirrini kesfetmek icin degil, bunun bir yaratici tarafindan yapilmadigini kendi kendine ve tesadufen oldugu sonucunu cikaracagiz deyip ugrastiklari icin pes etmek zorunda kaldilar

Sonunda pes ettiler ve modernizmin küllerinden postmodernizm doğdu bugünlerde

Aklı ile hiçbir sonuca ulaşamayacağını anlayan adem oğlu artık anlam aramayı bıraktı ve kendini anlamsızlık denizine bırakıverdi.
insanlarin gecirdigi hemen her cagda bu cesitten sofestai bir cikis yollari olmustur. Aslinda insanligin ilim ile ve butun arastirmalari ile varacagi tek bir nokta var.. o da bu kainati yapan ve yaratan zatin tarif ettigi ve gosterdigi noktadir.

Materyalizmin dar sokaklarında, şimdi nihilist gençler buhranlar içerisinde kafalarını kaldırım taşlarına vurmakta..

Yoo...Bu cinnet ya bizi anlamsızlık içinde boğacak, ya da insanlık kendini Tanrı'nın kucağında bulacak :roll:

insanlarin gecirdigi hemen her cagda bu cesitten sofestai bir cikis yollari olmustur. Aslinda insanligin ilim ile ve butun arastirmalari ile varacagi tek bir nokta var.. o da bu kainati yapan ve yaratan zatin tarif ettigi ve gosterdigi noktadir.

sonuc olarak ; paylasiminiz icin tesekkur ederim

[emirsen]

Güzel yazı olmuş. Bilim güngeçtikçe kendini geliştiriyor. Mesela kuantum mekaniği bildiğimiz bütün fizik kurallarını allak bullak etti ve bilimadamları artık bu yönde araştırmalar yapıyorlar. Zaten"tavşan deliği" deneyi ile bilimadamları bu zamana kadar uğraştıkları şeylerin ne kadar boş ve geçersiz olduğunu anladılar. Maddenin en derinine indiler ve baktılar ki orada madde yok...bir tek şey var.. "Tanrı". Daha sonra en gelişmiş teleskoplarla evrenin en ücra köşelerini inceledirler ve gördüler ki atomun içinde ne varsa evrenin her köşesinde de o var.. Yine Tanrı.. Hatta atomun basit bir şemasıyla bir galaksinin şemasının birbirleriyle neredeyse aynı olduğunu gördüler. Ve bunların rastgele bir şekilde oluşamayacak kadar mükemmel olduğunu anladılar. Daha halen de bunlar üzerinde çalışmaktalar. Misal; kimisi 8 boyut olduğuna kimisi 11 boyut olduğuna kimisi ise sonsuz boyutlar olduğuna ve bunların içiçe geçmiş olabileceğine inanıyor. Eskiden ne vardı ? 3 boyut. Sonra Einstein zmanı 4. boyut olarak işin içine kattı. tabii ki bunlar sadece teoride kalıyor. Ama bence bu bile çok büyük bir gelişme. En azından artık "alemler"den bahsediyorlar. Yakında bence "Alemlerin Rabbi Allah'tır" gerçeğini de kabullenecekler.
İnsan beyninin çözebileceği kadarını çözmeye kararlılar. Ve insan beyni çözdükçe kendini geliştiriyor. Materyalist felsefe ise bu durum karşısında tamamen ve bir daha asla düzelemeyecek şekilde yıkıldı. Bence yakın bir zamanda bilimsel olarak da Alah'ın varlığını ispatlayacaklar. Zaten kuantum mekaniği, astronomi ve mikro cerrahi ile ilgilenen uzmanlar Allah'ın var olduğunu bizzat çok ince bilimsel örneklerle görüp yaşamışlardır. Ve bu insanların Tanrı kavramı gerçekten pek çok, inandığını düşünen insandan daha net, daha güçlü ve daha gerçektir. Neyse bu yazı böyle uzar gider...Gerisini sonraya saklayayım.

[Ritanil]

Re: Modernizm-Postmodernizm Kıskacındaki İnsanlığın Durumu

icerik olarak dogrulari guzel bir sekilde ifade eden su asagidaki metin ile ilgili once bir tesekkur babinda ardindan da bende biraktigi fikir teatisinde ortaya cikardigi manalar uzerinde sozlerinizin arasina girip sesli dusunmek istiyorum:

Arkadaşlar bu yazı Sözlü İletişim dersimizde 15 dakika içinde spontane bir şekilde yazılmıştır.

kim tarafından? ve bu notu dusmenin hikmeti ne ?

Retorik (Belagat) açısından inceleyecek olursak metin Pathos (Duygulara Yönelik) sistemine dayandırılarak yazılmıştır.

inceleme yapildigina gore gercekten uzerinde cok soz soylenmeyi gerektirecek bir metin olmali :roll:

Sınıfta okuduğumda sınıfın büyük bir kesimi eleştrilerini olumlu yönde kullanmışlardı. Sizlerle de paylaşmak istedim..

sinifta okunan bir metin olduguna gore ya bir eserden alinti olmali ve siniftakilerle paylasip goruslerini almak gerekti; veya size tulu eden bilgilerin guzelligini kagida dokup arkadaslarinizla paylastiniz.. Bu kismi netlestirebilir misiniz ?

Modernizm!

İnsanlığın bilimde büyük yol kat ettiği, en az bilimde ilerlediği kadar maneviyattan o derece uzaklaştığı MODERN! dönem.

O küçücük aklımızla kainatın bütün sırrını çözebileceğimizi zannettiğimiz dönem

Modernizmin sastigi yoldan, insanlari dogru hedefine goturmek icin ilim ile bilimi telif eden ve modernizm nimetinden istifade eden inancli insanlarin eserleri oldugunu da goz ardi etmemek lazim..

Şimdiler de bakıyorum da aklını kendine komutan yapan, ama kalbine basit bir askerliği bile çok gören modernizm insanı büyük bir şaşkınlık içerisinde.

evet burada haklisiniz. akil ile kalp her zaman birlikte haraket etmeli ama kalp bir kumandan gibi diger azalar ise bir nefer vazifesinde olmali..

Bilim ile tüm sırrını çözebileceğini sandığı kainat kitabına daldıkça onun derin sayfalarında boğulan rastyonalist insanlar...

bilim ile tum kainat sirrini cozmek icin kainat kitabinin mutalasina giren insanlar eger gercek niyetleri de kainatin sirrini kesfetmek olsaydi hic suphesiz o sirri kesfederlerdi. ama modern bilim icerisindeki hakdan sasan insanlar kainatin sirrini kesfetmek icin degil, bunun bir yaratici tarafindan yapilmadigini kendi kendine ve tesadufen oldugu sonucunu cikaracagiz deyip ugrastiklari icin pes etmek zorunda kaldilar

Sonunda pes ettiler ve modernizmin küllerinden postmodernizm doğdu bugünlerde

Aklı ile hiçbir sonuca ulaşamayacağını anlayan adem oğlu artık anlam aramayı bıraktı ve kendini anlamsızlık denizine bırakıverdi.
insanlarin gecirdigi hemen her cagda bu cesitten sofestai bir cikis yollari olmustur. Aslinda insanligin ilim ile ve butun arastirmalari ile varacagi tek bir nokta var.. o da bu kainati yapan ve yaratan zatin tarif ettigi ve gosterdigi noktadir.

Materyalizmin dar sokaklarında, şimdi nihilist gençler buhranlar içerisinde kafalarını kaldırım taşlarına vurmakta..

Yoo...Bu cinnet ya bizi anlamsızlık içinde boğacak, ya da insanlık kendini Tanrı'nın kucağında bulacak :roll:

insanlarin gecirdigi hemen her cagda bu cesitten sofestai bir cikis yollari olmustur. Aslinda insanligin ilim ile ve butun arastirmalari ile varacagi tek bir nokta var.. o da bu kainati yapan ve yaratan zatin tarif ettigi ve gosterdigi noktadir.

sonuc olarak ; paylasiminiz icin tesekkur ederim

Derhan öncelikle parçaya değer verdiğiniz ve değerli görüşlerinizi paylaştığınız için şükranlarımı sunarım sana ve emirsen arkadaşıma.. Zira konuya uzun bir süre kimse cevap yazmayınca ufak da olsa bir hayal kırıklığına uğramıştım. Sizlerin görüşleriyle birlikte bu sisli hava dağıldı bir nebze olsun.

Monolog tarzında düşüncelerini bizimle paylaştığın çok iyi olmuş..ben de sorduğun sorular hakkında bildiğim kadarıyla cevaplayayım

1-Bu yazıyı 15 dakika içinde acizane bir şekilde ben yazdım.Zaten sözlü iletişim dersinin bir parçası bu.Sınıfta kısa sürede yazdığımız parçaları sözlü bir şekilde sınıfla paylaşıyoruz ve eleştriler alıyoruz

2-Yazı üzerinde çok fazla bir inceleme yapılmadı. Hoca önce pathos, ethos ve logos kavramları üzerin de durdu ve sonra pathosa dayanan bir yazı ele almamızı istedi.

3-Haklısınız.. hem de çok.. Modernizm sürecinde de birtakım aklı başında insanlar modernizmin bize sunduğu imkanları iyi kullanmışlardır ve ilim ile bilimi, kalp ile aklı, modernite ile geleneği homojen bir şekilde sentezlemişlerdir. Bu insanları kesinlikle modernizm akımının etkisinde kalmayan, doğru yolda ilerleyen füturist ve özel insanlar olarak anmak gerekir. Zira şunu da unutmamak gerekir ki modernizm yüzyıllar boyu insanların büyük bir kesimini etkisi altına almıştır. Sizin bahsettiğiniz kesim oldukça dar bir çerçeveyi içine almaktadır

Bu yazıda amaçladığım şey, ortaçağ skolastisiszmine kafa tutan ve bunu yerle bir eden Avrupa ve onun etkişsinde kalıp aynı yol üzerinde adımlar atan dünyanın modernizm akımına kapılması, ardından çıkış yolu bulamayıp postmodernizm akımına girmesi (ki bu henüz tam olarak gerçekleşmemiştir mesela ülkemizde üniversite eğitim düzeyinde bazı değerli hocalarımız! hala modernizm düşünürleri hakkında konuşmakta ve onları savunmaktadır), bu akımla birlikte ideolojilerin sonunun geldiğini fark edip bu akımdan sonra bizi neler bekleyebilir mütalasında bir tahminde bulunmaktı. Aslında bu tahmini ben değil okuduğum kaynaklardaki entelektüel kesim savunmaktadır. Tabiki ben de onların etkisi altında yazdım bu kısa yazıyı.

Sizin de bu konudaki değerli görüşlerinizi paylaşmanız beni çok mutlu edecektir.. Zira bu konu çetrefilli bir konudur..

[Ritanil]

Güzel yazı olmuş. Bilim güngeçtikçe kendini geliştiriyor. Mesela kuantum mekaniği bildiğimiz bütün fizik kurallarını allak bullak etti ve bilimadamları artık bu yönde araştırmalar yapıyorlar. Zaten"tavşan deliği" deneyi ile bilimadamları bu zamana kadar uğraştıkları şeylerin ne kadar boş ve geçersiz olduğunu anladılar. Maddenin en derinine indiler ve baktılar ki orada madde yok...bir tek şey var.. "Tanrı". Daha sonra en gelişmiş teleskoplarla evrenin en ücra köşelerini inceledirler ve gördüler ki atomun içinde ne varsa evrenin her köşesinde de o var.. Yine Tanrı.. Hatta atomun basit bir şemasıyla bir galaksinin şemasının birbirleriyle neredeyse aynı olduğunu gördüler. Ve bunların rastgele bir şekilde oluşamayacak kadar mükemmel olduğunu anladılar. Daha halen de bunlar üzerinde çalışmaktalar. Misal; kimisi 8 boyut olduğuna kimisi 11 boyut olduğuna kimisi ise sonsuz boyutlar olduğuna ve bunların içiçe geçmiş olabileceğine inanıyor. Eskiden ne vardı ? 3 boyut. Sonra Einstein zmanı 4. boyut olarak işin içine kattı. tabii ki bunlar sadece teoride kalıyor. Ama bence bu bile çok büyük bir gelişme. En azından artık "alemler"den bahsediyorlar. Yakında bence "Alemlerin Rabbi Allah'tır" gerçeğini de kabullenecekler.
İnsan beyninin çözebileceği kadarını çözmeye kararlılar. Ve insan beyni çözdükçe kendini geliştiriyor. Materyalist felsefe ise bu durum karşısında tamamen ve bir daha asla düzelemeyecek şekilde yıkıldı. Bence yakın bir zamanda bilimsel olarak da Alah'ın varlığını ispatlayacaklar. Zaten kuantum mekaniği, astronomi ve mikro cerrahi ile ilgilenen uzmanlar Allah'ın var olduğunu bizzat çok ince bilimsel örneklerle görüp yaşamışlardır. Ve bu insanların Tanrı kavramı gerçekten pek çok, inandığını düşünen insandan daha net, daha güçlü ve daha gerçektir. Neyse bu yazı böyle uzar gider...Gerisini sonraya saklayayım.

güzel bir paylaşım olmuş emirsen.. devamını merakla bekliyorum

[sonkartal]

Modern insanin tinsel sorunu, icinde yasadigimiz cagin cok onemli bir parcasini olusturdugu icin uygun bir perspektiften goremedigimiz sorulardan biri. Modern insan butunuyle yeni bir fenomendir: modern bir sorun,kendini henuz gostermis ve cevabi henuz gelecekte yatan bir sorundur.Modern insanin tinsel sorunu hakkinda konustugumuzda, yapabilecegimizin en fazlasi bir sorunun cercevesini cizmektir ve oyle ki bu sorunun cevabina dair, gelecegin bize verecegi cevaba dair iyi kotu bir sezgimiz olsaydi,belki de bu cerceveyi butunuyle farkli sekilde cizerdik. Ustelik, soru bile oldukca bulanik gorunuyor; fakat hakikat su ki, bu sorunun evrenselligi tek bir bireyin kavrayisini asiyor. O halde, boyle bir soruna alcakgonulluluk ve son derece tedbirli yaklasmamiz icin yeterince neden
var. Derinden inandigim ve vurgulamak istedigim nokta bu tur sorunlarin bizi bos ve gurultulu sozcukler kullanmaya tesvik edecegidir ve ben de asiri ve tedbirsiz gorunecek seyler soylemek zorunda kalacagim.


Daha bastan boyle apacik bir tedbirsizligin bir ornegi ile baslamak gerekirse, modern diye isimlendirdigimiz, dolaysiz olarak su-anin farkinda olan insanin, hic bir sekilde ortalama insan olmadigini soylemem gerek. O,daha cok, bir zirvenin ustunde ya da dunyanin tam kenarinda, onunde gelecegin olculmez derinligi, ustunde gokler ve altinda, ilk zamanlarin sisleri icinde butun insanligin tarihi kaybolmus olarak duran biridir.Modern insan--ya da yeniden soylersek, su-anin dolaysiz farkinda olan insan nadiren rastlanacak biridir. Sadece kucuk bir azinlik bu sifata layiktir cunku en ust derecede bilincli olmalari gerekir. Butunuyle su-andan olmak, bir insan olarak varolusunun butunuyle bilincinde olmak anlamina geldigi icin, en dusuk duzeyde bir bilincdisi ile, en yogun ve yaygin bir bilincliligi gerektirir. Sadece su anda yasamanin bir insani bir modern yapmadiginin acik bir bicimde anlasilmasi gerekir; yoksa su-an yasiyor olan herkes modern olurdu. Sadece, su-anin tamamiyla bilincinde olan insan moderndir.


Gonul rahatligiyla modern diyebilecegimiz insan tek basinadir. Bu tek basinalik mecburiyettendir ve her zaman oyle olagelmistir, cunku daha dolu bilinclilige dogru attigi her adim onu kitle insani ile mistik katilimdan,ortak bilincdisina dalma tehlikesinden uzaklastirir. Ileriye dogru atilan her adim, kendini, hemen butun insanligi esir almis olan bilincdisinin kucagindan cekip koparmak anlamini tasir. Uygarlasmis bir toplulukta bile, psikolojik olarak ifade edilirse, en alt tabakayi olusturan insanlar ilkellerinkinden az farkli bir bilincdisi durum icinde yasarlar. Daha sonra gelen tabakanin insanlari, insan kulturunun baslangic donemlerine karsi gelen bir bilinclilik seviyesi uzerinde yasarken, en ust tabakanin insanlari son birkac yuzyilin yasamini yansitan bir bilinclilige sahiptir.Sadece, terime bizim verdigimiz anlamiyla modern olan insan su an icinde yasar: sadece o bu gunun bilincliligine sahiptir ve sadece o, daha onceki
seviyeler uzerindeki yasamin onun uzerine basip kendisini bunalttigini farkeder. Bu gecmis dunyalarin degerleri ve cabalamalari artik onu tarihsel bakis acisindan ilgilendirmemektedir. Bu yuzden, en derin anlamiyla "tarih-disi" olmus ve kendini butunuyle gelenegin baglari icinde yasayan insan kitlesinden yabancilastirmistir. Aslinda, sadece, goz ardi edilmis ve miyadini doldurmus herseyi ardinda birakip ve Hersey'in icinden dogup buyuyebilecegi Hic'in onunde durdugunu kabul edip, dunyanin ta kenarina geldiginde butunuyle modern olmustur. "

[emirsen]

İnsan bence çok büyük potansiyellere sahip mükemmel bir varlık. Fakat daha gelişmesini tamamlayamadı. Şu an bizim mağara adamlarına bakıp ne kadar ilkel olduklarını konuştuğumuz gibi yıllar sonra insanlar şu yaşadığımız zaman ki insanı inceleyip ne kadar ilkel olduğunu konuşacak, sonra gelenler de onları ilkel olarak addetçekler ve dünyanın sonuna kadar bu böyle gidecek. Hesaplara göre 3 milyar yıl sonra Andromeda galaksisi bizim galaksiye (Samanyolu) çarpacak. Hani bu kadar zaman dünyada insan ırkının yaşamaya devam ettiğini düşünelim...
Bunu siz düşünün çünkü ben bu yazıyı toparlayamadım

[Derhan]

Hesaplara göre 3 milyar yıl sonra Andromeda galaksisi bizim galaksiye (Samanyolu) çarpacak.

3 milyar ?? :roll: bilim adamlari en fazla ikiyuz-ucyuz sene sonra dunyanin kiyameti kopacagini arastirmalariyla ortaya koyuyorlardi bildigim kadariyla..hem de 'ummetimin omru 1500 seneden cok olmaz' diye bir hadisten bahsedilir.

neyse konumuz dunya hayatinin ne zaman bitecegi degil insanligin gecirdigi dusunce evresinin nihayi boyutunu irdelemektir. Dediginiz gibi insandaki potansiyel gercekten cok buyuk. Hatta "Bana bir dayanak noktası verin dünyayı yerinden oynatayım (Archimedes M.Ö 308)" bile demis. koskaca dunyayi yerinden oynatmayi bile dusunen bir varlik.

her insanin icerisinde oyle bir hal vardir. bazan bir noktada ufak bir problemin icine girer kaybolur.. bazan tum galaksiyi tum dunyayi avucunun icindeymis gibi zihniyle kusatir.

insanligin erisecegi son nokta neresi olabilir? kendini ve dunyayi var eden zatin, kendini ve dunyayi var etme sebebine uygun bir yer olmali. bu da bilimsel arastirmalarla ve insan ruhunun ihtiyaciyla oraya dogru gittiginin gostergesi degil mi?

[Ritanil]

Hesaplara göre 3 milyar yıl sonra Andromeda galaksisi bizim galaksiye (Samanyolu) çarpacak.

insanligin erisecegi son nokta neresi olabilir? kendini ve dunyayi var eden zatin, kendini ve dunyayi var etme sebebine uygun bir yer olmali. bu da bilimsel arastirmalarla ve insan ruhunun ihtiyaciyla oraya dogru gittiginin gostergesi degil mi?

Bu tespitler çok yerinde tespitler Derhan.. insanlık günümüz itibariyle bir çıkmaz içinde.. ruhu daraldıkça daralıyor bir çıkış yolu arıyor insanlık

3. Dünya Ülkeleri ve gelişmekte olan ülkeler modernizm sürecini daha yeni yeni yaşamaya başlamışken gelişmiş ülkelerin insanları modernizmden postmodernizme geçiş aşamasında şu anda. Buradan yola çıkarsak Tanrı'yla tekrar barışan ilk toplumlar gelişmiş toplumlar olacak. Çünkü onlar düşünce dünyaları ile bizden daha öndeler.

Bizim üniversitlerimizde hala modernizmin ürünleri olan Darwinizm, Marksizm, Freudizm gibi idelojiler savunulmakta iken Batı Avrupa'da ve USA'deki üniversitelerde biyologlar kimyagerler fizikçiler darwinizmi sonuna kadar sorgulamakta, kuantum fiziğini derinine araştırmakta.. Ruslar KirliaN fotoğraf tekniğini keşfederek insan aurasını görüntüleyebilmekte bugün. Bugün Amerika'nın en ünlü bilim adamları teker teker Darwinizm ideolojisinden "Akıllı Tasarım" ideolojisine geçiş yapmakta. Asrımızın en ünlü atesitlerinden biri olan Richard Dawkins bile artık evrimi savunmaktan vazgeçmiş durumda.. Bu gelişmeler aynı zamanda sosyal bilimlerde de yşaanmakta..

demek istediğim insanlık (Avrupa ve Amerika başta olmak üzere) yeni bir sürece girmiş bulunmakta milenyumla birlikte.. Bakalım bu yeni süreç bize neler gösterecek