Evet dostlarım! Ben geldim,güçlü,umutlu ve inançlı olarak...Bir anda neler oldu? Hiçbir şey...
Düşündüm ve taşındım,kendi yağımda kavruldum...Biz hep böyle mi kalacağız ? Biz hep yıpranacak mıyız? Biz hep forum köşelerinde sızlanacak mıyız? Biz hep 'kutsal' bir el ve 'sihirli' bir değnek mi bekleyeceğiz? Çok bekledik biz,seyrettirildik,şu kötü hayat oyununun kötü birer seyircileri haline getirildik...Hem sustuk,tasdik ettik,hem de azar işittik...Hep bizler dışlandık,bir şeylerden anlamadığımız ifade edildi...Derdimizi de anlatamadık buna da gücümüz yoktu...Ama artık böyle olmayacak...Bu düzen böyle devam etmemeli dostlarım...Bizler birer 'et yığını' değiliz ki...İnsanız insan! Hem de kendilerini insan sanan bir sürü hayvandan daha da insan!
Ama öfkelerimizi,acılarımızı,hüzünlerimizi bir kenara bırakmanın zamanı gelmedi mi artık? Ne kadar daha öleceğiz? Dirilmenin zamanı geldi de geçti dostlarım,uyumayalım! Vakit acımasızca ilerliyor...
Bu kısa ön girişten sonra kısaca kendimi de tanıtıp asıl meselelere geçmek istiyorum...Bugün yazacağım,ellerime Rabbimden başka hiçbir kuvvet engel olamaz!
20 yaşındayım,belki de hayatımın en güzel çağlarında...Üniversite öğrencisiyim...İsmim mühim değil,zaten beni çok tanıyan var burada...15 yaşımda farkettim hastalığımı,mücadelecei ve araştırmacı bir ruhum var...Hiçbir zaman genel manada pes etmedim,küçük durgunluklarım vardı,hüzünlerim oldu,kırıklarım...Ama ben asla bitiş bayrağımı çekmedim...Çekmeyeceğim de,sizler de çekmeyin! Sosyal fobi ve majör depresyon teşhisi konuldu...İlaç kullandığım dönemlerde uçtuğum bir dönem oldu,hipomoni mi ne diyorlar tıpta,aşırı sosyalleşmiştim,artık rahatsızlık verici boyuta ulaşınca doktorum kesti ilacı ve bu ilacın bende bipolar hastalığını ortaya çıkardığını söyledi...Neyse sonra burayı keşfettim araştırdım,sosyal fobililerle buluşmalar düzenledim,burdakiler değil sosyal fobililerin özel bir sitesinden...Buluştuk,dertleştik,seminerlerde herkesin önüne çıkıp konuştum,el ele verip bunları aşmamız gerektiğini söyledim,kimse yanaşmadı,kimse destek vermedi ve ben tekrar kabuğuma çekildim...
Yıl 2012 ve ben hala ayaktayım,çok üzüldüğüm zamanlar oldu,krizlerim,bunalımlarım,üniversite sınavında baygınlık geçirip istediğim bölümü kazanamamam,ailevi sıkıntılarım,içsel çöküntülerim,terkedilişlerim,ihanetler...Çok insan tanıdım,merhametini merhum edenler,duygusuz odunlar,yalancılar,yüz çevirenler,terkedenler,ezenler...Neler neler...Ve ben bunca yılın sonunda artık çok akıllandım ve DUR demeyi çok özlemiştim,artık onu da çok kullanacağım...
Evet madde madde yeniden dirilmenin yollarını yazacağım kendi acizane tecrübelerimle...Haa 20 yaşındaki çocuk size ne tavsiye verebilir bilemem ama ben bu acı dolu 5 yılda 20 yıl yaşadım sanki...Şunu da belirteyim kişisel gelişim kitaplarındaki gibi kelebek,güvercin,polyanna felsefelerine hiç girmeyeceğim...Ben gerçekçi bir insanım,dünya çok zor ama biz güçlü olacağız,çünkü başka çaremiz yok...Başka çaresi olan varsa yapabilir,ben asla pes etmeyeceğim,pes etmeyenlere de destek olacağım...Ayrıca burda yazacağım şeyler sakın benim çok mutlu bir insan olduğumu artık iyileştiğimi falan yansıtmasın...Ben hala çok iyi deilim ama birçok şeyi aştığımı ve mücadelelerimle ayakta durabildiğimi gözlemledim...Hatta geçen yılki doğum günümde parkta kimsenin olmadığı bir vakitte zırlaya zırlaya ağladım çocuk gibi...Kimin umrunda? Kimsenin dostlarım,kimsenin,inanın hiç kimsenin...Yalnızca ben bilirim...
Hadi başlayalım...
1-) Kendinize değer verin ve kendinizi sevin...
Kendini sevmeyen birini kim neden sevsin? Her gün defalarca hayatına lanet yağdıran,hiç bir işe yaramadığını söyleyen bir adamın yanında bir saatten sonra kimse kalmaz inanın...Kendinize değer verin,başka bir bedene geçme şansınız yok (reenkarnasyona inanmıyorsanız tabi),bu yüzden aynanın karşısına geçin ve size bakan o adama gülümseyin...İnanın birşey kaybetmezsiniz...
2-) Kimseye güvenmeyin.
Bu da ne demek? Anamıza,babamıza,eşimize,kardeşimizi de mi güvenmeyelim? Evet güvenmeyin...Onlara saygı ve sevgide kusur etmeyin ama asla tam manada onlara güvenmeyin...Çünkü hepimiz insanız,çiğ süt emdik...Ve etrafta eşinden boşanan mı dersin,anasından babasından ayrılan mı dersin...Bunların örneklerini çokça görüyoruz,kimseye vazgeçilmez olduğunu hissettirmeyin,ilk vazgeçeceği siz olursunuz...
3-)Hayallerinizi sınırlayın,gerçeklerle yaşayın...
Hayal kurmayalım mı kardeşim? E kurun,ama abartmayın,ben balık burcuyum mesela,bazen çok abartıyorum,20 yaşından sonra galatasarayda A takımda futbol oynadığımı bile hayal ediyorum bazen,varın siz hesap edin beni...Bu yüzden hayal kuralım ama olması namümkün hayallere yer vermeyelim hayatımızda,canımızı boş yere yakmayalım...Ayrıca hayallerinizi insanlar üzerine değil de eşya üzerine kurun,eşya aldatmaz,insan aldatır...
4-) Asla boş durmayın!
Boş durmak,düşünceler,kuruntular...Bunlar bizim düşmanlarımız anlayın artık! Evde saatlerce pc başına oturmakla iyileşemeyeceğimizi kafamıza yerleştirmenin vakti gelmedi mi artık? Yıllarımız geçiyor,40 yaşında üyeler var burada yahu,kınamıyorum ama yani herşey geç olmadan bir an önce toparlanmalıyız...
5-) Spor yapın ve güzel giyinin...
Spor yapın,ben yarın başlıyorum mesela inşallah...Takın kulağınıza kulaklığı,koşun,sporunuzu yapın,hareketli,umut verici müzikler dinleyin..Arabesk falan dinlemeyin...
Sonra güzel giyinin,paranız yoksa çalışın ama bakımınıza önem verin,kendinize saygınız olsun...Özgüven,özsevgi,özsaygı olmazsa kaybederiz...Kendinize değer verdiğinizi fiziksel olarak göstermenin bir yoludur güzel giyinmek...Ve bu size özgüven verecektir,insanların size bakışı farklı olacaktır...Ye kürküm ye fıkrasını bir kez daha okumanızı tavsiye ederim...
6-) Maneviyattan asla kopmayın!
Bizler inançlı insanlarız çok şükür...Fazla dinsel boyutuna girmeyeceğim olayın,ufaktan giriyorum,admin kardeşimiz de kilitlemez inşallah genele itibar ederek...
Sonuçta bu sıkıntıların hepsi bize Mevladan geliyor,nasıl ki mutluluklarımız Ondan geliyorsa hastalıklar da sıkıntılar da ondan geliyor malum...Bu yüzden sık sık kendimizeve çevremize dua etmeyi de ihmal etmeyelim,bence en önemli madde bu ama fazla giremeyeceğim derinlere...Dua etmek de bir çeşit özgüven göstergesidir bu arada...
7-) Umut,azim ve inancınızı asla yitirmeyin...
Umut fakirin ekmeği derler,umut hakkında çok fazla tanım vardır aslında...Ben şu kadarını söylemek istiyorum...Umutsuz olmaz arkadaş! Önce başladığınız işte inançlı olacaksınız,inançsız ve umutsuz nasıl başarılı olunur? Defalarca düşeceksiniz,ama her seferinde kendiniz kalkacaksınız,yılmayacaksınız,size sizden başka dost yok inanın,ben de dostunuz değilim bana da güvenmeyin,yalnızca kendinize güvenin..Kendinize saygı ve sevgi gösterin...Önce can! Ondan sonra canan...Başka çaremiz yoktur inanın...Artık silkelenmenin ve umutla doğrulmanın vakti geldi dostlarım...Artık vakit kaybetmemeliyiz daha fazla...İnanç,umut ve azim üçlüsüyle başlayın yeniden dirilişe!
Ey düşen! Üşenme,ne bir el bekle,ne de bir çift gülümseyen göz. Tut diğer elinden,ayağa kalk ve aynaya bak,karşındaki adama gülümse. Hayat bu,bekleme, hadi oyna bu oyunu...
NOT: Asla ukelalık ya da çok bilmişlik taslamıyorum,ben de sizler gibiyim,sadece paylaşmak ve el ele verip bu sorunlarımızı azaltmak niyetindeyim...Saygılarımla...(Never back down)
Düşündüm ve taşındım,kendi yağımda kavruldum...Biz hep böyle mi kalacağız ? Biz hep yıpranacak mıyız? Biz hep forum köşelerinde sızlanacak mıyız? Biz hep 'kutsal' bir el ve 'sihirli' bir değnek mi bekleyeceğiz? Çok bekledik biz,seyrettirildik,şu kötü hayat oyununun kötü birer seyircileri haline getirildik...Hem sustuk,tasdik ettik,hem de azar işittik...Hep bizler dışlandık,bir şeylerden anlamadığımız ifade edildi...Derdimizi de anlatamadık buna da gücümüz yoktu...Ama artık böyle olmayacak...Bu düzen böyle devam etmemeli dostlarım...Bizler birer 'et yığını' değiliz ki...İnsanız insan! Hem de kendilerini insan sanan bir sürü hayvandan daha da insan!
Ama öfkelerimizi,acılarımızı,hüzünlerimizi bir kenara bırakmanın zamanı gelmedi mi artık? Ne kadar daha öleceğiz? Dirilmenin zamanı geldi de geçti dostlarım,uyumayalım! Vakit acımasızca ilerliyor...
Bu kısa ön girişten sonra kısaca kendimi de tanıtıp asıl meselelere geçmek istiyorum...Bugün yazacağım,ellerime Rabbimden başka hiçbir kuvvet engel olamaz!
20 yaşındayım,belki de hayatımın en güzel çağlarında...Üniversite öğrencisiyim...İsmim mühim değil,zaten beni çok tanıyan var burada...15 yaşımda farkettim hastalığımı,mücadelecei ve araştırmacı bir ruhum var...Hiçbir zaman genel manada pes etmedim,küçük durgunluklarım vardı,hüzünlerim oldu,kırıklarım...Ama ben asla bitiş bayrağımı çekmedim...Çekmeyeceğim de,sizler de çekmeyin! Sosyal fobi ve majör depresyon teşhisi konuldu...İlaç kullandığım dönemlerde uçtuğum bir dönem oldu,hipomoni mi ne diyorlar tıpta,aşırı sosyalleşmiştim,artık rahatsızlık verici boyuta ulaşınca doktorum kesti ilacı ve bu ilacın bende bipolar hastalığını ortaya çıkardığını söyledi...Neyse sonra burayı keşfettim araştırdım,sosyal fobililerle buluşmalar düzenledim,burdakiler değil sosyal fobililerin özel bir sitesinden...Buluştuk,dertleştik,seminerlerde herkesin önüne çıkıp konuştum,el ele verip bunları aşmamız gerektiğini söyledim,kimse yanaşmadı,kimse destek vermedi ve ben tekrar kabuğuma çekildim...
Yıl 2012 ve ben hala ayaktayım,çok üzüldüğüm zamanlar oldu,krizlerim,bunalımlarım,üniversite sınavında baygınlık geçirip istediğim bölümü kazanamamam,ailevi sıkıntılarım,içsel çöküntülerim,terkedilişlerim,ihanetler...Çok insan tanıdım,merhametini merhum edenler,duygusuz odunlar,yalancılar,yüz çevirenler,terkedenler,ezenler...Neler neler...Ve ben bunca yılın sonunda artık çok akıllandım ve DUR demeyi çok özlemiştim,artık onu da çok kullanacağım...
Evet madde madde yeniden dirilmenin yollarını yazacağım kendi acizane tecrübelerimle...Haa 20 yaşındaki çocuk size ne tavsiye verebilir bilemem ama ben bu acı dolu 5 yılda 20 yıl yaşadım sanki...Şunu da belirteyim kişisel gelişim kitaplarındaki gibi kelebek,güvercin,polyanna felsefelerine hiç girmeyeceğim...Ben gerçekçi bir insanım,dünya çok zor ama biz güçlü olacağız,çünkü başka çaremiz yok...Başka çaresi olan varsa yapabilir,ben asla pes etmeyeceğim,pes etmeyenlere de destek olacağım...Ayrıca burda yazacağım şeyler sakın benim çok mutlu bir insan olduğumu artık iyileştiğimi falan yansıtmasın...Ben hala çok iyi deilim ama birçok şeyi aştığımı ve mücadelelerimle ayakta durabildiğimi gözlemledim...Hatta geçen yılki doğum günümde parkta kimsenin olmadığı bir vakitte zırlaya zırlaya ağladım çocuk gibi...Kimin umrunda? Kimsenin dostlarım,kimsenin,inanın hiç kimsenin...Yalnızca ben bilirim...
Hadi başlayalım...
1-) Kendinize değer verin ve kendinizi sevin...
Kendini sevmeyen birini kim neden sevsin? Her gün defalarca hayatına lanet yağdıran,hiç bir işe yaramadığını söyleyen bir adamın yanında bir saatten sonra kimse kalmaz inanın...Kendinize değer verin,başka bir bedene geçme şansınız yok (reenkarnasyona inanmıyorsanız tabi),bu yüzden aynanın karşısına geçin ve size bakan o adama gülümseyin...İnanın birşey kaybetmezsiniz...
2-) Kimseye güvenmeyin.
Bu da ne demek? Anamıza,babamıza,eşimize,kardeşimizi de mi güvenmeyelim? Evet güvenmeyin...Onlara saygı ve sevgide kusur etmeyin ama asla tam manada onlara güvenmeyin...Çünkü hepimiz insanız,çiğ süt emdik...Ve etrafta eşinden boşanan mı dersin,anasından babasından ayrılan mı dersin...Bunların örneklerini çokça görüyoruz,kimseye vazgeçilmez olduğunu hissettirmeyin,ilk vazgeçeceği siz olursunuz...
3-)Hayallerinizi sınırlayın,gerçeklerle yaşayın...
Hayal kurmayalım mı kardeşim? E kurun,ama abartmayın,ben balık burcuyum mesela,bazen çok abartıyorum,20 yaşından sonra galatasarayda A takımda futbol oynadığımı bile hayal ediyorum bazen,varın siz hesap edin beni...Bu yüzden hayal kuralım ama olması namümkün hayallere yer vermeyelim hayatımızda,canımızı boş yere yakmayalım...Ayrıca hayallerinizi insanlar üzerine değil de eşya üzerine kurun,eşya aldatmaz,insan aldatır...
4-) Asla boş durmayın!
Boş durmak,düşünceler,kuruntular...Bunlar bizim düşmanlarımız anlayın artık! Evde saatlerce pc başına oturmakla iyileşemeyeceğimizi kafamıza yerleştirmenin vakti gelmedi mi artık? Yıllarımız geçiyor,40 yaşında üyeler var burada yahu,kınamıyorum ama yani herşey geç olmadan bir an önce toparlanmalıyız...
5-) Spor yapın ve güzel giyinin...
Spor yapın,ben yarın başlıyorum mesela inşallah...Takın kulağınıza kulaklığı,koşun,sporunuzu yapın,hareketli,umut verici müzikler dinleyin..Arabesk falan dinlemeyin...
Sonra güzel giyinin,paranız yoksa çalışın ama bakımınıza önem verin,kendinize saygınız olsun...Özgüven,özsevgi,özsaygı olmazsa kaybederiz...Kendinize değer verdiğinizi fiziksel olarak göstermenin bir yoludur güzel giyinmek...Ve bu size özgüven verecektir,insanların size bakışı farklı olacaktır...Ye kürküm ye fıkrasını bir kez daha okumanızı tavsiye ederim...
6-) Maneviyattan asla kopmayın!
Bizler inançlı insanlarız çok şükür...Fazla dinsel boyutuna girmeyeceğim olayın,ufaktan giriyorum,admin kardeşimiz de kilitlemez inşallah genele itibar ederek...
Sonuçta bu sıkıntıların hepsi bize Mevladan geliyor,nasıl ki mutluluklarımız Ondan geliyorsa hastalıklar da sıkıntılar da ondan geliyor malum...Bu yüzden sık sık kendimizeve çevremize dua etmeyi de ihmal etmeyelim,bence en önemli madde bu ama fazla giremeyeceğim derinlere...Dua etmek de bir çeşit özgüven göstergesidir bu arada...
7-) Umut,azim ve inancınızı asla yitirmeyin...
Umut fakirin ekmeği derler,umut hakkında çok fazla tanım vardır aslında...Ben şu kadarını söylemek istiyorum...Umutsuz olmaz arkadaş! Önce başladığınız işte inançlı olacaksınız,inançsız ve umutsuz nasıl başarılı olunur? Defalarca düşeceksiniz,ama her seferinde kendiniz kalkacaksınız,yılmayacaksınız,size sizden başka dost yok inanın,ben de dostunuz değilim bana da güvenmeyin,yalnızca kendinize güvenin..Kendinize saygı ve sevgi gösterin...Önce can! Ondan sonra canan...Başka çaremiz yoktur inanın...Artık silkelenmenin ve umutla doğrulmanın vakti geldi dostlarım...Artık vakit kaybetmemeliyiz daha fazla...İnanç,umut ve azim üçlüsüyle başlayın yeniden dirilişe!
Ey düşen! Üşenme,ne bir el bekle,ne de bir çift gülümseyen göz. Tut diğer elinden,ayağa kalk ve aynaya bak,karşındaki adama gülümse. Hayat bu,bekleme, hadi oyna bu oyunu...
NOT: Asla ukelalık ya da çok bilmişlik taslamıyorum,ben de sizler gibiyim,sadece paylaşmak ve el ele verip bu sorunlarımızı azaltmak niyetindeyim...Saygılarımla...(Never back down)
Yorum