Sevgili Arkadaşlarım, Perşembe günü Kurban Bayramı... Herkesin "Bayram"ını şimdiden kutluyorum... Bayramlar, sadece; "bayramlaşmak, kurban kesmek, et-şeker-tatlı yemek, ziyaretler yapmak ve tatil yapmak" tan ibaret değildir… Bunlar, bayram'ın "görünen ve şeklî" taraflarıdır... Bayramları, bunlarla birlikte "manevi" taraflarıyla da algılayamaz ve değerlendiremezsek, tam olarak anlamış ve kavramış olamayız... Kendi üzerimizde, ailemizde, akrabalarımız arasında ve çevremizde o manevi atmosferi meydana getirmemiz gerekir... Çocuklarımıza "bayram"ın gerçek manasını anlatmamız gerekir...
BAYRAMLAR ÖZEL GÜNLERDİR... Dostlukların, arkadaşlıkların, yardımlaşmanın hatırlandığı günlerdir... Cimriliğimizin tedavi edildiği, kardeşlik ve dayanışma duygularımızın canlı tutulduğu, güzel duygularımızın en üst seviyede tezahür ettiği özel ve güzel günlerdir... Gerek aile içinde ve gerekse akrabalar arasında ve tanıdık eş ve dostlar arasında, dostlukların, arkadaşlıkların, akrabalık bağlarının güçlendiği ve ifade edildiği, manevi bir havanın teneffüs edildiği günlerdir... Dargınların barıştığı, dostlukların pekiştiği özel günlerdir... Dayanışmanın, yardımlaşma duygularımızın kabardığı, yerine göre üst seviyeye çıktığı anlamlı günlerdir bayramlar... Fakir-fukaranın, muhtaçların, sahipsizlerin, öksüz-yetimlerin hastaların, düşkünlerin ve yaşlılarımızın hatırlandığı özel günlerdir...
Sevgili Arkadaşlarım, YÜCE YARATICIMIZ'A YAPILAN BÜTÜN İBADETLERİMİZDE OLDUĞU GİBİ KURBAN İBADETİNDE DE ÖNEMLİ OLAN, NİYETLERİMİZ VE SAMİMİYETİMİZDİR... Kurban Allah için kesilmeli ve etleri de muhtaç ve fakirlere Allah için dağıtılmalıdır... Kur’an-ı Kerim'de; "Kurbanların kanlarının ve etlerinin asla Allah'a ulaşmayacağı, ancak takvamızın, niyetimizin ve samimiyetimizin O'na ulaşacağı" açık bir şekilde ifade edilmiştir... Yani, Kurban Allah'a bağlılığın ve O'na şükrümüzün bir ifadesi ve vesilesidir...
Gücü yeten ve kesmek isteyen insanlarımız kurbanlarını kesecek, bir kısmını yiyecek ve bir kısmını da dağıtacaklar... Ama, bu arada unutmamamız gerekenler de var... Hemen yan tarafımızdaki komşumuz veya arka sokaktaki veya daha öteki sokaktaki, ön sokaktaki, beriki köşedeki veya alt mahalledeki veya daha başka bir yerdeki... EVİNE HİÇ ET GİRMEYEN, ÇOLUĞUNA ÇOCUĞUNA BIRAKIN ET YEDİRMEYİ ETİN KOKUSUNU BİLE TATTIRAMAYAN, FAKAT, EDEBİNDEN VEYA UTANCINDAN VEYA MAHCUBİYETİNDEN VEYA ÇEKİNGENLİĞİNDEN BUNU ÇIKIP HİÇ KİMSEYE İFADE EDEMEYEN, DERDİNİ KİMSEYE ANLATAMAYAN, BUNDAN DOLAYI YÜREKLERİNE TAŞ BASAN BİÇARE İNSANLAR VAR... BUNLAR VAR... BUNLARI BULMAMIZ GEREKİR... Kestiğimiz kurban etlerimizin bu "GERÇEKTEN MUHTAÇ" insanlara ulaşması gerekir... Yüce Dinimiz bu konuda ne diyor? 1/3’ü mutlaka gerçek ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak diyor… Biz ne yapıyoruz? Gerçekten 1/3’ünü dağıtıyor muyuz? Yoksa, kendimizi tatmin etme adına 3-5 kilosunu (o da iyi yerlerinden olmayan) dağıtıp geri kalanın tamamını kavurup kışın yemek için buzdolaplarımıza mı depo ediyoruz?
Ve, yine etrafımızda bayram için, bırakın yeni yeni elbiseler almayı bir çift çorap dahi alamayacak durumdaki muhtaç insanlar vardır... Bunlar da aynı şekilde mahcubiyetlerinden dolayı dertlerini hiç kimseye anlatamazlar... Onları da bulup, elimizden geleni yapalım... ONLARIN ÇOCUKLARININ DA DİĞER ÇOCUKLAR İÇİNDE MAHÇUP OLMALARINI ÖNLEMEK ADINA BİZİM DE BİR KATKIMIZ OLSUN... Arkadaşlar, "Kurban"ın ve "Bayramlar"ın gerçek manasına dikkat etmemiz gerekir... Bu manayı iyi kavramamız gerekir... Yoksa, işte âdet kabilinden ve alışkanlık olduğu üzere kesmeyelim kurbanlarımızı ve kutlamayalım bayramlarımızı... İşin özünü ve ruhunu kavramaya çalışalım... Bunları yakınlarımıza ve çocuklarımıza iyi anlatalım... Tabii ki, neşeyle, sevinçle kutlayacağız bayramlarımızı ama, "bu noktaları da gözümüzden kaçırmasak" diyorum... BU YAZIYI OKUYAN VE OKUMAYAN BÜTÜN SEVGİLİ ARKADAŞLARIMIN BAYRAMINI KUTLUYORUM... NİCE NİCE BAYRAMLARA DİYORUM... SEVGİYLE KALIN...
BAYRAMLAR ÖZEL GÜNLERDİR... Dostlukların, arkadaşlıkların, yardımlaşmanın hatırlandığı günlerdir... Cimriliğimizin tedavi edildiği, kardeşlik ve dayanışma duygularımızın canlı tutulduğu, güzel duygularımızın en üst seviyede tezahür ettiği özel ve güzel günlerdir... Gerek aile içinde ve gerekse akrabalar arasında ve tanıdık eş ve dostlar arasında, dostlukların, arkadaşlıkların, akrabalık bağlarının güçlendiği ve ifade edildiği, manevi bir havanın teneffüs edildiği günlerdir... Dargınların barıştığı, dostlukların pekiştiği özel günlerdir... Dayanışmanın, yardımlaşma duygularımızın kabardığı, yerine göre üst seviyeye çıktığı anlamlı günlerdir bayramlar... Fakir-fukaranın, muhtaçların, sahipsizlerin, öksüz-yetimlerin hastaların, düşkünlerin ve yaşlılarımızın hatırlandığı özel günlerdir...
Sevgili Arkadaşlarım, YÜCE YARATICIMIZ'A YAPILAN BÜTÜN İBADETLERİMİZDE OLDUĞU GİBİ KURBAN İBADETİNDE DE ÖNEMLİ OLAN, NİYETLERİMİZ VE SAMİMİYETİMİZDİR... Kurban Allah için kesilmeli ve etleri de muhtaç ve fakirlere Allah için dağıtılmalıdır... Kur’an-ı Kerim'de; "Kurbanların kanlarının ve etlerinin asla Allah'a ulaşmayacağı, ancak takvamızın, niyetimizin ve samimiyetimizin O'na ulaşacağı" açık bir şekilde ifade edilmiştir... Yani, Kurban Allah'a bağlılığın ve O'na şükrümüzün bir ifadesi ve vesilesidir...
Gücü yeten ve kesmek isteyen insanlarımız kurbanlarını kesecek, bir kısmını yiyecek ve bir kısmını da dağıtacaklar... Ama, bu arada unutmamamız gerekenler de var... Hemen yan tarafımızdaki komşumuz veya arka sokaktaki veya daha öteki sokaktaki, ön sokaktaki, beriki köşedeki veya alt mahalledeki veya daha başka bir yerdeki... EVİNE HİÇ ET GİRMEYEN, ÇOLUĞUNA ÇOCUĞUNA BIRAKIN ET YEDİRMEYİ ETİN KOKUSUNU BİLE TATTIRAMAYAN, FAKAT, EDEBİNDEN VEYA UTANCINDAN VEYA MAHCUBİYETİNDEN VEYA ÇEKİNGENLİĞİNDEN BUNU ÇIKIP HİÇ KİMSEYE İFADE EDEMEYEN, DERDİNİ KİMSEYE ANLATAMAYAN, BUNDAN DOLAYI YÜREKLERİNE TAŞ BASAN BİÇARE İNSANLAR VAR... BUNLAR VAR... BUNLARI BULMAMIZ GEREKİR... Kestiğimiz kurban etlerimizin bu "GERÇEKTEN MUHTAÇ" insanlara ulaşması gerekir... Yüce Dinimiz bu konuda ne diyor? 1/3’ü mutlaka gerçek ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak diyor… Biz ne yapıyoruz? Gerçekten 1/3’ünü dağıtıyor muyuz? Yoksa, kendimizi tatmin etme adına 3-5 kilosunu (o da iyi yerlerinden olmayan) dağıtıp geri kalanın tamamını kavurup kışın yemek için buzdolaplarımıza mı depo ediyoruz?
Ve, yine etrafımızda bayram için, bırakın yeni yeni elbiseler almayı bir çift çorap dahi alamayacak durumdaki muhtaç insanlar vardır... Bunlar da aynı şekilde mahcubiyetlerinden dolayı dertlerini hiç kimseye anlatamazlar... Onları da bulup, elimizden geleni yapalım... ONLARIN ÇOCUKLARININ DA DİĞER ÇOCUKLAR İÇİNDE MAHÇUP OLMALARINI ÖNLEMEK ADINA BİZİM DE BİR KATKIMIZ OLSUN... Arkadaşlar, "Kurban"ın ve "Bayramlar"ın gerçek manasına dikkat etmemiz gerekir... Bu manayı iyi kavramamız gerekir... Yoksa, işte âdet kabilinden ve alışkanlık olduğu üzere kesmeyelim kurbanlarımızı ve kutlamayalım bayramlarımızı... İşin özünü ve ruhunu kavramaya çalışalım... Bunları yakınlarımıza ve çocuklarımıza iyi anlatalım... Tabii ki, neşeyle, sevinçle kutlayacağız bayramlarımızı ama, "bu noktaları da gözümüzden kaçırmasak" diyorum... BU YAZIYI OKUYAN VE OKUMAYAN BÜTÜN SEVGİLİ ARKADAŞLARIMIN BAYRAMINI KUTLUYORUM... NİCE NİCE BAYRAMLARA DİYORUM... SEVGİYLE KALIN...
Yorum