Sevgili PESE,
Yazinizda tavir sezmedim, sezseydim de benim icin fark etmezdi. Bu konuda iciniz rahat olsun.
Bir olayi anlamak icin illa bizzat yasamis olmaya gerek yok. Sizin yasadiklariniza saygim var, cok yakin cevremde de cok benzer olaylari yasamis tanidiklarim var. Ancak 68 kusaginin yasadiklari da degil burada tartisilan konu. Baslik "Feminizm"dir. Feminizm 68 kusagi ile de baslamadi, zaten bunu siz de belirtmissiniz, ve bir film ornegi vermissiniz (ben hala o filmi seyretmedim maalesef ) En sevdigim filozoflardan biri De Beauvoir'dir. De Beauvoir feministtir, 68 kusagindan once fikirlerini kitap haline getirmistir ("Ikinci Cinsiyet" ("Second Sex") isimli kitabi 40'li yillarda basilmistir). Onun yasadigi donemde de henuz dogmamistim, ama yazdiklarini anliyorum. Fikir beyan ederken tabii ki alinti yapariz, cunku herseyi bizzat yasamak mumkun degildir. Yasanmislardan ogreniriz cunku. Sizin yasadiklariniz sizin anilarinizdir, ancak ayni donem icin bunlari yasamamis bir insanin bilgi, fikir, ve his sahibi olmasi mumkundur (ornegin Fransiz Ihtilalini tanimak icin 1789 yilinda yasamis olmaya gerek yoktur, ve belki de o donemde yasamis birinden cok daha objektif ve global bakabiliyoruz bu olaya su anda). Zaten anlattiklariniz o donemin politik anarsisi ile ilgili gibi geldi bana, ve feminizm ile baglanti kuramadim. Ancak ozgurlukcu dusuncelerin alevlendigi bir donemde feminizmin de ataga gecmis olmasi mumkundur, bu konuda fikir olarak zaten sizinle celismiyorum.
Yazinizda tavir sezmedim, sezseydim de benim icin fark etmezdi. Bu konuda iciniz rahat olsun.
Bir olayi anlamak icin illa bizzat yasamis olmaya gerek yok. Sizin yasadiklariniza saygim var, cok yakin cevremde de cok benzer olaylari yasamis tanidiklarim var. Ancak 68 kusaginin yasadiklari da degil burada tartisilan konu. Baslik "Feminizm"dir. Feminizm 68 kusagi ile de baslamadi, zaten bunu siz de belirtmissiniz, ve bir film ornegi vermissiniz (ben hala o filmi seyretmedim maalesef ) En sevdigim filozoflardan biri De Beauvoir'dir. De Beauvoir feministtir, 68 kusagindan once fikirlerini kitap haline getirmistir ("Ikinci Cinsiyet" ("Second Sex") isimli kitabi 40'li yillarda basilmistir). Onun yasadigi donemde de henuz dogmamistim, ama yazdiklarini anliyorum. Fikir beyan ederken tabii ki alinti yapariz, cunku herseyi bizzat yasamak mumkun degildir. Yasanmislardan ogreniriz cunku. Sizin yasadiklariniz sizin anilarinizdir, ancak ayni donem icin bunlari yasamamis bir insanin bilgi, fikir, ve his sahibi olmasi mumkundur (ornegin Fransiz Ihtilalini tanimak icin 1789 yilinda yasamis olmaya gerek yoktur, ve belki de o donemde yasamis birinden cok daha objektif ve global bakabiliyoruz bu olaya su anda). Zaten anlattiklariniz o donemin politik anarsisi ile ilgili gibi geldi bana, ve feminizm ile baglanti kuramadim. Ancak ozgurlukcu dusuncelerin alevlendigi bir donemde feminizmin de ataga gecmis olmasi mumkundur, bu konuda fikir olarak zaten sizinle celismiyorum.
Yorum