Duyuru

Collapse
No announcement yet.

size bir sorum var....

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • size bir sorum var....

    dün gece şöyle düşündüm.... du dünyada kaç kişiyi tanıyorum ve şimdiye kadar kaç kişi ile tanıştım...... kendime 3000 kadardır diye cevap verebildim..... abartılı olarak......

    peki arkadaşlar dünyada 7 milyar insanın var olduğunu düşünürsek bu kadar insan içinde sadece 3000 kadar dar bir çerçevede sorunlarımızı yaşadığımız hakkında ne düşünüyorsunuz......

    ve seçeneklerimizin ne kadar geniş olduğunu farkedemeyişimiz hakkında ne düşünüyorsunuz........ ?

  • #2
    ...milat olarak kabul edilen zamanda, bundan 2009 yıl önce, dünya nüfusunun 300 milyon olduğu tahmin ediliyor. daha da önceki zamanlara gidilirse, bu sayı daha da azalacak. değinmiş olduğun daralma konusu nüfus yoğunluğu ve beraberinde getirdikleri ile tanımlanabilir belki. yabancılaşma, kutuplaşma elementleri arttıkça, daralma da aynı hızda gelişiyor. buna taraftarı olunan spor kulübünden tut, savunulan siyasi partiler, para kazanılıyor olan firma, benimsenen yaşam tarzı gibi birçok unsur doğrudan etkili. diyalog sınırlı olmak zorunda oluyor. biraz da yeterlilik dahilinde de denebilir.
    küçük dere, denize ulaşınca; şaşırır işte...

    Yorum


    • #3
      Orjinal yazı sahibi: odyssey
      ...milat olarak kabul edilen zamanda, bundan 2009 yıl önce, dünya nüfusunun 300 milyon olduğu tahmin ediliyor. daha da önceki zamanlara gidilirse, bu sayı daha da azalacak. değinmiş olduğun daralma konusu nüfus yoğunluğu ve beraberinde getirdikleri ile tanımlanabilir belki. yabancılaşma, kutuplaşma elementleri arttıkça, daralma da aynı hızda gelişiyor. buna taraftarı olunan spor kulübünden tut, savunulan siyasi partiler, para kazanılıyor olan firma, benimsenen yaşam tarzı gibi birçok unsur doğrudan etkili. diyalog sınırlı olmak zorunda oluyor. biraz da yeterlilik dahilinde de denebilir.
      evet anlatmak istediğini anladım sanırım.... hücreler hacimce arttığı zaman bölünme ihtiyacı duyarlar...... insan nüfusu arttıkca bu insanlar içinde geçerli bir durumdur.....

      benim görüşüm şu yönde..... bir abiden duyduğum söz bana ilham verdi..... dünyada o kadr çok insan varki.... içlerinden kendimizi iyi hissettirecek olanlarını seçip onlarla vakit geçirme şansımız çok fazla....

      Yorum


      • #4
        Orjinal yazı sahibi: bonnie
        internet işte bu sorunu aşmak için var. çok uzak ülkelerden arkadaş bulabiliyorum ve bu durum beni çok mutlu ediyor. çünkü çok ilginç geliyor, arada 10 saat zaman farkı var. burada akşamüstüyken, karşımdaki insana günaydın diyorum. yani kendi dar çevremizden çıkmak bizim elimizde. farklı kültürler, onların bakış açısı, yaşayışını öğrenmek bizim elimizde. bu arada bu sayede önyargılar da yıkılıyor tabi. ve insanlık olarak birlik duygusunu hissetme olanağı oluşuyor. sosyal bir sitede bir konuyu dünyanın çeşitli yerlerinden binlerce insanın desteklemesi ya da sevmesi bence müthiş. aynı anda küresel eylemlerin yapılması müthiş. bunlara bir kulak vermek lazım.
        kitle iletişim araçları özellikle internet dediğin faydaları sağlıyor.....

        sosyal açıdan yanlız olmadığımızı bize gösteriyor.... aynı zamanda yaşadığımız sorunların benzerlerini yaşayanların varlığını farkediyor.... onların başa çıkmak için kullandığı yöntemlerden fazlasıyla yararlanabiliyoruz.....

        Yorum


        • #5
          Orjinal yazı sahibi: therapy25
          Orjinal yazı sahibi: odyssey
          ...milat olarak kabul edilen zamanda, bundan 2009 yıl önce, dünya nüfusunun 300 milyon olduğu tahmin ediliyor. daha da önceki zamanlara gidilirse, bu sayı daha da azalacak. değinmiş olduğun daralma konusu nüfus yoğunluğu ve beraberinde getirdikleri ile tanımlanabilir belki. yabancılaşma, kutuplaşma elementleri arttıkça, daralma da aynı hızda gelişiyor. buna taraftarı olunan spor kulübünden tut, savunulan siyasi partiler, para kazanılıyor olan firma, benimsenen yaşam tarzı gibi birçok unsur doğrudan etkili. diyalog sınırlı olmak zorunda oluyor. biraz da yeterlilik dahilinde de denebilir.
          evet anlatmak istediğini anladım sanırım.... hücreler hacimce arttığı zaman bölünme ihtiyacı duyarlar...... insan nüfusu arttıkca bu insanlar içinde geçerli bir durumdur.....

          benim görüşüm şu yönde..... bir abiden duyduğum söz bana ilham verdi..... dünyada o kadr çok insan varki.... içlerinden kendimizi iyi hissettirecek olanlarını seçip onlarla vakit geçirme şansımız çok fazla....
          ...tabi tabi bu gerçekten iyi bir söz olmuş. ama işte sosyal çekinceleri şöyle elinin tersiyle itebilmek gerekiyor. hani hep diyorlar ya, nerede eski bayramlar, nerede eski komşuluklar... bir anlamda herkes kendi derdine düştü. bu tip şeylerin olabilmesi, biraz da maddi özgürlüğe dayalı. kendisinde psikolojik bir sorun hisseden ya da hissetmeyen, birçok insan, hayatını idame ettirebilme derdi içinde, gittikçe içine kapanıyor. içine kapanmış evinde otururken, tvden % 1'lik kaymak tabakayı izleyip, ah çekiyor. bu insanların çıkıp da sosyalleşmesi, züğürt tesellisi gibi birşey olurdu herhalde...
          küçük dere, denize ulaşınca; şaşırır işte...

          Yorum


          • #6
            Orjinal yazı sahibi: odyssey
            ...tabi tabi bu gerçekten iyi bir söz olmuş. ama işte sosyal çekinceleri şöyle elinin tersiyle itebilmek gerekiyor. hani hep diyorlar ya, nerede eski bayramlar, nerede eski komşuluklar... bir anlamda herkes kendi derdine düştü. bu tip şeylerin olabilmesi, biraz da maddi özgürlüğe dayalı. kendisinde psikolojik bir sorun hisseden ya da hissetmeyen, birçok insan, hayatını idame ettirebilme derdi içinde, gittikçe içine kapanıyor. içine kapanmış evinde otururken, tvden % 1'lik kaymak tabakayı izleyip, ah çekiyor. bu insanların çıkıp da sosyalleşmesi, züğürt tesellisi gibi birşey olurdu herhalde...
            maddi imkanların yokluğu bence bir engel değil.... eskiden bayramlar seyranlar güzeldi diyorsun..... mesela şu an normal olan bir insanın sahip olduğu lükse bundan 300 yıl önce bir padişahın sahip olduğunu sanmıyorum..... ne televizyonu vardı ne 200 hız yapan arabası ne de bilgisayarı ne de saatlerde sürecek yolculukları kısa sürede tamamlıyacak vasıtası..... eskiden imkanlar daha kötü iken herşey daha güzeldi.... ilişkiler daha saf ve temizdi.....

            bu konuyu bir düşünmek lazım derim

            Yorum


            • #7
              Orjinal yazı sahibi: therapy25
              Orjinal yazı sahibi: odyssey
              ...tabi tabi bu gerçekten iyi bir söz olmuş. ama işte sosyal çekinceleri şöyle elinin tersiyle itebilmek gerekiyor. hani hep diyorlar ya, nerede eski bayramlar, nerede eski komşuluklar... bir anlamda herkes kendi derdine düştü. bu tip şeylerin olabilmesi, biraz da maddi özgürlüğe dayalı. kendisinde psikolojik bir sorun hisseden ya da hissetmeyen, birçok insan, hayatını idame ettirebilme derdi içinde, gittikçe içine kapanıyor. içine kapanmış evinde otururken, tvden % 1'lik kaymak tabakayı izleyip, ah çekiyor. bu insanların çıkıp da sosyalleşmesi, züğürt tesellisi gibi birşey olurdu herhalde...
              maddi imkanların yokluğu bence bir engel değil.... eskiden bayramlar seyranlar güzeldi diyorsun..... mesela şu an normal olan bir insanın sahip olduğu lükse bundan 300 yıl önce bir padişahın sahip olduğunu sanmıyorum..... ne televizyonu vardı ne 200 hız yapan arabası ne de bilgisayarı ne de saatlerde sürecek yolculukları kısa sürede tamamlıyacak vasıtası..... eskiden imkanlar daha kötü iken herşey daha güzeldi.... ilişkiler daha saf ve temizdi.....

              bu konuyu bir düşünmek lazım derim
              ...tabii ben maddi imkanların yokluğundan ziyade, rahat yaşama imkanının kısıtlanmasını kastettim daha çok. sonuçta o verdiğim örnekte, sınırsız maddi imkanlara sahip insanlar da yalnızlık çekebiliyorlar.

              teknolojik olanaklar ise, her dönemin kendine özgü algılayışla orantılı diye düşünüyorum. bir örnekle; bizim dönemimizi örnek olarak gösterecek olan bir gelecek düşün, şu an bahsettiğin teknolojik imkanları, vasat olarak tanımlayıp, şu an telaffuz dahi edemediğimiz yeni teknolojiler kullanabilirler. bir bakıma şu doğru, ne kadar az teknoloji, o kadar çok somut iletişim. mektup bile somut bir iletişimdi mesela bence. kişi gözyaşını damlatabiliyordu, kokusu sinebiliyordu. şimdi senin de dediğin gibi, 200 km/h ile uzaklaşıp, internet kabloları ve radyo dalgalarının teması kadar yakınlaşıyoruz... bir de rahatlık yönü de var, insanın en hızlı alıştığı şey, rahatlık...
              küçük dere, denize ulaşınca; şaşırır işte...

              Yorum


              • #8
                Orjinal yazı sahibi: bonnie

                bence ilişkiler eskiden daha saf ve temiz değildi. herkes içine atıyordu o kadar. birbirinin yüzüne vurmuyordu. şimdi herkes fikrini daha rahat söyleyebiliyor. belki kaybetme korkusu azaldı, herkes alternatifi var bulurum diye düşünüyordur. ama eskiden insanlar gelenekleri daha üstün tuttuğu için, sorunlarını bence bastırıyordu. ya da kaderimiz böyleymiş diyip, onla yaşamaya çalışıyordu. bir de mahalle dedikodusu ve baskısı bence eskiden daha fazlaydı, mahalle teyzelerinin öyle çok saf ve temiz olduğunu hiç sanmıyorum. şahsen onların arasında olmayı da istemem, korkarım. pencerede oturup kimle konuştun, ne giydin, nereye gittin takip eder bunlar, başka işleri olmadığından.
                hmm mahalle teyzerlerinin dedikodusu..... evet bunu bende sevmem.... lisede okurken kaldığım apartmanın önüne toplanırdı apatman sakinleri yaşlı teyzeler..... çok rahatsız edici idi....

                türk filimlerindeki saf ve içten davranan köylü halkı geldi aklıma.... ordan esinlendim sanırım bunları yazarken..... geçmişteki insalar böyle insanlardı diye bir yanılgıya kapıldım.... şimdi farkediyorum bunu.....

                dediğin gibi her dönemde iyi ve kötü insalar var olmuştur.... zira geçmişte savaşlar daha fazla oluyordu.... eskilerin şiddetli çarpışmalarının masallarını hep okuyoruz..... söylediğim gibi safi bir hali olsaydı geçmişte hep mutlulıuk şiirleri okurduk tarih derslerinde.....

                Yorum


                • #9
                  Orjinal yazı sahibi: odyssey

                  ...tabii ben maddi imkanların yokluğundan ziyade, rahat yaşama imkanının kısıtlanmasını kastettim daha çok. sonuçta o verdiğim örnekte, sınırsız maddi imkanlara sahip insanlar da yalnızlık çekebiliyorlar.

                  teknolojik olanaklar ise, her dönemin kendine özgü algılayışla orantılı diye düşünüyorum. bir örnekle; bizim dönemimizi örnek olarak gösterecek olan bir gelecek düşün, şu an bahsettiğin teknolojik imkanları, vasat olarak tanımlayıp, şu an telaffuz dahi edemediğimiz yeni teknolojiler kullanabilirler. bir bakıma şu doğru, ne kadar az teknoloji, o kadar çok somut iletişim. mektup bile somut bir iletişimdi mesela bence. kişi gözyaşını damlatabiliyordu, kokusu sinebiliyordu. şimdi senin de dediğin gibi, 200 km/h ile uzaklaşıp, internet kabloları ve radyo dalgalarının teması kadar yakınlaşıyoruz... bir de rahatlık yönü de var, insanın en hızlı alıştığı şey, rahatlık...
                  geçmişle kıyaslamayı şu açıdan yaptım..... bir zamanlar imkanlar kötününde ötesinde iken güzel yaşanabiliyordu.....

                  ama tabiki şartları günümüz koşullarında değerlendirmek gerekir.... birilerinin sahip olduğu güzel yaşantıları ve ayrıcalıkları sahip olamadığımızı görmek bizi her daim üzer.... çünkü biz bu asırda gelmişiz ve bu asırda varlığımızı devam ettirip sonlandıracağız.... çağın imkanlarından geride bir yaşam yaşamak adaletsiz bir durumdur dediğin gibi.....

                  Yorum


                  • #10
                    Re: size bir sorum var....

                    Orjinal yazı sahibi: therapy25
                    dün gece şöyle düşündüm.... du dünyada kaç kişiyi tanıyorum ve şimdiye kadar kaç kişi ile tanıştım...... kendime 3000 kadardır diye cevap verebildim..... abartılı olarak......

                    peki arkadaşlar dünyada 7 milyar insanın var olduğunu düşünürsek bu kadar insan içinde sadece 3000 kadar dar bir çerçevede sorunlarımızı yaşadığımız hakkında ne düşünüyorsunuz......

                    ve seçeneklerimizin ne kadar geniş olduğunu farkedemeyişimiz hakkında ne düşünüyorsunuz........ ?
                    Yaşadığımız sorunlar, yalnızca tanıdıklarımıza göre değil; belirlenen standartlara göre de değişiyor. Medyada&Reklamlarda ne gösteriliyorsa onlar yaşam standartları halini alıyor. Ama işin aslında yaşam standardı için karnını doyurmak yeterli diye düşünüyorum. Kişi en azından çok fazla gereksiz ihtiyaçlar yaratmamalı.

                    Birde birisinden hoşlanıp onsuz yaşayamaz gibi davrananlar oluyor.
                    Yani tanımaya ömrün yetmeyeceği kadar insan varken dünyada, bir insanı sorun haline getirip yaşamını olumsuzlaştırmak oldukça yanlış bir tutum.
                    Cevizin kabuğunu kırıp ozune inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.(Gazali)

                    Yorum


                    • #11
                      Re: size bir sorum var....

                      Orjinal yazı sahibi: Arrrslan

                      Yaşadığımız sorunlar, yalnızca tanıdıklarımıza göre değil; belirlenen standartlara göre de değişiyor. Medyada&Reklamlarda ne gösteriliyorsa onlar yaşam standartları halini alıyor. Ama işin aslında yaşam standardı için karnını doyurmak yeterli diye düşünüyorum. Kişi en azından çok fazla gereksiz ihtiyaçlar yaratmamalı.

                      Birde birisinden hoşlanıp onsuz yaşayamaz gibi davrananlar oluyor.
                      Yani tanımaya ömrün yetmeyeceği kadar insan varken dünyada, bir insanı sorun haline getirip yaşamını olumsuzlaştırmak oldukça yanlış bir tutum.
                      konuyu destekleyen ve konuya farklı açılar kazandıran yorumunuz için tşk ederim.....

                      evet standart olarak algılanan yaşam seviyesi aslında bize kitle iletişim araçlarının zihin yıkamasından başka bir şey değil.... bu açıyı yakalayıp bizimle paylaşmanız bizim için bir kazanım oldu...

                      bir insanı sorun haline getirmenin yanlışlığı ve tercihlerimizin çokluğu kısmı ayrı bir düşünülmesi gereken bir konu..... ve insanların yaptığı hatalar içinde yapılan sık hataların içinde yer alan bir hata bu.... yeni kişilerle yaşantımızı zenginleştirme cesaretini kendimize göstermemiz gerekiyor.....

                      tşk ederim... yorumların için.....

                      Yorum

                      İşleniyor...
                      X