Sen daldan mı düştün tuğrul! Bu yaz sıcağında sigarayı bırakmak için cebelleşip açığı birayla kapatmaya başlamışken kafa dağıtmak için nete uğrayıp bu kadar abuk bir yazı gördüğümde ancak böyle bir cevap verebiliyorum.
Duyuru
Collapse
No announcement yet.
ilgi duyduğumuz,ama tanımadığımız bayanlara yaklaşım?
Collapse
X
-
Orjinal yazı sahibi: viajanteSen daldan mı düştün tuğrul! Bu yaz sıcağında sigarayı bırakmak için cebelleşip açığı birayla kapatmaya başlamışken kafa dağıtmak için nete uğrayıp bu kadar abuk bir yazı gördüğümde ancak böyle bir cevap verebiliyorum.
Ayrıca sıcak havada bira, insanı sigaradan daha fazla rahatsız eder. Haberiniz olsun...
Yorum
-
bonnie, söyledikleriniz yeni ve özgün fikirler değil, hemen hemen herkesin sözlediği klasik laflardır. Oysa benim söylediklerimin, herkesin bildiği ama kimsenin söylemediği şeylerdir.
Ben okuldayken bir kız vardı. Öyle pek matah bir şey değildi ama okuldaki erkeklerin yarısı onun peşinden koşuyordu. Hatta bazıları o kız için kavga bile ediyordu. Ama bu kızın, peşinde dolaşıp duran çocuklardan hiç birine yüz verdiğini ben görmedim. Vermedi de zaten... O, arkasından koşuşturan erkekleri hiç umursamadığı hâlde, o erkekler ısrarla onun peşinde dolaşarak, kendilerine hiç saygılarının olmadığını gösteriyorlardı.
Bahsettiğim erkekleri gördükçe, onları çiftleşme zamanı gelmiş bir dişi köpeğin peşinde dolaşıp duran sokak köpeklerine benzetiyordum... Bilmem anlatabildim mi?
Daha önce söylediğim bir şeyi tekrar edeyim; büyük olanlar kimseyi kazanmaya uğraşmazlar. İnsanlar onlara kendi ayaklarıyla giderler... Bu söz, öyle yabana atılacak bir söz değildir, gerçekten doğru ve haklı bir sözdür. Bu alemde, psikolojik yönden güçlü olan, kendine güvenen ve saygınlığını koruyan kişi, her zaman diğerlerinden ileride ve üstündür.
Siz hiç bir kuyumcunun çıkıp da altınlarını övdüğünü duydunuz mu? Böyle bir şey olmaz çünkü altın zaten kıymetlidir. Bunu herkes bildiği için kuyumcu altınları övmeye gerek duymaz. Fakat eskiciler, sokaklarda gezip bağırarak kendi reklamlarını yapmaya çalışırlar.
İşte üstün insan ile ayak takımı arasındaki yegâne fark budur...
Yorum
-
Bu konu çok uzun ve karışık bir konu.Kadınlar şunu ister, erkekler bunu ister bilmem ne gibi geniş genellemeler yanlış.Üreme vs konularıda ne bilimsel nede...Bugüne kadar bir kişiye ben yaklaştıysam 5 kişide bana yaklaşmıştır.National geographic bunun cevabını versin hadiSadece kişiler ve durumlar var, hepsi bu...Şu an bunu açacak enerjinin zerreside yok.Bir erkek olarak çok net ifade edeyim eğer bir kadın kendisini elde etmem için çaba sarfetmemi bekliyorsa bu hiç hiç hiç şüphesiz beni ondan uzaklaştırırdı...Bir kişiye duyacağım sevgide belkide son kısas onu elde etmenin zorluğu yada kolaylığı olurdu.Zaten benden böyle bir şey bekliyorsa o iş baştan biter.Aynen böyle yada tam tersi düşünen hem bayanlar tanıdım hem erkekler.Bütün bu konuların anlamlı bir zemine oturacağı tek yer var.Her ne kadar toplumda biçilmiş roller ve bazı kalıplar olsa da insanların kişilikleri, dünya görüşleri ve içinde bulundukları durumlar var.Değişkenliği yaratan tek şey budur.Kadın yada erkek değil.Bir yerde kadın koşar, bir yerde erkek...Bir yerde kadın aldatır bir yerde erkek...Bir yerde kadın güçlüdür bir yerde erkek...Fark insanlar ve durumlardadır...
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: Tugrul_SadOrjinal yazı sahibi: viajanteSen daldan mı düştün tuğrul! Bu yaz sıcağında sigarayı bırakmak için cebelleşip açığı birayla kapatmaya başlamışken kafa dağıtmak için nete uğrayıp bu kadar abuk bir yazı gördüğümde ancak böyle bir cevap verebiliyorum.
Ayrıca sıcak havada bira, insanı sigaradan daha fazla rahatsız eder. Haberiniz olsun...
Yorum
-
Son Kartal, Mcbusiness, Tuğrul yada tmmchn...Madem böyle üstün insan ayak takımı gibisinden bir gruplandırmaya gidiyorsun direk bu değerden başla.Bir insana kendini değersiz, yetersiz hissettirerek onu kendine bağlamaya çalışmak bir insanın sahip olabileceği en acınası düşünce yapılarından biridir, hele hele birde bunu övünülecek bir şey olarak görmek bu durumun küpünü alır.Bu şekilde zaten senden etkilenen kişininde aklı böyle davranan kişininkinden ancak bir karış yukarıdadır.Belki kendi çevrende böyle kendi türüne has insanlarla tanışmış olabilirsin ama biraz gören bir göz için bu davranışın hiçbir değeri yoktur ve seni ayak takımının en dibine iterSohbetin gidişi bu başlığa yazdıkça burada ne yapıyorum ünlemini şiddetlendirecek anlaşılan.Burada noktayı koyayım.
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: viajanteMadem böyle üstün insan ayak takımı gibisinden bir gruplandırmaya gidiyorsun direk bu değerden başla.Bir insana kendini değersiz, yetersiz hissettirerek onu kendine bağlamaya çalışmak bir insanın sahip olabileceği en acınası düşünce yapılarından biridir,
Aynı durum, sosyal hayatın her devresinde görülmektedir. İstediği kızı elde edecek güçte ve konumda bulunmayan kişi, o kızı ve diğer kızları elde eden kişiye düşman olur. Yani ortada yine bir kıskançlık söz konusudur. Bu nedenle kendine güveni olmayan ve keskin olamayan kişiler, keskin ve kendine güvenen kişileri hiç sevmezler. Çünkü sanki bütün dünya, bu kişilerin etrafında dönüyor gibidir, kendine güvenemeyen kişiyle ise ilgilenen yoktur.
Eğer sen kendine güveniyorsan ve güçlü bir kişiysen, hiç kimse sana kendini değersiz ve yetersiz hissettiremez...
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: Tugrul_Sadbonnie, söyledikleriniz yeni ve özgün fikirler değil, hemen hemen herkesin sözlediği klasik laflardır. Oysa benim söylediklerimin, herkesin bildiği ama kimsenin söylemediği şeylerdir.
Ben okuldayken bir kız vardı. Öyle pek matah bir şey değildi ama okuldaki erkeklerin yarısı onun peşinden koşuyordu. Hatta bazıları o kız için kavga bile ediyordu. Ama bu kızın, peşinde dolaşıp duran çocuklardan hiç birine yüz verdiğini ben görmedim. Vermedi de zaten... O, arkasından koşuşturan erkekleri hiç umursamadığı hâlde, o erkekler ısrarla onun peşinde dolaşarak, kendilerine hiç saygılarının olmadığını gösteriyorlardı.
Bahsettiğim erkekleri gördükçe, onları çiftleşme zamanı gelmiş bir dişi köpeğin peşinde dolaşıp duran sokak köpeklerine benzetiyordum... Bilmem anlatabildim mi?
Daha önce söylediğim bir şeyi tekrar edeyim; büyük olanlar kimseyi kazanmaya uğraşmazlar. İnsanlar onlara kendi ayaklarıyla giderler... Bu söz, öyle yabana atılacak bir söz değildir, gerçekten doğru ve haklı bir sözdür. Bu alemde, psikolojik yönden güçlü olan, kendine güvenen ve saygınlığını koruyan kişi, her zaman diğerlerinden ileride ve üstündür.
Siz hiç bir kuyumcunun çıkıp da altınlarını övdüğünü duydunuz mu? Böyle bir şey olmaz çünkü altın zaten kıymetlidir. Bunu herkes bildiği için kuyumcu altınları övmeye gerek duymaz. Fakat eskiciler, sokaklarda gezip bağırarak kendi reklamlarını yapmaya çalışırlar.
İşte üstün insan ile ayak takımı arasındaki yegâne fark budur...
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: satanstoystore"Ustun insan" ve "ayak takimi" mi varmis? Sizin bu Hitler/Mussolini/Pinochet/Franco tarzi soylemleriniz gercekten bana cok komik geliyor... Sanki siz de bu dortlunun "ayak takimindan" gibisiniz cunku "Ustun insan" ve "ayak takimi" soylemleri, sadece fasizmin ayak takimindan cikar benim icin.
İnsanlar arasında bir eşitlik olması her zaman istenmiştir ve alt tabakanın kendini rahat hissetmesi için bu eşitlik iddiası hep var olmuştur. Fakat hayatın gerçeklerine bakarsanız bu eşitlik yoktur ve olmayacaktır. Örneğin siz, hangi Vali'nin veya hangi Bakan'ın odasına fütursuzca girip derdinizi ve sorununuzu arz edebiliyorsunuz? Bir vatandaş, Vali'nin yanına çıkmak isterse, koruma polis memurları tarafından kelimenin tam anlamıyla kovulur. Dilerseniz bir deneyin. Bakalım görüşebiliyor musunuz?
Onu da atın bir tarafa; her kişinin bir dengi vardır? Patronla işçinin yüz göz olduklarına hiç şahit oldunuz mu? Ben olmadım. Yöneten ve yönetilen arasındaki hiyerarşi her zaman var olmuştur ve var olacaktır. Yönetilen, yönetene boyun eğer ve ona asla karşı gelmez. Oysa tam bir eşitlik olsaydı, böyle bir şey olmaması gerekirdi.
Bu konudaki örnekler bitmez; örneğin kanunlar bir devlet memuruna yapılan fiili tecavüzle bir vatandaşa yapılan fiili tecavüzü eşit şekilde cezalandırmaz. Devlet memuruna fiili tecavüzde bulunan adamın canına okurlar.
Eşitlik, karakter bakımından da mümkün değildir. Çok zeki bir insan ile aptal bir insanın arkadaş olduklarını gördünüz mü? Böyle iki insan arkadaş olamaz çünkü zeki ve bilgili kişi, sığ düşünceli ve aptal bir kişiyi muhatap almaz. Onda, konuşmaya değer bir şey bulamaz.
Bu liste böyle uzar gider; özetle beş parmağın bile hepsi aynı olmadığına göre, milyarlarca insan nasıl eşit olabilir?
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: bonnietüm hayatımız bunun üzerine kurulu. sadece sevgili edinmek için değil her türlü ilişkide insanları hayatımıza katmak yani kazanmak istiyoruz ve uğraşıyoruz.
Yorum
-
Tugrul Sad,
Alt ve üst tabaka tanımınız oldukça gülünç. Evet, görüşmek istemeyen kimse kimseyi görmez. Vali ya da bakan d benim keyfime uymazsa, benimle gorusemez, bu kadar basittir bu. Ancak bunun nedeni birilerinin alt, birilerinin üst tabaka olması degildir. Sizin bu tabaka ayrımını savunmanız ve de aynı zamanda da faşizmin öldüğünü savunmaniz çok hoş olmuş. Size bol bol bakanlar ve valiler önünde reverans ve bale yapmanızı diliyorum, sizi ne mutlu ediyorsa onu yapmak hakkınız. Kimin hangi uzvu olacağınız, ayagi, kafasi, kolu, kuyruğu,...vs. sizin fantazi dünyanızın genişliğidir ve de başlık ile ilgisi yoktur. Uydurduğunuz ilginç KAST SİSTEMİNİ, sizi uzuvlarından biri olarak kabul edenler ile tartışırsanız daha yerinde olur. Başlık konusunun, ya da insanların koşulsuz ve şartsız olarak eşit olduğunu bilen bendeniz STS'in ilgi alanında değil sizin alt-üst türünden zavalli tanimlariniz. Fantazileriniz için ayrı bir başlık acın; kimin neresi oldugunuzu, Kimin sizin nerenizde olduğunu, hayallerinizi, bakan-vali fantazilerinizi orada dökün.
Yorum
-
Bazı arkadaşlarla sohbetlerde sürekli konuyu baştan toparlama mevzuu doğuyor çünkü her yanlış yaklaşıma getirilen bir açıklık yeni bir yanlışa malzeme oluyor.Sen şu vakte kadar statüsel değerlerle insan onurunu ayırmayı öğrenemediysen burada sana bunu baştan anlatmak ne mümkün.. 100 bin kişinin yaşadığı yerde bir vali varsa bu adam nasıl her kapıya gelenle görüşecek!Toplumda roller her zaman oldu ve her zaman olacak.Yönetim şekilleri, şunlar, bunlar çok ayrı bir tartışma konusu.Konuyla ilgili olan yanı eğer sen o kişiyi kendinden daha üstün ve yoldaki çöpçüyüde kendinden daha aşağılık bir insan olarak görüyorsan o kafayı götür bir duvara vur. Daha önce tartışılan konuyla bu konu birbirinden farklıydı, bu konuda kendi içinde farklı ama aynı olan şey her iki konudada senin değerlerinin çarpıklığı. Deki bu konuda senin gibi düşünenler azmı!Ohoo, bir sürü…Bu senin kafesin tuğrul.Bakalım öldüğünde vücudun kaç gram kaybedecek Mezar taşınada şöyle yazmak lazım : “Hayatı boyunca kendini bir apolet zannetti”.Senin gibi adamlarla bitmez bu komedya, ne kadar uzarsa bu yazı o kadar salata…
Yorum
-
Orjinal yazı sahibi: satanstoystoreTugrul Sad,
Alt ve üst tabaka tanımınız oldukça gülünç. Evet, görüşmek istemeyen kimse kimseyi görmez. Vali ya da bakan d benim keyfime uymazsa, benimle gorusemez, bu kadar basittir bu. Ancak bunun nedeni birilerinin alt, birilerinin üst tabaka olması degildir. Sizin bu tabaka ayrımını savunmanız ve de aynı zamanda da faşizmin öldüğünü savunmaniz çok hoş olmuş. Size bol bol bakanlar ve valiler önünde reverans ve bale yapmanızı diliyorum, sizi ne mutlu ediyorsa onu yapmak hakkınız. Kimin hangi uzvu olacağınız, ayagi, kafasi, kolu, kuyruğu,...vs. sizin fantazi dünyanızın genişliğidir ve de başlık ile ilgisi yoktur. Uydurduğunuz ilginç KAST SİSTEMİNİ, sizi uzuvlarından biri olarak kabul edenler ile tartışırsanız daha yerinde olur. Başlık konusunun, ya da insanların koşulsuz ve şartsız olarak eşit olduğunu bilen bendeniz STS'in ilgi alanında değil sizin alt-üst türünden zavalli tanimlariniz. Fantazileriniz için ayrı bir başlık acın; kimin neresi oldugunuzu, Kimin sizin nerenizde olduğunu, hayallerinizi, bakan-vali fantazilerinizi orada dökün.
Bütün insanları eşit kabul eden bir tek sistem söyler misiniz bana? Bütün yönetim biçimleri, kendine muhalif olanları red eder ve onları cezalandırır. Dinlerde bile insanlar eşit tutulmaz. Bütün dinler, kendi mensuplarını, kendine mensup olmayanlardan daha üstün tutar. Nitekim "üstünlüğün takvada" olduğunu iddia edenler, ibadet edenlerin, etmeyenlerden daha üstün olduğunu söylemiş oluyorlardır.
Hayat maalesef bir adalet silsilesinden meydana gelmiyor. Çağlar açıp kapatan bir komutan ile ömrü boyunca köyünden hiç çıkmamış bir kişiyi nasıl aynı kefeye koyabilirsiniz?
Hülasa kişioğlu kendi konumunu ve ağırlığını bilecek, öyle herkesle yüz göz olmayacak...
Yorum
Yorum