Merhaba Arkadaşlar ben burada yaşadığımız olayları ve doktorun, hastanenein farkını ortaya koymak için yazıyorum, mutlaka okuyun çünkü sizinde başınıza gelebilir.
Eşim rahatsız ve biz 3 yıla yakın bir süredir bu sıkıntıları çekiyoruz. bibolar bozukluk en son teşhis. Ankarada yaşıyoruz ve doğru tedavi ve ilaçla hastanın çok hızlı iyileştiğini gördük. İlk rahatsızlandığında Yıldırım Beyazıt araştırma hastanesine Yatırdık 2 sefer bu hastaneye yattı ilk taburculuktan 25 gün sonra tekrar yatırdık ilaçların etkisiyle 10 gün düzgün durabildi. 2. yatıştan sonra yine şikayetlerimiz bitmedi sürekli farklı ilaçlar denediler ev eczaneye döndü, kutularca ilaç vardı. Enson bir tanıdığımız farklı bir kliniğe götürün dedi, bizde hastanedeki doktorlara bu isteğimizi ilettik, onlarda haklı olduğumuzu gözden kaçırdıkları bir şey olabileceğini, başka bir klinikte o gözden kaçan durum tesbit edilebilir dediler. A.Ü. Psikiyatri servisine gittik. ilk gün hem polikilinik doktorları hemde uzmanlar değerlendirdi hemen yatış verdiler, ilaçları değiştirdiler 2 ay yattı ve çok ilerleme kaydettik taburcu olduğunda normaldi, iyi idi kontrollere gidiyorduk ama ilaçların dozunu kendi kafasına göre düşürmüş ve yaklaşık 1 yıl sonra atak tekrar başladı. A.Ü psikiyatriye gittiğimizde acil yatış yapılması gerekli kliniği olan bir hastaneye yatış yaptırın, bizim klinikler temmuz ve eylül ayları arasında kapalı dediler, yatışlı hasta almıyorlardı sadece polikilinik hizmeti veriyorlardı.
Bizde Atatürk eğitim ve araştırma hastanesine yatış yaptırdık. Hayatımızın en büyük hatasınıda burda yaptığımızı 3 güne kalmadan anladık. 12 gün sonra taburcu etmek istediğimizi ilettik ve taburcu ettik. sağlık bakanlığınada şikayette bulunduk ama bu tür konularda Bakanlık gerekli incelemeyi yapmıyor tek taraflı değerendirip genelde hastane ve doktarlar aleyhinde karar veriyor, burdada öyle oldu.. peki şikayetlerimiz ne idi.
1. 12 günde hastanın 4 kez doktoru değişti, doktorların birbirinden haberi yok, hastanın dosyasına bile bakmamışlar. epikrizlerini ilk doktora verdiğim halde benden tekrar epikiriz istediler Verdiğimi söyledim ve kızdımda siz dosyaya bakmıyormusunuz diye. Doktorlar hatalarını kabul etmiyor, biz hasta yakınlarını azarlıyor, hastalara nasıl davrandıklarını siz düşünün.
2. Teşhisi konmuş ve gözlem altında olup sadece ilaç dozlarının ayarlanıp atağın geçmesine çalışacaklarına, Hastamıza farklı ilaçlar veriyorlardı, örneğin şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlardan ve verdikleri ilaçların ismini söylemiyorlardı hastalara ve yakınlara. Hastamız önceden kullandığı için bunu farketmiş ve itiraz etmişti. Bizde klinik yönetimine bunu söylediğimizde önce verdiklerini söylediler sonrada bizim şikayetci olacağımızı anladıkları için inkar ettiler ve Hasta dosyasına o ilaçları işlememişler.
3. Klinik şefi olan şahıs, taburculuk esnasında 1 günde 3 kez karar değiştiren tam anlamıyla denge unsuru bulunmayan bir şahıstı, bunuda o gün şikayet edeceğiz dediğimizde, hastamıza eşiniz doktorlara ve bana hakaret etti, odama sigarayla geldi, yüzüme sigara dumanı üfledi gibi iftiraya varan yalanlar söylemesi ki o gün odasının önünde taburculuk konusunu konuştuk ve şikayetlerimi bildirdim, oda siz böyle düşünüyorsanız konuşacak bir şey yokdedi ve odasına girdi. Bu konuşma anında yanımızda 1 güvenlik görevlisi ve birde hasta bakıcı vardı . Bir Hastanede düşünün klinik şefi olmuş bir doktorun durumuna bakın ve orada yatan hastaya ne verebilir düşünün, gerçekten çok acı bir durum.
Hastamızı çıkardık ve tekrar A.Ü psikiyatri servisine götürdük polikilinikteki doktorlara durumu anlattık, gerçekten en yeni doktorları bile hastalarla çok ilgilenen, gerektiğinde uzman dr. yardım alan, olmadı prof. lerine kadar görüştüren kişiler buradan hepsine tşk ederim.
İlaç dozlarını ayarlayıp her hafta kontrole gelmesini söylediler atak devam ediyordu ama evdede iyi bir bakım ve gözlemle atlatılabilir dediler. Eşim şu anda atağı atlattı. ama biz Son yaşadığımız olayla bir kez daha anladıkki, Hastane ve doktor çok önemli bu tedavinin başarıya ulaşması için, özellikle mesleğini sevmeyen vasat kişilere sakın tedavi olmayın. Bu yazdıklarım doktorları yada hastaneleri kötülemek için değil, bilakis daha iyi hizmet vermelerini istemek ve hastaları bir ilaç kobayı gibi görmekten vaz geçmelerini istememdir...
saygılarımla
Eşim rahatsız ve biz 3 yıla yakın bir süredir bu sıkıntıları çekiyoruz. bibolar bozukluk en son teşhis. Ankarada yaşıyoruz ve doğru tedavi ve ilaçla hastanın çok hızlı iyileştiğini gördük. İlk rahatsızlandığında Yıldırım Beyazıt araştırma hastanesine Yatırdık 2 sefer bu hastaneye yattı ilk taburculuktan 25 gün sonra tekrar yatırdık ilaçların etkisiyle 10 gün düzgün durabildi. 2. yatıştan sonra yine şikayetlerimiz bitmedi sürekli farklı ilaçlar denediler ev eczaneye döndü, kutularca ilaç vardı. Enson bir tanıdığımız farklı bir kliniğe götürün dedi, bizde hastanedeki doktorlara bu isteğimizi ilettik, onlarda haklı olduğumuzu gözden kaçırdıkları bir şey olabileceğini, başka bir klinikte o gözden kaçan durum tesbit edilebilir dediler. A.Ü. Psikiyatri servisine gittik. ilk gün hem polikilinik doktorları hemde uzmanlar değerlendirdi hemen yatış verdiler, ilaçları değiştirdiler 2 ay yattı ve çok ilerleme kaydettik taburcu olduğunda normaldi, iyi idi kontrollere gidiyorduk ama ilaçların dozunu kendi kafasına göre düşürmüş ve yaklaşık 1 yıl sonra atak tekrar başladı. A.Ü psikiyatriye gittiğimizde acil yatış yapılması gerekli kliniği olan bir hastaneye yatış yaptırın, bizim klinikler temmuz ve eylül ayları arasında kapalı dediler, yatışlı hasta almıyorlardı sadece polikilinik hizmeti veriyorlardı.
Bizde Atatürk eğitim ve araştırma hastanesine yatış yaptırdık. Hayatımızın en büyük hatasınıda burda yaptığımızı 3 güne kalmadan anladık. 12 gün sonra taburcu etmek istediğimizi ilettik ve taburcu ettik. sağlık bakanlığınada şikayette bulunduk ama bu tür konularda Bakanlık gerekli incelemeyi yapmıyor tek taraflı değerendirip genelde hastane ve doktarlar aleyhinde karar veriyor, burdada öyle oldu.. peki şikayetlerimiz ne idi.
1. 12 günde hastanın 4 kez doktoru değişti, doktorların birbirinden haberi yok, hastanın dosyasına bile bakmamışlar. epikrizlerini ilk doktora verdiğim halde benden tekrar epikiriz istediler Verdiğimi söyledim ve kızdımda siz dosyaya bakmıyormusunuz diye. Doktorlar hatalarını kabul etmiyor, biz hasta yakınlarını azarlıyor, hastalara nasıl davrandıklarını siz düşünün.
2. Teşhisi konmuş ve gözlem altında olup sadece ilaç dozlarının ayarlanıp atağın geçmesine çalışacaklarına, Hastamıza farklı ilaçlar veriyorlardı, örneğin şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlardan ve verdikleri ilaçların ismini söylemiyorlardı hastalara ve yakınlara. Hastamız önceden kullandığı için bunu farketmiş ve itiraz etmişti. Bizde klinik yönetimine bunu söylediğimizde önce verdiklerini söylediler sonrada bizim şikayetci olacağımızı anladıkları için inkar ettiler ve Hasta dosyasına o ilaçları işlememişler.
3. Klinik şefi olan şahıs, taburculuk esnasında 1 günde 3 kez karar değiştiren tam anlamıyla denge unsuru bulunmayan bir şahıstı, bunuda o gün şikayet edeceğiz dediğimizde, hastamıza eşiniz doktorlara ve bana hakaret etti, odama sigarayla geldi, yüzüme sigara dumanı üfledi gibi iftiraya varan yalanlar söylemesi ki o gün odasının önünde taburculuk konusunu konuştuk ve şikayetlerimi bildirdim, oda siz böyle düşünüyorsanız konuşacak bir şey yokdedi ve odasına girdi. Bu konuşma anında yanımızda 1 güvenlik görevlisi ve birde hasta bakıcı vardı . Bir Hastanede düşünün klinik şefi olmuş bir doktorun durumuna bakın ve orada yatan hastaya ne verebilir düşünün, gerçekten çok acı bir durum.
Hastamızı çıkardık ve tekrar A.Ü psikiyatri servisine götürdük polikilinikteki doktorlara durumu anlattık, gerçekten en yeni doktorları bile hastalarla çok ilgilenen, gerektiğinde uzman dr. yardım alan, olmadı prof. lerine kadar görüştüren kişiler buradan hepsine tşk ederim.
İlaç dozlarını ayarlayıp her hafta kontrole gelmesini söylediler atak devam ediyordu ama evdede iyi bir bakım ve gözlemle atlatılabilir dediler. Eşim şu anda atağı atlattı. ama biz Son yaşadığımız olayla bir kez daha anladıkki, Hastane ve doktor çok önemli bu tedavinin başarıya ulaşması için, özellikle mesleğini sevmeyen vasat kişilere sakın tedavi olmayın. Bu yazdıklarım doktorları yada hastaneleri kötülemek için değil, bilakis daha iyi hizmet vermelerini istemek ve hastaları bir ilaç kobayı gibi görmekten vaz geçmelerini istememdir...
saygılarımla
Yorum