Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Biliyorum

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • Biliyorum

    Biliyorum; eski zamanlarda değiliz artık ve masallar böyle anlatılmaz,

    Biliyorum; ben hiç masal yazmazdım, dünya sistemimizin hepimizi anlattığı masal kötü olmasa bu kadar.

    Biliyorum; bir karınca türküsünden daha hafif olacak sesim,

    Biliyorum; insanların birbirlerine olan yabancılığı büyüyecek, dünya küçüldükçe...

    Biliyorum; telefonlar oldukça insanlar birbirini görmeden ölecek,

    Biliyorum; birbirimizi hiç görmeden öleceğiz...

  • #2
    özlem dolu satırlar...

    sanırım aşk uğramış size
    dalmışsınız yollara
    yolların uzun ve kısa çizgilerinden tesbih temrini gibi geçen gözlerinizde birleşmiş o çizgiler ve onlarla uzanmak istemişsiniz sevgiye/sevgiliye
    dökülmüş özünüz söze
    uğramış ama kalmamış gibi
    havalaanmış ve uçmuş gibi...
    uzuun nefesler çekmiş gününüzden sigara külü gibi dökmüş sizi
    bilirim ben de bu meretin şarhoşluğunu
    içmişliğim vardır bırakmışlığımdan önce
    fena çarpar


    bakın beni bile dile getirdiniz
    tetikleyici bir etkisini de keşfetmiş olmuş oldum aşkın.
    illa da kendinin aşık olması gerekmiyor demek ki.
    aşıkların muhabbetinden yararlanarak, duygumda eklemlenmek aşka..
    aşk , başka !
    aşk kafa işi,
    bilinç işi,
    gerçeğin en soyut hali o.
    mutluluğun, yani soyutun da en gerçek hali.
    aşk; bir varmıış bir yokmuş.
    hem varmıış hem yokmuş
    hem yokuuş hem yontuş-dağları delen ferhatın delme eymine yontma sözcüğü ile gönderme yapılmıştır burada- tarafımdan yapılmıştır,, cupido tarafından-
    hem koşuuş hem korkuş
    hem kaçıış hem karış - karış, burada uzunluk ölçüleri icad edilmeden önceki ilkel uzunluk ölçüsü anlamında, karış ile kaçmak anlamında kullanıldığı gibi,, hem de "karışmak" fiilinden hareketle kaçarak karışmak anlamında yani uzaklaşarak yakınlaşmak anlamlarında da kullanılmıştır,, yani bir şey her anlama gelebilir aslında.. takılmanın bir anlamı yok. var tabi,, takılmanın anlamı bir şeyi bir yere asmakdan ziyade kaza ile orada kalakalması anlamındadır- bkz; uçurtmam tellere takıldı- yani asmamışım orada, kalakaldı anlamında.
    bu kadar alakasız yazıyı nasıl yanya dizdim de yazdım kendime şaştım şimdi,,aşk işte,,insanı söyletiyor, dillendiriyor, dellendiriyor.

    bu arada şiir sizin mi ?

    Yorum


    • #3
      Ben Seni Sevdim mi

      Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
      Tuttum, ta içime oturttum seni
      Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
      İçtim yudum yudum güzelliğini

      Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
      Bendeydi özlemlerin en korkuncu
      Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
      Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu

      Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
      Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
      Biri vardı ağlayan gecelerce
      Biri vardı sana tutkun; o bendim

      Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük
      En solmayan güller açtı içimde
      Ömrümü değerli kılan bir şeydin
      Sen benim boz bulanık gençliğimde

      Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
      Bir çizgiye vardım seninle beraber
      Ve bir gün orada yitirdim seni
      Ben seni sevdim mi? Sevdim....

      Ümit Yaşar Oğuzcan

      Yorum


      • #4
        Azizim cupido,

        Kişioğlu, Tanrı'nın yarattığı varlıklar arasından bana göre en tuhaf ve anlaşılmaz olanıdır. Aşk denen nesne de, insanoğlunu tuhaflaştırmak için yaratılmış bir aracıdır. Ve insanı başarıyla tuhaflaştırmıştır.

        Aşk dediğiniz zaman şöyle bir duraksayıp ve yutkunum devam edeceksiniz. Eğer aşık olduğunuz kadın yanınızda yoksa, eğer geceyse, eğer siz onu özlüyorsanız ve eğer onunla aranızda, kolunuz uzattığınız anda ulaşamayacağınız kadar mesafe varsa, eğer sizden çok başka ve çok uzak bir şehirdeyse aşk öyle bir çarpıyor ki adamı, pelteye dönderiyor...

        Anlaşılan bu lanet duyguyu çağında siz de tatmışsınız. Siz bunlardan bahsedince doğaçlama aklıma geldi işte... Döktüm biraz içimi...

        Bu arada, söz konusu şiir bana ait değil. Fakat şu aşağıdaki şiir bana ait;

        Yürüyeceksen;
        Bir seher yeli gibi yürüyeceksin,
        İnce, hafif, narin ama sürekli.
        Karşına çıkanlar dost da olsa düşman da olsa,
        yürüyüşünden etkilenip sevecekler seni,
        Sevmeyenler de karşı koymayacaklar,
        Teslim olacaklar.
        Sonra gideceksin ulaşmak istediğin yere doğru,
        Ama hiç yorulmadan ve duraksamadan,
        Sadece gideceksin,
        Tıpkı bir denizden gelen seher yeli gibi,
        Geldiğin yer büyük ve zorlu bir yol da olsa sen serin olacaksın.

        Koşacaksan;
        Bir okyanus fırtınası gibi koşacaksın,
        Sağa sola bakmadan,
        Sana söylenenlere aldırmadan,
        Alkışları ve yuhlamaları duymadan koşacaksın,
        Bazen karşına çıkanları tuz buz edeceksin,
        Olsun! Zararı yok diyeceksin.
        Durmadan ve hatta daha da hızlanarak koşacaksın,
        Koşup da kasırgaların yâri olacaksın,
        Yorulmayacaksın.
        Ricalarla, isteklerle uğraşmayacaksın,
        Sadece belirlediğin hedefe yoğunlaşacaksın,
        İşte koşacaksan böyle koşacaksın.

        Duracaksan;
        Bir deniz feneri gibi duracaksın,
        Herkes durduğun yere bakarak kurtuluşu görecek.
        yolunu kaybedenleri umudu senin duruşunla dirilecek.
        Ya da duracaksan eğer bir çınar gibi olacaksın,
        Sen kimseyi sevemeyeceksin ama,
        Sevenler senin vücuduna birbirine olan aşklarını yazacaklar,
        Cengâverler senin gölgende dinlenmeye yer bulabilecekler...

        Ne olmak istersen ol ama
        Olduğun şeyin en kararlısı olacaksın...

        Yorum


        • #5
          Orjinal yazı sahibi: Tugrul_Sad

          Bu arada, söz konusu şiir bana ait değil. Fakat şu aşağıdaki şiir bana ait;


          Duracaksan;
          Bir deniz feneri gibi duracaksın,
          Herkes durduğun yere bakarak kurtuluşu görecek.
          yolunu kaybedenleri umudu senin duruşunla dirilecek.


          [/i]

          Pardon ama siz bu siiri 200 yil once mi yazdiniz???? Artik radar var, uydu var,....vs...... Deniz feneri de kimseye kurtulus/umut falan dusundurtmuyor..... Daha cok turistik atraksiyon olarak insanlar onunde fotograf cektiriyorlar deniz fenerlerinin.....

          Yorum


          • #6
            Orjinal yazı sahibi: satanstoystore
            Pardon ama siz bu siiri 200 yil once mi yazdiniz???? Artik radar var, uydu var,....vs...... Deniz feneri de kimseye kurtulus/umut falan dusundurtmuyor..... Daha cok turistik atraksiyon olarak insanlar onunde fotograf cektiriyorlar deniz fenerlerinin.....
            Şiir ruhu denen bir olay vardır satanstoystore. Burada bunun açıklamasını yapamam. Herkes okuduğundan farklı şeyler anlıyor tabi. Sizin anladığınız da buymuş...

            Ama size benden öneri; gece sahilde yapabileceğiniz en güzel işlerden birisi, uzakta parıldayıp duran bir deniz fenerini izlemektir. Eğer kâğıt kalem olursa yakınlarınızda, bunu yaparken şiir de yazabilirsiniz.

            Yorum


            • #7
              Deniz fenerleri guzel gorunurler...... Estetik olarak degerlendiriyorum ben. Ama deniz feneri gormek 21. yy'da kime umut verir bilmiyorum.

              Yorum


              • #8
                ben bundan birkaç sene önce yazardım böyle şiirler, estetik olsun da.. ama artık daha gerçekçi daha düzgün şiirler yazıyorum, gerçek olsn da ona bi estetik verilir eninde sonunda, o zor iş değil
                just a smile

                Yorum


                • #9
                  Orjinal yazı sahibi: satanstoystore
                  Deniz fenerleri guzel gorunurler...... Estetik olarak degerlendiriyorum ben. Ama deniz feneri gormek 21. yy'da kime umut verir bilmiyorum.
                  Benim "Kalbimden Kalemime Düşenler" adında bir şiir kitabım vardır ve şiir kitabının içerisindeki şiirlerden pek azı sizin bahsettiğiniz şekilde bir gerçekçilik içermektedir. Yanıp yanmamakta kararsız olduğunu gösterircesine az ve zayıf yanan bir sokak lambasının bile bir insanı sevindirdiğini yazarım şiirlerimde. Nerede kaldı koca deniz feneri bir şey ifade etmesin...

                  Şiir bambaşka bir olaydır. Yeterince hissedebiliyorsanız, hissettiğiniz her şeyi şiirin içerisine çok estetik bir şekilde yerleştirebilirsiniz. Emin olun ortaya iyi bir iş çıkıyor.

                  Yorum

                  İşleniyor...
                  X