Duyuru

Collapse
No announcement yet.

dişilik

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • dişilik

    Siz hiç çok güzel bir kadının yanında yakışıklı bir erkeğin ona kötü davrandığını, ilişkiyi önemsemediğini, o kadını mutlu etmediğini gördünüz mü?



    Ben gördüm. Hem de çok. Adam güzel kadınla birlikteyken onu fazlaca önemsemez. Kadın sürekli şikayet eder. Mutsuz olur çünkü ne duygusal olarak ne de ruhen tam olarak doymuyordur. Günün birinde dayanamayarak adamı kapının önüne koyar. Artık ilişkinin bir anlamı kalmamıştır. Her şey bittikten sonra kadın en azından kafam rahat olur diye umut eder.



    Ama öyle olmaz maalesef. Sanki her şeyi bitirmek isteyen o değilmiş gibi gözü telefondan ayrılmaz. Kız arkadaşlarıyla toplandığında, bir yere gittiğinde, hatta çalışırken bile hep o telefon gözünün önündedir. Mesaj iletisi gelip gelmediği sürekli kontrol edilir. Acaba adam pişman olacak mıdır? Geri dönmeyi isteyecek midir? Hareketlerini düzeltecek midir?



    Genç kadın her sabah uyandığında, acaba bugün beni düşündü mü, hiç mi acı çekmiyor gibi soru işaretleri içinde güne başlar. Artık beyninin gizli bir bölümü adamı düşünecektir.



    Bir gün sokakta adamı bir başka kadının kollarında görüverir. Üstelik ?öteki? kadın kendisi kadar güzel bile değildir. Daha toplu, daha kısa, daha vasat, daha sıradandır. Gelgelelim, güzel kadının bir türlü anlam veremediği bir şey vardır. Adam, ?öteki?ne prenses muamelesi yapıyordur. Genç ve güzel kadın şaşkınlık ve kıskançlık duyguları içinde kıvranmaya başlar. Sanki o bildiği kaba erkek gitmiş, yerini tam bir aşk adamı almıştır. Öfke ve intikam duyguları bütün benliğini sarar.



    ?Benim gibi dört dörtlük birini beğenmedi, ama şu yanında gezdirdiği kadına bak? diye hayıflanır. Kendisi bakımlıdır, alımlıdır, ama ?öteki? makyajsız yüzü, topuksuz ayakkabılarıyla girivermiştir adamın koluna.



    Muhakkak etrafınızda buna benzer olaylar görmüşsünüzdür. Peki neler oluyor bu erkeklere?



    Bir ilişkide gerçek patron kadındır demiştik. Dişilik vasfı olan hanımlar, o ilişkinin çerçevesini doğru şekilde belirler. Bir anlamda liderlik yaparlar. Çünkü aslında kadın bedeni, duyguların hakimi olarak yaratılmıştır. Adem ile Havva hikayesinde resmedilen belkemiğindeki yılan, duyguları ve dolayısıyla da yaşam enerjisini temsil ediyor.



    İşte bu yüzden duygular çok önemsenmelidir.



    Erkekler ise, mantık ve bedensel gücü temsil ediyorlar. Dolayısıyla, aslında ilişki sırasında duyguların patronu olan kadını takip ediyorlar. Erkeklerin pek çok yüzü vardır. İçlerinde hem şeytanı hem de meleği barındırırlar. Bu değişik yüzlerden hangisinin aktive olacağı, kadına kalmıştır. Aynı adam bir kadına şeytani tarafını gösterirken, ?öteki?ne en muhteşem özelliklerini sergileyebilir.



    Ama şunu da unutmayın: 30 puanlık bir erkekten 50 puanlık tavır ve davranış bekleyemezsiniz. Siz ne kadar dişi olursanız olun, sonuçta onun bir kapasitesi vardır. Sadece o kapasiteden en fazla oranda yararlanabilirsiniz, o kadar?



    Erkeğin hangi yüzünün aktive olacağını kadının dış görünüşü, makyajı, yaşı, statüsü, parası, kilosu değil, sadece dişilik özgüveni belirler. Ne tuhaf değil mi? Erkekler görsel yaratıklardır ve güzel bir kadın bedeni karşısında zayıf düştükleri düşünülür. Oysa bu sadece kısa bir süre için, ve yatak odasında geçirilecek zamanlar için geçerlidir. Daha uzun bir ilişkide erkek karşısında özgüven ve dişilik ister. . Bilinçaltımızdan yayılan duygular, bir şekilde hareket ve tavrımızı, bakışlarımızı, beden dilimizi, hatta konuşurken seçtiğimiz kelimeleri dahi etkiler. Böylelikle karşımızdaki erkeğe ne kadar özgüvenli olduğumuzu hiç konuşmadan aktarmış oluruz.



    Çok güzel bir kadın bana bir gün itiraz etmişti:

    ?Seda Hanım, ben kendi değerimi biliyorum. Güzel olduğumu da? Akıllı olduğumu da? Erkeklerin bana ne kadar hayranlıkla baktığını da görebiliyorum. Benim özgüvenim tam.?



    Oysa gerçek bu değildi. Aşık olduğu erkekler ona çok kötü davranıyorlardı.



    Güzel olduğumuzu düşünerek özgüvenli olamayız. Bu işin bir tek kriteri vardır. Bir seçim yapmak zorunda kaldığımızda sevgi ile mi yoksa korku ile mi o seçimi yaptığımız önemlidir. Ben mükemmelim ve erkek arkadaşım bana hayran olmalıdır diye düşünebilirim. Ama aynı erkek bana kötü muamele yaptığında, hiç gözüm arkada kalmadan radikal kararlar alabilmeliyim. Ona HAYIR diyebilmeliyim.Üstelik bunu yaparken öfkeyle değil, yumuşacık ve sıcacık bir dişilikle yapabilmeliyim. Onu kaybetmekten korkmamalıyım.



    Ve eğer bir gün onu terk etmem gerekirse, o telefonun varlığını bile unutabilmeliyim. Bana daha iyi davranan başka erkekleri hayatıma çekebilmeliyim.



    İşte gerçek özgüven böyle olur. Ve buna sahip kadınlar her zaman karşılarındaki erkeğin en güzel yanını çekeceklerdir.



    Tabi ilişkinin başlangıç dönemindeki flört aşamasında doğru adımları atmaları şartıyla?



    Tüm kadınlara, layık oldukları değeri aldıkları bir ilişki, ve tüm erkeklere gerçek birer dişi ile bütünleşebilmeyi diliyorum. İnanın tadı damağınızda kalacak. (ALINTI)

    sizce de ilişkiyi ayakta tutan şey "dişilik" midir?
    yazmasaydım cıldıracaktım

  • #2
    Herzaman dürüst ve açıksözlü olmak yalansız olmak herdaim her konuda ben böyle düşünüyorum :idea: :idea:
    umutla yaşayan müzik olmadan da dans eder

    Yorum


    • #3
      dişi biraz kaltaksa bence ilişkisi hep tıkırında gider.

      Yorum


      • #4
        Bu işin dişilikle falan alakası yok. Bu iş, tamamen psikolojik üstünlüğe dayanan bir durumdur. Eğer devam etmekte olan ilişkide bir sorun varsa, bu sorunun çözümü için iki taraf da çabalamak ve ilişkideki sorunu halletmek durumundadır. Fakat bir ayrılık söz konusu olduğunda, artık iş psikolojik güce dayanır. Şöyle ki;

        Psikolojik yönden güçlü olan, o işe orada noktayı koyar ve defteri kapatır. Bir daha ayrıldığı kişinin adını anmaz, yeni ufuklara yelken açar. Fakat zayıf olan her zaman gidenin acısını yüreğinde hisseder. Kendi başına çaresiz olduğunu düşündüğünden, birlikteyken anlam kazandığını sandığı kişi artık onunla olmadığından büyük bir boşluğa düşer ve bu boşlukta onu sadece acı ve gözyaşı bekliyordur. Bunun dişilikle veya erkeklikle ilgisi yoktur. Zayıf insanların hepsi böyledir.

        Şahsen bir kaç yıl her şeyin yolunda gittiği bir ilişkim sonlandıktan sonra, sadece bir gün biraz durgun gezdim, ondan sonra mevzu benim için kapanmıştı ve sildim gitti... Gidenin, gitmek isteyenin arkasından bakmak boşunadır. Madem öyle, sen de kendi işine bakacaksın. İşte hayatta güçlü insanın felfesefi budur...

        Yorum


        • #5
          portalda ratladığım nadir kalitrli konu başlıklarından biri teşkkürler başlıkn sahibesi.
          evet bence erkeğin kadına saygısı daha doğru ifadeyle kadının erkek düşünce dünyasında saygı duyulacak bir karateri olması ilişkideki kdın cihetli başarı açısından önemli.
          bunun tersi olduğu zaman erkek kadında saygı duyacağı kişiliği göreemediği zaman onu yerde bi paspasta yapabilir,kapı ardında bi süpürgede
          buda demek oluyorki,kadının şahsiyeti çok çok çok önemli.
          mesele bazı erkekler vardır;50 yaşında yada 40.çoluk çocuğu eşi malı mülkü vardır.ama bir kadın gelir bir gün o adamın herşeyi oluverir.artık malıda yeni kadınındır,hayatıda
          güç kimdeymiş :?: :?: :?:

          Yorum


          • #6
            Orjinal yazı sahibi: ilksen
            sizce de ilişkiyi ayakta tutan şey "dişilik" midir?

            ı-ıhh, kişiliktir.. diyesim geldi .. 8)
            Aynen katılıyorum. Ama bir farkla benim diyesim gelmedi bence öyle.
            Hayat Dediğin, Allah İçin Değilse; Ne Çıkar Kainat Önünde Eğilse!...

            Yorum


            • #7
              Orjinal yazı sahibi: macabre
              dişi biraz kaltaksa bence ilişkisi hep tıkırında gider.
              Hahaha bu iyiydi.

              Birlikte olduğum kadınların hepsi birbirinden değişik karakterlerdi. Kendine hiç güveni olmayınını da gördüm, tek başına dünyayı dolaşmış olanınıda gördüm. Kadınlığının sınırlarını zorlayanını da gördüm, buzdolabı gibi olanını da. Ama sonuçta bana kalırsa farkeden birşey yok.Benim için önemli olan kadınımın (kadınım ?) yanımdayken beni mutlu etmesidir. tabi bu karşılıklı olmalı.
              Bunun dışında o ne kadar dişiliğini kullanırsa bende o kadar erkekliğimi (bunlar ne?) kullanırım. Ama kimin kimi kullandığını kimse bilemez.

              Yorum


              • #8
                inanılmaz ama bu ,zor anlaşılır şey.böyle şeyler,söyle başlıyım,sevgilerde en önemli şey ,seviye verilen değer.
                bu sevgiliyle iletişimin derinliğidir. Bu her ne olursa olsun ,sevgiliye tatlı gelen şeydir. aslen realite bu bence budur...
                Doğum yapan herşey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatin dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere degişmeye baslamış olacaktır.

                Yorum


                • #9
                  Kadın ,erkek farketmez önce ;

                  Özgüven + Özsaygı + Özsevgi
                  Kimsenin seni üzemeyeceği kadar güçlü olduğunda ve sen kimseyi üzmeyecek kadar iyi olduğunda; mutlusun demektir .

                  Yorum


                  • #10
                    Orjinal yazı sahibi: K i m y o n View Post
                    Kadın ,erkek farketmez önce ;

                    Özgüven + Özsaygı + Özsevgi
                    Bu klişe bir sözdür ama doğru değildir.

                    Düşünün; çevrenizde herşeyin yolunda gittiği hâlde devamlı olan kaç ilişki var? Eğer herşey yolunda gidiyorsa ve ilişki rutine binmişse, ayrılık yakın demektir. Öyle karşılıklı güven ve saygı, ilişkileri ayakta tutmaya yetmiyor maalesef.

                    Yorum


                    • #11
                      İlişkiyi ayakta tutan meraktır...karşı taraf sizi merak ettikçe sizinle beraber olmak isteyecektir...herşeyinizi çözdürtmüşseniz ilişkinin heyecanı kalmaz.
                      ”Bir insanın hayattaki en önemli faaliyeti, ruhuna gereken özeni göstermesidir.”

                      Yorum


                      • #12
                        Orjinal yazı sahibi: Abalı View Post
                        Bu klişe bir sözdür ama doğru değildir.

                        Düşünün; çevrenizde herşeyin yolunda gittiği hâlde devamlı olan kaç ilişki var? Eğer herşey yolunda gidiyorsa ve ilişki rutine binmişse, ayrılık yakın demektir. Öyle karşılıklı güven ve saygı, ilişkileri ayakta tutmaya yetmiyor maalesef.
                        Özgüven:

                        Kendine güvenmek,

                        Özsaygı:

                        İnsanın kendine duyduğu saygı.

                        Özsevgi:

                        Kişinin kendisine duyduğu sevgi.


                        *Önce kişi kendini bilecek,sayacak,sevecek,güvenecek...
                        Kimsenin seni üzemeyeceği kadar güçlü olduğunda ve sen kimseyi üzmeyecek kadar iyi olduğunda; mutlusun demektir .

                        Yorum


                        • #13
                          Bahsettiğiniz özellikler bir kişide olmazsa olmazdır, fakat ilişki bunlarla ayakta durmaz. İlişki hep ters orantılı işler. Birisi çok iyi, diğeri vurdumduymaz ve serseri olursa yürüyor ilişkiler...

                          Yorum


                          • #14
                            Vurgulamak istediğim ;insan ancak kendinde varolanı bir başkasına verebilir ve bir başkasından bekleyebilir.
                            Kimsenin seni üzemeyeceği kadar güçlü olduğunda ve sen kimseyi üzmeyecek kadar iyi olduğunda; mutlusun demektir .

                            Yorum


                            • #15
                              Orjinal yazı sahibi: K i m y o n View Post
                              Vurgulamak istediğim ;insan ancak kendinde varolanı bir başkasına verebilir ve bir başkasından bekleyebilir.
                              Muhakkak böyledir, buna katılıyorum...

                              Fakat söylediğim şu; insan, karşısındakine güven vererek ilişkini sağlamlaştırmış olmaz...

                              Yorum

                              İşleniyor...
                              X