Duyuru

Collapse
No announcement yet.

PA mıyım?

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • PA mıyım?

    Daha önceden yaşamıştım ölüm korkusunu ama tam emin olamadım panik atak olup olmadığını. Muhtemelen bu sanrıların sebebi de kaza geçirip burnumu kırıp alnımı yarmam sonrasındaki korkulardan kaynaklandı.

    Bugün yaşadığım sorun: İş yerime gittim ve masa başı işimi yapıyordum. Ama bugün farklı olan birşey vardı; sabahtan beri nefesim yetmiyordu (son zamanlarda ara ara oluyordu bu). Derken öğleden sonraki bir saatte kalbim sıkıştı, zaten sürekli olan kalp baskıma ek olarak. Hemen iyi olmadığımı fark ettim ve o andaki sevmediğim iş arkadaşımla irtibat kurmama sebep olmasına rağmen kendimi iyi hissetmediğimi söyledim. Nabzımı ölçtüm 114 bpm çıktı ki araştırdığıma göre normal insanda 85 bpm olması gerekiyormuş. Hastaneye gitmeye karar verdim. Param bu günlerde kısıtlı olmasına rağmen taksiye atladım ve en yakın hastaneye gittim.

    Ve merak ettiğim konuların yoğunlaştığı durumlar: hastaneye varır varmaz çok kötü olduğumu söyledim ve önce sakin olmamı istedileri sonra sosyal güvenlik numaramı sordular. Dedim hiç iyi değilim ve hala sigorta numarasının bağlı olduğu sosyal güvenlik numarasını soruyorlardı. Neyse verdim istedikleri numarayı ama bir yandan durumumu anlatmaya çalışıyordum: kalbim hızlı atıyor ve kafam ve göğüs kafesim uyuşmaya başladı. (gerçi ilk başta ingilizce olarak yanlış terimi söylemişim "başım dönüyor" diye ama sonrasında kendimi yanlış ifade ettiğimi ve vücudumun uyuştuğunu söyledim. Hemşire garip davranıyordu "Hıı" diyor sonra hiçbirşey olmamış gibi devam ediyordu.

    Derken yatırdılar ama bakan eden olmadı. Anlam veremedim ve yatırdıkları yerden kalkıp hemşire odasına gidip "Hiç iyi olmadığımı" söyledim. "Tamam geliyoruz" dediler.

    Gelmelerini beklerken ki muhtemelen 5 dakika filan geçmişti. O uyuşukluk kollarıma indi ve göğüs kafesimi tamamen kapladı ve de yüzümü hissetmiyordum. Allah kimseye yurtdışında (gavur memleketinde) sağlık sıkıntısı yaşatmasın özellikle tek başına yaşıyorken. Hiç kendime yakıştıramıyorum ama sağlık elden gidince oluyormuş demek ki en son "yalvarıyorum biri bana baksın" diye bağırıyordum. Ve arkadaşlar: yan tarafımda başka hasta ve refakatçısı vardı ve bir dönüp de ne oldu diye sormadılar, hemşireyi bile çağırmadılar. Kapının önünde birileri geçiyordu ve dönüp bakmalarına rağmen bir şey yaptıkları yoktu. Daha da şiddetli bağırmaya çalıştım ama artık dudaklarım da kitlenmişti ve bağıramıyordum bile..

    Hemşire lütfetti en sonunda; sorunumu o kadar dile getirmiştim hastaneye vardığım zaman ama hala bana ne oldu diye soruyordu ve ben dudaklarım kaskatı kesilmiş halde durumumu anlatmaya çalışıyordum. Ve bunları yaşarken tamamen uyuşuk bir yüz, baş parmağım avcumun içine bakar durumda kitlenmiş bir el, aynı şekilde kas katı olmuş bir karın kası hissediyor ama anlayamıyor bir haldeydim. Çok hızlı nefes aldığımı ve bu yüzden oksijen fazlalığından bunları yaşadığımı söyledi ve susuzluğumu dile getirmem sonucu su getirdikten sonra .... gitti. Nefesimi düzenlersem düzeleceğimi söyledi. Nefes almalarım arasında beşe kadar sayabileceğim bir aralık olmalıymış. Bu gavur ellerde (boşuna tabir etmiyorlamış bunu) yalnız başıma olduğumu tekrar hissettim ve denilenleri uyguladım. Değişen birşey yoktu gibi ama sonraları uyuşukluğum keçti nefes egzersizini uyguladıkça...

    Ve sonra kendime geldim ve doktor gelmez oldu (ki doktorun geleceği söylendi). Bir saat falan geçtikten sonra orada olmamın boşuna olduğunu fark ettim. İlk başta düşündüğüm gibi kalp krizi geçiriyor olsam acil müdahale yapılırdı, bizimki gibi bu Danimarkalıların durumu hemen kavrayabilecekleri doktorları olmasa da! Kalp grafiğim çekilmişti çoktan!

    Doktorun odasına gittim ve "Doktor ölmeyeceksem, gitmek istiyorum" dedim. Doktor bunun üzerine lutfetti ve kalbimi kontrol etti (güya - merak ettiğim konu da bu zaten). Sonra kalp grafiğimden birşeyin olmadığını söyledi. Kalbimi dinledi ve eliyle bastırdı hala kalbimde baskıyı hissettiğim yere. Acı çekip çekmediğimi sordu ama şu an düşündüğüm zaman olaylar zincirini anlıyorum ki resmen oyun oynandı bana..

    Merak edip araştırınca yaşadığımın panik atak olduğunu anladım. Merak ettiğim konu şu: cidden panik atak yaşamış mıyım? Ve de yaşadıysam -en önemli sorum-: panik ataklı olan birisine panik atak olduğunu söylemek gerekiyor mu yoksa farkındalığı yaşayıp daha da takıntı yapmasın diye durumu ayıktırmamak mı en doğrusu? Veya (bu Danimarkalılar da ırkçılık çok fazla) doktor beni hiç umursamadı mı?

    Lütfen (öncelikli olarak sağlık bölümünde çalışan arkadaşlar) bana anlattıklarımı okuyup yorumlarınızı söyleyin. Panik atağı yaşayan arkadaşlar aynı şeyleri siz de mi yaşadınız??
İşleniyor...
X