Arkadaşlar merhaba.
Siteye az önce kaydoldum;foruma da ilk defa yazıyorum. Şu an çok kötüyüm adeta kalbime bıçaklar saplanıyor,nefesim kesilecek gibi oluyor. Aslında tam iki haftadır böyleyim ama acım dinmiyor,en kötüsü hala bekliyorum;hem umudum var hem de çok çaresizim. O kadar çok duyguyu aynı anda yaşıyorum ki;özlem,acı,öfke,umut,çaresizlik,eziklik ...
Evet ,terk edildim 1 nisan pazar günü. 10 aylık bir birliktelikti ama benim için gerçekten özel ve değerliydi. Birlikte olduğum kişi ile yazın dört ay birlikteydik,o İzmir'in bir sahil kasabasında yaşıyor,babasının dükkanının başında yaz kış.Bizim ise yazlığımız aynı yerde ve ben geçen yaz bir dönem çalışmadığım için sürekli orada olma şansım vardı.Normalde İzmir'de yaşıyoruz.Onun yan dükkanındaki yaşlı bir amcanın dükkanından alışveriş ediyorduk annemle ara sıra. O ara işte beni görmüş beğenmiş ve o amcaya söylemiş benimle tanışmak istediğini. Amca da anneme söylüyor filan neyse bende görünce hoşlanıyorum çıkmaya başlıyoruz.Fakat daha ilk günlerden bana ve herkese gelen tuhaflıklar göze çarpıyor. Mesela daha ilk günden neredeyse, bu en yakın kankasını sürekli yanında getiriyor benimle buluşmaya geldiğinde . Bütün yaz boyunca aynı şey, nereye gitsek kankası bizimle şeklinde. Bir ay ,iki ay ,üç ay geçiyor durum hep aynı. Bir de hiç kimseye seni seviyorum dememiş o nedenle bana da demiyor. İşte gözüme bak anla,sol tarafıma bak anla diye geçiştiriyor.Ben ilk aylarda o kadar takmamaya çalışıyorum ama aslında güzel kelimeler duymayı çok istiyorum . Fakat yok.
Mesela sabah kalkıyorum bir kere günaydın mesajı atmıyor,saat 6'larda filan arıyor,yazlık yer olduğundan akşamda geç kapattığından ancak dokuzdan sonra buluşuyorduk ve yine bir gün kankası ile gelir bir gün yalnız gelirdi.Ama mesela balık yemeğe filan giderdik cumartesi günleri;tek bir gün bile başbaşa yemedik o yemekleri de illa arkadaşları da olacak özellikle o kankası. Kankası da gözü dışarda bir tip ,ben biraz kıskanç biri olduğum için a şu kıza bak filan diye bizimkine işaret edip o oralı olmasa da konuşup dururdu. Onunda altı yıllık bir sevgilisi var ama gözü hep dışarıda. Benimkinin pek o taraklarda bezi yoktu ,öyle söylerdi en azından biri ile birlikteyken yapmam öyle şeyler derdi.Hadi ilk aylar çok yeni daha filan diye kendimi avutuyordum ama sanki şu yemeklerde bile başbaşa olmama sebebimiz onun an ı yaşama felsefesi ve aslında başbaşa yemekte benle kalırsa sanki ciddi şeyler konuşuyoruz diye bunlardan kaçma yöntemi dahi olabilirdi. Ama benim için de birşey yapmıyordu ,ben onun bana duygularını açmasını çok istedim ,bir kerecik seni seviyorum demesini ama inatla söylemedi. Evlilik konusuna gelince bir de öğrendim ki hayatı boyunca hiç düşünmemiş ,neden düşünmediğini de bilmiyormuş sadece istemiyormuş. Ben bekar kalacağım filan derdi .Ben çalışmaya başlayınca ve kışa doğru haliyle izmir'e döndüm. Beni arıyordu ,bir gün aramamazlık etmedi ama belli saatlerde sanki bi görevmiş gibi ..Mesela bir kere günaydın demek için saatin onunda onbirinde aramışlığı yoktu ya da mesaj atmışlığı,öğlen iki iki buçuk arası arardı;konuşma gayet umarsız napıyon filan şeklinde işte bende hep aynı dükkandayım bir iki konuşur kapatırdık.Akşam çıkış saati yedide eve girmeden önce arar ,evdeyken asla teli açamaz adeta bunu bir kurala bağlar ,annesi babası yanında asla kouşamaz hatta ev ortamlarını görmediğim(beni ailesiyle de tanıştırmadı) için mesela ben telefonum çaldığında elime telefonumu alıp odama çekilip konuşurken o bunu yapamaz ,bazen sırf bu duruma gıcık olduğumdan ararsam ki çok nadir yapmışımdır bunu,gider tuvaletten konuşurdu gizli saklı gibi. Bende huylanıyordum tabi bütün bu hallerden ,hele ki mantıklı açıklamalar da getiremeyince;bir insan 33 yaşında hala nasıl anne babasından bu kadar çekinir. 45 dk.lık mesafe vardı aramızda öyle atla deve değildi yani uzaklık ama bir kere hafta içi akşam mesela özledim deyip sürpriz yapıp atlayıp gelmişliği yoktur.Kışın izmire döndüğüm de ilk üç pazar geldi mesela ama babası dükkanda kalmak istemiyordu ,bu da geldiğinde zaten üst baş bakıp duruyorduk avmlerde yok ayakkabı,yok ceket filan..Bana hatta ailesine de üst baş bakmaya geleceğini söyleyerek bahane edip gelmiş gibi geliyordu hatta bence kesinlikle öyleydi. Ocak ayında iyice seyreldi gelmeleri,yok dükkanı açmam lazım,babam durmuyor,hafta içi de biliyorsun geç kapatıyorumo saatten sonra gelsem dönsem değmeyecek iki saat için diyordu. Araba vardı altında ama işte aslında ortak kullanıyoruz benim değil sadece der insanın elini kolunu bağlar.Ben en yogun halimde bile işten cuma akşamı çıkar atlar giderdim onu görmek için. Gelememesi de problem değildi aslında ;beni en çok üzen özlüyorum bile dememesiydi. Tüm bunlara içerleye içerleye ben dırdırcı bir kız oldum onun nazarında. Sürekli benim bunlara ihtiyacım var bir bilsen ne mutlu olurum birazcık bazı şeyleri değiştirebilsen olumlu yönde derdim. Ama o hep geçiştiridi benim söylediklerimi,işte hep kafana çok takıyorsun ,yarına çıkacağımız belli mi önemli olan bu andır gerisi boş gibi şeyler söylerdi. Her gün umut ederdim belki bu kez gelecekle ilgili birşeyler söyler en azından şunu şunu yapmak istiyorum der diye. Ben onu beklemeye de razıydım bunları söyleseydi. Zaten yine razı oldum,şikayet ettim yeri geldi tartışma çıktı belki ama asla ondan ayrılmayı da düşünmedim. 1 Nisandan bir gün önce cumartesi biraz alevli bir tartışma yaşadık halbuki cuma günü ben bunları kafama takmıyormuşum gbi davrandığımda gayet iyiydik.Ama bende insanım neticede bu kadar çok üzülüp,karşımdakine derdimi anlatıp bunların hiçe sayılması beni kahrediyordu. Sevdiğim için ayrılmayı da göze alamıyordum ama o beni bir gün sonra pazar günü ben izmir'e döndüğümde telefonda bitti artık herkes yoluna diye terk etti. Defalarca aradım önce açmadı,çok kötüydüm öleceğim sandım adeta.Açtığında da önce bitti anlamıyor musun dedi ,ben çoğu konudaki beklentilerimde haklı olduğumu bildiğim halde yeter ki bitmesin ben değişirim şikayet etmem bunlardan artık diye adeta yalvardım,ne gurur düşündüm ne başka birşey.Tek isteğim onu kaybetmemekti. Ama bana değişsen de birşey fark etmez içimde hiçbirşey kalmadı dedi. Bir gün sonra yine benim ısrarlarımla yaptığımız telefon konuşmasında ben o kadar zavallı haldeydiyim ki belki ondan belki de içindeki farklı bir düşünce bilemiyorum; Ben biraz kafamı dinlemek istiyorum ,yine seni arayacağım sen arayınca açacağım ama bu ayın sonuna kadar yüzyüze görüşmeyelim dedi. Hatta rutinimiz vardı iyi geceler demek için arardı onu da yaptı o gün ,2 Nisan gecesi ama bir önceki konuşmamızda daha makulken bu kez çok soğuk bir ses tonu ile iyi geceler ben yatıyorum dedi. Ben konuşmak isteyince de yüzüme kapadı. 3 Nisanda dayandım tüm gün ama Allah biliyor ya işyerinde belli etmemek için tuvaletlerde hüngür hüngür ağlayarak,içim içimi yiyerek. Tüm arkadaşlarım arama diyor ararsam döneceği varsa da dönmezmiş ki aslında o sana dönmek istese sen onu istememelisin artık diyorlar. Bunca şeyden sonra. En son 3'ü gecesi aradım ama açmadı. Bu son oldu o gün bugündür tam 11 gün oldu bende aramıyorum .Ama her günüm azap gibi,her günüm işkence ..Canıma kıymayı bile düşündüm ama ailemin tek çocuğuyum o insanlara bunu nasıl yaparım.
Çok kötüyüm arkadaşlar..Sizce arar mı bu insan ?Ben aramayınca artık üzerine düşmeyince en azından merak eder mi yoksa ilişki boyunca benden esirgedikleri gibi bunu da mı esirger?Tamamen bittiği gerçeğini asla kabul edemiyorum,düşünmek bile istemiyorum. Belki arar diye bir umut var içimde hep onu atamıyorum çünkü atarsam sanki nefesim duracak gibi geliyor. Ama bir yandan da asla aramayacak diye düşünüyor bir yanım ve çaresizliğimle boğşuyorum. Tam 14 gün oldu o bitti diyeli ve hiç konuşmayalı tam 11 gün. Çok yorgunum.Ne olur bana yardım edin ,biliyorum zaman herşeyin ilacı derler ama bana bu acıyı hiç içimden atamayacağım ve bu ayrılığa ,özleme dayanamayacağım gibi geliyor.
Siteye az önce kaydoldum;foruma da ilk defa yazıyorum. Şu an çok kötüyüm adeta kalbime bıçaklar saplanıyor,nefesim kesilecek gibi oluyor. Aslında tam iki haftadır böyleyim ama acım dinmiyor,en kötüsü hala bekliyorum;hem umudum var hem de çok çaresizim. O kadar çok duyguyu aynı anda yaşıyorum ki;özlem,acı,öfke,umut,çaresizlik,eziklik ...
Evet ,terk edildim 1 nisan pazar günü. 10 aylık bir birliktelikti ama benim için gerçekten özel ve değerliydi. Birlikte olduğum kişi ile yazın dört ay birlikteydik,o İzmir'in bir sahil kasabasında yaşıyor,babasının dükkanının başında yaz kış.Bizim ise yazlığımız aynı yerde ve ben geçen yaz bir dönem çalışmadığım için sürekli orada olma şansım vardı.Normalde İzmir'de yaşıyoruz.Onun yan dükkanındaki yaşlı bir amcanın dükkanından alışveriş ediyorduk annemle ara sıra. O ara işte beni görmüş beğenmiş ve o amcaya söylemiş benimle tanışmak istediğini. Amca da anneme söylüyor filan neyse bende görünce hoşlanıyorum çıkmaya başlıyoruz.Fakat daha ilk günlerden bana ve herkese gelen tuhaflıklar göze çarpıyor. Mesela daha ilk günden neredeyse, bu en yakın kankasını sürekli yanında getiriyor benimle buluşmaya geldiğinde . Bütün yaz boyunca aynı şey, nereye gitsek kankası bizimle şeklinde. Bir ay ,iki ay ,üç ay geçiyor durum hep aynı. Bir de hiç kimseye seni seviyorum dememiş o nedenle bana da demiyor. İşte gözüme bak anla,sol tarafıma bak anla diye geçiştiriyor.Ben ilk aylarda o kadar takmamaya çalışıyorum ama aslında güzel kelimeler duymayı çok istiyorum . Fakat yok.
Mesela sabah kalkıyorum bir kere günaydın mesajı atmıyor,saat 6'larda filan arıyor,yazlık yer olduğundan akşamda geç kapattığından ancak dokuzdan sonra buluşuyorduk ve yine bir gün kankası ile gelir bir gün yalnız gelirdi.Ama mesela balık yemeğe filan giderdik cumartesi günleri;tek bir gün bile başbaşa yemedik o yemekleri de illa arkadaşları da olacak özellikle o kankası. Kankası da gözü dışarda bir tip ,ben biraz kıskanç biri olduğum için a şu kıza bak filan diye bizimkine işaret edip o oralı olmasa da konuşup dururdu. Onunda altı yıllık bir sevgilisi var ama gözü hep dışarıda. Benimkinin pek o taraklarda bezi yoktu ,öyle söylerdi en azından biri ile birlikteyken yapmam öyle şeyler derdi.Hadi ilk aylar çok yeni daha filan diye kendimi avutuyordum ama sanki şu yemeklerde bile başbaşa olmama sebebimiz onun an ı yaşama felsefesi ve aslında başbaşa yemekte benle kalırsa sanki ciddi şeyler konuşuyoruz diye bunlardan kaçma yöntemi dahi olabilirdi. Ama benim için de birşey yapmıyordu ,ben onun bana duygularını açmasını çok istedim ,bir kerecik seni seviyorum demesini ama inatla söylemedi. Evlilik konusuna gelince bir de öğrendim ki hayatı boyunca hiç düşünmemiş ,neden düşünmediğini de bilmiyormuş sadece istemiyormuş. Ben bekar kalacağım filan derdi .Ben çalışmaya başlayınca ve kışa doğru haliyle izmir'e döndüm. Beni arıyordu ,bir gün aramamazlık etmedi ama belli saatlerde sanki bi görevmiş gibi ..Mesela bir kere günaydın demek için saatin onunda onbirinde aramışlığı yoktu ya da mesaj atmışlığı,öğlen iki iki buçuk arası arardı;konuşma gayet umarsız napıyon filan şeklinde işte bende hep aynı dükkandayım bir iki konuşur kapatırdık.Akşam çıkış saati yedide eve girmeden önce arar ,evdeyken asla teli açamaz adeta bunu bir kurala bağlar ,annesi babası yanında asla kouşamaz hatta ev ortamlarını görmediğim(beni ailesiyle de tanıştırmadı) için mesela ben telefonum çaldığında elime telefonumu alıp odama çekilip konuşurken o bunu yapamaz ,bazen sırf bu duruma gıcık olduğumdan ararsam ki çok nadir yapmışımdır bunu,gider tuvaletten konuşurdu gizli saklı gibi. Bende huylanıyordum tabi bütün bu hallerden ,hele ki mantıklı açıklamalar da getiremeyince;bir insan 33 yaşında hala nasıl anne babasından bu kadar çekinir. 45 dk.lık mesafe vardı aramızda öyle atla deve değildi yani uzaklık ama bir kere hafta içi akşam mesela özledim deyip sürpriz yapıp atlayıp gelmişliği yoktur.Kışın izmire döndüğüm de ilk üç pazar geldi mesela ama babası dükkanda kalmak istemiyordu ,bu da geldiğinde zaten üst baş bakıp duruyorduk avmlerde yok ayakkabı,yok ceket filan..Bana hatta ailesine de üst baş bakmaya geleceğini söyleyerek bahane edip gelmiş gibi geliyordu hatta bence kesinlikle öyleydi. Ocak ayında iyice seyreldi gelmeleri,yok dükkanı açmam lazım,babam durmuyor,hafta içi de biliyorsun geç kapatıyorumo saatten sonra gelsem dönsem değmeyecek iki saat için diyordu. Araba vardı altında ama işte aslında ortak kullanıyoruz benim değil sadece der insanın elini kolunu bağlar.Ben en yogun halimde bile işten cuma akşamı çıkar atlar giderdim onu görmek için. Gelememesi de problem değildi aslında ;beni en çok üzen özlüyorum bile dememesiydi. Tüm bunlara içerleye içerleye ben dırdırcı bir kız oldum onun nazarında. Sürekli benim bunlara ihtiyacım var bir bilsen ne mutlu olurum birazcık bazı şeyleri değiştirebilsen olumlu yönde derdim. Ama o hep geçiştiridi benim söylediklerimi,işte hep kafana çok takıyorsun ,yarına çıkacağımız belli mi önemli olan bu andır gerisi boş gibi şeyler söylerdi. Her gün umut ederdim belki bu kez gelecekle ilgili birşeyler söyler en azından şunu şunu yapmak istiyorum der diye. Ben onu beklemeye de razıydım bunları söyleseydi. Zaten yine razı oldum,şikayet ettim yeri geldi tartışma çıktı belki ama asla ondan ayrılmayı da düşünmedim. 1 Nisandan bir gün önce cumartesi biraz alevli bir tartışma yaşadık halbuki cuma günü ben bunları kafama takmıyormuşum gbi davrandığımda gayet iyiydik.Ama bende insanım neticede bu kadar çok üzülüp,karşımdakine derdimi anlatıp bunların hiçe sayılması beni kahrediyordu. Sevdiğim için ayrılmayı da göze alamıyordum ama o beni bir gün sonra pazar günü ben izmir'e döndüğümde telefonda bitti artık herkes yoluna diye terk etti. Defalarca aradım önce açmadı,çok kötüydüm öleceğim sandım adeta.Açtığında da önce bitti anlamıyor musun dedi ,ben çoğu konudaki beklentilerimde haklı olduğumu bildiğim halde yeter ki bitmesin ben değişirim şikayet etmem bunlardan artık diye adeta yalvardım,ne gurur düşündüm ne başka birşey.Tek isteğim onu kaybetmemekti. Ama bana değişsen de birşey fark etmez içimde hiçbirşey kalmadı dedi. Bir gün sonra yine benim ısrarlarımla yaptığımız telefon konuşmasında ben o kadar zavallı haldeydiyim ki belki ondan belki de içindeki farklı bir düşünce bilemiyorum; Ben biraz kafamı dinlemek istiyorum ,yine seni arayacağım sen arayınca açacağım ama bu ayın sonuna kadar yüzyüze görüşmeyelim dedi. Hatta rutinimiz vardı iyi geceler demek için arardı onu da yaptı o gün ,2 Nisan gecesi ama bir önceki konuşmamızda daha makulken bu kez çok soğuk bir ses tonu ile iyi geceler ben yatıyorum dedi. Ben konuşmak isteyince de yüzüme kapadı. 3 Nisanda dayandım tüm gün ama Allah biliyor ya işyerinde belli etmemek için tuvaletlerde hüngür hüngür ağlayarak,içim içimi yiyerek. Tüm arkadaşlarım arama diyor ararsam döneceği varsa da dönmezmiş ki aslında o sana dönmek istese sen onu istememelisin artık diyorlar. Bunca şeyden sonra. En son 3'ü gecesi aradım ama açmadı. Bu son oldu o gün bugündür tam 11 gün oldu bende aramıyorum .Ama her günüm azap gibi,her günüm işkence ..Canıma kıymayı bile düşündüm ama ailemin tek çocuğuyum o insanlara bunu nasıl yaparım.
Çok kötüyüm arkadaşlar..Sizce arar mı bu insan ?Ben aramayınca artık üzerine düşmeyince en azından merak eder mi yoksa ilişki boyunca benden esirgedikleri gibi bunu da mı esirger?Tamamen bittiği gerçeğini asla kabul edemiyorum,düşünmek bile istemiyorum. Belki arar diye bir umut var içimde hep onu atamıyorum çünkü atarsam sanki nefesim duracak gibi geliyor. Ama bir yandan da asla aramayacak diye düşünüyor bir yanım ve çaresizliğimle boğşuyorum. Tam 14 gün oldu o bitti diyeli ve hiç konuşmayalı tam 11 gün. Çok yorgunum.Ne olur bana yardım edin ,biliyorum zaman herşeyin ilacı derler ama bana bu acıyı hiç içimden atamayacağım ve bu ayrılığa ,özleme dayanamayacağım gibi geliyor.
Yorum