herkese merhaba,
foruma 2014 yılında ağır bir depresyon sürecinin ardından katıldım. herkesi ve kendimi dahil iyi olduğuma inandırıp yeni bir sayfa açtım. abimin tacizlerini ardımda bırakıp olmamış sayıp kendimi daha güçlü zannettim. üniversiteye başladım her şey güzel başladı sonra tekrar depresyon batağına düştüm bu seferki daha zordu kendimi parçalamak, her zerremi kül olana dek yakmak istedim. ölmek en güzel ve en derin uykuydu o zaman benim için. psikologa ve psikiyatri ye gittim. çevremdeki her şey ve herkes yalan gözüktü bana kendimi 5 yaşında bir çocuk gibi savunmasız ve bu kötü dünyada yapayalnız korkmuş hissettim. öyle bir haldeydim ki metroda bir küçük çocuk gördüğümde dahi ağlamaya başlar o çocuk neler yaşayacak bu dünya ona neler yapacak diye kendimi bitirirdim. psikiyatri görüşmesinde ağlayarak tüm kalbimle artık güzel bir şey olmasını istiyorum dediğimi hatırlıyorum. zor bir zamandı ama atlattım. kabul hala diyemiyorum bir daha o duruma düşmem diye ama ben şanslı insanlardan olduğumu anladım. bir o kadar da yorgun. 21 yaşındayım bazen kırılgan bazen çocuk bazen de 70 yaşında kadar tecrübeli hissediyorum. bazen düşünüyorum gerek var mıydı bu kadar erken büyümeye ama eminim sizde bunu hissetmişsinizdir yani yaşından 30 yaş daha büyük ve yorgun hissetmeyi. ama çevreme bakıyorum da insanlığı öğrendim ben belki de ego dersiniz buna ama her acıya, oyuncağı kırılan çocuğun acısına dahi saygı duymayı öğrendim. her yanında olan da dostun değildir onu öğrendim. akıllandım. ben yaşanmaya değer, kolay kolay doğdu ve öldü denmeyecek bir hikayenin ortasındayım. bana göre buradaki herkes öyle. dil eğitimi için yurt dışına gittim 2017 yazında ve orda hayatımı değiştiren, hayatımın aşkıyla tanıştım. evet aşk, sanmayın her şeye aşk derim. Aşka saygım sonsuzdur ve bu yüzden bilirim her yaşanan aşk değildir. başka bir milletten kendisi. belki de olamayız ilerde malum zorluklardan. ondan sonra ölürüm yapamam onsuz diyemem ama biliyorum bu yaşadığımı yaşayamam, ben ilk defa zırhımı bir kenara bırakıp birinin sevgisine koşulsuzca inandım. ben şanslı bir insanım yaşadığım her acının üstesinden geldim öyle ya da böyle. ben bu hayatın hakkını verdim ve vereceğim. uzun lafın kısası beklenti içinde olmayın bence ne iyi ne kötü, acı çekiyorsanız da mutluysanız da dibine kadar yaşayın, ve en çok kendinizi dinleyin. ve kimsenin sizin duygularınızı küçümsemesine izin vermeyin. acınız da huzurunuzda kutsal. iyi günler, kendinizle konuşun herkesten önce..
foruma 2014 yılında ağır bir depresyon sürecinin ardından katıldım. herkesi ve kendimi dahil iyi olduğuma inandırıp yeni bir sayfa açtım. abimin tacizlerini ardımda bırakıp olmamış sayıp kendimi daha güçlü zannettim. üniversiteye başladım her şey güzel başladı sonra tekrar depresyon batağına düştüm bu seferki daha zordu kendimi parçalamak, her zerremi kül olana dek yakmak istedim. ölmek en güzel ve en derin uykuydu o zaman benim için. psikologa ve psikiyatri ye gittim. çevremdeki her şey ve herkes yalan gözüktü bana kendimi 5 yaşında bir çocuk gibi savunmasız ve bu kötü dünyada yapayalnız korkmuş hissettim. öyle bir haldeydim ki metroda bir küçük çocuk gördüğümde dahi ağlamaya başlar o çocuk neler yaşayacak bu dünya ona neler yapacak diye kendimi bitirirdim. psikiyatri görüşmesinde ağlayarak tüm kalbimle artık güzel bir şey olmasını istiyorum dediğimi hatırlıyorum. zor bir zamandı ama atlattım. kabul hala diyemiyorum bir daha o duruma düşmem diye ama ben şanslı insanlardan olduğumu anladım. bir o kadar da yorgun. 21 yaşındayım bazen kırılgan bazen çocuk bazen de 70 yaşında kadar tecrübeli hissediyorum. bazen düşünüyorum gerek var mıydı bu kadar erken büyümeye ama eminim sizde bunu hissetmişsinizdir yani yaşından 30 yaş daha büyük ve yorgun hissetmeyi. ama çevreme bakıyorum da insanlığı öğrendim ben belki de ego dersiniz buna ama her acıya, oyuncağı kırılan çocuğun acısına dahi saygı duymayı öğrendim. her yanında olan da dostun değildir onu öğrendim. akıllandım. ben yaşanmaya değer, kolay kolay doğdu ve öldü denmeyecek bir hikayenin ortasındayım. bana göre buradaki herkes öyle. dil eğitimi için yurt dışına gittim 2017 yazında ve orda hayatımı değiştiren, hayatımın aşkıyla tanıştım. evet aşk, sanmayın her şeye aşk derim. Aşka saygım sonsuzdur ve bu yüzden bilirim her yaşanan aşk değildir. başka bir milletten kendisi. belki de olamayız ilerde malum zorluklardan. ondan sonra ölürüm yapamam onsuz diyemem ama biliyorum bu yaşadığımı yaşayamam, ben ilk defa zırhımı bir kenara bırakıp birinin sevgisine koşulsuzca inandım. ben şanslı bir insanım yaşadığım her acının üstesinden geldim öyle ya da böyle. ben bu hayatın hakkını verdim ve vereceğim. uzun lafın kısası beklenti içinde olmayın bence ne iyi ne kötü, acı çekiyorsanız da mutluysanız da dibine kadar yaşayın, ve en çok kendinizi dinleyin. ve kimsenin sizin duygularınızı küçümsemesine izin vermeyin. acınız da huzurunuzda kutsal. iyi günler, kendinizle konuşun herkesten önce..
Yorum