Herkese merhaba,
İnternette ilgimi çekecek, yaşama dair düşüncelerimi aktifleştirebilecek, belki biraz derinlere indirebilecek birşeyler ararken bu forumda geçen yıllarda yazılmış birkaç sohbeti okurken buldum kendimi. Üye olayım dedim. Olmuşken de herkese "merhaba" demeli tabii. Kendimi tanıtmak için hayata bakışımı, şu an bulunduğum noktayı anlatmak en iyisi gibi. Başlayayım madem.
Hayata hiçbir zaman çoğunluğun baktığı gibi bakmadım, bakamıyorum. Mizacım gereği çok mümkün değil. Küçükken de böyleydim. Büyürken herkesten fazla farkındalık yaşadım, geliştikçe geliştim ve psikolojiyle aramda zorunlu bir bağ oluşmuş oldu, çünkü hayatta kalabilmek için ruhunuzu dinç tutmanız gerekir. Dinç tutmak içinse bunu nasıl yapacağınızı bilmeniz lazım gelmekte. Uzun lafın kısası öğrenmeye, anlamaya, anlayamasam da kabul etmeye ve adapte olabilmeye ihtiyacım vardı, hala var. Her insan gibi isteklerim, korkularım var. Ama ortalamanın çok üzerinde korkusuz ve isteksiz olduğumu da söylemeliyim. "Teenage" yıllarını saymazsak hiçbir zaman depresyona girmedim, antidepresan kullanmadım. Kendine fazla saygı duyan biri olmamdan olacak ki, hep çözümü kendim aradım, hep de en yakın "exit"i bulacağımı düşündüm. Bugune dek öyle oldu da. Hayatımdan memnun olduğumu rahatlıkla söyleyebilrim. Bunun yanında hayattan ne istediğimi bildiğimi de biliyorum -şimdilik-. Daha yapmam gerkeenler de var. Kendime ait bir hayat felsefem var ve çok da huzurlu kılıyor beni bu. Çocukluğumla ilgili en çok özlediğim şey şu an için Susam Sokağı (yarına değişebilir). En büyük huzursuzluğum Türk toplumunun normlarına katlanmak zorunda olmak. "En büyük hayalim" diyemeyeceğim, çünkü 3 tane var, ki onları şu an paylaşmak içimden gelmedi. Anlayacağınız çok olumlu şey var benim hayatımda, ama inanılmaz büyük bir anlamsızlık da baskın oluyor çoğu zaman herşeye tabii. Kendimi arama yolculuğunda belki burada yazılanlar bana birkaç birşey katar diye düşündüm. Böyle işte, uzatmaya gerek yok. Herkese merhaba!
İnternette ilgimi çekecek, yaşama dair düşüncelerimi aktifleştirebilecek, belki biraz derinlere indirebilecek birşeyler ararken bu forumda geçen yıllarda yazılmış birkaç sohbeti okurken buldum kendimi. Üye olayım dedim. Olmuşken de herkese "merhaba" demeli tabii. Kendimi tanıtmak için hayata bakışımı, şu an bulunduğum noktayı anlatmak en iyisi gibi. Başlayayım madem.
Hayata hiçbir zaman çoğunluğun baktığı gibi bakmadım, bakamıyorum. Mizacım gereği çok mümkün değil. Küçükken de böyleydim. Büyürken herkesten fazla farkındalık yaşadım, geliştikçe geliştim ve psikolojiyle aramda zorunlu bir bağ oluşmuş oldu, çünkü hayatta kalabilmek için ruhunuzu dinç tutmanız gerekir. Dinç tutmak içinse bunu nasıl yapacağınızı bilmeniz lazım gelmekte. Uzun lafın kısası öğrenmeye, anlamaya, anlayamasam da kabul etmeye ve adapte olabilmeye ihtiyacım vardı, hala var. Her insan gibi isteklerim, korkularım var. Ama ortalamanın çok üzerinde korkusuz ve isteksiz olduğumu da söylemeliyim. "Teenage" yıllarını saymazsak hiçbir zaman depresyona girmedim, antidepresan kullanmadım. Kendine fazla saygı duyan biri olmamdan olacak ki, hep çözümü kendim aradım, hep de en yakın "exit"i bulacağımı düşündüm. Bugune dek öyle oldu da. Hayatımdan memnun olduğumu rahatlıkla söyleyebilrim. Bunun yanında hayattan ne istediğimi bildiğimi de biliyorum -şimdilik-. Daha yapmam gerkeenler de var. Kendime ait bir hayat felsefem var ve çok da huzurlu kılıyor beni bu. Çocukluğumla ilgili en çok özlediğim şey şu an için Susam Sokağı (yarına değişebilir). En büyük huzursuzluğum Türk toplumunun normlarına katlanmak zorunda olmak. "En büyük hayalim" diyemeyeceğim, çünkü 3 tane var, ki onları şu an paylaşmak içimden gelmedi. Anlayacağınız çok olumlu şey var benim hayatımda, ama inanılmaz büyük bir anlamsızlık da baskın oluyor çoğu zaman herşeye tabii. Kendimi arama yolculuğunda belki burada yazılanlar bana birkaç birşey katar diye düşündüm. Böyle işte, uzatmaya gerek yok. Herkese merhaba!
Yorum