Tpd'nin Hüsrana Uğratan Yasa Çalışmaları

[Büşra Sultan]

- Nedret Öztan'ın konuşmasından alıntıdır -

Sayın Meslektaşlarım
Son zamanlarda değişik internet forumlarında ve e-posta aracılığıyla Psikologlar Meslek Yasası ile ilgili bilgiler dolaşmaktadır. Bu konuda Türk Psikologlar Derneği (TPD) adına yapılan çalışmalar konusunda bilgi vermek istedik.

Bilindiği gibi Meslek Yasası ile ilgili çalışmalar 1990?lı yıllardan beri sürmektedir. Dönem dönem yoğunlaşan yasa çalışmaları süresince TPD?den değişik zamanlarda görüş istenmiş, Dernek de hazırlanan görüşleri ilgili makamlara sunmuştur. Yanı sıra yapılan ilgili kurum ve kuruluşlarla toplantılar yaparak çalışmaları izlemeye ve değerlendirmeye devam etmiştir. Bu çerçevede de TPD, psikoloji eğitiminin güncelleşmesini ve Avrupa standartlarına uyumunu sağlamak, meslektaşlarımızın haklarını korumak ve yeterliliklerini artırmak amacıyla psikoloji bölümleri ve YÖK ile sürekli toplantılar yapmış ve yapmaktadır.

Benzer bir biçimde 2010 Haziran ayında TC. Sağlık Bakanlığı TPD?den Psikolog ve Klinik Psikolog tanımlarını istemiştir. Bu tanımlar hazırlanırken konuyla ilgili geçmişte yapılmış çalışmalar hesaba katılarak ve meslektaşlarımızın önerileri alınarak düzenlenmiş, akabinde Bakanlığa iletilmiştir. Sonrasında TC Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ ile yapılan toplantıda kendisinin de meslek yasasının gerekliliği ile ilgili olumlu görüşleri olduğu gözlenmiştir. Sonuçta TC. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanmakta olan Sağlık Meslekleri Yasa Tasarısı için TPD?nin de katkı sunmasının istenmesi üzerine değişik kurum ve kuruluşları temsil eden ruh sağlığı çalışanlarının yanı sıra Dernek temsilcilerinin de katıldığı konuyla ilgili bir dizi toplantı yapılmıştır. Söz konusu toplantılarda psikolog ve klinik psikolog tanımlarının yanı sıra serbest çalışma koşulları, psikologların hizmet içi eğitimi gibi konular tartışılmıştır; Türkiye?deki uygulamalarla beraber ABD ve Avrupa?daki eğitim ve uygulamalar da gündeme getirilmiştir.

Toplantılarda yapılan çalışmaları özetleyecek olursak,
1) Psikolog unvanı dört yıllık psikoloji eğitimi üzerine 1 yıllık sertifika eğitimi ve yeterlik yeterlilik sınavı ile verilmesi düşünülmektedir. Bu görüş dört yıllık lisans mezunlarının çeşitli psikolojik hizmet alanlarında istihdam edilebilmeleri için bir ara çözüm modeli olarak önerilmiştir. Keza, Sayın Recep Akdağ da sertifika eğitiminin gerekliliği üzerinde durmaktadır. Kazanılmış hakların korunması esastır.

2) Klinik psikolog unvanının alınabilmesi için iki koşul önerilmiştir:
a. Dört yıllık psikoloji eğitimi üzerine klinik psikoloji alanında yüksek lisans derecesi almış olma (4+2),
b. Lisans eğitimi psikoloji olmayıp klinik psikoloji yüksek lisans eğitimi üzerine klinik psikoloji doktora derecesi almış olma (2+4).

Burada da hangi derecelerin kime ve nasıl verileceğinin başta psikoloji bölümleri olmak üzere, üniversiteler ve YÖK tarafından belirlendiği hatırlatılmıştır.

3) Psikolog unvanı için asgari eğitimler tartışılırken Avrupa?daki değişik uygulamalar da (örn., 3+2+1 gibi) tartışılmıştır. Ancak Bakanlık temsilcileri bu konuda Yükseköğretim Kurumu?nun (YÖK) kararlarının dışına çıkılamayacağını vurgulamıştır. Bunun yanında psikoloji bölümlerinin yer alacağı fakülte adları ve yüksek lisans eğitimi verecek enstitü önerilerini de YÖK?ün çalışma alanı içinde olduğu bilgisi verilerek konuyla ilgili tartışma sonlandırılmıştır.

4) Psikologların serbest çalışma koşulları ilk toplantıda tartışılmış, sadece yüksek lisans ve doktora eğitimi almış klinik psikologların değil psikologların da sertifika eğitimi aldıkları alanlarda serbest çalışması TPD tarafından gündeme getirilmiştir. Birçok konuda olduğu gibi söz konusu tartışma da, serbest çalışma koşullarının Bakanlık tarafından belirleneceği ifade edilerek sonlandırılmıştır.

Bakanlık tarafından yürütülen yasa çalışması sürecinde TPD?nin tutumu mesleğimizdeki değişik kesimlerin görüş ve önerileri değerlendirilerek belirlenmektedir. Mesleğimiz için oldukça önemli olan yasa çalışması sürecine TPD olarak katkı sunmuş bulunmaktayız. Bu çalışmaların dışında da biz TPD olarak, YÖK ve bölümlerle olan çalışma ve toplantılarımız devam etmekte ve bu toplantılarda siz meslektaşlarımızın dilek ve ihtiyaçlarını ortaya koymaktayız. Ortaya çıkacak yasa taslağı ile ilgili kararlar sadece Derneğin yetki ve sorumluluğunda değildir ve süreç devam etmektedir. Sağlık Bakanlığı yetkilileri bundan sonraki süreç içinde hazırlanan yasa taslağının Bakanlık içindeki farklı birimlere, diğer bakanlıklara, psikoloji bölümlerine ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlara gönderileceğini ifade etmişlerdir.

Uzun zamandan beri devam eden Meslek Yasamızın olması yönündeki çabamız bundan sonra da devam edecektir. Dernek Yönetim Kurulu olarak bu alanda bütün katkı ve eleştirilere açık olduğumuzu belirtmek isteriz. Ancak böyle bir dinamizm ile tartışarak daha yararlı adımlar atılacağına inanıyoruz. Unutulmamalıdır ki, bütün bu süreçte tüm meslektaşlarımızın kazanılmış haklarının korunması esası teşkil etmektedir.

Bilgilerinize, saygılarımla
Nedret Öztan

Türk Psikologlar Derneği
Genel Merkez Yönetim Kurulu a.


türk psikologlar derneği'nin psikologlar adına yürüttüğü bu çalışma bir çok psikoloğu ve psikoloji öğrencisini hüsrana uğratmıştır.
öyle çelişkili bir durumdur ki bu dernek kendi üyelerinin aldığı 4 yıllık lisans eğitiminin yetersiz olduğunu savunmaktadır.
binlerce psikolog onlara göre psikolog değildir.
aylarca çalışıp üniversitede psikoloji eğitimi almaya hak kazanmış hatta okulunu bitirip lisans diploması almış bir psikoloji mezunu psikoloğa psikolog demek için 1 yıl eğitim verip üstüne bir de sınav yapmak ne derece doğrudur ?
derneğe üye ama artık onlar için psikolog olarak kabul edilmeyecek lisans mezunlarını da sınava sokmayı düşünüyor mu kendileri acaba sorarım ??
duyduğuma göre 1 yıllık sertiifika eğitimini de onlar verecekmiş para karşılığı ah ne kadar hoş !! ? :RpS_angry::RpS_angry:

[chenn]

eğitim fakültesinden mezun olan herkesin diplomasında öğretmenlik mezunu olduğu yazar yani onlar birer öğretmendir ama kpss denen sınavı geçmeden öğretmenlik yapamazlar..burası Türkiye burda herşey olur devletin bir çok ilginçliği var buna benzer maaleseff

[Carpe Diem]

Türkiye'de psikologluk çok laçkalaşmış bir halde. Özellikle de klinisyenlik. Amerika'da klinik psikologluk yapabilmek için en az doktora seviyesinde eğitim almış olma şartı var. Bu da yetmiyor 2 yılda bir sınava giriyorsunuz. Türkiye'de ise durum içler acısı. Eğitim Fakültesi'nden mezun bir kişi (Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden bahsediyorum) gidip klinisyenlik yapabiliyor. Durumumuz çok vahim. Bir meslek odamız bile yok...

[iyimser]

Tıpta TUS var, TUS'u kazanırsan 4 yıl o branşta eğitim alıyorsun, Hukukta ise stajyer olarak çalışmak şart yoksa avukat olamıyorsun.

Psikologluk ta öyle, 4 yıl psikoloji okuyan herkes psikolog olamaz. Ciddi bir iştir ve işi çok zordur.

Yeterlilik sınavının olması yerinde bir karar gibi geldi bana.

[Büşra Sultan]

Tıpta uzman olmak için TUS'a girilir.Doktorlar mezun olduktan sonra direk doktorluk yapma hakkına sahiptir bunun için bir yeterlilik sınavına girmezler.
Aynı şekilde bir mimar da bir mühendis de mezun olduktan sonra ünvanını alıp çalışmaya başlar.
Aynı hak psikologlar için de geçerli olmalı.
Bu yasada geçen sertifika eğitiminin isteği TPDden geliyor ve sınav eğitimini de kendileri vermek istiyorlar garip bir durum var .

Ayrıca önerilen yasanın tamamı okunursa şöyle bir durum da karşımıza çıkıyor.
Eğitime bu kadar değer veren herkesin psikolog olmasını engellemek isteyen kişiler psikoloji eğitimi almamış olan 4 yıllık lisans mezunlarına(herhangi bir bölüm olabilir) klinik psikoloji yüksek lisansı hakkı tanıyarak 2 yıllık lisans eğitimiyle bu kişilerin klinik psikolog ünvanı almalarının yolunu da açıyor.

Evet psikologluk ciddi ve zor bir iştir ama bunu gayet tabi mezun olduktan sonra değil okula başlamadan önce yapabilirler.
Nasıl mimarlık okumadan belli çizim vs. yeterlilik sınavları oluyorsa...

[iyimser]

Tıp doktoru eğer uzmanlık sınavına girmezse bir hiç nerdeyse ya acillerde ya ambulanslarda ya da sağlık ocaklarında bir memur gibi çalışmaktan öteye gidemiyor. Uzman olayım derse sınava hazırlanıyor ve TUSS u kazandıktan sonra 4 yıl o uzmanlık alanında çalışıyor ve sonunda sınava giriyor. Bu 4 yıllık çalışma ve sonundaki sınav yeterlilik sınavıdır.

Ayrıca Hukuk Fakültesi mezunlarına da HUS geliyor. Avukat ve hakim olabilmek için yeterlilik sınavı.

Yine mimarlık ve mühendislikte de staj yapma şartı var. Staj sonunda belki yine sınav vardır, incelemedim.

Bakın üniversiteden her mezun olan o mesleği icra edemeyebilir.

Tamam hayatımız sınav oldu ama bu nüfus yoğunluğunda eleme yapmak şart oluyor herhalde.

[Büşra Sultan]

Tıp mezunları uzmanlık sınavına girmeden sağlık ocaklarında paşalar gibi çalışıyor üstelik aldıkları maaş da gayet tatmin edici bunun için sınava girmemeleri onların pratisyen olarak çalışmalarını gözardı etmemize bi sebep değil sonuçra mezun olup sınavla mınavla uğraşmadan çalışabiliyorlar.

Staj konusuna gelirsek o farklı bi durumdur.
Staj bi şekilde tamamlanır ve kişi mesleğini icraa etmeye başlar bu durumun psikoloji mezunları için istenen eğitim ve sınavla benzer yanı yok.
Ayrıca psikoloji mezunları için yapılacak bu sınav ticarete dayanacak olursa sınavın geçilmemesi eğitim süresinin uzatılması gibi bir çok düzenle karşılaşabiliriz bu da olası bir durumdur.

Mimarlık ve mühendislikte de staj sonunda sınav yoktur.

Ve ayrıca önceki mesajımda belirttiğim diğer durumun şu anda karşı karşıya olduğumuz yasa çalışmalarının gerçekten de lehimize olmadığını gösteriyor.
Bu yasa çalışması herkesin psikolog olmaması için yapılmış gerçekten sistemli bir şekilde yapılacak eleyici bir çalışma olsaydı diğer maddelerde daha psikoloji mezunu bile olmayan kişilerin 2 yıllık bir yüksek lisansla klinik psikolog olmasının önü de açılmazdı.

[iyimser]

Şu anda karşı karşıya olduğumuz o kadar çok yasa çalışması var ki...

Dediğim gibi HUS'a benzer birşey bu herhalde ve eleme yapılmak zorunda demek ki.

Herşey gönlünüzce olsun.

[Büşra Sultan]

Umarım öyle olur (: