Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Boşuna uğraşmayın!!!

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • #16
    kabullenmek ama nereye kadar..bende aynı durumdayım ve yaş ilerledikçe bu durum daha çok acı veriyor ve verecek gibi.hayat geçip gidiyor bir gün öleceğiz ama içimizde uktelerle olacak gibi.Ben en iyi çözümün başarı oldugunu düşünüyorum.bir şeyler başarmak,özsaygımızı pekiştirebilirdi.

    Yorum


    • #17
      Orjinal yazı sahibi: omen
      İtiraf edeyim bende de vardı çocukluğumda ortaokulda filan artık had safhaya çıkmıştı. Tabi belirli bir yaşam standardınız olunca ve bu durumdan daha kötü şeylerle uğraştığımdan bunun bir hastalık olduğunu bilmiyordum. O dönemler psikolojik rahatsızlık sadece deliliktir diye biliyordum.

      Ortaokulda o kadar zor durumdayken lisede bir baktım tiyatro sahnesindeyim karşımda 100-150 kişi beni izliyo alkışlıyo filan.

      Kendiğinden değil ama ben hayatı katmer katmer yaşayınca ve daha önemli sorunlarla karşılaşınca bu durum kendiliğinden yok oldu bende.

      Ben kesinlikle bitmeyeceğine inanmıyorum. Onu yazan kişi çok zayıf bir bünyeye sahip. Mücadele edemiyorda o yüzden böyle birşey yazmış.
      bir sorundan kurtulmak için daha büyük bir sorun yaşamak gerekiyor demişsin. çeşitli sorunları çözdüm. bu sorunları çözmemde daha büyük sorunlarla karşılaşmamın etkisi fazla oldu. sonuç ne oldu. bir dert bitti daha beteri başladı seninle aynı fikirdeyim.
      ... ve ruhunun ilhamını dinledi insan. Sonuçlara razı olmak şartı ile istediğini seçmekte ve şeçtiğini yapmakta özgürsün....

      Yorum


      • #18
        En azından benimkisi. Mesela düşünüyorum ne yapıyorum ben diye, ve bakıyorum ki hiçbir-şey. Rüzgarda savrulan bir yapraktan farkım yok.
        bilinçsizce sürükleniyorum. Ne yaptığımın farkında bile değilim. Ya da yaptığımın hiçbir şey olduğunun farkındayım da, bu beni rahatsız ediyor.

        Zamanımı uyuşukluklarla geçiriyorum. Yapmam gereken birçok şey olduğunun farkındayım; ama bunları düşünürken bile yoruluyorum.
        Eyleme geçirmeye zamanım yok diyerek kendimi kandırıyorum; ama hiçbirini yapmamaktan kaynaklanan boşluğun verdiği sıkıntıda boğulmak üzereyim.

        Harekete geçmeliyim. Bir şeyler yapmalı, dünyayı değiştirmeliyim(!) Dünyam-ı değiştirmeliyim, kendimi. Ama yorulmaktan korkup başlamıyorum bile.

        Sıkılıyorum-sıkılıyorum-sıkılıyorum-sıkılıyorum... Yorulmadan yapmayı becerdiğim tek şey bu olsa gerek, sıkılmak.
        Her şeyden sıkılıyorum. Sıkılıyorum demekten de sıkıldım artık. Sıkılmak bir balon olsa, ben de patlatsam onu ne de güzel olurdu aslında.

        Bir atalet geldi bana bu aralar. Aslında sıkılmaktan geliyor tüm bu yorgunluğum. Bu kadar çok sıkılmak yoruyor beni.
        alıntıdır...ama aynen bu kadar olur yani...
        hala boşuna uğraşmayın diyorum!




        Yorum


        • #19
          heeeyyyyy ne oluyor sizeeeee
          bende sf liydim..hala da biraz öyleyim...
          Ama pes etmekle bunu çözemeyeceğimiz kesin degilmi ?
          Ugraşmadan başaramayız ?

          O halde pes etmiyoruz ısrarla denemeye devam...korkuyorum bazı şeyleri yapmaya ama onların üstüne gidiyorum ve başaracagım...ve cokta güsel şeyler başardım bu güne kadar....ama pes ederek yapmadım bunları.

          Ben ugraşayımda o yine olmasın görüşündeyim....
          Inad etmeden birşeyi başaramayız dostlar.....
          Bir kac gündür kötü hissediyordum...bunun tek sebebi benim..ve bu aksamm yine bir direniş örgütü kuruyorum kafamda..
          O solugunu kesen " başaracaksın " sesini tekrar oluşturacagım kafamda....

          Arkadaşlarım öncelikle bizim bu efkar arabesk ve slow parçalardan kurtulmamız lazım....
          Dinlemiyordum 3 aydır kafam rahattı ama 1 gün dinledim mahvetti beni...su andan itibaren onu tekrar kesiyorumm.....

          inad ve inad ve inad ve inad...yenecem senii....pes etmek yokk....
          Inad ile yeniden deneyecegim...
          ....Engeller Takılmak İçin Değil,Aşılmak İçindir....

          Yorum


          • #20
            o sıralar keşke bırakmamış olsaydım ! Gerçekten güzel gidiyordu.
            ....Engeller Takılmak İçin Değil,Aşılmak İçindir....

            Yorum


            • #21
              Orjinal yazı sahibi: hale46 View Post
              Re: Boşuna uğraşmayın!!!

              önemli olan uğraşmak..boşa gidebilir heba olabilir ama mücadele ettiğini bilmek insanı canlı tutar..asıl uğraşmaz mücadeleyi bırakırsak o zaman aklımızdan oluruz..dışarı çıkmamak sanal ortamlara takılmak bence hastalığı ilerletir sinsice besler..boşverebilseydi bu arkadaş bunları yazmazdı..sağlık boşverilmez can çöpe atılmaz..boşvermeyin asla..kafanızı yorun ama nasıl iyileşebilirim e yorun..hastalığa alışmaya değil.alışırsanız kronikleşir kabul ederseniz savaş biter ve kısa süreli rahatlamalar size felaket olarak geri döner..ben dipte olmama rağmen mücadele edip çözüm arıyorum.inanmama rağmen doktor doktor geziyorum..elimden geleni yaptım demem lazım çünkü..bilime inanmam lazım çünkü yaşamam lazım çünkü..bu hayatta bende varım ve yerimi sağlamlaştırmak ve iyileşmek zorundayım..eğer ilerde akıl hastanesinde yaşlanmak istemiyorsam boşvermemeliyim işte bundan eminim
              Katılıyorum bir insan bir kuyuya düştüğünde çıkmayacağını bile bile çıkmaya çalışır ama birilerinin yardımı olmadan o kuyudan çıkamaz biz doktorlarımıza inanmalıyız ben okb hastasıyım tam tedavi göremedim şuan kendim idare etmeye çalışıyorum sorunum hakkında bilgiler öğrenmeye çalışıyorum sizde elinizden geleni yapın eskiye göre daha iyiyim aynı zamansa sınavlara çalışıyorum gerçekten tedavi olma şansım olsaydı zihnen yaşlanmış olmazdım, yakınlarınıza bu hastalığı tanıtın çünkü onlar bilmiyor benimkilerde aynı şekilde sende bir sıkıntı yok gibi işte doktorlara gitme sen deli değilsin şimdi deil olsam ne olucak 1 olmasam Bolivar burda bir sorun var insanların psikiyatriye giden kişileri damgalanmasından cahillik olarak görüyorum dediğim gibi ne kadar çabalardan okadarda sonucunu görürsün mücadele edin

              Yorum


              • #22
                psikiyatri ilerledi sorunlar yeni ilaçları takip etmek gerek. her çıkan yeni ilaç bir umut ve hayatta herşeyin bir çözümü vardır ölüm dışında.

                Yorum


                • #23
                  Ben bu forumun eski üyelerinden biriyim. Ben de eskiden sfli olduğumu düşünüyordum. Zaten bu yüzden üye olmuştum buraya. Eskiden çok çekingen biriydim. Hatta bunun için doktora gidip ilaç da aldım. Tabi 1 hafta kullanıp bıraktım. İlaçla alakalı değil ama şuan eskisi kadar çekingen değilim. Bir mağazaya girip kendime üst baş alabiliyorum yada alış veriş merkezinde bir restorana girip karnımı doyurabiliyorum.

                  Bunları yapabiliyor olmamı yaşımın ilerledikçe hayatıma sosyal fobiden daha önemli şeylerin girmesine borçlu olduğumu düşünüyorum. Yani bence siz de eğer yaşamaya devam ederseniz sosyal ortamlarda sizi ele geçiren korkudan daha önemli şeyler girecek hayatınıza ve yavaş yavaş unutmaya başlayacaksınız. Mesela bir yakınınızı kaybedeceksiniz. Yada işsiz kalacaksınız. Yada başka hastalıklarla başbaşa kalacaksınız vs vs. Sosyal deneyimleriniz arttıkça da bu korkuları yavaş yavaş hayatınızdan kazıyacaksınız.


                  Tabi ben hala tamamen kazımış değilim hayatımdan bu fobiyi. Hala karşı cinsime karşı biraz çekingenim. Yani karşı cins olarak bir şey beklediğim birine normal bir insan gibi davranamıyorum. Ama kendimle barışığım. Kendimi bir kız arkadaşım olsun diye zorlamıyorum.

                  Bu arada şuan psikoz la uğraşıyorum. 3 yıl önce bana psikoz teşhisi konuldu. Yani bu forumdan ayrıldığımdan beri ne psikolojik sorunlar yaşadım saymakla bitmez. Sosyal fobi vız gelip tırıs gidiyor.

                  Sonuç? Mutlumuyum. Evet. Hayattan çok bir beklentim yok. Böyle olunca fazla bir şey olmadan da mutlu olabiliyorum.

                  Bana deseler ki öldükten sonra bu hayata geri gelceksin ama aynı kaderi aynı sorunları yaşayacaksın, ben kabul ederim.

                  Yorum


                  • #24
                    SF ligi dirençsiz bırakan insanlardır yenme aşamalarında karşıma hep bir duvar olarak çıkmışlardır fırsat buldum alay eden alaylarına karşı çıktı mı bu durumu anormal gören kendini birşey zanneden insanlarla empati kuramayan bencil kişilerdir ayrıca toplumda o kadar ağır ruh hastaları varlı SF bisey değil herkesi kaleye almayın yuzunuze G¨¹len'in dost sanatın insanları umursamayin kullanın arkadaşlar insanları umursamaz iyi tabi başarabilirseniz 100. eşek arkadaşın olacağına bir tane sağlam arkadaşın olsun onla ilerleme kaydedecez
                    Last edited by isimsizkral; 05-02-2017, 04:14 PM.

                    Yorum


                    • #25
                      Ben doğuştan Sf liyim. Fakat başka rahatsizliklarda eşlik etti. 24 yaşına kadar içe kapanık yarı otistik yaşadım. Dış dünyayla bağlantım 100 de 40 dı. Taki İstanbul a çalışmak için gidinceye kadar. Kalabalık çalışma ortamının etkisinden mi bilinmez dünyayla bağlantım 100 de 70 oldu.ve başka bir rahatsızlık eşlik etmeye başladı : dikkat çekme takıntısı.
                      önceden de vardı ama 100 de 20 30 civarındaydı .bu 100 de 80 e çıktı.spor yapmaya , Daracık kotlar vücudu saran tişörtler falan giymeye başladım . (Bu arada cinsiyetim erkek) .
                      Sf me eşlik eden sadece bu değildi .yeni bir hastaligim vardı : aşırı kontrolsüz konuşma takıntısı veya dürtüsü .
                      anormal derecede kahve içmeye başlamıştım (türk kahvesi ) . Bir yemek kaşığı (tepeleme )kahveyi 10 dakika fokur fokur kaynatıp içerdim. Bunu alışkanlık haline getirdiğim andan itibaren konuşma dürtüsuyle beraber aşırı cinsel istek oluşmaya başladı. Sürekli porno film izleyip masturbasyon yapmaya başladım .enerji seviyem o kadar yükselmişti ki sanki duvarları delecek gibiydim. Ama aynı zamanda stress seviyem öyle artmıştı ki her an kalp krizi veya inme geçirip ölebilecek durumdayım. Nabzım binbesyuzdu.
                      iş ortamında sürekli konuşmaya başlamıştım. Beni sık sık uyarmaya başladılar çalışıyoruz susun diye .ben kendime engel olamıyordum , sürekli konuşuyordum. Çatlayacak gibiydim. Sağdan soldan manyak deli falan hakaretleri duymaya başlamıştm .kendimi kontrol edemiyordum. Sonra bir bahaneyle işten atıldım.
                      Sf devam ediyordu. Ev ile işyeri arasında epey mesafe vardı. Eve giden yol çok dikti Yokuş yukarıydı .Sf yürümemi zorlaştirdiğı için kasmaktan bacaklarım şişmişti. İşten ayrılıp memlekete döndüğümde yolda yürürken bi tane kız "ablaa şunun bacaklarına bak !!" dediğini duymuştum.
                      neyse ...sonra kahve alışkanlığıma devam ettim .kahve bana çok enerji vermekle beraber aşırı derecede beni gergin ve sinirli yapıyordu. O yıllarda Rock ,metal müziği keşfetmiştim .odamda Kahve içip dans edip tepinmeye her gün iç çamaşırı değişecek kadar anormal ter atmaya başladım, tam 2 yıl bu delilik sürdü. 27 yaşına gelmiştim. Çevremden "27 yaşına gelmiş hala evde oturuyor hihihi " diye dalga geçenler olmuş. O derece hayatım zırvalığa dönüşmüştü. Ha unutmadan , aşırı kafeine bağlı olsa gerek bazı sağlık problemleri yaşamaya başlamıştım . Cinsel organımda ki damarlar belirginleşip kalınlaşmaya, penisimin rengi koyulaşmaya, ciltte gri lekeler oluşmaya başlamıştı.hatta bi ara buruşmuş kağıda döndü rengi kahverengi ve siyaha dönüşmeye başlamıştı. Hadım olacağımı düşünmeye başlamıştım. Kahveyi bırakamıyordum ama ara ara azaltmaya şekersiz içmeye çalıştım. Penisim biraz normalleşmişti. Lakin yer yer kalıcı lekeler oluştu.40 yaşımı geçtim hala o lekeler mevcut .damarlar ise kalın ve normal bir penise göre daha belirgin ..
                      o 2 senelik süre içinde hayatım boyunca unutamayacağım ağır bir şok daha yaşadım. Anlatayım :
                      aşırı cinsi arzu aşırı derecede masturbasyon Sf ve bahsettiğim cinsel sorunlarım yüzünden cinsel ilişkiye giremiyordum. Ama cinsellik dilime vurmuştu. Sürekli gidip konuştuğum esnaf kiracımız vardı. Sohbet ediyorduk ama iş cinsel muhabbete dönmeye başladı. Şimdi anlatması uzun sürer ama kısaca bahsetmek istersem , iyice saçmalamaya başlamıştım. Bakir olduğumu , cinsel ilişkiye hiç girmediğimi hatta yaşadığım cinsel sorunlardan falan bahsetmiştim.söylediklerimin mahalle esnaf arasında dedikodusunu yapmışlar alay malzemesi bile olmuştum.bir gün esnaf arkadaşla sohbet ederken çocukluk arkadaşıma denk geldim. Faal cinsel hayatının olduğundan bahsetti. Yanımızda üç beş kişi daha vardı .arkadaşa hiç ilişkiye girmedim bana yardımcı ol dedim. Tamam dedi.buraya kadar sorun yoktu bana göre ama ben bu lafları saçmalarken yanımızda olan iki üç kişi benim normal olmadığımın farkına varıp yolda yürürken alay ederek bana sataşmaya başladı " kızlar seni bekliyorlar hihihi " diyorlardı. Beni kaş göz ile işaret edip gülüşüyorlardı . Ben korkumdan karşılık veremiyordum. Sonra bu aşağılamaya dayanamaz hale geldim. Ne yapacağımı bilemiyordum. Bir gün aynı esnaf arkadaşın yanına giderek ağladım ve şimdi bahsetmek istemediğim anormallikte kendimi aşağılayarak zırvaladım.
                      bu olayın ardından mahallede ki diğer bi kaç esnaf birleşip benimle alay etmek için plan kurmuşlar.
                      bir akşam üzeri bana "seni karıya sevişmeye götüreceğiz hadi bin arabaya " dediler.arabaya zorla bindirip götürdüler. Beni uzak bir yerde gitmiyoruz vazgeçtik diye indirdiler. Ben dalgamı geçiyorsunuz diyerek sinirli şekilde yürüyerek esnaf arkadaşın yanına gittim .ben tam dükkana girdiğimde hiç tanımadığım bir adam arkamdan içeri girdi .bana sinirli bir şekilde " karıya gitmişsiniz parayı ödememişsin, hemen parayı öde ! Yoksa seni bağıra bağıra rezil ederim " dedi. Ben korkumdan ne yapacağımı şaşırmıştım. esnaf arkadaşın patronuda işin içindeymiş . bana " bir şey yok hadi sen git .yanlız kimseye bu olaydan bahsetme " diyerek beni eve gönderdi. Ben üzülerek eve gittim. Ertesi gün yine akşam üzere beni tehdit eden o adam ve bir şey yok hadi git diye beni eve gönderen esnaf arkadaş ile bir araya geldik. Adam tekrar karıların parasını ver diye tehdit etti.ben çıkarıp o zamanın parasıyla şimdikinin değeriyle 50 TL para verdim. Adam bana seni öldürürüm parayı bana direk verme , esnaf arkadaşa ver , o bana versin dedi. Bende yanında oturan esnafa parayı verdim. O da adama parayı uzattı. ...
                      ertesi gün durumu babama anlattım. Bundan sonrasını anlatmak istemiyorum . Babam perişan oldu haliyle. Ben rezil olmuştum. 2 sene boyunca bana sözlü sataşmaya başladılar . Manyak deli hasta falan deyip sağdan soldan hakaretler ediyorlardı. Balkondan sarkan genç ergen kızlar manyak gidiyor falan diyorlardı. Bunları yazarken bile o anları tekrar yaşıyorum. ..
                      sonra askere gittim.27 yaşındaydım. Askerdede benimle alay ettiler .uzun hikaye.
                      daha sonra çok berbat şeyler yaşamaya devam ettim .hatta en son bir tanesi varki hayatımın en büyük kabusu oldu.
                      evet , bende uğraşmaktan bıktım. Yıllarca ilaç içtim tedavi olamadım. Hayattan bir şey alamadım. Ne para kazanabildim doğru düzgün nede onur gurur haysiyet sahibi olabildim .toplum içindede yerim olmadı. Hala bu durumdayım ve ailem dışında yüz verenim yok .yanlızım.parasız pulsuzum. Hayattan bıktım. Ölüm korkusuyla yaşamaktan. Sağlık problemleriyle uğraşmaktan bıktım. İntihara cesaret edemiyorum ama yinede eskiye oranla intihar edecek cesaretim daha fazla .

                      Yorum


                      • #26
                        10 yıl önce yazılan ileri görüşlü bir paylaşım olmuş. Yazan arkadaş hala buralarda mıdır bilmem ama çok doğru bir söz söylemiş. Rötarlı bir tebrik iletisinde bulunmak isterim. Kaçış yok, böyle olan böyle yaşamak zorunda. Bu genetik kodlara işlenmiş lanet gibi bir şey. Beni bu karamsarlığımdan (bana göre gerçekçilik) kurtarabilecek bir insanın daha doğmamış olduğunu düşünüyorum.
                        "Ok ancak geri çekerek atılır. Hayat seni zorluklarla geri çekiyorsa, seni daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir."

                        Yorum


                        • #27
                          izzet güllü'yü takip edin . bambaşka bir bakış açısı getiriyor. en azından tüm psikolojik sorunların sadece bizim "ALGIMIZ" ile alakalı olduğunu anlamanıza sebep olur. her şey tamamen algıdan ibaret. algı düzelirse sorun kalmaz.
                          bu arada eskiden yazdıklarımı okuyorum da güzel zamanlar güzel denemelerdi.
                          ....Engeller Takılmak İçin Değil,Aşılmak İçindir....

                          Yorum

                          İşleniyor...
                          X