Duyuru

Collapse
No announcement yet.

sessizce içini akıtma...

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • sessizce içini akıtma...

    Merhaba Arkadaşlar.

    Eşim Ankarada ben izmirdeydim. Her hafta maksimum 2 haftada bir haftasonları Ankaraya gidiyor geri geliyordum. Çok seviyordum onu.

    Eşim 1 yılın sonunda İzmire geldi ve burda çalışmaya başladı.Yakın olması için semt değiştirdim. Beraber yaşamaya başladık. Evlilikten önce ufak tefek kavgalarımız oluyordu. Ben hep çalışma stresi, yeni bir düzen vs. diye bu tartışmaları ciddiye almadım.

    Evlenme arifesinde akrabası geldi, 1 hafta gibi bir süre kaldı , o arada bana ilgisiz kaldığını düşünerek ki her sabah onunla kalkmak tüm akşamı beraber geçirdikten sonra onunla olmak sigara içmek gibiydi, ona biraz tepkide bulundum. Nişanı atıyorduk neredeyse. çıngar çıktı bağrışlar çağrışlar kopuşlar. Ben ne yapıyorum diye ilk defa o zaman sordum kendime.

    Nihayetinde evlendik. bu seferde eşim takıntılı düşünceler ile beni yiyip bitirmeye başladı. Doğuştan kalp hastası olduğum, her 4 5 yılda bir ameliyat olduğum için ben hayatı sadece yaşanabilir görüyorum. Herhangi bir şeyi takmam, stress yapmam, kendi halinde istediğini yapan bir kişiliğim vardır. önce ev takıntısıyla başlayan ataklar , para, fazla çalışmam gereği, oradan ölüm korkusu , gereksiz yere bağrışlar, çağrışlar, ağlama nöbetleri....

    Ben yukarda da yazdığım gibi hayattan çok fazla beklentisi olmayan, stressden uzak kalmak isteyen , sakin huzur için yaşayan biri olarak, bu ataklar ve neticelerinde sessiz, sakin kalmayı tercih ettim.

    evde eşim yemeği ayda 1 yapar asla bu evde neden yemek yok gibi bir şey demem, çamaşır bulaşık yardımcı olmaya çalışırdım(dım diyorum çünkü insan olumlu dürtülenmek istiyorken eşim olumsuz dürtüyle doğru yapmadığımı, iş yapmadığımı, her şeyi onun yaptığı konusunda o kadar çok kavga ettiki ben de artık bir şey yapmamaya karar verdim), akrabası gelir gider kalır asla ses çıkarmam, para mevzusu olmaz, ev aldık onun üstüne oldu, eve yorulmasın diye temizlikçi geldi iç çamaşırıma kadar kadın yıkıyor ses çıkartmıyorum vs. vs.......

    ailesine kendi ailemden daha çok saygı duyuyor, gözetmeye çalışıyorum. çoçuğumuzun odası için aldığım 3 ay uğraştığım 1500 puzzlın 100 parçası kalmışken annesi geldi bu ne pislik şeyne atalım dedi, ben anne ıhh falan diyemeden aldı çöpe attı. sonra suçlu ben oldum eşim bana bağırdı niye ses çıkarmadın vs...

    örnekleri anlamın için yazıyorum. o kadar çok mesele var ki hangi birini yazayım. eşim iletişimden bahseder. iletişim kuramıyormusuz. ben iletişim kurmaya çalıştığımda sana inanamıyorum gerçekten böyle mi düşünüyorsun, bu kadar mantıksız şey duymadım vs. ile zaten konuşmayı sevmeyen biri olarak iyice beni susturdu. ve şimdi iletişimden bahsedebiliyor...

    gereksiz yere bağrışlar, çığrışlar o kadar çok oldu ki, benden sevgisini o kadar çok aldı ki şu an sevgi ve saygı duymuyorum. İçimde hiçbir şey yok. bomboşum.. macerada aramıyorum. ben babamı 6 yaşında gördüm. annemi aldatmış devamlı ve bir kadının bitik yitikk çaresiz halini biliyorum. kimseyede yaşatmak istemiyorum...

    ne yapacağım bilemiyorum. sevgi geri gelir mi.. saygı duyar mıyım...
    Last edited by deflet; 17-03-2010, 12:15 PM.

  • #2
    Biraz karışık anlatmışsınız. Eşinizin korkularımı var, bağırış çağırış ağlama nöbetleri..sinirli bir yapıya sahip belli. Birde siz fazla sıyla herşeyi onun karaına bırkamışsınız sanki, oda sizin fikirlerinize önem vermiyor sorma ihtiyacı bile duymuyor baksanıza. İlgisizliği,iletişimsizliğiniz gittikçe zora sokuyor herşeyi.O zaman ikna edin onu bir aile terapistine gidin olmazmı..
    Evli ve mutlu,çocuklu....sigpic

    Yorum


    • #3
      sessizce içimize akıttıklarımız gece açık kalan musluğun bize sabah sunduğu sürpriz gibi oluyor, yada ay sonunda gelen su faturası gibi damlaya damlaya gerçektende göl olurmuş a inandırıyor.
      anlattıklarınızı yaşadıklarıma yakın buluyorum, yada yaşayacağımı, karşılaşacağımı düşündüklerime. inanın insan bir kez yorulmaya başladı mı sonu gelmiyor, öte yandan çıkmaz gereken merdivenler bitmiyor, ne kadar çekersen nefesi içine o kadar çok çıkar sesin. kendinizce aklınızda bi çizelge hazırlayıp bu sorunların her birine ayrı vakit ayırıp sabırla çözmeyi deneyin ve her çözdüğünüzün üzerine bir çizik atın asla geri o yazıyı okuyup hatırlamamacasına.
      ÖMÜR, UMUTTAN ÖNCE BİTMELİ...

      Yorum


      • #4
        @sonbaharr

        eşim evlenmeden önce psikolojik destek almış bir süre. anksiyete ve ya obsesif olduğunu düşünüyorum. daha önce yaşadıklarımızın ertesinde doktora gideceğini belirtmişti ama kaynadı gitti zamanla.. Bu herşeyi onun kararına bırakma değilde inanın içinden hiçbirşey yapmak istememesi durumu. sevmek, konuşmak içimden gelmiyor yüzüne baktığımda notr duygularla karşılaştığımda korku veriyor bana. nereden nereye geldik ,saplandık düşüncesi...


        @e_can

        konuşmak o kadar zor ki. insan söyleyeceklerinden korkarak konuşur mu.. en ufak hatalı bir sözde fırtınaların kopması o arzu ettiğin sessizliğin bozulması ,huzurun yerini çınlayan bir ses, ağlayan kadının alması hayatında önem verdiğin herşeyin tükenmesi kahrediyor.

        @forte_donna

        evet haklısın, insan kendiyle başlamalı eleştiriye. hiçbirimiz mükemmel değiliz. puzzle olayında öyle bir durum oldu ki o kadar hızlı ve ani davranıldı ki şaşkınlık, emeğin yok oluşu, saygı, sessizlik nutkunun tutulması hepsi o kadar iç içe geçti ki kalakaldım.


        ben hiç bir şey yapmıyor muyum peki...illa ki yapıyorum. mükkemel insan yoktur .zor bir insan olduğum söylenir ama zorluğu kasten bilerek yapmam. bana herşeyi güzelce söylenmesini beklerim. zorla yaptırılan şeylerden hoşlanmam. inatçıyımdır. çok konuşmam. geceleri ve ya boş anlarımda ps3 oynamayı severim. ki kahve, alkol kumar, gece eğlenceleri olmayan evcil bir adam için gayet makul bir hobi sanırım.

        Yorum


        • #5
          Evliliğin ilk haftasında akrabanın kalması bence çok saçma bir davranış bu insanlar nasıl bu kadar rahat olabiliyorlar ona şaşıyorum doğrusu.Yeni evlenmiş insanları yalnız bırakmak lazım evine alışsınlar birbirlerine alışsınlar hele bir...Kayınvalide faktörünü hiç söylemiyorum bile zaten bir evlilikte 3. kişiler tarafından sorunlar çıkıyorsa evlilik sarsılıyor.Ailesinden biri bir de birşey söylesen alıp çıkacak yanlış anlaşılmalar kavgalar birbirini kovalayacak.Bence eşinizin ilaç tedavisine ihtiyacı var ilaçlarla sakinleşeceğini düşünüyorum.Bir de herşeyi ona çok vermişsiniz yani evin işini tabii ki yapacak,çamaşırları yıkıyacak ha hem çalışıyor tabii birinden yardım da alabilir ama yemek yapmama filan hoş birşey değil tabii ki yadsımız artık sizi önemsemiyor demektir ben bu anlamı çıkardım burdan.Evde yemek yapılmazsa nerden yenecek hep dışardan mı?Yada yanınıza aldığınız kadın mı yapıyor yemekleri yada kayınvalideniz mi?Biraz daha olaylara hakim olmanız lazım bence,erkek olarak ağırlığınızı ortaya koymanız lazım.Saygı bitti mi geriye zaten birşey kalmaz diye düşünüyorum ama çocuğunuz var ortada o yavrucak için sabredin derim ben.

          Yorum


          • #6
            açıkcası ben huzur olsunda ne olursa olsun diyenlerdenim. o yüzden yemek yapma konusunda, evin dağınık temiz olması konusunda rahatımdır. genelde dışarda yeriz. arada sırada yemek yapar bu konuda da problem çıkartmam.
            ama eşimin bu durumdan kaynaklanan sorunu bile var. daha yeni olmuş bir olayda eşim eve işinden dolayı geç geldi, bende o gün çok yorgundum, hiçbirşey hazırlamamıştım. bu saate kadar bir şey hazırlamadın mı dedi. bende çok yorgun olduğum belirttim. bu bağırmaya başladı. ya ben erkek halimle sana böyle çıkışmıyorum neden böyle yapıyorsun dedim. cevabıda sen herşeyi önüme sunuyorsun oldu. en ufak şeyde yemek yapmamamı kafama vuruyorsun dedi.kadın yemek mi yapar sadece sen yemek yapayım diye mi evlendin falan filan.. aradan 1 hafta geçti sabah alışveriş yapılacakdı, sen git ben gidim derken kadınlar yemek yapar erkekler alışveriş dedi... gelin birde burdan yakın...

            bu arada misafir evlenmeden önce gelmişti. evlendikten sonra değil.. düzeltme yapayım

            Yorum


            • #7
              Nasıl derler siz fazlasıyla yüz göz olmuşsunuz. Eşiniz herşeyi tembelliğe vurduruyor sizde ona karşı sessiz kalışınız aman ortalık bozulmasın aman kavga çıkmasın dedikçe o ipleri dahada almış eline. Valla böle kadınlar da var işte, ne yapsanız mutlu edemezsiniz kaderdirki onların gözüne bakan erkekler düşer hep işte, sizin gibi..Şöle ilgisiz bir erkeğe düşecekki görsün o zaman. Bu insan değişirmi düzelirmi bilmem, daha öncede sorunları olduğunu söylemişsiniz tedavisine biran önce başlamalı bence, aile terapistine ihtiyacınız var gibi..
              Evli ve mutlu,çocuklu....sigpic

              Yorum


              • #8
                Evlilikte bir sorun varsa her iki tarafı da dinlemek lazım ama çözülemeyecek bir sorun yok gibi görünüyor.

                İletişim eksikliğiniz var doğru. Doğru bir iletişim ancak ben diliyle olur. Sen diliyle yapılan her konuşma aranızda gerginliğe sebep olur.

                Thomas Gordon'un etkili aile iletişimi üzerine kitapları var. Eğer alır ve okursanız yalnız aile içinde değil her alanda işinize çok yarayacaktır. Ben bundan 9-10 yıl önce alıp okumuştum ve yaşamımda büyük gelişmeler kaydetmiştim.
                Şuna inanmak lazımdır ki, Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir (Mustafa Kemal Atatürk)

                Yorum


                • #9
                  şu yüzgöz olma meselesine cidden gıcık kapıyorum, insanlar size bişey diyorlar bişey yapıyorlar, kimseyi kırıp üzmeyeyim diyosunuz, busefer bir ikinci durumda aynı olaylar cereyan ediyor. bir kez daha sussanız yada anlayış gösterseniz ardından bir tane daha geliyor.
                  bir, iki, üç derken sonu gelmiyor ve farkediyosunuz ki yüzgöz olmuşsunuz bile. hem istemediğimiz durumlarda ağırlığımızı koyduğumuz hemde bundan bir itiraz almadığımız bir yer varmı bildiğiniz
                  ÖMÜR, UMUTTAN ÖNCE BİTMELİ...

                  Yorum


                  • #10
                    eşiniz sizin sözlerinizi saçma buluyor .. siz onun davranışlarını .. sizin anlattıklarınızdan sorunun kaynağı o gibi görünüyor ..

                    geçmişin ve beraberliğin hatırına bence onu ikna etmelisiniz ve bir psikiyatriste gitmelisiniz .. görevi bu deil ama bi nevi hakem olacaktır dinledikleriyle ve gördükleriyle .. belki ondan duyacakları eşinizi kendini eleştirmeye sevkedebilir ..

                    güzellikler dilerim ..
                    Belki birgün "bir an" ; tüm yaşananlara değer ... Belki de biz o "anı" çoktan yaşamışızdır ... ForAwar

                    Yorum

                    İşleniyor...
                    X