Selamlar;buradaki tespitlere katılmamak elde değil.Ben şunu öğrenmek isterim:Ailede sorumluluk duygusu bütündür değil mi?Yani istediğiniz kadar değil almanız gerektiği kadar sorumluluk almak durumundasınızdır.Çocuğunuz var,eşinizin çocuğunuza davranışlarındaki bazı yanlışlıkları söylediğiniz de"o benim çocuğum değil mi,istediğim gibi davranırım"diyor ama iş mali sorumluluğa geldiğinde bu işi çözmenin bizim görevimiz(çocuk ve annenin)olduğunu söylüyor.(Çocuk henüz bekar)Bu düşüncenin yanlış olduğunu söylüyorsunuz, o an için kabul ediyor,konu tekrar açıldığında bakıyorsunuz eşiniz ilk başladığı noktada.Bu,ortak yaşamınızın her alanında böyle.Aşırı yüzeysel bakış açısı,sorumluluğunu anlattığınızda o anlık kabul,akabinde yada uygulama safhasına gelindiğinde yine kendi görüşünde diretiyor.Yani çok sıkıcı bir kısır döngü yaşıyorsunuz.
Benim görüşüm eşlerin kıırıcı olmadan,kibar ve empatik tavırla birbirlerini eğitebileceği(değiştirebileceği değil)yönünde idi.Ama öğrendim ki,karşınızdaki insan da eğitilmeye müsait olmalı.Uğraşlarınızın boşa çıktığını göre göre sizde yoruluyor,tükeniyor ve hayatı akışına bırakıyorsunuz.Ama sahip olduğunuz değerlerden ve yaşam kalitesinden ödün veremiyorsunuz.İsterseniz buna eğitmek,değiştirmek,zorlamak gibi kesin ve katı anlamları yüklemeyelim.Yumuşak ama kararlı bir tavrınız var,çevrenizdeki bazı insanlara anlatabildiğiniz şeyleri eşinize anlatamıyorsunuz.Bunu izah ettiğinizde " ne yapayım ben böyleyim,değişemem ki" diyor...
Yani ben dediğiniz gibi eşimi aile terapistine gitmeye ikna edebilirim,ama eşime yararı olacağına inancım yok. O an uzmana "tamam,haklısınız,sözünüzü tutacağım" der ama biliyorum ki,yine kendi bildiğini yapar.(Uzun yılların deneyimine dayanarak söylüyorum,peşin hükümlü olmamak gerekir diyebilirsiniz,haklısınız da ama sonuç böyle olur diye düşünüyorum,belki de her şeye rağmen denemekte fayda vardır)
Bu tabloda ne önerirsiniz Saygıdeğer İyimser...Şimdiden teşekkür ediyorum.
Benim görüşüm eşlerin kıırıcı olmadan,kibar ve empatik tavırla birbirlerini eğitebileceği(değiştirebileceği değil)yönünde idi.Ama öğrendim ki,karşınızdaki insan da eğitilmeye müsait olmalı.Uğraşlarınızın boşa çıktığını göre göre sizde yoruluyor,tükeniyor ve hayatı akışına bırakıyorsunuz.Ama sahip olduğunuz değerlerden ve yaşam kalitesinden ödün veremiyorsunuz.İsterseniz buna eğitmek,değiştirmek,zorlamak gibi kesin ve katı anlamları yüklemeyelim.Yumuşak ama kararlı bir tavrınız var,çevrenizdeki bazı insanlara anlatabildiğiniz şeyleri eşinize anlatamıyorsunuz.Bunu izah ettiğinizde " ne yapayım ben böyleyim,değişemem ki" diyor...
Yani ben dediğiniz gibi eşimi aile terapistine gitmeye ikna edebilirim,ama eşime yararı olacağına inancım yok. O an uzmana "tamam,haklısınız,sözünüzü tutacağım" der ama biliyorum ki,yine kendi bildiğini yapar.(Uzun yılların deneyimine dayanarak söylüyorum,peşin hükümlü olmamak gerekir diyebilirsiniz,haklısınız da ama sonuç böyle olur diye düşünüyorum,belki de her şeye rağmen denemekte fayda vardır)
Bu tabloda ne önerirsiniz Saygıdeğer İyimser...Şimdiden teşekkür ediyorum.
Yorum