İnsanlar çeşit, çeşit ve doğrularımız ve yanlışlarımız da çeşit çeşit!!!
Bir amcamla konuşuyordum da bana şunları söyledi ve doğrularımı alt üst etti. Kafamı bu konuda düşüncelere koydu; sizlerin fikirlerinize ihtiyacım var!
Amcamız diyor ki;
Kötü insan yoktur, insan ortamın getirisini yapar.
Yani hayat onu o konuma getirmiştir ve o konumun gereksinimi olarak içinden geleni yapar.
Ben o anda karşı çıkmak istesem de dinlemeyi istedim. Mantıklıydı dedikleri. Ama benim düşüncelerime çok tersti:
Ben insanları niyetlerine göre sınıflandırırım. İnsan içinden geçenleriyle ilahi adalette yargılanacaktır; bence :roll: .
Açıklayıcı hikaye:
Üniversite yıllarımda (başlangıçta) hiç ama hiç kopya çekmedim. Adam akıllı çalıştım ve sonucunu fazlasıyla aldım. En basitinden kopya bile çekmedim, çekme gereksinimi duymadım.
Derkeeeen... Kafamı derslerden bir kaldırdım ki millet hep kopya çekiyor.
Bir derste: hocamız da pasif hocalardandı: dersi anlatmayı bilmeyen, anlatmadığını bilemeyip sınavda soru sorabilen bir hoca. Tamamen pasif.
Kafamda o zaman şu oluştu:
1) Herkes kopya çekiyordu. Hem de herkes. (birkaç kişi hariç) Benim çekmemem saçmaydı.
2) Hoca kopya çekilmeye müsait bir ortam oluşturuyordu. Hoca bunu bilinçli yapıyordu. (Ama adam mantıklı düşünüyormuş: ezberlemememiz gerekenleri ezberlemeyelim die müsade ediyormuş yasal yolu kullanmak yerine - ama o zaman bunu anlamadım!!!)
3) Ders çalışıyordum da ne oluyordu? Kopya çekenler de diploma alacaklardı.
Ve kopya çekmeye karar verdim. Suç muydu? O anda suç gibi görünmedi. Gerekçelerim kopya çekmeme müsade ediyordu ve suçluluk hissetmiyordum.
Ama şu anda düşünüyordum da suçtu. Kopya çekmeyen arkadaşlarım vardı ve tabiki haklarını alıyordum. O adam çalışsa da en yüksek puanı almıyordu. Hani en yüksek puanı alsa da fazla hakkını almış olmayız ama çalıştığıyla aldığı düşük puan benim kopyayla aldığım yüksek puan yanında haksızlık oluyor. Hele ÇAN sistemi de varken...
Elime yüzüme bulaştırdım zaten... Sonradan doğrularımı değiştirdim.
Suçlu suçluluğunu kendi doğrularına yerleştirebildiği için kendince suçsuzdur.
İşe ideal olarak dışarıdan bakabilmek gerek.
Hırsızların çoğu fakir olduklarını düşünerekten çalma eylemini kendilerince haklı görüyorlardır.
Yalan söyleyen yaptıklarını doğru zannettiği için yalan atmasını haklı görüyordur.
Savaş açanlar demokrasi götürüyordur ve kendince haklıdır.
Siz ne diyorsunuz? Suçlu kendi haklı dünyasında suçlu mudur? Kendini mi kandırıyordur???
Sevgiler ve de Saygılarla...
Bir amcamla konuşuyordum da bana şunları söyledi ve doğrularımı alt üst etti. Kafamı bu konuda düşüncelere koydu; sizlerin fikirlerinize ihtiyacım var!
Amcamız diyor ki;
Kötü insan yoktur, insan ortamın getirisini yapar.
Yani hayat onu o konuma getirmiştir ve o konumun gereksinimi olarak içinden geleni yapar.
Ben o anda karşı çıkmak istesem de dinlemeyi istedim. Mantıklıydı dedikleri. Ama benim düşüncelerime çok tersti:
Ben insanları niyetlerine göre sınıflandırırım. İnsan içinden geçenleriyle ilahi adalette yargılanacaktır; bence :roll: .
Açıklayıcı hikaye:
Üniversite yıllarımda (başlangıçta) hiç ama hiç kopya çekmedim. Adam akıllı çalıştım ve sonucunu fazlasıyla aldım. En basitinden kopya bile çekmedim, çekme gereksinimi duymadım.
Derkeeeen... Kafamı derslerden bir kaldırdım ki millet hep kopya çekiyor.
Bir derste: hocamız da pasif hocalardandı: dersi anlatmayı bilmeyen, anlatmadığını bilemeyip sınavda soru sorabilen bir hoca. Tamamen pasif.
Kafamda o zaman şu oluştu:
1) Herkes kopya çekiyordu. Hem de herkes. (birkaç kişi hariç) Benim çekmemem saçmaydı.
2) Hoca kopya çekilmeye müsait bir ortam oluşturuyordu. Hoca bunu bilinçli yapıyordu. (Ama adam mantıklı düşünüyormuş: ezberlemememiz gerekenleri ezberlemeyelim die müsade ediyormuş yasal yolu kullanmak yerine - ama o zaman bunu anlamadım!!!)
3) Ders çalışıyordum da ne oluyordu? Kopya çekenler de diploma alacaklardı.
Ve kopya çekmeye karar verdim. Suç muydu? O anda suç gibi görünmedi. Gerekçelerim kopya çekmeme müsade ediyordu ve suçluluk hissetmiyordum.
Ama şu anda düşünüyordum da suçtu. Kopya çekmeyen arkadaşlarım vardı ve tabiki haklarını alıyordum. O adam çalışsa da en yüksek puanı almıyordu. Hani en yüksek puanı alsa da fazla hakkını almış olmayız ama çalıştığıyla aldığı düşük puan benim kopyayla aldığım yüksek puan yanında haksızlık oluyor. Hele ÇAN sistemi de varken...
Elime yüzüme bulaştırdım zaten... Sonradan doğrularımı değiştirdim.
Suçlu suçluluğunu kendi doğrularına yerleştirebildiği için kendince suçsuzdur.
İşe ideal olarak dışarıdan bakabilmek gerek.
Hırsızların çoğu fakir olduklarını düşünerekten çalma eylemini kendilerince haklı görüyorlardır.
Yalan söyleyen yaptıklarını doğru zannettiği için yalan atmasını haklı görüyordur.
Savaş açanlar demokrasi götürüyordur ve kendince haklıdır.
Siz ne diyorsunuz? Suçlu kendi haklı dünyasında suçlu mudur? Kendini mi kandırıyordur???
Sevgiler ve de Saygılarla...
Yorum