Duyuru

Collapse
No announcement yet.

Bipoları Ciddiye Almak

Collapse
X
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Clear All
new posts

  • Bizerd
    adlı üyemiz Bipoları Ciddiye Almak konusunu başlattı

    Bipoları Ciddiye Almak

    Hayat amerikan filmleri gibi değil.Bir hastaneye yatarsanız ilaçı içiririler.Şu da var psikyatri sistematik iş yapmıyor.Ellerinden sağlam veri yok egg veya kan testiyle sizin bipolar olduğunuzu saptayamazlar.Benim şansım ilaç kullandığım sürece atak geçirmemek.Hastalığın özelliği sinsi olması tamamen iyileştiğinizi zannederseniz.20 yıl sonra ortaya çıkar ilaç kullanmasak bile daima hastalığa karşı dedikte olmalıyız.Felsefe metafizik bu hastalık için zararlı o yüzden peygamberin dedesinin ben çobanım çobanlığımı yapıyorum felsefesini benimsemeliyiz.Eğer ilaç kullanmazsak atak geçirirsek doktorlar çok yüksenk doz ilaç verebiliriler bu da depresyona yol açar dikkat eksikliği bozuklu bipolarda anti psikotik lityumdan iyidir.Bir de olanzapin maniye kaydırıyor.Risperdal depresyona çekiyor.Ara dönemde ideal 1 mg risperdal benim için,Hayatı fazla takmayın facebook açmayın hayatınızda hiç olmayan insanlara mesaj atabilirsiniz.Bir yerde bir işiniz olsun gerisini takmayın.

  • dreamer8
    replied
    Çok ilginç bir ilgi alanın var. Yazdıklarına bakarak anormalliğinin derecesini anlayabildiğim ender kişilerden biri oldun.Benim ilgi alanım da fars kadınları. Doğunun kadınlarını seviyorum. Bir miktar güneyin de. Araplar da çok hoş. Ama en iyisi İranlılar.

    Leave a comment:


  • Bizerd
    replied
    Evet bizim hayal dünyamız geniş oluyor

    Leave a comment:


  • coffee
    replied
    Paylasım oldukca faydalı.Tesekkurler.

    Leave a comment:


  • Bizerd
    replied
    ÖZET:
    Kırkdört yıllık iyileşme dönemi sonrası tekrarlayan
    mani: Bir olgu sunumu
    İki uçlu bozukluk, geçen yıllar ve artan dönem sayısı ile
    aradaki iyilik dönemlerinin ve hecmeler arası sürenin
    kısaldığına inanılan ilerleyici bir hastalıktır. Bununla birlikte
    birçok iki uçlu hastada hastalık istikrasız ve tahmin edilemez
    bir seyir izlemektedir. Bazı iki uçlu hastalar koruyucu
    tedavi almamalarına karşın yeni bir atak yaşamakta ya da
    dönemler arası süre onlarca yılı bulabilmektedir. Biz bu
    yazıda, koruyucu tedavi olmaksızın 44 yıl düzelmede olan
    bir mani vakasını sunmayı ve koruyucu tedavinin gerekliliğini
    ve süresini tartışmayı amaçladık.
    Anahtar sözcükler: iki uçlu bozukluk, mani, yineleme,
    koruma
    Journal of Mood Disorders 2012;2(2):66-9
    ABSTRACT:
    Recurrence of mania after fourtyfour year
    remission: a case report
    It is widely believed that bipolar disorder is typically a
    progressive condition, marked by shortening of stable
    mood periods and of inter-episode cycles over time and
    increasing number of episodes. However, in many bipolar
    patients an erratic and unpredictable course of illness
    may occur. Experienced clinicians are familiar with some
    patients, whom have not suffered from a relapse of
    illness for years despite lack of prophylactic treatment. In
    this report we present a case of mania with 44 years of
    remission without prophylactic treatment and discuss the
    preventive therapy in bipolar disorder.
    Key words: bipolar disorder, mania, recurrence,
    prophylaxis
    Journal of Mood Disorders 2012;2(2):66-9
    1MD, Denizli Devlet Hastanesi, Denizli-Türkiye
    2MD, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi,
    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD, Denizli-Türkiye
    Yazışma
    Adresi
    / Address
    reprint
    requests
    to:
    Ceyhan Balcı Şengül, Murat Dede Mahallesi
    Şehit Albay Karaoğlanoğlu Caddesi No:1
    Denizli-Türkiye
    Telefon / Phone: +90-258-263-9311
    Elektronik
    posta
    adresi
    / E-mail
    address:
    acemsen@gmail.com
    Kabul
    tarihi
    / Date
    of acceptance:
    26 Şubat 2012 / February 26, 2012
    Bağıntı beyanı:
    C.B.Ş., C.Ş.: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak
    herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir.
    Declaration of interest:
    C.B.Ş., C.Ş.: The authors reported no conflict
    of interest related to this article.
    Case Reports / Olgu Sunumları DOI: 10.5455/jmood.20120226050800
    GİRİŞ
    İki uçlu mizaç bozukluğu, süreğenlik gösteren, tekrarlayan
    manik depresif dönemlerle seyreden ve yaşam boyu
    süren bir hastalıktır. Hastalık genellikle genç erişkinlik
    döneminde başlamakta ve bir hasta hayatı boyunca ortalama
    9 hastalık dönemi geçirmektedir (1). Hastalık
    dönemleri arası ortalama süre 2.2 yıl olup, hastaların
    %40’ı yaşam boyu 10’dan daha fazla hastalık dönemi
    geçirirken bazı hastalarda ise dönemler arası süre giderek
    uzamakta ve hastalık daha iyi bir seyir göstermektedir
    (2,3).
    İki uçlu mizaç bozukluğunda hastalığın tekrarlamasını
    ölçen araştırmalar hastalığın 1 yıl içinde yineleme oranının
    %37.5 yıl içinde ise bu oranın %87 olduğunu, hatta
    lityum korumasında olan hastaların bile %50’sinde hastalığın
    2 yıl içinde tekrarladığını bildirilmiştir (4,5). Angst ve
    arkadaşları iki uçlu mizaç bozukluğunda yaşam boyu
    yineleme riskini değerlendirdikleri çalışmalarında, hastalarda
    yılda 0.40 yeni hastalık dönemi görüldüğünü ve hastalığın
    başlangıcından 40 sene sonra dahi yineleme riskinin
    yüksek olduğunu belirtmişlerdir (6). İki uçlu mizaç
    bozukluğuyla ilgili yaygın kabullerden birisi de geçen
    süreye ve artan hastalık dönemi sayısına bağlı olarak
    giderek hastanın iyilik dönemlerinin kısaldığıdır (7).
    Bununla birlikte iki uçlu mizaç bozukluğunun seyrinin
    kestirilemez olduğu, ilerleyici kötüleşme ve hastalık
    dönemleri arası sürede kısalmanın hastaların çoğunluğu
    için geçerli olmadığı şeklinde görüş belirtenler de bulunmaktadır
    (8). Uzun süreli takip çalışmalarında bazı hastalarda
    hastalık dönemleri arası sürenin uzadığı hatta 10 yılı
    geçebileceği belirtilmiştir (9).
    Koruyucu tedavi kullanmamasına rağmen uzun süre
    yeni hastalık dönemi gözlenmeyen hastalara klinik pratikte
    rastlanmaktadır. Bu vakalarda bazen yıllar sonra bir psikososyal
    stres etmenine veya bir genel tıbbi duruma bağlı
    olarak hastalık tekrarlayabilmektedir. Bazen de bu hastalık
    döneminin açıklanmasında içsel ya da dışsal bir etmen
    saptanamamaktadır (10,11). Biz de bu yazımızda kendisi
    ve yakınlarının rızası ile ilk manik dönemini 21 yaşında
    Journal of Mood Disorders Volume: 2, Number: 2, 2012 - www.jmood.org 67
    C. B. Şengül, C. Şengül
    geçiren, sonraki 44 yıl boyunca hastalık öyküsü olmayan
    ve psikososyal işlevselliği iyi olan ve 65 yaşında ikinci
    manik dönemini geçiren bir olguyu sunmayı amaçladık.
    OLGU SUNUMU
    S.Ö., 65 yaşında erkek, emekli avukat, eşi ile yaşıyor,
    üniversite mezunu. İki hafta önce başlayan çok konuşma,
    yüksek sesle şarkı söyleme, sürekli alışveriş yapıp hediyeler
    alma, uyumama, kendini çok genç dinamik “bomba”
    gibi hissetme, artan cinsel istek, engellendiği durumlarda
    saldırganlık yakınmalarıyla eşi ve kızı eşliğinde psikiyatri
    polikliniğine getirildi. Alınan öyküde yakınmalarının iki
    hafta önce başladığı giderek arttığı bir hafta önce görüştükleri
    bir psikiyatrist tarafından ketiapin 100 mg/gün
    başlandığı ancak yakınmalarının artması üzerine tekrar
    getirildiği belirtildi. Yakınlarınca herhangi psikososyal
    stres etmeni tanımlanmadı. Özgeçmişinde 1967 yılında
    21 yaşındayken; uyumama, çok konuşma, çok enerjik hissetme,
    çok para harcayıp, sürekli yeni projeler üretme ve
    aşırı sinirlilik ile seyreden benzer şekilde yakınmalarının
    olduğu belirtildi. Bu belirtilerin 2-3 hafta devam ettiği ve
    o dönemde 2-3 hafta bir ruh sağlığı hastanesinde yatarak
    tedavi gördüğü öğrenildi. Hasta tedavi ile belirtilerinin
    düzeldiğini ve hastaneden taburcu olduktan sonra 1-2 ay
    kadar klorpromazin ve haloperidol kullandığını ancak
    daha sonra ilaç kullanımına devam etmediğini söyledi.
    Hasta hastalanmadan önceki yaşantısında zeki, çalışkan
    ve dışa dönük biri olarak bilindiğini ifade etti. Hasta 1966
    yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandığını
    ancak hastalanması sebebi ile devam edemediğini ve sağlık
    memurluğuna başladığını belirtti. Hastanın 1968 yılında
    Ankara Hukuk Fakültesi’ni kazandığı, sağlık memuru
    olarak çalışırken dışarıdan okulunu bitirdiği öğrenildi.
    Hasta, mezuniyet sonrası askerlik görevini sorunsuz
    tamamladığını ve askerlik dönüşü evlendiğini belirtti.
    1967 yılındaki manik dönemi sonrası herhangi psikopatoloji
    tarif etmeyen hasta ve yakınları olası depresyon, hipomani
    atakları açısından ayrıntılı olarak sorgulandı ve olası
    başka hastalık dönemi tespit edilemeyen hastanın 44 yıl
    boyunca psikososyal işlevselliğinin çok iyi olduğu bilgisine
    ulaşıldı. Herhangi bir genel tıbbi hastalık (diyabet,
    hipertansiyon, guatr, serebrovaskuler olay, v.b…), kaza,
    travma, sürekli ilaç, alkol ve madde kullanım öyküsü
    tanımlanmadı. Soy geçmişinde ruhsal bozukluk öyküsü
    yoktu. Yapılan ruhsal muayenede özbakımı abartılı (renk
    tercihi canlı), yönelimi tam, işbirliğine açık, istemsiz dikkati,
    konuşma hızı ve miktarı artmıştı, düşünce içeriğinde
    büyüklenme, duygulanımında oynaklık, mizacında öfori
    zaman zaman irritabilite, psikomotor aktivite artışı, uyku
    gereksinimi azalması saptandı. Hastanın fiziksel muayenesinde
    patolojik bulgu tespit edilmedi.
    Klinik olarak DSM-IV TR tanı ölçütlerine göre iki uçlu
    mizaç bozukluğu manik dönem ön tanısı konan hasta tetkik
    ve tedavisinin düzenlenmesi amacıyla yakınlarının
    onayıyla yatırıldı. Yapılan rutin tetkikler (hemogram, üre,
    kreatinin, karaciğer işlev tetkikleri, elektrolidler, lipid profili,
    troid işlev tetkikleri, B12, folat) beyin manyetik görüntüleme
    tetkiki, ve elektroensefalografi sonucunda patolojik
    bulguya rastlanmadı. Böylece başka bir tıbbi duruma
    bağlı mani, ayrıca 21 yaşında da geçirilen bir mani öyküsü
    nedeniyle geç başlangıçlı mani tanısı dışlandı. Hastanın
    tedavisi ketiapin 400mg/gün, lorezepam 2.5 mg/gün olarak
    başlandı. Tedavinin 3. gününde ketiapin dozu 600
    mg/güne çıkıldı. Uykusu ve konuşma hızı, miktarı, ses
    tonundaki yükseklik oldukça düzeldi ancak büyüklenme,
    öfori, artmış psikomotor aktivitenin devamı üzerine ketiyapin
    800 mg/güne çıkılıp valproat 1000 mg/gün eklendi.
    Üçüncü hafta sonunda klinik olarak mani tablosu yatışan
    hastanın lorezepamı kesilip, ketiyapin 800mg/gün ve
    valproat 1000 mg/gün önerisiyle taburcu edildi. Kan valproat
    dozu bir hafta sonraki kontrolde 87,5 mg/dl olarak
    geldi. Sedasyon nedeniyle ketiyapin dozu 600 mg/gün’e
    inildi. İlk bir ay 15 günde bir, sonra her ay kontrol şeklinde
    6 aydır ayaktan takipte olan hasta halen ketiyapin 200
    mg/gün ve valproat 1000 mg/gün (valproat düzeyi 80.5
    mg/dl) kullanımını sürdürmektedir. Hastada bu süreçte
    herhangi metabolik bozukluk (kilo alımı, karaciğer işlev
    tetkiklerinde bozukluk) gözlenmedi.
    TARTIŞMA
    Bu olgu ikinci manik dönemini 44 yıl aradan sonra tekrarlaması,
    aradaki dönemde sosyal, kişisel, akademik ve
    mesleki işlevselliğinin tamamen iyi olması, herhangi bir
    depresyon, mani veya hipomani belirtisinin olmaması ve
    herhangi mizaç dengeleyici almamış olmasına karşın bu
    iyilik halinin devam etmesi açısından ilgimizi çekmiştir.
    Hastanın tedavisinde hem manik dönemde hem de koruyucu
    olarak etkisi gösterilmiş olan ketiyapin ve valproat
    tercih edilmiştir. Mizaç dengeleyici olarak valproatın seçiminde
    özellikle yaşlı hastaların tremor gibi yan etkilere
    68 Journal of Mood Disorders Volume: 2, Number: 2, 2012 - www.jmood.org
    Kırkdört yıllık iyileşme dönemi sonrası tekrarlayan mani: Bir olgu sunumu
    daha hassas olması göz önüne alınmıştır.
    Klinik olarak manik dönem sonrası uzun yıllar yineleme
    olmayan vakalara sıklıkla rastlanılmaktadır. Bu hastalar
    mizaç dengeleyici kullansa, bu iyilik hali muhtemelen
    mizaç dengeleyicilere atfedilecektir. Kime mizaç dengeleyici
    başlanacağı, bu alanda çalışan araştırmacıların üzerinde
    önemle durduğu konular arasında gelmektedir.

    Leave a comment:


  • Bizerd
    replied
    Olanzapin kullanırken hipomaniye kayabilirsiniz çabuk aşık olabilirsiniz örneğin olanzapin böyle tehlikeli tarafları var

    Leave a comment:


  • hamilton10
    replied
    Orjinal yazı sahibi: Bizerd View Post
    İranda filan eğitim almayı düşünebilirsiniz aileniz sünni ise bu çok bir şey ayrıca atak döneminde başkalarının kendi hakkında konuştuğunu düşünme kendi çok önemli biri olarak görme durumu olabilir.Temel önce işiniz yoks alt a bir işe girip paranızı kazanıp ruhi altyapısını kazanıp bu olaya girmek
    farscayı iranda eğitim alabilmek için mi örenmek istediniz

    Leave a comment:


  • Bizerd
    replied
    Mesela antipsikyatri diye bir şey değil.Buna kendinizi kaptırısanız bipoları ciddiye almayıp atak geçirebilirsiniz.Genellikle hastalığınızı kabullenip hastalığı kabul etmek hastalığı insomnia gibi düşünüp hiç belli etmeden hayatınızı sürdürebilirsiniz

    Leave a comment:


  • Bizerd
    replied
    İranda filan eğitim almayı düşünebilirsiniz aileniz sünni ise bu çok bir şey ayrıca atak döneminde başkalarının kendi hakkında konuştuğunu düşünme kendi çok önemli biri olarak görme durumu olabilir.Temel önce işiniz yoks alt a bir işe girip paranızı kazanıp ruhi altyapısını kazanıp bu olaya girmek

    Leave a comment:


  • hamilton10
    replied
    Orjinal yazı sahibi: Bizerd View Post
    Anlayamadım derken
    felsefe dediniz ilgimi çekti ama hangi felsefeyi benimsiyeceğimizi tavsiye ettiniz onu anlamadım......

    Leave a comment:


  • Bizerd
    replied
    Anlayamadım derken

    Leave a comment:


  • hamilton10
    replied
    Orjinal yazı sahibi: Bizerd View Post
    Tek yapacağım şii mezhepte namaz kılmayı öğrenmek.

    farsca öğrenip ilahiyat boyutundan mı bakıcaktın islamiyete.......

    Leave a comment:


  • Bizerd
    replied
    Birde sporla filan bipoları yenmeye çalışmayın düşük dozda olsa her zaman ilaç kullanın

    Leave a comment:


  • hamilton10
    replied
    anlayamadım sizi.........

    Leave a comment:


  • Bizerd
    replied
    Tek yapacağım şii mezhepte namaz kılmayı öğrenmek.

    Leave a comment:

İşleniyor...
X