Sevgili Orhan amca 3 senelik komşum bu sabah senle bahçede karşılaştık.Ben bahçede çiçeğimin toprağını değiştiriyordum sende balkona çıktın tırnak kesiyordun neden sonra beni beklediğini düşündüm ki ve işimi uzattım soğuk havaya rağmen seninde işin uzuyordu bir an sen ve yaşadıklarımız film şeridi gibi geçti önümden ne zaman görsem seni geçer zaten 90 yaşında olmana rağmen hayat dolu kültürlü kendini yetiştirmiş adam neden hep sıkıntılarımda sen çıktın ki karşıma moral verircesine
eşimin baskıları yüzünden sana merhaba demek bile nasip olmamıştı taki doğumuma annem gelene kadar anneme demiştim anne orhan amcanın ziyaretine gidemedim bebişi bari el çpmeye götürelim eşimin yokluğundan fırsat bilip bir tabağa ikramlardan koyup inmiştik yanına ve öyle tanışabilmiştik 2,5 sene sonra seni tanıyınca aklıma hep ellerime servis tabaklarıyla eşim tarafından geri çevrilmiştim senin yalnız olduğunu ısrarla söylememe rağmen kimbilir kaç kez evlatların olduğunu hatırlatıp durdu eşim bana ama ya komşuluk hakkı
ve o tabak çok güze bir şekilde pastane de süslenerek geri geldi birde k.çük bir altınla
ve artık eşimden gizli iniyordum sana sütlaç vermeye
ve yine sen beliriyordun kapımda elinde dilim pasta ile ne kadar zariftin ne kadar ince o pastayı özel sipariş verdiğin belli idi
ve sevgili ince nacizane eşime sundum
nazik ve kibar eşimde aaa bana bunu mu yaptırdın teşekkür ederim canım dedi rolleri unutarak 
hayır dedim orhan amca bana yaptırmş güzel ve çiçeği burnunda anneye diyerek ve kızımıza da küçük bir oyuncak almış
neden kendin olmadığın gibi başkalrının da inceliğini kıskanırsın bilmemki
ve bunları düşünerek yürüdüm orhan amcamın balkonunu doğru ve günaydın ve yine içimi parçalayan o nacizane ses yine başladı
Eşimde çiçekkleri çok severdi kızım öyle bir bahçesi vardı ki o öldüğünde komşuları almak için yarıştı ve rahmetli o bahçeyi yapabilmek için beni çok yorardı neden bana demedin ben sana çarşıdan fındık toprağı getirirdim (sense yaşlı bense genç ben bile çarşıya gidip almayı akıl edemezken sende bu incelik içimdeki dalların çatırdadığını hissettim eşim bile saksısını taki çiçek kurumaya yüz tutmuşken aldı)
ve devam etti artık sen benim kızım eşim için de o artık damadım bir kere tanışmak naşip olmadı artık o el sayılır
damadım çok şanslı senin gibi hayat dolu güler yüzlü bir eşi olduğu için ve çok ta güzel bir kızı var vallahi çok şanslı
dünkü ağlamalarımı duymuşcasına
eşimin baskıları yüzünden sana merhaba demek bile nasip olmamıştı taki doğumuma annem gelene kadar anneme demiştim anne orhan amcanın ziyaretine gidemedim bebişi bari el çpmeye götürelim eşimin yokluğundan fırsat bilip bir tabağa ikramlardan koyup inmiştik yanına ve öyle tanışabilmiştik 2,5 sene sonra seni tanıyınca aklıma hep ellerime servis tabaklarıyla eşim tarafından geri çevrilmiştim senin yalnız olduğunu ısrarla söylememe rağmen kimbilir kaç kez evlatların olduğunu hatırlatıp durdu eşim bana ama ya komşuluk hakkı
ve o tabak çok güze bir şekilde pastane de süslenerek geri geldi birde k.çük bir altınla
ve artık eşimden gizli iniyordum sana sütlaç vermeye

ve sevgili ince nacizane eşime sundum


hayır dedim orhan amca bana yaptırmş güzel ve çiçeği burnunda anneye diyerek ve kızımıza da küçük bir oyuncak almış
neden kendin olmadığın gibi başkalrının da inceliğini kıskanırsın bilmemki
ve bunları düşünerek yürüdüm orhan amcamın balkonunu doğru ve günaydın ve yine içimi parçalayan o nacizane ses yine başladı
Eşimde çiçekkleri çok severdi kızım öyle bir bahçesi vardı ki o öldüğünde komşuları almak için yarıştı ve rahmetli o bahçeyi yapabilmek için beni çok yorardı neden bana demedin ben sana çarşıdan fındık toprağı getirirdim (sense yaşlı bense genç ben bile çarşıya gidip almayı akıl edemezken sende bu incelik içimdeki dalların çatırdadığını hissettim eşim bile saksısını taki çiçek kurumaya yüz tutmuşken aldı)
ve devam etti artık sen benim kızım eşim için de o artık damadım bir kere tanışmak naşip olmadı artık o el sayılır

dünkü ağlamalarımı duymuşcasına
Yorum